SİYONİZM’İN VARLIĞI İSLAM DÜNYASINI ZAYIFLATIYOR!?
Eklenme: 1/8/2024 12:00:00 AM

Sevgili okurlar.

Ne yazık ki, mevcut tablo bunu kahredici bir şekilde haykırıyor! Gerek maddi ve gerekse de manevi yönde, Siyonizm palazlanırken, İslam dünyası ise aksi yönde, hezimetler yaşıyor... Güç yok, birlik yok, dirlik yok... İslamın değerlerinden kendisini ırak tutan bir anlayışın, yönetimin ve siyasi bağnazlığın, peşinde koşar durumda! Bu gidişat neyi getirir; o da meçhul!

***

İslam dünyasının hal-i pür melalindeki zilletliği görmek için Gazzede yaşananlarla bakmak yeter de artar bile 70 yıldır Filistin halkının kanı akıyor... Ki son üç aydır, Siyonist İsrailin Gazzede giriştiği soykırıma insanım diyen herkes vakıf Ortadoğuya kbus gibi çöken İsrail, çoluk, çocuk, kadın, kundaktaki bebek, yaşlı sivil demeden kurşun ve bomba yağdırıyor On binlerce katledilen insan var

***

İsrail akıttığı kandan beslenen vampir misali bölgedeki hkimiyetini her gün biraz artırarak, palazlanarak, topraklarını genişleterek yayılıyor Nasıl bir gaflet ki İslam dünyası da dut yutmuş bülbül gibi sessizlik içerisinde, olup biteni izlemekle yetiniyor Bu vefasızlık, bu büyük sorumsuzluk, küfrün iştahını kabarttığı gibi Siyonizmin yer küresinde, söz sahibi olmasına da yol açıyor

***

Gidişat çok kötü ve vahim! Eğer İslam dünyası bu vefasızlık ve sorumsuzluk tutumundan kendini alı koymazsa, üstüne düşeni yerine getirmez ise korkarız ki kana doymayan bu vahşi iştah, daha nice İslam ülkelerini ve milletlerini gözüne kestirir Suriye, Irak, İran, Mısır ve Türkiye! Hepsi tehdit altında ve bu cani Siyonizm onları yutmak istiyor!

***

Kaldı ki, hal-i lem meydanda Saydığım bu ülkelerde, iç kargaşa hkim... Huzur, istikrar, güven tehdit altında! Bir tek Türkiye ayakta görünüyorsa da o da yeteri derecede sağlıklı değil Yalpalıyor... çünkü içteki devşirmeler, piyonlar, ajanlar, batıya ve batıla biat ediciler çok

***

Netice itibariyle, İslam dünyasında 1 milyar 700 milyon insan var. Peki bu ne haldir, bu ne derbederliktir, bu ne darmadağınıklıktır? Maalesef samimiyet hasıl değil. Vergisi olmayan, isimleri ve tanımlamaları yapıyoruz Ne diyoruz; Biz Müslümanız, Biz ümmetiz... İyi de hani İslam birliği, dirliği ve ümmet şiarı... O da yok!

***

Eğer olmuş olsaydı, devrisaadetteki veyahut Hulefa-i Raşidin dönemindeki gibi ümmet olarak dünyaya meydan okurduk... Her gün bir coğrafyayı İslam ülkelerine katardık... Ama nerde? Bugün bırakın büyümeyi, gelişmeyi, ümmeti çoğaltmayı bilakis küfre karşı derin bir sessizlik ve gaflet uykusuna dalmış haldeyiz?

***

Halbuki elimizde ilahi bir düstur var... O da Kuran-ı Kerim... Hak, hukuk, adalet, yaşam nizamnamesi hepsi mevcut Tabi ki Hz. Muhammed (S.A.V) var... Hadisleri de orta yerde... Her biri, Kuran ayetlerinin birer tefsiri durumunda. Ama ne var ki bugün sadece şeklen telaffuz ediliyor, okunuyor. İçindeki mana değerini ne yazık ki anlamaktan imtina ediyorlar, onu uygulamaktan kaçınıyorlar

***

Eee haliyle o kişi ne mümin olur ne de Müslüman kimliğini taşır Ne de İslamın birer ferdi olur... Siz mümin olma şiarına nail olacaksınız ki ümmet olabilesiniz... Siz, Kuranla hemhal olacaksınız ki Kuran size sahip çıksın Onun için Kuranın 6236 ayetinin tümünü 24 saat boyunca okuyor okumalıyız İslam dünyası onu tüm ruhi derinliklerinde yaşamalı. Biz de okuyoruz Elhamdülillah.

***

Amma velkin, denir ya kaçta kaçımız ihlaslı, samimi ve kalbimizle bunu ikmal ediyoruz? Ruhi derinliklerimize ve beynimize yerleştiriyor muyuz? İşte orada büyük büyük iri bir soru işareti oluşmakta Kuşku yüksek... Yoksa bir avuç Yahudinin elinde inim inim inleyen, Gazzeli Müslümanların akan kanına, seyirci kalmazdık... Küfrün çizmelerine göz yummazdık? Dut yutmuş bülbüle dönmezdik

***

Bakın, Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V) Müminliği nasıl tanımlamaktadır? Der ki; Müminler birbirleriyle bir binanın duvarlarının tuğlaları gibidir, yıkılmaz ve sarsılmaz.

