O YÜCE PEYGAMBERE İNTİSAP!? (III)
Eklenme: 26.06.2023 00:00:00

Yeni haftanın ilk günündeyiz! Nerede kalmıştık diyerek, sohbet başlığımızın rotasında hasbıhalimize devam ediyoruz Ve diyorum ki, ümmet olabilmek için öncelikle zihnen, fikren ve fiili, somut eylemlerle Hz. Peygambere intisap etmek gerekir

***

Onun sünnet-i seniyyesiyle hemhal olmak lazım Resulullahın uyguladığı, yaşamına adapte ettiği ne kadar sünnet var ise ona inanarak, onu uygulayarak, onu bilfiil yaşayarak yerine getirmek gerekir En büyük meziyet, en büyük üstünlük de budur

***

İslam ümmetini Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V)e bağlayan intisapta kural olarak, üç ana ilke vardır... Bir fiili, iki kavli üç de tavrı Fiili derken, her inanan Müslümanın, İslamı bilfiil yaşayıp, icra etmesi gerekir Kavli ise, Peygamber Efendimiz yaşamı süresince ne söylemişse, onun hadisleri neyi hükmediyorsa, onu bilmek, öğrenmek ve günlük hayat akışı içerisinde, yaşama adapte etmektir.. Tavır ise hal, hareket ve duruştur Yani; bireyin bir Müslümana yakışır biçimde kendini donatıp, hal ve hareketine uyarlamasıdır

***

Bu ilkeler, İslam ümmetinin her ferdi için; olmazsa olmazdır! Aksi takdirde namaz kılmamak, oruç tutmamak, hal, hareketlerimizi düzeltmemek, günlük hayat akışlarımızı İslamdan uzak tutmakla, ne Müslüman oluruz, ne Peygambere intisap etmiş oluruz, ne de Kuran-ı Kerimin hükümlerine uyumuş oluruz.. Ki bunlar, İslamın ana hakikatleri olduğu gibi; kırmızıçizgileridir

***

Müslümanlık sözde değil, özdedir! İşte bu hakikatin rotasında gerek bireyler, gerekse toplum ve gerekse ümmet olabilme şiarıyla, hem fiili, hem kavli hem de tavırla Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyeleri ile Kuran-ı Kerimin hükümlerini yaşamalıyız ve onları bilfiil uygulamalıyız

***

Ki büyüyüp gelişebilelim.. Amma velkin son 1,5 asırdır beşeri sistemlerin vesayeti ve hkimiyetiyle İslamiyet adeta yok edilmek isteniliyor Bugün hayata geçirilen birçok plan ve programın ana temasında bu vardır

***

Olup-biteni vücuda getiren de ne hazindir ki, batı dünyasının içimize ihraç ettiği ve bizim bazı piyonlarımızın da o rejimi benimsemelerindendir Onu uygulamalarından kaynaklıdır Onun içindir ki; İslam ümmeti bölük-pürçük olduğu gibi, Müslümanlar da zihnen ve fikren, erozyona uğramış haldeler

***

İşte milletin hal ve hareketleri, toplumsal günlük hayat akışları, bizlerin nasıl da İslamdan uzaklaştığını gözler önüne seriyor Yaşamın tüm içtimai hallerinin yüzde 90ı İslami değildir, batıdan ithal edilmiş yasalarla günlük hayat akışlarımızı biçimlendiriyoruz.

***

Hal böyle olunca, mevcut duruma İslami diyebilir miyiz, ya da Müslümanlık budur diye? Müslümanlık, İslamın ana çizgileri, ana kuralları, Kuran ve Hadisin direktifleri doğrultusunda yaşamaktır. Aksi takdirde, hani diyorlar ya; Lafla peynir gemisi yürümez misali bir hal alır ki; o da İslam değildir

***

İslamın 5 ana kuralı vardır... Ve bunlar, İslam şartıdır, bir Müslüman için de olmazsa olmazdır Nedir o ulvi kutsal şartlar? Bir Namaz.. İki Hac.. Üç oruç.. Dört Zekat.. Beş Kelime-i Şehadet..

***

Bunları hem uygulayacaksın, hem fiilen yaşayacaksın, hem de konuşarak dile getireceksin. Aksi takdirde sadece lafla Ben Müslümanım demek yetmiyor. Hz. Peygamber (S.A.V)in sünnet-i seniyyesini icra etmekle, onun yolunu takip etmekle Müslüman olunabilir. 5 vakit namazını kılacaksın, orucunu tutacaksın, maddi imknların ölçüsünde zektını vereceksin, imknın el veriyorsa hacca gideceksin, bir de her daim Kelime-i Şehadet getireceksin Ve bunları inanarak, iman ederek yerine getirmek gerekir

***

Kısacası İslamın ana kural ve kaideleri bunlardır.. İslamın kırmızıçizgileri de yine bunlardır. Kuran ne diyorsa, Kuranın içeriğine inanarak uygulamak gerekiyor. Hadis, Resulullah (S.A.V)in sözleridir. Buhari ve Müslimin kaynaklarına bakarak Efendimiz (S.A.V)in ne dediğine bakmamız gerekir. Zira Hadis de Kurandan süzülmüş ana gerçeklerdir.

***

İşte İslamiyet budur. Ki yüce kitabımız Kuran-ı Kerim, Allahın kelamıdır Hz. Muhammed (S.A.V)in kalbi üzerine vahiy olarak gelmiştir İslam dünyası da 1400 seneden beri bunu icra ediyor ve bunun rotasında yaşamını biçimlendiriyor

***

Hep ifade ediyorum Kuran-ı Kerim, bir süs kitabı değildir.. Duvara asmak veyahut tozlu raflara tutmak değildir Kuran-ı Kerime iman etmek. Bunun ne İslami bir yönü var ne de Müslümanlığa yakışır Bu açıkça İslamı küçültür, Müslümanları da dininden soğutup, uzaklaştırır

***

Onun için ne olursa olsun, bir Müslüman öncelikle kendisi Kuranı okuyacak, öğrenecek, okutacak, öğretecek ve uygulayacak. Keza Kuran paralelinde Hadis-i Şerifler de aynıdır.

Aksi takdirde Ben Müslümanım deyip fersah fersah Kuranın ana çizgilerinden uzak bir tavır, hal ve hareketle Müslümanlık gerçekleşmez.

***

Müslümanlık, gerçekten ilahi bir sorumluluktur. Hz. Muhammed (S.A.V)in yaptığı gerçekler ne ise ona inanarak onu uygulamaktır. Bizim inandığımız yol budur, uygulamak istediğimiz yol da bu olmalıdır. Bunu uygulamazsak lafla bir yere varamayız.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video