MEFRAKUT-TARİK (YOL AYRIMI)!?
Eklenme: 10/18/2023 12:00:00 AM

Sevgili okurlar

Şu hakikati artık, net ve samimi bir şekilde haykırmamız gerekir!

Mevcut hal, özellikle İslam dünyasının yaşadığı travmatik hadiseler zincirinin temelinde yatan en büyük kısır döngü ırkçılık ve kavmiyetçiliktir? Ki bu durum, Müslümanların hızla güç kaybına neden olduğu gibi yaşadıkları coğrafya içerisinde, bölünüp, parçalanmaktadırlar?

***

Oysaki İslamda ırkçılık yoktur... Ve İslam bunu bin 400 yıl önce ayaklarının altına almıştır... İster Arap ol, İster Türk ol, İster Kürt ol, istersen bilmem hangi ırktan olursan ol; eğer ki kelime-i şehadet getiriyorsan sen Müslümansın... Ümmet şiarında Müslüman Müslümanın kardeşidir... Kardeş kardeşi, öldürmez, fitne ve hasedin içerisine girmez. Bir olur, diri olur, güçlü olur Ümmet olarak, yer küresine hkim olur?

***

Bakınız, Kuran-ı Kerim Hucurt suresinin 10. Ayetinde net olarak bize şöyle sesleniyor... Diyor ki;

Müminler ancak kardeştirler.

Hucurt Suresi 13. Ayeti de mealen şöyle buyuruyor;

Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, Ona karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.

***

İşte Kuran bize bunu emrediyor, öğretiyor. Madem Kuran bu emri veriyor... Öyle ise İslam dünyasındaki bu tefrika nedir? Müslümanlar neden kendi içlerinde ayırımcılığa giriyorlar ve neden birbirlerine silahları doğrultuyorlar? Ve neden; ümmet olabilme adına, İslamın ve Müslümanın Kuran-ı Kerimde emrettiği gibi kardeşlik ruhuyla bütünleşip, küfür dünyasına karşı çıkmıyor

***

Sevgili okurlar

Kangrenleşen ve giderek İslam dünyasını hasta adamdan daha beter, yatağa mahkm eden süreci, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel tüm yönleriyle; masaya yatırmalıyız Düşünmeliyiz ve ortaya çıkan sorulara yanıt bulmamız gerekir... İslam dünyası neden gerçek kavramından, ruhundan, değerlerinden ve kutsallarından bu kadar uzak kaldı ve kalıyor?

***

Arapı da, Acemi de, Türkü de, Kürtü de, Pakistanlısı da, İranlısı da, Suriyelisi, Mısırlısı vs Her kim olursa olsun, hangi ırka mensup olursa olsun, mezhebi ne olursa olsun, ülkesi de hangisi olursa olsun, eğer ki Kurana iman etmişse, Allah Ekber diyorsa, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)i rehber olarak görüyorsa, o birdir, ümmetidir ve diridir..

***

Irklar da, coğrafya da, diller de, renkler de ayrı olsa bile, iman ve inanç birdir... Hiçbir şekilde ayrı değildir Eğer gerçekten İslamiyetle samimiyetimiz varsa o samimiyeti ümmet olarak göstermemiz gerekir. Samimi değilsek o zaman ırkçılığa, kavmiyetçiliğe, bölgeciliğe başvuralım ki hal-i perişanlığımız beterin beteri olsun. Nitekim hal-i lem bunu gösteriyor bize.

***

Yoksa bir avuç Yahudinin hakkından gelemiyor Araplar denilir miydi? Denilmezdi... Ama deniliyor... Ki bu da pısırıklığın, korkaklığın dik alasıdır. Bu dava Araplarla Yahudiler arasında bir dava değil. Bu dava Kuranla Yahudinin arasındaki davadır. Madem Kuranın davasıdır. Arapın, Acemin, Türkün, Kürtün vs. hiç kimsenin tek başına olmadığı gibi, kimse kendini ırk, renk, dil, coğrafya üzerinden sıyırmasın.

***

çünkü coğrafya, ırk, dil ve renk değişik olursa olsun intisab-ı Muhammediye (S.A.V) ise başka söze gerek yoktur Bunu tam anlamıyla anlamamız gerekir. Eğer anlamıyorsak, Kuranla ilgimiz kalmamış demektir.

***

Bakınız Fetih suresinin 29. ayeti de şöyle buyuruyor;

Muhammed, Allahın Resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkrcılara karşı çetin, birbirlerine karşı da merhametlidirler. Onların, rük ve secde hlinde, Allahtan lütuf ve hoşnutluk istediklerini görürsün. Onların secde eseri olan alametleri yüzlerindedir. İşte bu, onların Tevratta ve İncilde anlatılan durumlarıdır: Onlar filizini çıkarmış, onu kuvvetlendirmiş, kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ziraatçıların hoşuna giden bir ekin gibidirler. Allah, kendileri sebebiyle inkrcıları öfkelendirmek için onları böyle sağlam ve dirençli kılar. Allah, içlerinden iman edip Salih amel işleyenlere bir bağışlama ve büyük bir mükfat vaat etmiştir.

***

Kuran bunları söylüyor. O zaman ya Kurana inanıyoruz ya da inanmıyoruz... Kurana inanıyorsak Müslümanız, değilsek, Müslüman değiliz. Eğer ki Müslümanız diyorsak, o zaman hakkını vermemiz gerekir. Tüm İslam dünyası birdir ve bir olmaya da mecburdur.

***

Bakınız, İsrail ve Filistin arasında yaşanan savaş, Arapla Yahudinin savaşı değildir Küfürle İslamın savaşıdır orada yaşananlar! Mescid-i Aksayı Yahudi baskınlarından kurtarma savaşıdır. Onun için İslam dünyasının bununla birleşmesi lazım.

***

Başta ifade ettim... Hucurt suresinin 10 ve 13. Ayetlerinin ruhunu bünyemizde taşımamız lazım... Onun yolunda yürümemiz lazım... Ki Biz Müslümanız diyebilelim. Yoksa yalandan isim taşımakla ne Müslüman olunur ne de İslamın bayrağını dalgalandırabiliriz

***

Bu kavram şerefli bir kavramdır ama ne yazık ki vergisi yok diye herkes bedavadan kullanıyor. İslam dünyası bugün bunu üstlenmemiştir ki sadece Araplarla Yahudilerin kavgasıymış gibi gösteriyor. Bu da pısırıklıktır ve tefrikadır. Bu savaş küfürle İslamın savaşıdır.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video