Sevgili okurlar.

Bugünkü sohbetimizi, ZAM FURYASI SON BULSUN başlığı altında gerçekleştireceğiz..

Özellikle, son dönemlerde ülkede olup-biten, akla ziyan bazı hadiseleri irdeleyerek, sizinle paylaşmak istiyoruz..

Gerçekten yazılı medyanın birinci sayfalarına bakıldığında tabi inanan bir toplum olarak ümitsizliğe kapılmamamız gerekir..

çünkü ümit her şeydir...

Ve inancımız, dini değerlerimiz ümitsizliği asla ve kata kabul etmez!...

Ancak ne var ki, hal-i hazırda yaşananlar dumanlı bir atmosferi oluşturuyor..

Ve bu dumanlı havada, pusuya yatmış aç kurtlar bulunuyor..

Fırsat kolluyorlar...

Nitekim biliyoruz ki dünya emperyalizmi, ekonomiksel olarak Türkiyenin bugüne gelmesini bekliyordu.

Ve ne yazık ki, istediği oldu, hedefine ulaştı gibi geliyor bize!.

Yıllardır buradan dile getiriyoruz..

Ve üstüne basa basa ifade ettiğimiz gerçek şudur...

Dünya emperyalizminin, İsrail Siyonizminin ve AB ülkelerinin hedefleri, Türkiye kadar, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğandır...

Erdoğanı devreden çıkarmak için de ellerinden geleni artlarına koymuyorlar..

Türkiyedeki malum zevat, muhalefet, medya bugünleri beklediği gibi, vücut bulan ateşi de körüklemektedirler...

Dedik ya, Allahtan ümit kesilmez...

Erdoğan, dimdik ayaktadır.

20 yıldan beridir, inişleri-çıkışları oldu, ama teslimiyet asla!...

Hep dimdik ayakta kaldı.

Öyle ümit ediyoruz ki kendisinin de dediği gibi inşallah bu badirelerden Türkiyeyi kurtaracaktır.

Öyle inanıyoruz ki, millet her şeye rağmen inancını yitirmemiştir.

Yese düşmemiştir.

Daima sıkıntıların üstesinden gelmiştir.

Bugünleri de inşallah atlatacaktır Türkiye.

***

Bakınız sevgili dostlar.

Yazılı medyanın bazı sayfalarında şöyle haberleri okuyoruz.

Örneğin, Diyarbakır SÖZ Gazetesinin birinci sayfasında büyük puntoyla yazılan haber aynen şöyle;

ZAM FURYASI SON BULSUN

Haberin devamı aynen şöyle;

Türkiyede son günlerde iğneden ipliğe tüm ürünlere yapılan zamlara tepki gösteren halk, bir an önce zam furyasının sona ermesini istiyor.

Haberin ara başlığı ise aynen şöyle;

HALK CANINDAN BEZDİ

Türkiyede temel tüketim ürünleri başta olmak üzere Adan Zye tüm ürünlere yapılan zamlar, halkı canından bezdirdi. Döviz ve altın fiyatlarının yükselmesinden dolayı halkın alım gücü tamamen bitme durumuna gelirken, halk bir çıkış yolu arıyor.

Gerçekten bu haberler rastgele yazılmış haberler değildir.

Tarihi tarihine, günü gününe, saati saatine, dakikası dakikasına muhabirlerimiz toplumun nabzını ölçerek bu haberleri yazıyorlar..

***

Yeni Şafak Gazetesi TÜRKİYENİN YÜZ KARALARI diye bir manşet atmış.

Bize göre Yeni Şafak Gazetesinin gazetenin göbeğinde vermiş olduğu bu haber yerli yerinde bir haberdir.

Ama tam tersini de düşünmek lazım, keşke onu da yazsaydılar.

Bunun suğrası ve kbrası denilen iki kavram, yani kullanılan ifadenin birinci bölümüne suğra, ikinci bölümüne de kbra deniliyor.

Türkiyenin yüz karaları deniliyor.

Bu neyin üzerine yazılmış cümle?

Gazete, Bolunun CHPli Belediye Başkanının sarhoş halini yakalamış ve gazeteye bastırmış.

Bir de onun yanı sıra 15 tane Meclis Üyesinin resmini de koymuş.

