O YÜCE PEYGAMBERE İNTİSAP!?
Eklenme: 23.06.2023 00:00:00

Ne mutlu o kimseye ki Hz. Peygamber (S.A.V)e intisap etsin.. Ve onun sünnet-i seniyyesini hayatında idame etsin.. Onun hayatını kendine rehber edinsin.. Ve ne mutlu o toplumlara ki; onu kendine tek kurtarıcı olarak seçsin.. Ki bu mutluluk, kutlu bir mutluluktur..

***

Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)in bize getirmiş olduğu Kuran hükümleri en büyük kurtarıcı rehberdir Mürşittir İnsanları doğru yola sevk ediyor. Helali helal, haramı da haram olarak, gösteriyor.. İyiliği emrediyor, kötülüğü de yasaklayıp, reddediyor Kuran hükümlerine riayet eden bilmeli ki, Allah Telnın koruması altındadır..

***

Demem o ki, Kurana intisap beşer için en büyük şereftir.. Meziyetlerin de en üstünüdür. Birey kadar, milletler için de, hükümetler için de, devletler için de, Peygambere intisap, Kurana iman etmek en büyük izzettir, meziyettir ve de üstünlüklerin de üstüdür.. Kuran-ı Kerim 114 suresiyle, 6666 ayetiyle kainatın Anayasasıdır

***

Allahın emir ve yasaklarını içeriyor.. Ve her bir harf ve o harflerden oluşan her bir kelime, her kelimeden mütevellit oluşan cümlelerin hepsi; Peygamber Efendimizin kalbi üzerine, Allahü teala tarafından vahiy yoluyla, nakşedilmiştir.. Hem fani hem de ebedi dünyanın yaşam biçimine bizi davet ediyor

***

Siyasal, sosyal, ekonomik, kültürel! Bir bütünlük içerisinde iman nuruyla yoğrulan bir hayat manzumesi olan Kuran-ı Kerim, sıradan kağıda basılı olan kitaplardan biri değildir.. Hiç olmadı.. Medeniyetler üstü bir medeniyeti bahşedendir Netice itibariyle; Kurana sımsıkı sarılmalıyız, onu yaşam biçimimize libas etmeliyiz ki; düştüğümüz veya düşürüldüğümüz girdaptan kurtulabilelim.

***

Tüm bu hakikatler orta yerde iken; ne oluyor da bugün İslam dünyası, Müslümanlar, Türkiye dahil olmak üzere; İslama, Kurana ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V)e yıkıcı ve yok edici bir anlayışla yaklaşım gösteriyor.. Ne hayatında, ne yönetiminde ne de toplumsal birlikteliğinde; Kuran yok, Peygamber yok pek tabi ki iman da yok!

***

Dün de ifade ettim, dilimin döndüğü kadar da ifade edip, uyaracağım! Ey beşer, ey ben Müslümanım diyen zat-ı muhteremler; Kurana intisap ediyorum demek kfi gelmiyor?.. Ki Kuran da bunu kabul etmiyor. Kuran hayati tüm içtimalarında beni bilmeli, okumalı ve yaşamalısın diyor?!

***

Okuyacağız, okutacağız, ibadetlerimizi de, günlük yaşamımızı da, devlet idaresini de, otoritemizi de; bununla ikmal edeceğiz.. Allaha karşı kulluk görevini yerine getirmen, senin en büyük sermayendir Güçtür, kuvvettir ve de birliktir..

***

İnanan toplumlar, inanan milletler, rengi, dili, ırkı ne kadar değişik olursa olsun Kurana inanıyor ve ona sarılıyorsa; her anı nurludur.. çünkü Kuranın deyimiyle ihvan-ı Müslimindir.. İslam kardeşliğinin teşekkülüdür.. Kuran nerde okunursa rahmet-i ilahi oradadır. Bolluk ve berekettir, zenginliktir; sağlıktır, mutluluktur, temiz ahlakın ikmalidir

***

Ruhunda ve yaşam ilkelerinde riya yoktur, hile, desise, aldatmaca yoktur.. İnsanoğlu için, sağlıksız olan her ne ise, toplumu sıkıntılara ve badirelere sürükleyen her ne olursa olsun haram kılar, yasak hükmüyle cezaya tabi tutar Barışın ve sulhun teminatıdır, devletlerin de bekasıdır

***

Onun için rantsız, menfaatsiz, Kuranı emtia haline getirmeden okumak gerektiği gibi; onu yaşamak da lazım.. Görünen ve görünmeyen tüm dengemizle, uzuvlarımızla ve tabi ki ruhumuzla, bir bütün etmeliyiz 7den 70e, yaşlısından, gencine, kadınından, erkeğine, engellisinden, özürlüsüne; bilaistisna beşer olarak ilahi hükümleri beşeriyete götürmemiz gerekir..

