“ÇÖZÜM SÜRECİ’NE” DAİR ESEN RÜZGAR!..
Eklenme: 3/2/2024 12:00:00 AM

Gündem mahalli seçimler olsa da, siyasetin bir kulvarında çözüm süreci de konuşuluyor!.. Salt HDP/DEM odaklı gelişmiyor.. CHP ve AK Partinin de mahallesinde, bu minvalde beyin fırtınaları, yapılıyor!.. çok yönlü gelişen mülahazalar nedeniyle ikmale gelen soru; çözüm süreci seçimden sonra işlerlik kazanacak mı!?..

***

Dikkat edilirse seçime dair işbirliği, ittifak ya da kent uzlaşısı gibi kavramların eksenindeki görüşmeler de, masada yer alıyor.. Kaldı ki, görüşenler karşı mahalleden çözüm sürecine dair, söz mü alındı, anlaşma mı sağlandı gibisinden tepkisel beyanlar geliyor!.. Bir kesim de; ortamı yumuşatma adına adres gösteriyor.

***

DEMlilere bakarsanız!.. Özellikle yönetim kadrosu ve partiye yıllarını vermiş, bilinen isimler çözüm sürecine dair beklentilerini, her fırsatta, uzatılan her mikrofona zikrediyorlar!.. 12 yıl önce dondurucuya alınan çözüm süreci, yeniden masaya alınsın, konuşulsun, tartışılsın, nihayete erdirilsin diye!..

***

Ahmet Türk!.. DEM siyasetinin kıdemli isimlerinden.. Adaylığı evresinde, verdiği bir mülakatında, şöyle bir ifade kullandı.? Ki, CHPnin hayli tepkisini de üzerine çekerek, beyan etti. Dedi ki; Kürt meselesini Kılıçdaroğlu çözemez. çözerse Erdoğan çözer..

***

Türkten önce yine kıdemli isimlerden Leyla Zana uzun bir aradan sonra sessizliğini bozdu!.. Partiye özeleştiride bulunurken, çözüm sürecine odaklı, AK Partiyi ve Erdoğanı adres gösterdi.. Görüşülmesi gerekirken neden ırak kalınıyor.. Aynı yönde, Selahattin Demirtaştan da, çıkış geldi!..

***

Hele ki, Sırrı Sakıkın İzmirdeki CHPye ilişkin beyanları!.. Dikkatleri yüksek dozajlı olarak, çözüm sürecine ve Kürtlerin bu kulvarda ortaya koyacağı siyaset ve seçim stratejisine çevrildi. Bir şeyler gelişebilir mi, bir şeyler değişebilir mi?. Özellikle de, Yeni Anayasanın ağırlıklı konuşulduğu evrede!..

***

Tüm bu gelişmeler muhalefetin DEM AK Partiyle görüşüyor.. Hatta, AK Parti ile DEM kayyımlarla alakalı, anlaştı.. Bu kez kaybettiren değil, kazandıran olacak.. Gibisinden, iddialar gündemleştirildi.. CHPnin fondaş medyası bile, manşetler attı, yorumlar ikmale getirildi, DEM, AK Partiyle pazarlık yapıyor diye?

***

CHPnin dar alandaki bu hamleleri der demez endişen ne dedirtmiyor deği?.. Sen ki, İstanbul merkezli DEM ile kent uzlaşısı ismiyle, işbirliği yaptın!.. Hatırına binaen, DEM 22 ilçede aday göstermedi. Ne bu endişe ve telaş!? Yoksa, kep düştü kel göründü misali bir durum vaki?..

***

Bu arada, DEMin İBB adayı Meral Danış Beştaşın önceki günkü açıklaması da pür dikkat çekiciydi.. 31 Mart seçim sonrası, çözüm sürecine ilişkin, AK Parti ile görüşmeye hazır olduklarını söyledi.. Meselenin artık konuşarak ve diyalogla çözüm yoluna girmesi noktasında irade koyuyoruz. Zaten 2013te de meseleye aynı şekilde yaklaşmıştık..

