LAİKÇİ CUMHURİYETÇİ CHP YİNE SAHNEDE(!?) (II)
Eklenme: 1/8/2021 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar.

Gerçekten yakın tarihimizde gizlenmiş, saklı tutulmuş, üstüne şal çekilmiş nice büyük sırlar ve olaylar söz konusudur..

Ülke insanlarından hep gizli tutulmuştur.

Ve tüm bu gizliliklerin arkasındaki niyet, çok kirli planların var olmasıdır...

Bu planlar; ne demokrasiye, ne hukuka, ne adalet ilkelerine, ne de insanlık cibilliyetine sığmamaktadır...

Düşünün, sevgili dostlar.

Milletimizin yaklaşık bin yıllık bir tarihi var.

Aba ecdatlarımızın, günlük hayat akışları içerisinde yaşadıkları temel inanç, İslamdır..

Yani Müslümanlıktır...

Bu minvalde, inanç davalarını göğüslemişlerdir..

Yeryüzünü İslam davasıyla hidayete erdirmişlerdir.

Ta Viyana kıyılarına kadar at koşturan o kahraman ecdatların tek bayrağı vardı; o da şanlı hilal bayrağıydı

İnanın onlar da Türktü ve Türkçe konuşuyorlardı.

İnanın onlar da Kürttü ve Kürtçe konuşuyorlardı..

İnanın onlar da Araptı ve Arapça konuşuyorlardı..

İnanın onlar da, Romendi ve Romence konuşuyordu..

İnanın onlar da Zazaydı ve Zazaca konuşuyordu..

İnanın onlar da Lazdı ve Lazca konuşuyorlardı.

İnanın onlar da çerkezdi ve çerkezce konuşuyorlardı.

Ama her şeyden evvel bir ümmetti.

Herkesi bir araya getiren temel unsurda buydu.

Hasılı kelam; diller, ırklar farklı olsaydı da; bir ümmetti ve tek şiarları, İslamı yaşamak ve yaşatabilmekti?..

Yani, tekçi, ırkçı ve şoven bir anlayış söz konusu değildi..

Hele hele faşizanlık hiç yoktu.

Ne zaman ki Moiz Kohenlerin, Emanuel Karasuların, Hertzlerin ve onların içimizdeki devşirme Selanik dönmelerinin sözlerine itibar edildi, kanıldı ve Devlet-i Aliyede nüfuz edici oldular, işte o zaman bölük-pörçük olduk...

çünkü Devlet-i liye-yi Osmaniyeyi dağıttılar...

İslamsız Turancılık adına yola çıkan bu zihniyet, ne hazindir ki aziz milletimizin çok önemli kesimini ele geçirerek, otorite kurdular...

Ve bugün o çalışmanın neticesi ve faturası Türkiyedeki CHPnin varlığıdır.

Zira CHPnin varlığı toplumun içinden bin yıllık kültürünü silmek demektir.

Toplumu ve gençliği İslamiyetten uzaklaştırmak demektir.

Kadınlı, erkekli geceler düzenleyerek şişeleri devirerek eğlenceler düzenlemek demektir..

çünkü bunların kaynağı; Fransanın masonik Hıristiyan kafalarının ürettiği düstur.

Ki İslamın varlığı ve ilerlemesinin sırrını ancak Müslümanların içerisine sızılmasıyla, öğrenilebilinirdi?

Ki öyle de yaptılar...

Yoksa her gün güçlenen, kuvvet alan İslam orduları, İslam birlikleri, İslam milletinin tümünü birden ortadan kaldıramazdı...

İçimize sızdılar..

Ve ilk hedefleri, yeni bir Fransayı İsrail adına Türkiyede ve İstanbulda oluşturmak ya da Mısırda bunu yapmak...

Bu da, Türkiyenin milletiyle beraber garplılaşma hareketiyle mümkün olabilirdi!

Bunu da başarabilmek için genellikle Müslümanların önemli ana çizgilerini, yok etmeleri gerekiyordu?...

çünkü bu çizgiler olmazsa olmazdı...

Bunları ne yapıp yapıp sildirmeleri lazımdı.

Birincisi;

Türkiye dahil, Ortadoğudaki Müslümanları ırkçılık ve ideolojik kutuplaşma içerisine sokup, batı ve batıla hayranlıkla, dinden uzaklaştırmak, inancını zayıflatmak, İslam ümmeti olma şiarını yok etmekti...

