ZAFER YİNE ERDOĞAN’DA!
Eklenme: 6/16/2021 12:00:00 AM

Evet, sevgili okurlar...

Tarih, hayatta gerçekleri saklasa da illaki gün olur, o saklanan tüm gerçekler su yüzüne çıkar...

Ve insanlığa, gerçekleri ifşa eder...

Yani, gerçekler hiçbir şekilde ebediyete kadar saklı kalmaz!...

İlla ki günü ve zamanı gelince deşifre olur..

Yıllardan beri kurtarıcılık adına, devrimcilik adına, laikçilik adına, demokrasi ve cumhuriyet adına kendini tanıtan CHP anlayışının, kimlerin nam-ı hesabına faaliyet gösterdiği artık aşikr...

çünkü dış mihrakların plan ve projeleri paralelinde devletimizi eline geçirerek, bu milletin tarihini, kültürünü, inancını millete unutturmak suretiyle enva-i türlü oyun ve tezghlar doğrultusunda milleti benliğinden uzaklaştırdığı gerçeği tartışılmazdır...

Özellikle, gençliği her gün fersah fersah dinden uzaklaştırma şekli, dün olduğu gibi bugün de herkesin malumudur...

Her şey yasak...

Tarih boyunca her ne kadar bu işleri yapan kimlikler gizli tutulmuşsa da yirmi yıldan beri Erdoğan tamamıyla onları deşifre etmiştir...

Ülkede, milli ruhu şahlandırmıştır...

Ülkeye yeni bir namus kazandırmıştır.

Yeni bir ilke ve vakar getirmiştir.

Ama tüm bunlara rağmen görünen odur ki yine CHP eski tarihini yaşatmak istiyor.

Yine iftira, tezgh, oyun, mekir ve hilelerle iş başına geçmenin, operasyonlarına hazırlanıyor...

Ana muhalefet partisi olarak yanına da birkaç yandaş alarak, sözde Erdoğanı pasifize etmeye çalışıyorlar...

İllaki dış mihraklara karşı küçük düşürmek istiyorlar...

Halkın ve dünyanın gözünde karalamak, güven kaybına uğratmak için; kirli anlayışlarından salya akıtıyorlar...

Ama boşuna...

Bize göre o devran, o geçmişin gaflet ve dalalet uykusunu getiren planların mayası tutmuyor?

Lakin Atı alan çoktan Üsküdarı geçmiştir...

çünkü Erdoğan, çok iyi bir siyasi satranç ustasıdır.

Ve Allah dediği için hiçbir mekir ve hileye karşı yenik düşmüyor ve düşmeyeceği inancındayız.

Bu itibarla her hususuyla devletin bütçesinden ne yapmışsa yapsın, çok güzel ve çok büyük yatırımlar yapmıştır.

Yapmaya da devam ediyor.

Dış politikada, diplomaside alnı açık ve başı dik olarak yürümektedir...

Memleketi, ülkeyi CHP zihniyetine de teslim etme niyetinde değildir.

İnanıyoruz ki halk da bu inançtadır.

Amma velkin.

Amma velkin kelimesini yine kullanmak zorunda kalıyorum.

Her şey tamam buna diyecek bir şey yok.

Gören göz yalan söylemez.

Ama cehaletle yalanla yola çıkan hiçbir siyaset, hiçbir girişim sonuç bulamaz gerçeğini de göz ardı etmememiz gerekir...

Öyle düşünüyoruz ki mevcut bayatlamış siyasetin de CHP anlayışı paralelinde yola çıkan mevcut siyaset de bir yere gitmez.

Boşuna çaba da gösterilmesin.

Erdoğan her şeyi almış götürüyor.

2023 seçimlerinde de öyle olacak.

Yalnız tek bir endişemiz var.

O da Erdoğanın sırtından ve partinin gölgesinden büyük imknlar sağlayan, neydim, ne oldum delisi olan ve bundan yirmi sene evvel tabiri caizse çıplak ve yoz bir vasıfla bilinen bazı insanlar bugün devlet kadar zengin olmuşlardır.

Ama öyle inanıyoruz ki 15 Temmuz 2016daki yapılan kirli darbe girişimi içerisinde çok insanlar vardı.

çok büyük ustalıkla, çok büyük tezghla, sergiler sererek kendilerini kurtarıp FETÖnün safından çıkıp yine iktidar partisinin safında göstermiş olmaları, doğrusu insana geçmişimizdeki Osmanlının son döneminde yaşananları hatırlatıyor.

