SİYONİZM DÜNYASI = KÜFÜR VE İNKÂR DÜNYASI!? (II)
Eklenme: 1/18/2024 12:00:00 AM

Sevgili okurlar

Öncelikle sizlere çok çok teşekkür ediyorum Şu son günlerde, İslam dünyasının hal-i pür melaline ilişkin burada ortaya koyduğumuz Kuran-ı Kerimin ışığındaki tespitler olsun! Üstad Beddiüzzaman Said-i Nursinin hayat hikyesinden aldığımız feyizler olsun... Ve de Siyonizm denilen ifrit yapının da İslam dünyasına karşı süre gelen düşmanlığına dair tarihsel verilere dair analizimiz olsun

***

Yekn şekilde sizlerin ortaya koyduğu yüksek dozajlı duyarlılığın, inanın ki bizde yarattığı hissiyat tarif edilemez ölçüdedir Bende duygu seli oluşturmaktadır Sizden gelen bu geri dönüşümler, yazmamıza, çizmemize, konuşmamıza şevk veriyor... Kimi telefonlar var ki gözyaşı döktürüyor bize Takdir ve tebrikleriniz hırs aşıladığı gibi; sorumluluk açısından yeni sayfaların açılmasına da vesile oluyor Sizlere minnettarız

***

Değerli okurlar

İman etmiş, kelime-i şehadet getirmiş kişi, her kim olursa olsun... Rengi, dili, ırkı, yaşam coğrafyası önemli değil... Ümmet anlayışıyla, şu hakikati unutmaması gerekir Siyonizm, İslam dünyasının ve yaşam biçiminin baş düşmanıdır Yahudi milliyetçiliğinden üreyen bu kör, ifrit, küfür membaı, hem İslamın hem de İnsanlığın düşmanıdır?

***

Son bir asra baktığımızda, Siyonizm denilen küfre dayalı ideoloji yer küresinde hızla gelişen, büyüyen, palazlanan bir kimliğe dönüştüğünü görüyoruz! Ne hazindir ki ektiği küfür de yarattığı şiddet sarmalı da akıttığı kan ve gözyaşı da; kazanç olarak yanına kr kalıyor... Bir korku imparatorluğuyla dediğim dedik diyor...

***

İşte bu şeytani ruha sahip ideolojiyle ancak ve ancak, İslam dünyası bir bütünlük içerisinde, Kuran-ı Kerimin ana çizgileri paralelinde, mücadele etmesi gerekir... Tavizsiz bir ciddiyetle, Siyonizmin oksijeni olan İsraile karşı ve onu sahiplenen Yahudi dünyasına karşı radikal duruşlar sergilemelidir Kuranın düsturuyla yol yürünmelidir...

***

Siyonizmden akan zehir; bizi bizden eden bir zehirdir Sosyal, siyasal, ekonomik... Kültürel yönde; asimile edicidir İnanç noktasındaki tüm değerleri yok sayan bir anlayışı enjekte etmektedir Günlük hayat koşullarının keyfiyetiyle zihinleri sarhoş ederek kendine bağlıyor... Dünyevi ihtiraslara, maddiyata köle edici bir karakteri benimsetiyor Batılı teşvik ediyor

***

Ne yazık ki bugün İslam dünyasının ekseriyetinde batıl anlayışına ve yaşam biçimine, kültürüne korkunç bir yöneliş var... Bunu çağın teknolojisinde görüyoruz Sosyal medya alanlarında görüyoruz... Gençlerin eğitim ve öğretimlerinde, sokaktaki yaşam biçiminde, aile bağlarında görüyoruz Türkiyede genç neslin mevcut hali sağlıklı diyebiliyor muyuz?

***

Ya da suç ve suç unsurları! Uyuşturucudan fuhuşa, hırsızlıktan gaspa, yolsuzluktan rüşvete, suiistimalden ihanete! Şiddet, cinayet, aldatmacalar! Beri yanda, ırkçı, şoven, tekçi, vesayetçi, siyasi fraksiyonlar! Denir ya; küfrün batağına ha bire kirli su akıtacak bir yaşam kulvarı oluşturulmuş durumda! Onun içindir ki ülke ve millet olarak sulhu ve huzuru bulamıyoruz, yakalayamıyoruz!

***

Hep ifade ediyorum İslam dünyasının, Kuranın ana çizgilerine odaklanması lazım... İslam bayrağı altında yaşayan her fert, Kuran-ı Kerimi okumalı, onunla amel etmelidir Bütün milletin, toplumun her kesimine, bu manevi zenginlik sunulması lazım, enjekte edilmesi gerekir Aksi takdirde beterin beteri bir hal yaşamaya devam ederiz

***

İslam dünyası, Mescid-i Haramdaki Kabetullahı turistik bir gezi meknı olarak görmekten vazgeçmeli... Onu, kıble olarak bilmeleri ve sarılması lazım. Medinedeki Resulullahın yattığı yer Ravza-ı Mutahharayı da kendilerine düstur edinmeleri gerekir... 7den 70e kadar bağlılık sağlamalıyız Yani tek kelimeyle Kurana harfiyen ne kadar emir ve yasakları varsa, tüm ayetlerinin hükümlerinin uygulanması gerekir.