İkincisi;

İslam ülkelerini yekvücut hale getiren Hilafet-i İslamiyeyi lağvetmekti...

Ancak o zaman, İslam ülkeleri üzerinde sömürge ortamı oluşturabilinirdi?.

Ve Müslümanlar, Viyana kıyılarından geri döndürebilinirdi?.

Hamle üstüne hamleler yapıldı...

İlk olarak Fransızlar (!), Mısırı ele geçirdi..

Sonra, Türkiyeye göz diktiler...

Ve Mısır ile Türkiye; sömürge ülkeler haline geldi...

Fransızların bu yönde kurguladıkları planda iki önemli kırmızı çizgi vardı...

Bu iki çizgi ortadan kaldırılırsa, İslam dünyası per-ü perişan olur...

Fransa buna odaklandı...

Yani Müslümanları dini temessükten uzaklaştırmak...

Milli birlik ve beraberliği tersyüz edip büyük ihtilaflar yaratmak...

Bu iki kırmızıçizgi kırıldıktan sonra artık Lord Curzonlar rahatlıkla; Ortadoğuda istedikleri gibi at koşturabilirlerdi?

Ki öyle de oldu...

Lozan fitnesini kahramanlaştırıp millete yutturulması da bunlardan en büyük halkadır?

* * *

Bakınız, sevgili okurlar.

CHP, bu milletin kendilerine oy vermeyeceğini ve TBMMne gidemeyeceklerini anladıkları için, eski Bakanlardan Fikri Sağlar, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Sözcü Gazetesi yazarı Can Ataklıyı öne sürerek, öttürmeye başladılar...

Tabi bir de Canan Kaftancıoğlu var

Bu insanlar darbeleri ve 27 Mayısı hatırlatmaya başladı.

Elbette ki Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan az öz bir insan değil.

Trumpın dediği gibi; onun oynadığı satrancı kimse oynayamaz!

Bu itibarla ne yaparsanız yapın mağlupsunuz.

AK Partinin 81 ildeki teşkilatları bunlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

Türkiyeyi eskisi gibi vesayetin bataklığına götürmek ve ideolojik yobazlıklarını mütedeyyin cenah üzerinden yeniden tatmin etmek isteyen seküler mültecilere ; artık geçit yok!...

Darbe imasında bulunan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğun yanı sıra, başörtüsü üzerinden mütedeyyin kesime saldıran eski CHP milletvekili Fikri Sağlar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanı kastederek, Gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım diyerek halkın sokağa dökülmesini isteyen gazeteci Can Ataklı hakkında 81 ilde suç duyurusunda bulunuldu..

Tüm bunlara rağmen, bu aziz millet böylesine kirli deneyimlerden geçmiş bir millettir...

Alçakları, hainleri, zındıkları çok iyi tanıyan bir millettir.

Bugüne kadar dış orijinli, Türk İslam ruhuna düşman bu altı oklu amblemli parti, hiçbir zaman Türkiyeye bir yarar sağlamamıştır.

Bundan sonra da sağlamaz.

Halkın bunca çabasına rağmen, iktidara gelen giden muhafazakr partiler neden bir şey yapamıyorlar?

Neden daha şiddetli bir tokatla, demokrasi dersi verememiştir?

Ne yazık ki...

Acı bir tablo da, siyaset rolüyle, günlük politika madrabazlığıyla milleti kandırarak, milletin ruhuna hitap etmeyen vurguncu rantiyeci, kişisel rantını halkın zararında gören nice yamyam kesimlerin, muhafazakr partilerin içerisinde kümelenmesidir...

Bunlar da CHPnin değirmenine su taşıyanlardır..

Hani diyoruz ya, AK Parti içerisindeki AKPlilerdir bu partiye zarar verenler..

İşte bunlar yüzündendir CHPnin hala kokuşmuş düzeni dikte etmesi...

Bunlar, milletin CHPye karşı ortaya koymuş olduğu mücadele ruhunu söndürmeye çalışıyorlar?

Millet oldukça izzetini, şerefini muhafaza ediyor ise de ne yazık ki tam tekmül halinde değildir.

Keşke bu millet, bunları da tanımış olsaydı.

En derin saygı ve sevgilerimle.

HAYIRLI CUMALAR