“İKİSİ DE DEĞİLİZ; BİZ BİZİZ!..”
Eklenme: 1/26/2024 12:00:00 AM

Yazı başlığım, Leyla Zanaya ait!.. Az sonra, açılımına, geleceğim.. Ama önce, Başak Demirtaşın İstanbul adayı olabilirim çıkışını bir kez daha irdeleyelim.. Tabi, DEM ve CHP penceresinden!.. Mevcut kurulan ilişkiyi nasıl bir dozajda zehirleyebilir?!

***

Şunun altını net bir şekilde çizelim!.. Başak hiç bir şekilde; Eşi Selahattin Demirtaştan habersiz, böylesi bir siyasi çıkışta, bulunmaz, bulunamaz da!. Ne yetiştiği kültür, ne de aile ilişkileri ve ne de çevresel yaşam anlayışı!.. Yani başına buyruk bir takıntı yok!..

***

İşte bundan dolayıdır ki cezaevinden çıkışta Başakın adaylık çıkışı, Edirne cezaevidir, Demirtaşın bizatihi kendisine ait patenttir!.. Hal bu iken, 5-6 ay içerisinde ne oldu da, Demirtaş saflar noktasında; rotayı değiştirdi.. Ki bu rota değişikliği, DEMi de neler oluyor dedirtici bir şekilde sıkıntıya soktu!..

***

Şöyle ki!.. Demirtaş cezaevinde olmasına rağmen, partisinden daha aktif, sanki Seçim meydanlarındaymış gibi; 14-28 Mayıstaki seçimlerde, CHP safında yer aldı.. Büyük bir destek, büyük bir sosyal medya üzerinden mesajlarla, altılı masadaki partileri de geride bırakıcı bir ittifakla, Kemal Kılıçdaroğluna çalıştı!..

***

Erdoğana kurduğu seni başkan yaptırmayacağız sloganını, Kemal Bey için, seni başkan yaptıracağıza evirmişti.. Ki iki hafta önce de, CHPnin bir çok kurmayı, Demirtaşa cezaevinde, ziyaret gerçekleştirmişti.. Tüm bunlar vaki iken, Başakın adaylık kartının çıkışı, çok şey ifade ediyor!..

***

çünkü, İstanbulda Başak Demirtaşın adaylığı demek; Ekrem İmamoğluna açık ve net bir şekildeseçimi kaybettirmektir?.. Aynı rotada, AK Partiye de Seçimi kazandırmaktır?.. Onun için ibre tersine döndü diyorum.. Eğer ki, DEM özünden, müstakil kimliğinden uzaklaşıp, CHPye aparat olmamış olsaydı bugün bu çıkışa kimse neler oluyor demezdi?!..

***

Ancak şu nüans var!.. O da, DEMin ortaya koyacağı irade.. Ve de, Kandilin, İmralının bu adaylık çıkışına göstereceği tepki, gözardı edilemez.. Rıza gösterilir mi, gösterilmez mi, meçhul!.. Ki, DEM de henüz net bir ifade ve tavır ortaya koymuş değil; istişare edeceğiz diyor?!

***

Netice neyi hasıl eder, zaman içerisinde göreceğiz!?.. Ancak saha araştırmalarına bakıyorum, anketlerdeki analizler de onu gösteriyor.. Başakın adaylığı ağırlıklı olarak, İstanbul olsa da, ülke genelinde etkisi büyük olur?.. DEMin oylarını artırır?..

***

Bu çıkış ve oyların netliği vaki olması halinde, üçüncü bir yol siyaseti de vücut bulabilir!.. Şayet DEM Başakın bu çıkışına hayır derse.. Ki, Kandil de olmaz diye tavır takınırsa, muhtemelendir ki Demirtaş cephesi bunu sineye çekmez.. Denir ya bayrak açar?.. Bu da yeni bir parti için, biz bize yeteriz sloganını alevlendirir?

***

Özellikle, 14-28 Mayısta yaşanan oy kaybı ve 6 milyon seçmene karşılık, Altılı masadan bir gazoz kapağı dahi alınmamasının parti tabanında tepki oluşturduğunu biliyoruz.. Nitekim, DEMin son aylarda sahadaki tansiyonu ölçmeye yönelik aldığı tepkilerin neticesidir; yerel seçimlere üstten atama değil de, parti tabanıyla belirlemeyi seçti!..

***

Her ne kadar, kimi yerlerde bu alanda zehinlendiyse de seçmenin genel tavrı, sivil siyaset!.? Bir önceki yazımda da değinmiştim, Leyla Zananın, 7 yıl sonra sessizliğini bozması.? Yazı başlığıma da, o sessizliğini bozduğu cümleyi aldım!..

***

Ne diyordu Zana!.. Ne CHPnin ne de AKPnin koltuk değneğiyiz.. İkisi de değiliz; biz biziz..

Zana ve Başakın birbirini tetikleyen bu çıkışları, tesadüfi olmadığı gibi, rastgele de değildir!.. Demirtaşın Diyarbakırda annesini hastanede ziyaret edişi ve sadece aile fertleriyle; görüşmesi!..

