"KÜRTLERE" YÜRÜNMELİ!….
Eklenme: 7/13/2021 12:00:00 AM

Diyeceğim şu

Eğer ki, Cumhur ittifakı 2023e odaklı planı varsa..

Ki vardır..

Ve bu planda; seçimi kazanma gibi, güvenli bir düşüncesi hasılsa..

Ki hasıldır..

Bunu yeni partilerin ittifakıyla, kontenjan tahsisiyle, vekil transferiyle yol alacağını sanıyorsa, yanılıyordur

İttifaklar bir blok olarak, taşınmıyor..

Evdeki hesap çarşıya uymuyor..

Parti yönetimi ve lideri gelir; lakin taban o kadar ucuz değil..

Eğer ki, o ucuzluk rağbet görseydi, MHPnin içinden, İyi Parti çıkmazdı

CHPdeki kopuşları da, bu minvalde okuyabiliriz..

İyi Partiden Özdağın kendine paye biçmesini de!

***

Hal bu iken, yapılması gereken ittifaklar kulvarında güç bulma ve arama yapmanın yerine, seçmene odaklı stratejiler belirlenmeli!

Cumhur ittifakından, ya da Ak Partiden, iktidardan kaçışların, kopuşların ana nedenlerine, odaklanılmalı!..

Buradan çıkan nedenler silsilesine barışçıl, kucaklayıcı, af edici, af dileme, yeniden birliği ve dirliği güvenle önemseyen bir rota belirlenmeli!

Sağcısına, muhafazakarına, soluna, laikine, vatanseverine, kısacası dört eğilime odaklı eksende, mücadele verilmelidir!

Bu rotada, en büyük hassasiyet Kürtlere odaklı, ortaya konulacak stratejidir

çok yönlü radikal milliyetçiliğe odaklı siyasi söylem, eylem ve uygulamalardan arınmış olunmalı!

MHP ittifakında, AK Partideki bazı isimler bu yolda tepki, küskünlük yaratıcı, ötekileştiren dili hayli kullandılar

Dilin terki kadar, Kürtlerle sıcak, samimi, 2005in ruhuyla, beklentileri karşılayan, çözümler üreten ve kafalarda, farklı düşüncelerin yaratıcılığına girenlerin peşine düşmeyecek güvenceler tesis etmeli!

Kürtlerin beklentisi; insani, vicdani, barışçıl bir karşılama ve kucaklaşmadır..

Şunu net görmek lazım!

Eğer ki, Kürtlerin bulunduğu arenadaki mezkur kitle kendisini asıl yuvasında, asıl kimliğinde, dilinde, inancında görüp, yaşarsa işte o zaman; kazanan olunur..

***

AK Parti bu rolü ortaya koyarken, ittifak ettiği MHPyi de, 2013e çekmelidir?

Aktif bir şekilde, Kürtlerin bulunduğu alanda, bulundurmalıdır..

Malum, Kürt meselesinde en büyük can yakıcı unsur, ötekileştiren milliyetçiliktir..

Tekçi, vesayetçi, inkar ve asimilasyon eksenli milliyetçilik ateşi, Kürtlerin bulunduğu alanda radikal milliyetçiliğin üremesine, neden oldu?

Demem o ki; meselenin temelinde milliyetçilik var, çözümünde de milliyetçi kesimin de payı büyük olmalıdır

Halk deyimidir, ateş ateşi söndürür?

İki tarafta ırkçılığa ve ayırımcılığa maruz kalındığını iddia ederek; siyasi bir kulvar geliştirip, alan buluyorlar

İşte bu iki veba olan ırkçılık ve ayırımcılık virüsünü yayan ırk ve inanç noktasındaki radikal milliyetçiliğinin birer yıkım olduğu anlatılmalı..

Özellikle MHP Kürtlerle kendisine dair oluşan bu yöndeki algıyı dağıtma adına, söylemlerin gerçek olmadığını, her platformda anlatmalı!

Eğer ki, bu sağlanırsa bir sonuç alınabilir?..

Yoksa, MHP İyi Partinin de sahadaki ayırımcı olmayan milliyetçiliğinin getirdiği kazanımların kendisinde yaratacağı handikaba kapılıp, tavrını sürdürürse!..

Cumhur kadar, AK Parti de yara almaya devam eder!

AK Parti istediği kadar Kürtlerle yeni bir diyalog, sayfa, 2005e dönük ruhu diriltmeye devam ederse etsin, MHP ile olan ittifakı sürdüğü sürece, değişen bir şey olmaz!

***

Netice itibariyle!

