“KOALİSYON GELECEK, KAOS OLACAK?”…
Eklenme: 5/11/2023 12:00:00 AM

Bir saniye, başlığa bakarak hemen celallenmeyin!.. Bu da nerden çıktı diye de tavır koymayın?.. Bunu ben iddia etmiyorum, kendim de, durduk yere uydurmuyorum.. Bunu açık ve net bir şekilde beyan eden, Parlamenter Sisteme Dönüşü savunan, Altılı Masadaki Meral Akşener bacının ağzından dökülenlere söylüyor.. Bilmem önceki akşam kendilerini izlediniz mi?.. Canlı yayında konuktu.. Orada, Koalisyonlu dönemlerde Kabine paylaşımının, hangi kriterlere göre belirlenerek, paylaşıldığından, söz ediyordu!

***

Doğrusu kendilerini izlerken, ağzından dökülen sözcükler ve icra ettiği tablo, formül karşısında şaşkınlık geçirmedim değil.. Hatta bir ara kendi kendime Akşener saf mı değiştirdi, yine mi masadan kalktı, denildiği gibi son bir manevrayla Cumhur ittifakına dahil mi oldu deyip durdum.. Hatta, ajanslara bi bakayım, ne olur ne olmaz diye.. Ankarada siyasi bir deprem, kaset mevzusu mu çıktı Akşener bacı Altılı masanın ayağına böylesi şekilde kurşun nasıl da seri şekilde sıkıyor dedim

***

Neyse, zihinleri alabora eden, 90ların üçlü-dörtlü partilerden oluşan koalisyonlu dönemlerdeki bakanlıkların paylaşımına ilişkin formülü, Akşener şöyle beyan etti.. Tabi kendisine özgü tavır ve mimiklerle,durun size koalisyonda işler nasıl yürüyor, kabine nasıl belirleniyor anlatayım diyen Meral Bacının anlatımı aynen şöyle..

***

CHP ile oturacağız.. Yedi tane olmazsa olmaz bakanlık vardır.. Dışişleri Bakanlığının karşılığı Milli Savunma.. İçişleri Bakanlığının karşılığı Adalet Bakanlığı Maliye Bakanlığının karşılığı Hazine Bakanlığı.. Milli Eğitim Bakanlığı da önemlidir. Tabii Sağlık Bakanlığı da önemlidir.

***

Meral Bacının bu anlatımıyla, al gülüm, ver gülüm.. İçişleri Bakanlığı sana, Adalet Bakanlığı bana.. Dışişleri Bakanlığı bana, Milli Savunma Bakanlığı sana.. Ya da, Hazine Bakanlığı sana, Maliye Bakanlığı bana.. Kabine belirlemedeki formül böyle olacak.. Akşener bunun izahını 3lü koalisyonda bulunduğunu hatırlatarak, detaylandırıyor

***

Bütün bunlar aldığınız oyla ilgili sayısı hesaplanır. 6 siyasi partiye başlangıçta dendi ki, biz genel başkanlar Cumhurbaşkanı yardımcısı oluyoruz. Her partiye 1 bakanlık olabilir dendi. Logosu ile giren iki siyasi partinin sayısına göre. CHP ile İYİ Partinin milletvekili sayısına göre görev dağılımı yapılır. CHP diğer partilerden de bakanlık önerebilir, bizi ilgilendirmez.

***

Vay da vay Meral bacım.. Ballandıra, ballandıra, keyifle, doyumsuz bir zevkle aktardığın kabine formülünü dinleyenler saç baş yolmuştur.. Özellikle, millet ittifakında olanlarSizin icra ettiğiniz tablo, 90ları bilen, gören, yaşayan, şahit olan otellerin lobilerindeki bakanlık pazarlıklarını yazan biri olarak, nostalji yaşattınızVaziyet karşısında, irkilmemek elde mi şimdi?..

***

Şunu da ifade edeyim ki, Cumhur İttifakında olanlar sizi dinlerken ağzınızdan dökülen satır araları felaket ve kaos dolu cümleler karşısında, inanılmaz bir haz ve keyif almışlardır.. Cumhurbaşkanı Erdoğanın her mitingde ekrana getirdiği, Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve diğer siyasilerin itiraf niteliğindeki beyanlarına artık, sizin kabine formülünü de ekleyecektir, sanırım..

***

çünkü, 90ların bakanlık pazarlığını hiç kimse, sizin gibi sade ve anlaşılır şekilde anlatamazdı.. Hele ki, seçime bir kaç gün kalmışken, masada yer alan Deva, Gelecek ve Saadet Partisine onların muhatabı CHPdir denilmesi, işin bir başka fecaat haliKoalisyon gelecek, kaos olacak ifadesinin boşuna söylenmiş bir söz olmadığı, sanırım anlaşılmış olduYoksa..

***

KİM KİMİ DESTEKLİYOR?..