***

Hasılı kelam!.. Şayet DEM, önceki seçimde yaşadığı ve yaşatılanı ders-i ibret noktasında, görmezse!.. Hiç bir şey olmamış gibi, takınırsa!.. Aparat olmaya devam ederse.. Hele ki; İstanbul, Ankara, İzmir, Mersin, Adana gibi illerde, CHPnin kazanma kaldıracı olursa!.. İşte o zaman, denir ya çarşı fena karışır?.. DEM ve CHPnin bünyesi, buna dayanır mı? Onu o gün geldiğinde, konuşuruz!.. İş zor

***

Neyse, bir not düşelim!.. Başakın hal-i hazırda yurt dışı gezisinde hasta olmadığı halde, rapor aldığı iddiasıyla, yargılanıyor.. Resmi belgede sahtecilik.. Bu suça dair, ceza oranı 2.5 yılı kapsıyor.. Aynı minvalde, seçme ve seçilme hakkından da mahkumiyet alıyor.. Ceza davası daha sonra istinafa yapılan itirazla bozuldu, hal-i hazırda dava devam ediyor..

***

AMAN DİKKAT!

Seçim havası, artık solar haldeyiz!.. Adaylar seçmen turuna başladı.. çarşı, pazar geziniyor.. Ancak gezintiler, görüşmeler ziyaretler esnasında, bazı adayların karşılaştıkları psikolojik hadiseler var ki, aman ha aman dedirtiyor!.. Önceki seçim döneminde benzer psikolojik etsikisi yüksek duruma karşılık, uyarıda bulunmuştum.. Adayın ruh dengesini bozacak, itibar suikastçilerine dikkatli olun diye!?.

***

çünkü bunlar, ne yazık ki kimi çevrelerce paralı itibar suikastçıları olarak adayların karşısına çıkıyorlar.. Yani birer sırtlan gibiler.. Aday çarşı, pazar gezinirken, etrafa gülücükler dağıtırken, tokalaşma, öpüşme, gül atma, neşe saçma esnasında, birden bitiveriyorlar karşılarına bu para provokatör suikastçiler!.. Bir seçmen, bir esnaf, vatandaş edasıyla Adayın karşısına dikiliyor.? Sorgulamaya başlıyor.. Öyle laflar, öyle inatçılık sergiler ki; karşısındakini sinir savaşı içerisine sokar hale getir!..

***

Git dersiniz, gitmez!.? Siz gitmek istersiniz, o bırakmaz.. Ki der demez refleks gelişir!.. Hele bir de, o sırtlanın, o itibar suikastçısının çevresel gözetleyici sırtlanları pusuya yatmış ise!.. Vay halinize..O kişiler, ellerindeki cep telefonunu alıp, tüm açıları kaydetmeye başlamıştır.. Sizin sinir savaşı içerisindeki ruh halinizi, an be an kaydeder!.. Sonra da onu, yargısız infaz batakhanesi olan sosyal medyaya servis eder..

***

İşte adayınız, işte şu, bu.. Adaya bakın, bakın seçmene nasıl davranıyor gibisinden, alt notlarla sizi yem ederler!. Netice itibariyle, uyarımızı yenileyelim!.. Ki bu hangi partiden, hangi siyasi ve ideolojik akımdan olursanız olun; sakın başıma gelmez demeyin, gelir.. Böylesi bir itibar suikastine uğramak istemiyorsanız, mutlaka ama mutlaka, dikkatli ve sakin, sinirleri alınmış bir ruh haliyle hareket edin!.. Yoksa işiniz, zor.? Şimdiden uyarıyorum, yarın demedi demeyin!..

***

İTİRAZIM VAR..

Neye mi, Diyarbakırda organize edilen ve adına Demokratik İslam Konferansı denilen, etkinliğin isminedir itirazım?.. Tabi içeriğine ve yapılacak konuşmaların, muhtevasına değildir.. Şöyle ki, hiçbir siyasi ve ideolojik söylem, İslama libas edilemeyeceği gibi, ön safında da yer almaz!?..

***

En uygun ifade; İslamda demokra(si)-(tik) gibi kavramlar kullanılabilir?!.. Aksi takdirde, çok kavramlar öne çıkarılarak, İslamın bütünlüğüne halel getirilmiş olunur?.. Bilmem, itirazımı ifade edebildim mi?.? Tabi konferansa katılan, alimlerimizin de bu minvalde fikri beyanları, olur mu?!..

***

SORUYORLAR

Okurların pür dikkatini çekmiş olacak ki, MHPnin 3er gün arayla 55 adayını açıklıyor olmasının, sırrı nedir?.. Neden hep 55 diyor.. Yanıt net ve basit.. çünkü, MHP kuruluşunun, 55. yılında.. Kuruluş yıl dönümüne binaen böylesi bir stratejiyi uyguluyor..!.

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Siyasetin ahlakı, sivil siyasetin özgür ruhuna bağlıdır!

Failed to load the video