***

Kendimizi sorgulamamız lazım Hep derim; Nisa suresinin 65. Ayetinin hükmü bize yetmiyor mu? Biz bu ayetten neden ders almıyoruz? Ki Maide suresinin 44, 45 ve 47. Ayetleri de mi bize yetmiyor? Bu kadar uyarıcı emirler var iken... Ve bu uyarıların hükmü, Kuranda Allahın kelamı olarak yazılı iken Ne oluyoruz da gaflet ve dalaletin çukuruna kendimizi mahkm ediyoruz

***

Neden; ABDnin teknolojisine, İngiliz gvurunun teknolojisine, yani bütün batı dünyasının teknolojisine İslam memleketleri olarak hükmen teslim olmuş durumdayız. Daha bir asır önce, yeryüzünün en büyük İmparatorluğuna sahiptik Osmanlı İmparatorluğu Sanayinin de teknolojinin de enva-i zenginliğine sahip idik... Osmanlı gittiği her yere, bir tarafta medeniyeti, diğer tarafta maddi zenginliği inşa etmiştir

***

Ama bugün, esaret altında... Dinleri batıl, fikirleri batıl haçlı zihniyetine sahip toplumdan medet umuyor İnancını bağladığı Kuran bilimselliğinden, ilminden faydalanmıyor... İşte bu hakikate sırt çevirdiğimiz içindir ki Kurana sahip çıkmamamızın ağır faturası olarak, Kuran bize sırtını dönmüştür, sahip çıkmıyordur... Sürekli, Kuranın manevi tokadını yiyoruz, ama ders-i ibret almıyoruz

***

Bizden dostça bir uyarıdır! Ama kime dersin, dinleyen var mı? Ey İslam lemi bilmeliyiz ki Kuran Allahın kelamıdır. Hz. Cebrail vasıtasıyla Hz. Muhammed (S.A.V)e vahiy olarak inmiştir ve kıyamete kadar tek ilahi düstur olarak kalacaktır... Tek kanunlar manzumesi odur... Ondan başka kitap gelmez, insanların getirdiği kanunlar vazi kanunlardır Kaldı ki ona inanıp tapanlar da mutlaka küfre girerler. Kendilerini küfür sistemlerinden de kurtaramazlar.

***

Bu itibarla Kuran-ı Kerim orta yerde bizim önderimizdir. Kuranın hükümleri, Hz. Resulullahın önerileridir. İslam dünyasının yegne önderi Hz. Resulullahtır ve onun kalbine vahiy olarak inen Kuran-ı Kerimin hükümleri; ilahi bir yaşam manzumesidir İslamda riya yoktur, aldatma, hile, desise yoktur... İslam nettir, şeffaftır...

***

Ne ben Müslümanım demek ne ben güzel Kuran okuyorum demek ne de sesim güzel, şarkı, türkü misali Kuran okurum yakıştırmasını kendine yapmak bir getiri sağlamaz!

Vaki olan durum; aldatmaca olur... Samimiyet karinesi içerisinde; kabul görmez Zira Kuran-ı Kerimi okuyan nice kişiyi Kuranın lanetlendiğine ilişkin, Hadis-i Şerif var... Der ki; Nice insanlar var ki Kuran okuyorlar ama Kuran onlara lanet okuyor.

***

Bu itibarla Müslüman olarak kendimize Kurana karşı bir çekidüzen vermemiz lazım. Kuranı sadece süslü bez kılıflara koyup duvara asmakla bir yere varamayız.

Bu itibarla İslam dünyası Kuranın ana hükümlerine 6236 ayetinin tümüne bağlı kalmalı ve uygulamaya geçmelidir.

Cenazelerde, mezarlıklarda, Cuma akşamları Yasin okumakla olmaz. Kuranda böyle bir şey yoktur. Fıkıh kitabında da geçmiyor. Lakin çıkarcı bazı din adamları yüzünden bu uygulama nerdeyse ağlebiyet kazanmıştır, hükümranlığını da mezarlıklarda Cuma akşamları görüyorsunuz.

***

Böyle olmaz. Bu şekilde Kuran bize sahip çıkmaz, bizi yalnız bırakır ve en şiddetli manevi tokadını da bize atar. Kuranın hakkını vermek lazım İslam dünyası olarak. Ramazan aylarında hatim indirmek, sene boyunca devretmek, ondan sonra cenazelerin üzerine hatim indirmek için inmemiştir Kuran.

***

Her zaman yazıyoruz; merhum Mehmet kif Kurana Hitab şiirinde bakın neler diyor;

İnmemiştir hele Kuran bunu hakkıyla bilin

Ne teze mezara okunmak, ne fal bakmak için

İnmemiştir hele Kuran bunu hakkıyla bilin

Ne duvarlara asılmak, ne el sürülmemek için

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video