Kandilin de, HDPnin de Kemal Kılıçdaroğlunu desteklediğini tüm alem biliyor.. Ki, gün geçmiyor ki, Kandilden destek mesajları, açıklamaları, röportajları basına düşmesin.. Ki, HDPnin de içerisinde bulunduğu Yeşil Sol Parti akımı da, onun kurmayları, sözcüleri de aynı minvalde; Kılıçdaroğlunu destekliyoruz, beyanında bulunuyor..

***

Uzun bir süredir, Kemal Beye bu desteklerden dolayı, yöneltilen oklar var.. Önceki gün ilk kez bu oklara dair, konuştu.. Dediği şu Kandilden Millet İttifakını desteklemeye yönelik bir açıklama kimin işine yarar? Bizi mi destekliyorlar, onları mı destekliyorlar? Akıl var, mantık var. Terör örgütü kalkıp da ben seni destekliyorum diyorsa aslında bu karşı tarafı destekliyorum demektir

***

Denir ya, gel de bu yanıta iki kelam söyleme!.. Yani şimdi Kandil bu beyanlarıyla, AK Partiyi mi destekliyor? Hitap ettiği kesime, gidin oyunuzu AK Partiye mi verin diyor?.. Yok daha neler.. İyi de, HDP ve bünyesinde bulunduğu çatı parti Yeşil Sol Parti.. Ötesi, Selahattin Demirtaşın beyanları.. Hepsi yekün şekilde, oylarımız Kılıçdaroğluna diyorlar.. Atılan sloganları belli Seni başkan yapacağız.. Erdoğan için de, seni oradan indireceğiz..

***

Hal böyle iken nasıl oluyor da size destek yok.. Eğer ki, samimi ise, eğer ki Kandilin, eğer ki HDPnin oylarına ihtiyacım yok deyip, desteklerini istemiyorsanız demeniz gereken tek cümle şudur.. Bir tek oyunuzu istemiyorum.?.. Peki der mi?.. Onu da siz okurlar, değerlendirin?

***

SİYASETİ GERİLİME BOĞMAK.?

Türkiyenin siyasi tarihine baktığımızda, seçim süreçlerini gerilim atmosferine sokanlar hep kaybeden olmuştur.. Ve, şiddet odaklı olayları da,olabilirlik olarak görüp, işin doğasında var diyerek, masum göstermeye çalışanlar da; sandıkta sille yiyen olmuştur

***

77li yılları hatırlayan bilir.. Ecevit ile Demirel arasındaki suikast olabilir, polemiğinin iktidarı nasıl, devirdiğini, o dönemde baraj altı olan partinin de yüzde 42 ile iktidara geldiği!.. Özetle, CHPnin, İmamoğlu ekseninde gerginlik yaratıcı stratejisi, ayağa kurşun olacak

***

Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan!.. Ki, her miting meydanında haykırıyor.. Siyasi rekabet husumete dönüşmesin.. İki aydır siyaset sahnesinde yaşanan rezillikler sizi üzüyor. Gün soğukkanlı olma, sabırla, basiretle hareket etme günüdür. Siyasi ikballeri uğruna sizi galeyana getirmeye çalışanlara fırsat vermeyin. 14 Mayısta sandık önünüze geldiğinde tepkinizi orada gösterin

Ama gel gör ki, rakipleri inanılmaz bir gerilimin ateşini körüklüyorlar ki, ağızlarından çıkan her sözcük, Erdoğan düşmanlığı üzerine, kurgulu 72 saat kaldı.. Seçim mitinglerinde liderlerin, her kim eline mikrofon alıyorsa, tansiyonu düşüren, barışçıl, güven, huzur, istikrar temin eden bir dil kullanması gerekiyor.. Ve en küçük bir şiddet içeren olay, en yüksek derecede kınanmalı, tepki koyulmalıdır.?

***

Bir kere daha demokrasi sandığı son sözünü söylecek.. Demokrasi sandığına ipotek koyabileceklerini düşünenler yine yanılacak. Her türlü kötü niyet ve provokasyon yine sandıkta cevabını alacak. Hasılı kelam!.. Kazasız, belasız bir seçim olması temennisiyle; milli iradenin bireyleri olarak bizlerin de, dolduruşlara, provokasyonlara gelmememiz gerekir.. ve şunu bilelim ki, hangi parti kazanırsa kazansın kazanan milli iradenin bizatihi kendisi olacaktır.. Ve herkes onunla selamete çıkacaktır..

***

ANKET VE SEçMEN

Malum, anket beyanı yasağı başladı.. Ama şunu net ifade edebilirim.. Gerek el üstünde, gerek el altında yapılan tüm anketler.. Ki bilaistisna diyorum.. Hepsi, sahadaki seçmen söylemi, eylemi, tavrı ve düşüncesiyle uyuşmuyor?.. Yani anketler, sahada tutmuyor

***

GÜNÜN SÖZÜ

Şiddeti yaratanın bilmesi gerektiği; keskin sirkenin küpüne zarar verdiğidir..

Failed to load the video