çok yönlü bir şekilde; taraflar merkeze, asıl yuvaya dönmelidirler..

Kürtler bu yuvada, asli unsur olarak kendilerini görmeliler..

Bu dönüş, iktidarın kendi geleceğinden daha çok, ülkenin ve milletin geleceği için, yapılması elzemdir ve ivedilik ister..

Üstadın güzel bir ifadesi, yol yürümekle aşınmaz, önemli olan yoldaki çukurları, yarıkları tamir edip, koşabilmektir

Türkiye, 2023e odaklı iki yıllık zamanın uzun soluğuyla; gönül köprülerini yıkan rotada değil, gönülleri buluşturan, ucu her gönülle ulaşan köprüler inşa edilmelidir!

***

28 ŞUBATçILAR HAPSE TIKILMALI?.

Geçtiğimiz Cuma günü, önemli bir davanın, önemli bir karar duruşması vardı?..

28 Şubat davası!

çevik Bir ve çetin Doğanın aralarında bulunduğu, 14 Eski General ve Amiral, mahkumiyet aldı.. Dahası, alınan mahkumiyet Yargıtayda onandı

Şimdi, Yargılamayı yapan Ankara 5 Ağır Ceza Mahkemesine bu onama gidecek

Ve mahkeme de, cezası onanan sanıklar hakkında tutuklama kararı çıkaracak

Malum, ceza üç yıldan fazla olması nedeniyle, infaz anında yerine getirilecek..

Tabi ki, rütbeleri de söküldükten sonra, cezaevine konulacak!

İşlemin bu rotada gitmesi gerekir..

Ama velakin, burası Türkiye olunca!

Her 10 yılda bir darbeler yaşandığı için..

Ve darbeleri yapanlar dokunulmaz olarak, kutsallaştırıldıkları için..

Her ne kadar, AK Parti bu dokunulmazlıkları kaldırdıysa da!..

Yine de, bir korunup, kollanma kolu var..

O da; yaş...

Öyle ya!

12 Eylül Darbecisi Kenan Evrenin yargılandığı dava!..

Darbenin mimarı Evren müebbet aldı..

Dönemin mahkeme heyeti iç mi, dış mı, kendi inisiyatifleriyle mi? karar sürecini savsaklayıp durdular..

Neticede, Evren eceli ile öldü..

Ama, bir gün dahi hapse girmeden işlediği suçlar yanına kar kalarak, gitti!

Kahredici

Düşündürücü olan da, müebbet hapis cezası almış biri olarak Evren Emekli Cumhurbaşkanı kimliğiyle, kendisine tören yapıldı.


***

Velhasıl

Evren gibi işlediği büyük suçlara rağmen ödüllendirilen general ve amiraller olduğu sürece, bu ülke ve bu millet darbe organizasyonlarıyla her daim karşılaşma tehlikesiyle, yüz yüze olacak!

Biliyorum

Birileri diyecek ki, 70, 80 yaşına gelmiş bir adama müebbet ceza olur mu?..

Hatta, insan haklarından, demokrasiden dem vuracak

Ki konuşanlar var

Ama şu gerçeği hiçbir şekilde göz ardı etmememiz gerekir

Eğer gerçekten askeri darbelerle yüz yüze gelmek istemiyorsak

Ve yaşamamak adına son verilmesi gerektiğini ifade eder, sivil iradeye, demokrasiye, hukuka, adalete, eşitliğe, iman edici isek..

O zaman, darbelere teşebbüs eden, darbe yapan, cüret edenler tıpkı Talat Aydemir gibi yağlı urganla idam edilmelidir.

Ki ders-i ibret olsun!..

Maalesef idam cezası kalktığı için darbeciler paçayı kurtarabiliyorlar.

Hiç olmaz ise yargılama süreci gereksiz yere uzatılmayarak cezalar infaz edilebilirse..

Ülkemizi en az 20 yıl geri bırakan askeri darbelerden sonsuza kadar kurtulmuş olur..

Sonuç itibariyle, hükmün suçun caydırıcılığıyla, ikmal olmalı..

O zaman, generaller darbeleri akıllarına ve hayallerine getiremeyeceklerdir..

Halkın seçtiği yöneticilere itaat edeceklerdir

çağdışı uygulamalardan sonlarının kurtuluş olmadığı korkusuyla vazgeçeceklerdir.

Onun için; müebbet hapis cezası almış darbecileri en kısa sürede kanunlara uygun bir şekilde hapse tıkmalıdır..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Kurdun kafasını, halkın koyunlarını paraladıktan sonra değil, önce kesmek gerekir.