İSRAİL, DÜNYANIN EN SİYONİST, EN FAŞİST, EN IRKÇI DEVLETİDİR!? (II)
Eklenme: 7/26/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Başkan Erdoğan, İsrail Yahudisine Hitlerin ruhu İsrailde hortladı dedi.

Ve ekleyerek;

Yahudi Ulus Devlet Kanunuyla ırkçılığı resmi devlet politikası haline getiren İsrailin terörist, faşist ve ırkçı bir devlet olduğunu iki gün önce dünya kamuoyuna açıklamıştı..

Emperyalist küfür dünyanın korkulu rüyası durumunda olan Başkan Erdoğan, iman feraseti sayesinde artık kimseye pabuç bırakmıyor

Ki bırakmazda...

Zaten kendisi de diyor;

Ben gücümü önce Allahtan sonra milletimizden alıyorum.

Her gün biraz daha talihi yükselen Başkan Recep Tayyip Erdoğan, deyim yerindeyse bir taşla iki hedefi vuruyor.

Hem Yahudiyi, hem Hitleri

***

İnşallah diyorum

Bir gün sıra içimizdeki ırkçı münafık siyaset planlayıcılarına da gelecektir..

Ki gelmelidir..

çünkü bu yapıların tez elden deşifre edilmesi lazım.. Ülkenin ve milletin ayağına pranga oluyorlar

Eğer ki, bunların üstesinden gelinirse, içimizden temizlenip, atılırsa..

İşte O zaman Türkiye, apaçık, yep-yeni bir zemine oturacaktır.

Yarınları aydınlık olacaktır..

Hele hele Mohis Kohenlerin (Tekin Alplerin) direktif ve talimatlarıyla oluşa gelen Turancılık anlayışına dayalı ırkçıların da pabuçlarını pazara çıkarırsa..

İnanın, Türkiye sapasağlam, sarsılmaz bir zemine oturacaktır..

Ve o zeminde, yeni bir Osmanlının ter-ü taze ruhu yeşerecektir

Bu diriliş; Elbette ki 1400 sene önceki medeniyetimizin dirilişi olacaktır.

Bu diriliş; Kurana bağlılık dirilişi olacaktır.

Bu diriliş; Emperyalist, haçlı ve Siyonist keferele karşı bir diriliş olacaktır.

Bu diriliş; İçimizdeki kuru Kemalist geçinen, diplomalı ama kara cahil anlayışların hkimiyetine karşı bir iman dirilişi olacaktır.

Bu diriliş; İster siyaset alanında olsun, ister medya alanında olsun, ister iktisadi, ekonomiksel dünyada olsun

Milletin yeniden uyanışı olacaktır

Artık bunların tüm kirli çamaşırlarını pazara çıkarılmış olacaktır ve olmaya da devam edecektir

***

Cumhurbaşkanı, ekonomiye de el atmış durumda.

Türk ekonomisinde artık merkez bankası faizi artıramadı.

Tüm direnişe rağmen

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin ardından ilk faiz kararını açıklayan Merkez Bankası, beklentilerin aksine faizleri sabit tuttu.

Banka faizleri yüzde 17,75te sabit kaldı.

Alınacak önlemlerin ilk testi oldu

Ki baskı yapan çevreler umduğunu bulamadı.

Bu haberlerin hepsi, gerçekten Türkiye için iç açıcıdır ve umut kapılarını aralamaktadır...

Öyle ümit ediyoruz ki bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı yıllardan beri ayaklanan şer odakları, ne kadar terör estirirlerse estirsinler; başarılı olamayacaklardır

Her ne kadar, milletin içinde de aldanan bazı sektörler ve insanlar var olsa da; minimize olacaklardır

Özellikle bazı medya sektörleri, bazı siyaset sektörü, bazı din baronları

Yıllardan beri aldatıcı tavır ve hareketleriyle bukalemun gibi renkten renge giren hıyanet şebekeleri; artık bu ülkede yer bulamayacaklardır.

Bir bir deşifre edileceğine inanıyoruz.

çünkü, Erdoğan, Türkiyenin siyasetini batı dünyasına karşı ayakta tutabiliyor..

Dik duruyor..

Boyun eğmiyor..

Öyle inanıyoruz ki, iktisadi alanda da yabancı para birimine karşı da, kur cehennemine de Dur diyecek kanaatindeyiz.