***

Dikkat çeken diğer söylemi ise, CHPye çözüm sürecine ilişkin, tepki ve eleştirisi.. Dediği şu; CHPde Kürt meselesine yaklaşımda ve dilde en azından sorunları gören ve çözüm önerilerini ifade eden bir değişim gördüğümü söyleyemem. CHP bize düşmanlık yapan siyasetçileri yeniden aday yaptı. Bu tercihler Genel Merkezde bir yaklaşım ortaya koyuyor.

***

Dikkat çekici bir nokta da, CHP cephesinde çözüm sürecine dair, yükselen eleştirisel ses!.. Özgür Özel ifade etti. DEM Partinin izlediği stratejide kendi sözcüleri, milletvekillerinden okuduğumuz AK Parti ile 1 Nisan sonrasına yönelik, yani kayyum atama meselesi başta olmak üzere, çeşitli görüşmeler yapılıyor.

***

çözüm süreciyle alakalı, Diyarbakırda da hareketlilik yaşandı!. Geçtiğimiz hafta, iki toplantı yapıldı?.. Hatta üç diyebiliriz.. Bir, Diyarbakırdaki STKların içerisinde bulunduğu Kent Platformu?.. Ki sonuç bildirgesi yayınladı..

***

Diğeri de, DİTAMın.. GÜNSİADın da basın buluşması vardı.. Üç cepheden yükselen ortak ses, silahlar sussun, yeni bir çözüm süreci başlatılsın.. Kaldı ki, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Alanın Diyarbakırdaki hafızalarda yer alan, iki ay önceki konuşması!..

***

Hepsi, yekün bir şekilde bir rüzgrın esebileceğine dair, sinyaller veriyor.. Ama şu bir gerçektir ki, olabilecek bir sürecin, şekli de, şemali de, hedefleri de, muhatapları da, bir önceki portrede olmayacağını söylemem gerekir?!..

***

Neden derseniz!?.. O günkü konjöktür ile bugün kü hal-i vaziyet bir değil.. Halk deyimidir, o günden bugüne, çok sular aktı, çok şeyler değişti.. 12 yıl uzun bir zaman dilimi. Hem Türkiye, hem Ortadoğu hem de, toplumlar!.. Şartlar eski şartlar değil.. Kaldı ki, namlunun ucuyla siyasal çözüm, kamil olmaz!..

***

Sonuç itibariyle!.. Bir önceki yazımda da dile getirdim.. Türkiyenin yeni dünya düzeninde, en büyük girdabı olan, kendi iç dünyasında, ivedi bir şekilde sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel bazlı toplumsal bir birliğini ve dirliğini, tesis etmesi lazım!..

***

Ayrıştırıcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı, hizipleştirici, bölücülüğü körükleyen tüm katmanları, yekün şekilde, izole etmek, Türkiyenin yeni yüzyılının olmazsa olmazıdır.. Daha çağdaş, daha demokratik, daha özgürlükçü ve eşitlikçi birliğin ve dirliğin, sağlanması lazım!..

***

İnşa edeceği bu birlik, hem içeride, hem de dışarıda güçlü bir kimliği tesis eder!.. Hele ki, Milli Savunma noktasında.. Özellikle, Ortadoğu gibi bir bataklık içerisinde, kim dost, kim düşman belli olsa da, beklenmeyen atmosfer içerisinde, güçlü, diri, teknolojik üstünlüğü tesis etmiş devlet olmalı ki; kendini koruyabilsin!?.. Bunun iyi bilinip, okunması lazım!..

***

çünkü bu mevzu bir seçime, bir makama ve koltuğa meze edilemez kadar önemli!.. Hele ki, Türkiyeye diş bileyenlerin pusuda yattığı, bir zaman dilimi içerisinde!.. Hür, bağımsız sivil bir siyaset, çok şeyi, kendiliğinden yumuşatarak, çözer!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Silahın, şantajın, tehdidin panzehiri; toplumsal birliğin tesisidir!..

Failed to load the video