Sultan Abdülhamit çok büyük bir ihlasla, samimiyetle, bilgiyle devleti yönetirken, devletin bünyesine sızdırılmış gizli ajan ve piyonlar, nihayetinde çok değişik oyunlarla, 31 Mart hadisesi dahil olmak üzere İttihat Terakkinin oyunlarıyla o cihanşümul devlete diz çöktürdüler..

Sultan Abdülhamiti tahttan indirmek için zamanla kendini ona inandıramayanlar, özellikle Yahudi Emanuel Karasular, Moiz Kohenler, Namık Kemaller ve Talat Paşalar tarafından alaşağı edildi..

Erdoğan için böyle bir badirenin gerçekleşmesini temenni etmiyoruz..

Ama tarih tekerrürden ibarettir...

Her şeye rağmen milletçe Erdoğanı destekliyoruz!

Onun tüm çalışma gerçeklerine inanıyoruz.

Bu itibarla gerek Doğu ve Güneydoğu Anadoluda, gerek Diyarbakırımızda olsun ve gerekse başka illerde olsun; Partiye sızmış sinsi şahsiyetler vardır...

İktidarın nimetlerinden, imknlarından faydalanmak üzere yola çıkan münafık tıynetli bu insanları, halk çok iyi tanımakta ve bilmektedir...

Biz de kamuoyu adına çok büyük istirhamlarla, diyoruz ki bu tıynetli insanlara aman ha aman dikkat...

Ne bölgeye, ne ilimize ne de partinin en küçük birimine yararları yoktur.

Tam tersine zararları vardır.

Partiyi içten kemiren bunların yanı sıra, ne yazık ki Partinin bünyesine gölge düşüren çok yanlış bürokratlar da söz konusudur...

Bazı bakanlıkların bünyesine sızdırılmış rantiyeci, rüşvetçi, yanlış insanların varlığı, artık ayyuka çıkmıştır..

Bunların, kamudan ve partiden arındırılmaları gerekir..

***

Sevgili okurlar...

Erdoğanın iki gün içinde dünyanın gözü önünde Bidenla vermiş olduğu görüntü ve dostane gülüşmeler, Türkiyenin küresel güç olma yolunda ne kadar büyük mesafeler aldığını gözler önüne seriyor..

Ki her şeyi anlatıyor Erdoğanın şu cümlesi..

Bakınız, Cumhurbaşkanı şöyle diyor;

çÖZÜLMEYECEK SORUN YOK

Başkan Erdoğan ABD Başkanı Biden ile göreve geldiği günden bu yana ilk kez yüz yüze görüştü.

Erdoğan, görüşme sonrası Türkiye-ABD arasında çözülmeyecek meselenin olmadığını düşünüyoruz dedi.

Bu ifadeler, bu görüntüler değer ölçüsü yüksektir..

Hani milli mücadele savaşımızda zaferi kazanan kahraman mücahit milletimizin o başarılı cihadına rağmen, masada bir çırpıda kaybetmiş olması dikkatimizden kaçmamalıdır.

Erdoğan da öyle ümit ediyoruz ki geniş alanda büyük zafer kazanmış durumdadır.

Şu Macrona bakın.

Erdoğanın karşısına çıkıyor Ben İslam düşmanı değilim diyor.

Şu Bidena bakın.

Erdoğanın koluna sarılıyor ve kahkaha atıyor beraber.

Demek ki bu büyük bir zaferin almetifarikasıdır.

Şu halde ülke dhilindeki siyasete artık Erdoğan pür dikkatle eğilmelidir.

Dış siyaset tamam.

Diplomasi tamam.

Ama içteki siyaset bir muammanın gidişatı içerisinde bulunuyor

Kirli, puslu, dumanlı havalar esiyor?..

Bu dumanlı havada gizlenen kurtlara da dikkat edilmesi gerekir diye düşünüyoruz.

Bu itibarla devletin tüm kurum ve kuruluşlarının Erdoğanın nezareti altında daima didik didik kontrol edilmesi gerekir.

Şu Bakanlık ne yapıyor?

O genel müdürlükte neler oluyor?

Şu Valiliklerde neler oluşuyor?

Güneydoğu Anadoludaki şu kayyımlar ne yapıyor?

Kimin elinin kimin cebinde olduğu büyük bir şeffafiyetle ortaya çıkarılmalıdır.

En derin saygı ve sevgilerimle.