Ülkemizdeki insanların önemli bir kısmı çayı şekerle tüketiyor.
Hem de, bazen aşırıya kaçacak şekilde bu tüketimine devam edebiliyor.
Geçmişte ben de, bu grubun içinde yer alıyordum.
Şunu itiraf etmeliyim ki; bazen çayına 4 tane hatta 5 tane şeker atıp günde neredeyse 30 bardak çay içenler oluyor.
Böyle bir yaşantının düşünülmesi bile korkunç.
Neden?
Çünkü, günde yaklaşık 120 ile 150 arasında çay şekeri tüketenler olabiliyor.
Bu durum, zamanla, insanların hastalanmasına zemin oluşturabiliyor
Örneğin, DEMİR denilen madde nasıl paslanıyorsa, ŞEKER de, vücudumuzu, benzer şekilde paslandırıyor, eskitiyor…
Çocukların erken yaşlanmasına sebep olabiliyor…
Bu konuda birçok Bilim insanı ‘ŞEKERİN SEBEP OLDUĞU HASTALIKLAR’ konusunda kitap ve benzeri yazılar yazmışlar.
Bazen bana ‘Şekerle ilgili bu kadar sözden sonra ne yapmalıyız’ sorarlar.
Ben ‘Elbette, çay şekerini tüketmekten vaz geçmeliyiz’ derim.
Peki hocam ‘Şekerden vazgeçtik, ama, şeker ihtiyacımızı nasıl karşılayalım’ diye sormaktadırlar.
Ben onlara ‘Her şeyi yaratan, elbette, yaratılanlar içinde en mükemmel olan insanın ihtiyaç duyduğu her şeyi en sağlıklı bir şekilde yaratmıştır’ sözünü hatırlatırım.
Daha sonra, ilk insanın yaratıldığı dönemde, hayvanların avlanması ve bitkilerin toplanması ile yaşamın sürdüğünü ifade ederim.
İnsanoğlu geçmişte, şeker ihtiyacını, çoğunlukla meyve ve sebzelerden karşılardı.
Çay şekerinden vaz geçtiğimizde acilen yerine ne yemeliyiz?
Bunu, kendimden örnek vererek sizleri ikna etmek isterim ki;
Çaya şeker atmaktan vazgeçtikten sonra, aşırı derecede şekere ihtiyaç duydum.
Şekere her ihtiyaç duyduğumda, süzme balı kaşıkla yiyebildiğim kadar yerdim. Bu durum yaklaşık 2 ay sürdü.
Daha sonra ne bala ve ne de çay şekerine ihtiyaç duymadım.
Bana ‘Hocam, siz bal yemeyi de terkettiniz’ diye sorarlar.
Ben onlara ‘Elbette bal her zaman ihtiyaç duyduğumuz bir gıdadır. Özelikle kahvaltıda balı yemeye özen gösteririm. Ama, sadece çay şekerini tüketmekten vaz geçtiğim zamanlardaki kadar bala ihtiyaç duymuyorum’ dedim.
Ayrıca, değişik meyve türlerindeki şeker oranları ile insanın şeker ihtiyacını karşılaştırarak, meyvelerin içinde bulunan şekerlerin faydalarını anlatmaya başladım...
Konuşmamı sürdürürken,
Bana ‘Hocam, bir yetişkin insanın günlük şeker ihtiyacı nedir’ diye sorarlar.
Ben de ‘İnsanoğlunun 200 gram meyve yemesi halinde, hiç şeker yemeye ihtiyacı olmayabilir’ dedim.
Çünkü, 200 gram meyvede 30 gram şeker vardır ve bu da bir insanın günlük şeker ihtiyacını karşılamış oluyor.
Bunun üzerine her nedense, arka arkaya sorular gelmeye başlar.
Neden insanlar soru sormak ister?
Çünkü, insanoğlu akıllı ve meraklıdır. Bir de kendisini ilgilendiren bir konu olursa ve özellikle sağlık ve beslenme söz konusu ise…
Bana ‘Bütün meyvelerde şeker miktarı aynı mıdır ki, 200 g meyve yenilmesi, şeker için yeterlidir’ diyorsunuz?
Ben de onlara;
Elbette, meyvelerde şeker oranları farklıdır. Bunlar içinde,
İncir ve muz en çok şeker içerenler.
Ama, bunlar dışındaki meyveler aşağı yukarı benzer miktarda şeker içerebilmektedir.
Bu meyvelerdeki şeker sağlığa zararları olmamakla birlikte oldukça yararlıdır.
Ama, çay şekerinin zararları çok olmakla birlikte faydası ise yok denecek kadar azdır.
Şekerden vaz geçip, meyve yersek, sağlıklı olmayı garanti ediyoruz değil mi?
Elbette hayır, Yaratıcı, insanın yararlanması için, diğer gıdaları da yaratmıştır.
Bu yüzden, insan, meyvelerin yanı sıra diğer gıdaları almalı ve düzenli spor yapmalıdır ki sağlıklı yaşayabilsin.
Uzun sözün kısası, şeker ihtiyacı bal ve meyvelerden karşılanmalıdır ki; sağlıklı birer insan, sağlıklı birer aile, sağlıklı bir topluluk ve millet oluşabilsin.
Bu konudaki son sözüm şudur;
Sizleri ‘ÇAY ŞEKERİNİ TÜKETMEKTEN VAZGEÇMEYE, DOĞAL BALI VE MEVSİMİNDE ÇIKAN MEYVELERİ YEMEYE’ hepinizi davet ediyorum.