YENİDEN MİLLİ MÜCADELEYE!? (II)
Eklenme: 9/17/2019 12:00:00 AM

Evet sevgili okurlar!

Görünen odur ki yerküremizdeki popüler güçler, insanlığın ve tüm coğrafya üzerinde hakimiyetlerini sürdürmeye devam ediyorlar

Adına demokrasi deniliyorsa da, sadece bir giydirmeden ibarettir.

çünkü, Demokrasi diye bir şey yok.

İnsan temel hak ve özgürlükler ifadesi havada uçuşuyor.

Adaletin varlığı maşallah (!) evlere şenlik, aman nazar değmesin

Amerikanın megalomanyak bir başkanı var. Okyanusların ötesinde hep ötüp, duruyor.

Kendine mahsus sahte bir liderlik pozisyonu yaratıyorsa da, oysa ki köledir

Hem de doların kölesi, hem de İsrailin kölesi...

Suudi Arabistanı avucuna almış, o Haremeyn-i Şerifeynin kutsal topraklarını kirli çizmeleri altında inim inim inletiyorsa da İslam dünyası büyük gaflet içerisinde hala da oraya yönelik; gerçekleri görmezden geliyor?.

Beytullaha değil, Resulullah (S.A.V.)a değil, ordaki putçu megalomanyak bir prensin boğazına servet akıtıyorlar.

O servet de olduğu gibi Amerikaya gidiyor.

Biz ise demokrasinin kaftanını, gömleğini giydiği bir tağuti düzenin varlığına inanıyoruz.

Evet!

Gerçekten tağuti ve şeytani bir düzen söz konusudur

Bu düzen tüm İslam ülkeciklerini hegemonyası altına almıştır. İslam ülkeleri ise Kuranla ters düştükleri için kendi yönünü, kıblesini şaşırmıştır

Ne kadar arayış içerisinde bocalarsa bocalasın Allah korusun inanmıyorum ki bir daha; gerçek kıblesini yakalayabilsin

Her ne kadar İslamda ümitsizlik diye bir şey yok ise de, ümidini Allahtan kesen şeytanın esiri oluyor gerçeğine rağmen bugünkü İslam dünyasının içine düştüğü badire, felakettir

Kuran medeniyetinden, İslam medeniyetinden, hele hele geçmiş kendi aba ecdadı olan Osmanlı medeniyetinden de uzaklaşan bir coğrafyanın insanlarının hal-i pür melalleri orta yerdedir?

Ne diyeceksiniz?

Ne isim takacaksınız ki?

Allah korusun!

Ama, görünen köy kılavuz istemez misali, gerçek ortada!?..

Her gün zırvalanan yalaka medyanın, gerek görsel olsun, gerek yazılı olsun çok büyük sahte ucubeleri cirit atıyor..

Yalan söyleyen tarihle toplumumuz, dejenere ediliyor

Hele hele Kemalizm, laikçilik gibi bir tağuti putçuluk anlayışı, hep ilk safta ön planda kendini idame ediyor...

Gelen giden iktidarlar her ne kadar bir kurtarıcılık, demokrasi getiriyoruz diye yazılı medyanın sayfalarına ve görsel medyanın da ekranlarına yansıtıyorlar ise de ama heyhat; gelen gideni aratıyor..

Ki, kimse artık kanmıyor

İslamın ve muhafazakarlığın gölgesinde kendini tanımlayan sahte siyasi oyunlar daha ne zamana kadar bu milleti kandırmaya devam edeceklerdir?

Bilemiyoruz.

Bizim inanç ve akidemiz şunu haykırmaktadır

Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi, ittib-ı Kurndır.

Azmetli bahtsız bir kıtanın, şanlı talisiz bir devletin, değerli shipsiz bir kavmın reçetesi; ittihad-ı İslmdır.

çok veciz bir söz

Kısa bir ifadeyle çok kapsamlı ve nurlu bir mana ifade eden bu cümle Türkiye Cumhuriyetinde tarih boyunca sakıncalı görünen alimlerden, Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine aittir.

Evet!

Bediüzzaman Said Nursi hazretleri çifte standartlığa bu gözle bakıyor ve Kurana davet ediyor.

Ve diyor ki:

Mevcudiyetimizin yegane hamisi (koruyucusu) olan İslamiyetten elini gevşetme, dört elle sarıl, yoksa mahvolur gidersin.

Adaleti mahziye Kuraniyenin külahını zulmün, adaletsizliğin ve cehaletin başına takarsan ve cübbeleyip de giydirirsen o zaman o ülkenin vay haline!..

İşte bu noktada, Demokrasinin gerçek manada bir demokrasi olmadığını görüyoruz Buna inanırsak da, ki; zaman zaman da inanılıyor.. Bu da haliyle, mutlak tağuti düzene inanmak demektir.

Hal böyle olunca, insan küfre giriyor, dinsizlik ve imansızlığa gömülüp, gidiyor..

Başta söylediğim gibi zulmün başına adalet külahını geçirmiş, hıyanet hamiyet ve koruculuk libasını giymiş, cihada da bağyi ve zulüm ismi takılmıştır

Esarete hürriyet namı verilmiş, zıtların suretlerini mübadele etmişlerdir.

Bu itibarla Mehmet Akif Ersoyun da bu hususta şu şiirini okumadan geçmeyelim:

Akif diyor ki;

Doğrudan doğruya Kurandan alıp ilhmı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslmı.

En derin sevgi ve saygılarımla