***

Peki bu hali yaşıyor muyuz? Ne yazık ki yaşamıyoruz... Ezberden, Ben Müslümanım diyoruz ama İslamiyete leke sürdürüyoruz. Müslüman deyince sahabelerin ruhunu taşımamız gerekiyor. Hz. Ebubekir-i Sıddık, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali halifelerimizin ruhunu taşımamız lazım. Hem kendimizi hem değerlerimizi hem de ebedi hayatımızı aldatıyoruz Bu da İslam dünyasının içine düşmüş olduğu çok kirli badireleri körüklemektedir Böylesi bataklığın içerisine girmiş bazı İslam ülkeleri ne yazık ki uçurum kenarına doğru yürümektedir.

***

Hasılı kelam

Kuran, Kuran, Kuran diyoruz! Kuranın hükümleri ortada olmalı Yalnızca ölüler üzerine, ya da mezarlıklarda ayetleri okumakla... Cuma akşamları Yasin-i Şerif okumakla... Yemin ederim ki Salih ameller içerisinde olmadığımız müddetçe bir yere varamayız! Okuyacağız, okutacağız, ümit bağlayacağız, ama hiçbir zaman Kuran hükümlerini geri plana atmayacağız, ona sırtımızı dönmeyeceğiz

***

Bilelim ki Kuran nerede okunursa okunsun, rahmettir, ibadettir, güzeldir... Sağlıktır, sıhhattir, birliktir, dirliktir... Hiç kuşkusuz ki Kuranın o güzelliğini fiilen canlı olarak toplumun içine götürmek de en büyük vazifedir... Toplum, onunla günlük hayat akışlarını biçimlendirmelidir İşte o zaman gönül rahatlığıyla diyebiliriz ki Biz Müslümanız, Kuran kitabımızdır, Hz. Muhammed (S.A.V)in yolundayız.

***

Belki kelimeler ve cümleler meramı anlatmada, tekrar ediliyorsa da özü itibariyle, günlerdir seri şekilde anlatmak istediğim hakikat; Kuran hükümlerine sırt çevirdiğimiz için medeniyet erozyonuna uğruyoruz Değerlerimizi kaybettik. Hatta insani ve vicdani duygularımızı kaybettik Onun içindir ki Siyonizme, emperyalizme, küfür dünyasına karşı zafiyetler yaşıyoruz

***

Bir bütünlük içerisinde, kendi kendimizi sorgulamamız lazım... Bireyden, topluma, devletten, İslam dünyasına kadar... Ey ümmet, ey İslam dünyası neredesiniz? Ne bu zilletlik, ne bu zafiyet içerisinde küfre biat edici halimiz?

***

Bakınız sevgili okurlar

Bediüzzaman Hazretleri bizleri bu minvalde öylesine uyarıyor ki, her satırı kulağa küpe

çok kez buradan aktardım.

Bir kez daha haykırarak, sizlere aktarmak istiyorum

Üstad diyor ki;

Ey lem-i İslm! Uyan, Kurna sarıl, İslmiyete madd ve mnev bütün varlığınla müteveccih ol!

Ve Ey Kurna bin yıllık tarihinin şehadetiyle hdim olan ve İslmiyet nurunun zemin yüzünde nşiri bulunan yüksek ecdadın evldı! Kurna yönel ve onu anlamaya, okumaya ve onu anlatacak, onun bu zamanda bir mucize-i mnevsi olan Nur Risalelerini mütala etmeye çalış. Lisanın, Kurnın yetlerini leme duyururken, hal ve etvar ve ahlkın da onun mnsını neşretsin; lisan-ı hlinle de Kurnı oku. O zaman sen, dünyanın efendisi, lemin reisi ve insaniyetin vasıta-i saadeti olursun.

Ey asırlardan beri Kurnın bayraktarlığı vazifesiyle cihanda en mukaddes ve muhterem bir mevki-i muallyı ihraz etmiş olan ecdadın evlt ve torunları! Uyanınız! lem-i İslmın fecr-i sdıkında gaflette bulunmak, katiyen akıl krı değil! Yine lem-i İslmın intibahında rehber olmak, arkadaş, kardeş olmak için Kurnın ve imanın nuruyla münevver olarak İslmiyetin terbiyesiyle tekemmül edip hakik medeniyet-i insaniye ve terakki olan medeniyet-i İslmiyeye sarılmak ve onu, hal ve harektında kendine rehber eylemek lzımdır.

Avrupa ve Amerikadan getirilen ve hakikatte yine İslmın malı olan fen ve sanatı, nur-u tevhid içinde yoğurarak, Kurnın bahşettiği tefekkür ve mn-yı harf nazarıyla, yani onun sanatkrı ve ustası namıyla onlara bakmalı ve Saadet-i ebediye ve sermediyeyi gösteren hakaik-i imaniye ve Kurniye mecmuası olan Nurlara doğru ileri, arş! demeli ve dedirmeliyiz.

En derin saygı ve sevgilerimle.

Failed to load the video