Haber şöyle devam ediyor;

CHP Bolu Belediyesi mülteciler konusunda dünyanın vicdanı olan Türkiyeyi utandıran bir karar aldı.

Şehirde yaşayan yabancılardan suyun metreküpü için 2,5 dolar, nikh ücreti olarak da 100 bin lira alınacak.

Tanju Özcanın akıllara ziyan bu teklifi CHP ve İYİ Partili 15 Meclis üyesinin Evet oyuyla kabul edildi.

İşte CHPnin Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcanın bu fotoğrafını ve CHP ile İYİ Parti Meclis üyelerini bu sohbetimize alıyoruz.

Sayın Başkan illaki konuştuğu cümleler sarhoş, içmiş, beynini demlemiş gibi bir hal gösteriyor.

AK Parti ve MHPli 13 Meclis üyesinin verdiği Hayır oyu, skandalı önlemeye yetmedi.

Meclisin AK Parti Grup Başkanvekili Uğur Akbay, düzenlemenin iptali için yargıya başvuracağını açıkladı.

çekimser kalan iki CHPli Hasan Cumhur Bandakçıoğlu ve Feridun Yılmaz Evet demeye vicdanlarının el vermediğini söylediler.

* * *

Gerçekten sevgili okurlar.

Bolu Belediye Başkanı ne yapıyor?

Boluya ne gibi hizmetleri var?

Ve kendisinin hep sarhoş pozisyonunda görünmesi, doğrusu ibretlik bir haldir.

Ama denilebilir ki evet gerçekten ibretliktir.

çünkü manzara çok kötü.

Devletin resmi adamı.

Milletin oyuyla bir yerlere gelmiş.

Ve ne yazık ki halk bunu rastgele seçip getirmemiştir.

Her zaman söylediğimiz gibi AK Partiyi ablukası altına alan AKPliler, AK Partili olarak kendini gösterip halkı kandırma cihetine girerek, oy topluyorlar.

Bu oy birliğiyle ittifak eden o insanların hemen hemen hepsi sarhoşlukla zamanlarını geçiriyorlar.

İçkilerini alıyorlar, o akşam onlar için sanki apayrı bir dünya.

Ama bundan önceki AK Parti Belediye Başkanı Alaaddin Yılmazın ne kadar kirli işler yaptıklarını, halka karşı nasıl kabadayılık yaptığını, halkın isteklerini nasıl geri çevirdiğini bilmeyen yok..

Neticede şimdiki Belediye Başkanı Tanju Özcanı halkın seçip Başkan olarak getirmesi elbette ki CHPye verilen bir şanstır.

Yoksa halk CHPnin Csine oy vermezdi.

Onun için Alaaddin Yılmaz Beyin AK Partiden seçilebilme şansı eski Cumhurbaşkanı Gülün yakın arkadaşı, hatta sınıf arkadaşıymış gibi millete kendini lanse etmiş ve halk da oy vermişti.

Ama gel gelelim, halka karşı ne kadar içten pazarlıkçı, yobazca yaptığı hareketlerin hiçbiri İslami olmamakla beraber, o kisve altında Bolunun inançlı kesiminin oylarını aldı.

Hem de iki dönem seçildi.

Ama kendini taşıyamadı.

Partinin başına çok badireler çıkardı.

Halk illallah dedi ve CHPye bu kez oyunu verdi.

Tanju Özcanı tercih etti.

Demek ki her zaman söylediğimiz gibi, AK Partinin Adalet ve Kalkınma ruhunu taşıyamadıkları için söz AKPlilerin oluyor.

Ve böylesine insanları da parti bünyesinde söz sahibi edince halk da mecbur onlardan fersah fersah kaçıyor...

Ne yazık ki hala da yer yer aynı hal devam ediyor.

Tıpkı bugünkü yaşanan hal gibi artık o yaşanan davetiye üzerine Bolu halkı Tanju Beye oy vererek başkan yaptı..

Yoksa böyle içten pazarlıkçı insanlara oy vermez.

Bunun muhasebesi yalnız bilinsin ki CHPnin sarhoş kafaya sahip insanlara değil, sözde melek ruhu taşıyan AK Partinin yobazlarına dikkat etmek gerekir...

En derin saygı ve sevgilerimle.