İSRAİL, DÜNYANIN EN SİYONİST, EN FAŞİST, EN IRKÇI DEVLETİDİR!?
Eklenme: 7/25/2018 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Muhterem Başkan Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti Grup toplantısında tarihi bir konuşma yaptı.

İsrail devletine verdi veriştirdi...

Gördüğü lüzum üzerine tüm dünya kamuoyu nezdinde deyim yerindeyse; İsraile insanlık dersi verdi.

Ah keşke bugüne kadar gelen giden devlet adamlarımızdan birkaç tanesi dahi olsa Başkan Erdoğan gibi düşünmüş olsaydı!..

Emperyalist, haçlı batı dünyasına nerdeyse kul köle gibi duran bir çok devlet adamı oldu

Ne yazık ki bu yüz sene içerisinde, onların yüzünden ülke ve millet hiçbir şey yapamağı gibi; ilerleyemedi de?

Bilakis devletin gelişmesine, milletin birlikteliğine, vatanın bölünmez bütünlüğüne karşı; tavır içerisine girdiler

Zerre-i miskal; gelişme kaydetmediler.

Tek kelimeyle diyebiliriz ki;

ABye girelim diyerek, 55 yıl kapıkulu gibi haçlıların kapısında bekletildik

Ama bugün, devletin başında, milletiyle bütünleşen, milli iradenin paralelinde yürüyen büyük bir insan var.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan

Allah ona uzun ömür versin.

İman şuuruyla hep korusun

İslam dünyasına bir lider olarak manen ve maddeten lider kılsın.

Gerçekten Başkan Erdoğan, makamını ve mevkiini dolduran bir kişidir.

* * *

Bakınız, sevgili dostlar.

Erdoğan, dün İsraile Dünyanın en Siyonist, en faşist, en ırkçı devleti dedi.

Bize göre bu bile azdır...

En gaddar, insanlığa en düşman ve İslam dünyasına kin besleyen hain bir devlet olduğunu da biz ilave edelim....

Erdoğan, İsrail parlamentosunda kabul edilen Yahudi Ulus Devlet Kanununun bu ülkenin gerçek niyetini tüm açıklığıyla ortaya koyduğunu vurgulayarak şöyle dedi;

Karşımızda kendi tanımladığı bir topluluk dışında hiç kimsenin hakkını, hukukunu hatta varlığını tanımayan bir devlet vardır.

Bu düzenleme;

İsrailin dünyadaki en Siyonist, en faşist, en ırkçı devlet olduğunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatıdır

***

İsrailin, bu düzenlemeden sonra Siyonizm, faşizm ve ırkçılık ile bunların sonuçları konusunda söyleyecek bir sözü kalmadığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

Hitlerin, ari ırk saplantısı ile İsrail yönetiminin, bu kadim toprakları sadece Yahudilere ait sayan anlayışı arasında hiçbir fark yoktur.

Dünyayı büyük bir felakete sürükleyen Hitlerin ruhu, İsrailin bazı yöneticileri arasında yeniden hortlamıştır.

Aslında, Hitlerde Yahudu kökenlidir

Birbirlerine yabancı değiller..

* * *

Evet, sevgili dostlar.

Erdoğanın 16 yıldan beri yeryüzüne Türkiyeyi yeniden tanıtma mücadelesi, bize göre adeta Fatihlerin, Yavuz Sultan Selimlerin çağını yaşatıyor.

Dünya yeniden Türkiyeyi tanımaya hazırlanıyor.

İçimizdeki münafıklar, hain plancılar, Türkiyeyi yeniden kirli emellerine alet etmek istiyorlarsa da

Kemalizm, Atatürkçülük, laikçilik gibi kavramları tazeleyerek piyon uşakları kiralayarak Mustafa Kemal Atatürke hakaret ederek sözde İnanan tesettürlü kadınlar bunu yapıyor oyunuyla, fitne körüklemeye çalışıyorlarsa da

Diyorum ki, nafiledir

Boş çabalardır..

Bu millet artık inanmıştır.

Ne yaptığını çok daha iyi biliyor.

Bu millet, yıllardan beri aradığı liderini artık yakalamıştır.

Liderinin arkasında, iman şuuruyla yürüyor.

Birbiriyle kenetlenmiştir.

Tıpkı 15 Temmuz gecesi gibi ihanet şebekelerini gerektiği zaman tükürükleriyle boğacak bir küdretle yekvücut olmuştur.

Yani, Türkiye eski Türkiye değil...

Bu memleketin pazarında Kemalist anlayış artık revaç görmüyor.

Ne kadar mekir ve hileli tezghları kurarsanız kurun, mekiriniz size dolanacaktır, tezghlarınız sizin başınızı yiyecektir.

Kurduğunuz tuzak şebekesi, ayaklarınıza dolanacaktır.

çünkü bu memleket artık Kuran yoluna girmiştir.

Kendi bin yıllık medeniyetini yaşamak istiyor.

Yapılan kirli tezghlar artık fayda vermiyor.

***

Bakınız, Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri neleri söylüyor..

Ve bizleri nasıl uyarıyor

Ey eski çağların cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunları olan muhterem din kardeşlerim!

Beş yüz senedir yattığınız yeter!

Artık Kurnın sabahında uyanınız.

Yoksa, Kurn-ı Kermin güneşinden gözlerinizi kapatarak gaflet sahrasında yatmakla vahşet ve gaflet sizi yağma edip perişan edecektir.

Kurnın mecrsından ayrılarak birleşmeyen su damlaları gibi toprağa düşmeyiniz.

Yoksa toprak gibi sefahet ve şehvet-i medeniye sizi emerek yutacaktır.

Birleşen su damlaları gibi, Kurn-ı Kermin saadet ve selmet mecrasında ittihad ederek, sefahet ve rezalet-i medeniyeyi süpürüp, bu vatana b-ı hayat olan, hakikat-i İslmiye sularını akıtınız.

İşte bu paralelde biz de diyoruz ki;

Yüce İslam dini Kuran ışığında her gün biraz daha filizleniyor.

İlkbahar çiçeklerini açıyor.

***

Ama gönül arzu ediyor ki bu güzel gelişmeleri, bu ihlslı, samimi niyetle yola çıkan milletin önünü İslamiyeti istismar eden bazı kirli emelleri, münafık ruhları, siyaset sahneye koymasın.

Din adamı dahi olsa, hafız-ul Kuran dahi olsa

Eğer iradesine sahip çıkamıyorsa, kendi mesleğini ve unvanını kirli şehvani arzularına alet edip yanlış yerlere Kuran okumaya kalkan varsa ki vardır.

Özellikle bölgemizde ve Diyarbakırımızda, bunlar artık temizlenmelidir.

Kirli rant şebekelerini, din ve meslek istismarı yapmadan, sağlamca milletin, diyanetin, din işlerinin bünyesinden, temizlenmelidir..

Bunlar, arındırılmalıdır..

Aksi takdirde İslam ve toplum zarar görecektir.

Önceki günkü Söz Gazetesi nüshasında MANŞETTEN verilen BAŞİMAM OLACAK MI BAŞKAN? başlıklı yazı, çok büyük bir ses getirmiştir.

Ömer Büyüktimurun kaleminden çıkan aynı paraleldeki dünkü yazısında değindiği konu gerçekten çok ibret vericidir.

İlgililer, özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı nasıl bu tür edepsizlere yer tahsis ediyor ve bünyesinde barındırıyor?

Anlamak zor

En derin saygı ve sevgilerimle