Dolar ve Euro, ABDyi ve AByi yıllardan beri hep devleştirdi...

Patron oldular ve İslam dünyası zayıf duruma geldi.

Zayıf, güçsüz ve ekonomide ibre nerdeyse sıfıra getirilmiş bir siyasetle yönetiliyordu.

Ama artık yok

***

Halkın çok büyük bir memnuniyetle karşıladığı Bakanlar Kurulunu da bir şans olarak görmeliyiz

Oluşturulan kabine kadrosu, kuşkusuz ki halkı çok memnun etmiştir...

Bazı kamu kurum ve kuruluşları da içimizdeki bazı rant şebekelerinin sebepsiz yere zenginleşme arayışı da artık fiyasko ile neticelenmiş durumdadır.

Artık rasgele kimse devlet ihalelerini birilerine peşkeş ettiremiyor.

Bakanların hepsi, pırıl pırıl, seçkin insanlardır.

Aldatmayan ve aldatılmayan insanlardırlar

Ama bazı şahsiyetler var ki, maazallah

İsimlerini burada deşifre etmeye gerek görmüyoruz.

Bazı rantiyeci, plancı, vurguncu, sahtekrların varlığını da zaten kimse inkr edemez.

Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadoluda.

Devletin resmi kurumlarına dahi el atarak, daire memurlarından isteklerini yerine getirmeyenler, ya pasifize edilir, ya da sürüm sürüm süründürülür.

* * *

Bu tür rantiyeci kesimler, iktidar partisinin gölgesinde neler yapmadı ki?

Diyanete el attılar.

Diyanetin bünyesindeki bazı sahtekr din adamlarını, defalarca teftiş kurulunun haklarındaki karara rağmen kıllarına dokunulamadı.

Eğer diğer partiler olsaydı, halk diyecekti ki bunların zaten değerleri bu kadar, İslama inanmadıkları için bu tür edepsizleri himaye ediyorlar.

Ama ne yapacaksın?

Bugün AK Partinin bünyesinde bu tür unsurların varlığı söz konusuysa, ki tartışılmazdır..

Nitekim vay halimize diyoruz!

Bunlar yüzünden memleket gerçekten çok dar bir çerçevede yürüyor.

Örneğin; Diyarbakır Tapu Kadastrodaki dönen dolaplar, oynanan oyunlar

Ve ne yazık ki oradaki dürüst çalışan tapu müdürlerinin uğradığı mağduriyetler

Bunlar gibi birçok kurum ve kuruluşları hegemonyası altına alan bilinen troyka ve siyaset baronlarının bu tür işlerle uğraştıkları aşikrdır.

Onların dediklerini yerine getirmeyen herhangi bir bürokrat, kesinlikle o makamında oturtulmaz

Mutlaka bir kayırmayla, onu oradan alırlar..

Hele hele onların zihniyetine karşı ters düşen varsa; tabiri caizse anasından emdiği sütü burnundan getirirler..

Özellikle, Rüşvet gibi, adam kayırma gibi, Bunu al, bunu oraya koy misaliyle taleplerini dinlemeyen birçok bürokratlar, bunların hışmına uğruyorlar

Ya her şeyi içine çekerek, sindire sindire ah u enin çekecek ya da istifaya zorlanacak

Veyahut da yer değiştirme gibi pasifize bir suikasta uğrayacaktır

Örneğin; Yenişehir Tapu Kadastro Müdürü Ayhan Bayhan Beyi yerinden alarak tenzil-i rütbe ile başka bir ilçeye gönderilmesi olayı gibi

Keyfi işlemler

Bu bürokratları mağdur etmeleri aşikr olduğu halde birileri görmezlikten geliyor.

Olumsuzluğa göz yumuyor

Ki hiçbiri kamuoyunun da dikkatinden kaçmıyor

Diyarbakır kamuoyu diyor ki;

çoğulcu parlamenter sistemine son verildiği halde, hala da birileri ellerini Diyarbakırdan çekmiyorsa

Rant peşinde kamu kurumlarında ranta dayalı kendi ekiplerini tutuyorlarsa

Kimse kusura bakmasın, bu işin gidişatındaki akıbet hiç iyi görünmüyor!

En derin saygı ve sevgilerimle.