***

Eğer ki birey ve toplum olarak bu anlayışla, felsefeyle ve yaşam biçimiyle Kuran-a sarılırsak, işte o zaman da Kuran-ı Kerim bizi kabul eder.. Peygamber Efendimiz de, bizi ümmetine dahil eder, Yüce Yaradan da kulluk görevini yerine getirenlerden sayar.. Amma velakin, hal-i hazırda hiç de sağlıklı değiliz ve iman şuuruyla hareket etmiyoruz

***

Bakınız günlerdir, dilimin döndüğü, kalemimin yazdığı kadarıyla toplumun düştüğü bedbaht hale dikkat çekiyorum!.. Ve uyarımı yine yapıyorum.. Eğer ki, gerçek manada Kurana sarılmıyorsak, Kuranı bir emtia kaynağı olarak kullanmaya çalışıyorsak, ölülere mezarlıkta veyahut Ramazan aylarında para karşılığında okunan cüz ve hatimlere Kuranı düşürüyorsak, bilmiş olalım ki, bu hal ve tutum Kurana bir hakarettir.. Kuranı açık bir şekilde küçük düşürmektir. Onun için de Kuran, yeri ve zamanı geldiğinde tokadı indiriyor

***

Rahmet-i ilahiden şaşmamalıyız.. Rantsız, menfaatsiz, Kuranı emtia haline getirmeden okumak, inanarak onu yaşamak gerekir.. Bunu sağlayacak olan birinci mekanizma da milleti yöneten iktidarlardır Önce onlar görev üstlenecek sonra da misyonu aksiyona çeviren de, millet olacak

***

Millet haykırarak diyecek ki Benim kitabım Kurandır, günlük hayat akışımı onunla biçimlendireceğim, onunla yaşayacağım, onunla uyuyup uyanacağım Devleti idare edenler de; milli irade temsiliyetiyle bunu hakkaniyet ölçüsünde, tavizsiz yerine getirecektir

***

Bakıyor ve görüyoruz!.. Mezarlıklarda Yasin okuyor parayla.. Cenazeler kaldırılıyor, hatim indirmek parayla.. Ramazan-ı Şerif geldiğinde, hatim okumak parayla.. İbadet giderek bazı kesimler tarafından ne yazık ki; ticari sektör haline getirildi.. O ilahi rahmet, ranta dönüştürüldü.. Bazı hafızların kendini İbrahim Tatlısesin gazel okumasına benzetmesi, klipler çekip, şarkıcı konumuna düşürmeleri

***

Bir kere güzel okuyup bunun karşılığında para toplamanın İslamda yeri yoktur Kuran bunu kabul etmiyor. Kuran ders kitabıdır, ibret kitabıdır, kanun ve adalet kitabıdır, ilahi mesajlar kitabıdır. Kuranı böyle bilmek lazım, böyle anlamak lazım.. Bu şekilde ona sarılmak lazım.

***

Yıllardan beri burada yazıyoruz, dile getiriyoruz, inşallah da inandırıyoruz. Durum bundan ibarettir. Bizim yazdığımızdan daha fazlasıyla, Diyanet İşleri Başkanlığının buna sahip çıkması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığının yegne görevlerinden birisi bu olmalıdır..

***

Yeni nesli, Kuranın eğitimi altına alıp yetiştirmek temel görevdir.. Kurana sahip çıkmak demek; onları Kuran-ın nurlu yolunda giden kervanlar olarak görmektir.. Hafız yetiştiriyoruz, sonrasında da para karşılığında Kuran okumasını teşvik ediyoruz.. Olmaz

***

Kuranı okumak, okutmak lazım, toplumun tüm bireylerine enjekte etmek, aşılamak gerekir. Bu Diyanetin başlıca görevlerinden biridir. Yalnızca Ben Kuran okuyorum, öğreniyorum demek yetmez. Okullarda, Milli Eğitim Müfredatı paralelinde başlıca derslerden olması lazım.

***

Ne var ki, Cumhuriyeti laikliğe boğduran anlayış yüzünden, Kuran dışlanmış, sıradan bir kitapmış gibi gösterilmiş.. Fatiha okuyorum, Yasin okuyorum, Ramazan aylarında hatim indiriyorum aldatmacalarıyla, uyutulup gelinmiştir

***

Hasılı kelam.. Kuranın hükümleri esastır, emir ve yasakları temeldir. Kurana bu şekilde bakmak lazım, bu şekilde uygulamak lazım. Aksi takdirde Kuran bize sahip çıkmaz, bizi yalnız bırakır ki bu da en vahim bir haldir.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Hayırlı Cumalar..

Failed to load the video