.. VE İMAMOĞLU...
Eklenme: 6/24/2019 12:00:00 AM

Hele şükür.. Ki binlerce kez şükür.. Seçim bitti.. Seçmen sandık başına gitti. 10 milyon küsür seçmen, 31 bin civarındaki sandıkta oy kullandı

Yani, kısır çekişme son buldu İstanbul Başkanını seçti..

Ekrem İmamoğlu artık, İstanbul Belediye başkanı..

Murdarlık bitti...

Seçim tartışma götürmez bir oy farkıyla neticelendi?

Yazıyı kaleme aldığım saatlerde; seçimi murdar edici bir hal yaşanmadı..

Hilesi yok..

Usulsüzlük yok..

Oy kaçırma yok..

Islak imzasız tutanak kurgusu yok..

Seçmen kaydırma; sandık başkanı çirkefliği yok..

Yani; itlik bir durum, yazıyı kaleme aldığım ana kadar oluşmadı?..

Ama itiraz oldu.. Ki iki partiden de aynı itiraz geldi

Özellikle; vekil mühürlü pusula..

YSK da, red etti.

Ancak kafa kırma, şiddet yaratmak olmadı!

Sokakları ateşe veren..

Dış etkenlerin organize ettiği, fitne üreticilikte tabi ki, avuç yaladı

Kısacası; oh be rahatladık..

Herkes halis-muhlis oyunu aldı..

Eee; rızası olan..

İçine sindiren, sindirmeyen..

Bahane üreten, üretmeyen..

Her nasıl bir argümanla sonuçları kabul edip, tepki ortaya koyarsa koysun!?..

Limon olacaksa da olsun..

Lakin; bu iş bitti..

Atı alan Üsküdara ulaştı bile..

Sonrası, havanda su dövmeden öteye bir anlam teşkil eder..?

Ki, bakıyorum birileri dövüyor..

Ama; bir cacık çıkmaz onlardan..!

Onun için de; haydi herkes işine diyorum!..

Oh beyi de binlerce çekerek, diyorum..

Bu kadar çetrefilli atmosferden sonra, öz moda dönmek!

Ne de rahat edici...

Tabi azıcık tatil de şart..

Sizi bilmem..

Ama bizimkisi, Ağustosun başında inşallah!!!

Ülke için..

Millet için.

Devlet-i aliye için..

Ki siyaset için de, tatil derseniz, 4 yıllık bir zaman rahatlaması, var

Seçim yok!

Ne Belediye seçimleri..

Ne Genel Seçimler..

Ne Cumhurbaşkanlığı seçimi

Ortaya çıkan, oy farkı başka bir siyasi sürecin işleyişine de rıza gösteriyor..

Fark, 800 bin...

İktidar da..

Muhalafette..

çıkmaz sokağı aşma adına; baskın seçime bir yönelim, olabilir

Derdi; haydi sine-i millet diye

Sürece bakacağız..

Ancak, seçim sonrası Binali Yıldırımın hemen kameraların karşısına geçmesi.

Yenilgiyi kabul etmesi..

Rakibini de, tebrik etmesi..

Yani, siyasetin tansiyonunu düşüren bir hava..

Ki daha da düşecek!

Kibirler..

Şuursuzluklar..

Troykalar..

Troller..

Gizli-kapaklı, pazarlıklar siyasetten uzak olacak..

çünkü, bu argümanlar büyük hezimet yaratıcı...

Ahlaksızlıklar..

Pervasızlar..

Şizofrenikler, sükutlaşacak..

Ki siyasiler de

Şatafatlı gösteriler..

Şatafatlı yemekler..

Bol keseden atılan vaatlerin yalanlarından da kurtulmuş olunacak..

Kim yalancı..

Kim şeytan..

Kim hırsız, kim dürüst.. Ya da güvenli, güvensiz!..

Kısacası, ortam siyasetten relaks çekecek!

Medya deseniz!

O mu, haşinlikten körüklemekten, tozu-dumana katmaktan vazgeçecek!

Yandaşlıktan..

Candaşlıktan..

İktidar düşkünlüğünden..

Muhalefet hasımlığından..

Kısacası, siyasi hasımlıktan, biraz imtina edici bir hakikate biad edici olacak?..

Mesleğin ilkelerine..

Mesleğin gerekliliklerine; dönecek!..

Agresifliği, 4 sene sonraya bırakacak!!..

Mazinleşecek..

Kamu kuruluşları..

Adliyeler..

Devlet kurumları..

Maliye

STKlar..

Seçimin ve siyasilerin patronluğundan, kurtulup oh çekecek!

Raflara kaldırılan..

Hasır altı edilen..

Hele bir seçim bitsin..

Hele bir İstanbulda ne oluyor, ne bitiyor bakalım; demeler bitecek!

Hasıl; herşey rayına girecek..

Unutmadan

Partili cumurbaşkanlığı sisteminin dibini doldurmak artık şart..

Sistemi, genişletmek..

Adaptasyon..

çeki düzen..

Ve işleyişteki travmanın yaratıcılığından, kurtulma adına, yeni yeni düzenlemeler gerek!

Ekonomik kriz..

İşçilerin beklentisi..

Emekliler..

Hele ki, sözleşmelilerin kadro çilesi

Öğrenci..

Üniversiteler.

Tabi ki maneviyatı öne çıkarması gereken; eğitim ve öğretim sistemi! Öğrenci yaşı..

Zorunlu dersler..

Üniversiteye geçişler..

Yeni fakültelerin açılmasına dair; akademik zihinler siyasetten arınıp faaliyet gösterecek..

Şu; milli meseleler..

Kürt mevzusu..

Özellikle, Öcalanın mektubu.. Karşılığındaki çıkış..

Cezaevi..

Siyasi tutukluların hal-i durumu..

Toplumsal kutuplaşmayı, tetikleyen etkenlerin ortadan kaldırılması..

Yani; Türkiyeli kimliği..

Bunun için; yoğun bir çalışma eforu şart..

çünkü, düne kadar hayli olumsuzluklar zinciri ikmal edilerek; körüklendi?

Vaziyet; bıçak kemiğe dayandıdan öteye!..

Gırtlağı aştı..

Sosyal alana fena bir kafa yorulması gerekir..

Anlayacağınız; epeyce iş var?..

Haydi, Bismillah..

Ha buarada, seçilen başkana ve seçilemeyen başkana da mesajımız var..

Seçim bitti ya..

Seçilen başkan için

İlk yapacağı iş; sürçülisan ettikse af ola deyip; yeni bir sayfa açmalı..

Partimin değil, İstanbulun hizmetkarıyım demeli!

Hele şükür dediğimiz o polemik atmosferi hep ateşlenecek?

Kaybeden de

Seçileni takdir etmeli.. Milletin oy tercihine saygı göstermeli..

Ve; neden kaybettiğini iç yapısıyla sorgulamalı!..

Yoksa; kısır hali sürer..