6-7 EKİM OLAYLARI?
Eklenme: 10/7/2019 12:00:00 AM

Sene-i devriyesindeyiz! O gün yaşananlar.. 50nin üzerinde insanın hunharca katledilmesi.. Ölümlerin insanlık dışı vahşice, gerçekleşmesi.. Sokakların, ilçelerin, hatta şehirlerin istila var-i, işgale yönelik organizasyonların tertiplenmesi.. Her eylemin ve söylemin; yak, yık, yok et ve yıldır politikası üzerine son sürat yol aldırılması Hepsi; olaylar açısından bir dönüm noktası oldu.. Kürtler açısından, sorunun çözümü noktasında, çok yönlü ve kapsamlı zihnin bir anda omuriliğini felç etti...

***

çünkü, çözüm süreci dahil olmak üzere, HDP üzerinden yürütülen siyasi faaliyetler, Kürtlerin beklenti ve taleplerine dair devlet aklı ile millet aklı, ülke sathındaki pozitif bakış açısındaki dengeler bir anda alt-üst edilip negatifleşti.. Pozitif seyir, negatif bir güvenlik ana politikaya dönüverdi.. Ki bu stratejiyle Devlet ve siyasal iktidar refleksleri farklılaştı. Reel-politik, duygusallık kısmi bazda, öfkeyi de, elekte tuttu. Psikolojik ama can yakıcı olaylar silsile misali, birbirini doğurdu... İç ve dış aklın müdahaleleriyle; fırtınalı bir atmosfer oluştu..

***

Nitekim, vakıanın ilk ateşiyle alakalı, çok şey söylenip duruldu.. Ki ilk anda, kendiliğinden gelişti diyenler olduğu gibi, Kobani üzerinden oluşan, bir duygusallığın yansımasının neticesi diyen de Kobani benzeri planın, Güneydoğuya da uyarlanmak istendiği fikrini ortaya koyan da.. Özellikle, çukur ve barikat meselelerinin de hemen ardından dış orjinliğiyle yıkıcı bir şekilde Güneydoğuyu etkisi altına alınca; bu tez güçlü bir kimlik aldı.. Ama, şu netleşti ki, 6-7 Ekim olayları bir aklın kontrolüyle, Kürtleri de, Devleti de, Milleti de birbirine hasım kılma planı olarak sahaya sürüldü

***

Olaylar esnasındaki seçilen hedefler.. Öldürülenler.. Yakıp-yıkılan mekanlar.. Vahşiliğin de ötesinde, vurulan, başı ezilen, ateşe verilen, olmadı üzerinden araçla geçilebilinecek kadar; şuur kaybından yoksun ruh halinin sokakta varlık göstermesi; sokak cehaleti olarak görülse de, öyle değil çünkü bunun da, oto-kontrolünün sağlanabilir açısından sonradan çıkan emareler gösterdi!!! Kim neyi planlıyor.. Yani plan, anlık plan değil; kurgu önceden tertiplenmiş derin mahfillerin kozmik zihniyle komuta edildi Ki, 15 Temmuzun ikmale gelmesi de; deşifre olunan bağlantılar da olup-biteni herkese okuttu...

***

Yoksa, kitle psikolojisinden be haberdar olanlar, kerameti kendinden menkul bir fikriyatla işi sokak düellosuna taşımazdı. Sokaktaki reflekste; en üst kodunda, karşılık vermezdi Ve bu acılı, Kürtlerin kendi kendine kırdırılma hali de, yaşanmazdı, yaşatılamazdı.. Ama yaşatıldı.. Netice itibariyle, yeterki başımıza gelen böylesi hadiselerden ders-i ibret çıkarmaktır Eğer ki o aklı, hiçbir zaman devre dışı bırakmaz isek, hele ki birilerinin emir komutasına teslim etmezsek; böylesi acılarla bir daha yüz yüze gelmeyiz

***

Benliğimizi koruyup, kullanmalıyız.. Tarih 6-7 Ekim olaylarını da, siyasi aklı da, acıların bıraktığı izleri de, kirli ve karanlık ilişkileri de, önündeki ve arkasındaki aklı da, bu benlikle hiçbir zaman unutmaz! Hep de sorgulayacaktır acı çeken neden hep Kürtler diye de soracaktır!?..

***

OKURLAR SORUYOR; AçAR NEDEN ALINDI..

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Halit Açar.. Eşi çimen Açar.. Ki bayan Açar, Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler daire başkanlığına, getirilmişti!.. Haftasonu bir haber geldi; denildi ki ikisi de görevden alınmış Yine ikisi de, Vanda görevlendirilmiş! İşte bu noktada, iki gündür soru yağmuruna tutulmuş vaziyetteyim!.. İşin sırrı nedir diye?.. Mevzu bir muamma, meçhuliyet arz ediyor.. Doğrusu, elimin ulaştığı kadarıyla, araştırdım.. Ama pek de, sadra şifa verici bir bilgiye ulaşmadım.. Resmi bir kimlik doğrulaması olmadı..

***

Yani işin sırrını çözemedim.. çözemediğim için de; zaman açısından, hiç yapmadığım bir topu taca atma halini, burada yapmak zorunda kaldım! İşi size havale ettim.. Hadiseye vakıf olan varsa, beri gelsin,.. çünkü; okurlara vallahi nedenini bilemiyorum demekten asıl işlerle meşgul olamaz hale geldim.. Hadi fikri olan bildirsin; biz de, ısrarcı ve meraklı okurlara iki kelam edelim.. Tabi bir uyarım da var.. Özellikle, İl Müdürü Açar ile ilgili rahatsız edici kokulardan söz eden olursa; delil sunsun!

***

Diyarbakıra dair; il müdürlerinin görevden alındığı, ya da alınacağına dair sosyal medyadaki algı üretimi de, ayrı bir garabet.. Baksanıza; 7 İl Müdürü görevden alındı.. Yok, AK Parti İl Başkanı Yok, AK Partinin 8 İlçe Başkanı.. Havada uçuşan; beyanlar söz konusu!.Peki ne kadar doğru? İşte orası yüzdelik noktasında; havanda su dövmeden beter! Ne gariptir ki, sosyal medya oltası, fena bir kafa karıştırıcı oldu.. Bir deli, kırk akıllı mevzusuna döndü...

***

ZİHNİYET Mİ, KEMAL BEY Mİ DEĞİŞTİ?..

Ne diyeyim.. İlk duyduğumda inanmadım.. Görüntüyü bi getirin izleyeyim.. İzledim.. Bir değil, iki üç kez, tekrar tekrar o bölümü, izleyip, dinledim.. CHP Lideri Kemal bey Adanada.. Partililere sesleniyor.. Siyasi bir fikri analiz yapıyor.. Ülkenin geldiği aşamayı irdeleyerek, aktarıyor.. Ve sonra özeleştiriye dair o hamleyi yapıyor.. Ve diyor ki

***

Bizim de çok kabahatimiz, kusurumuz var. Var yani, gerçeği konuşalım. Bir başörtüsü meselesini Türkiye Cumhuriyetinin en temel meselesi haline getirdik. Sana ne kardeşim ya, kadın ister başörtüsü takar, ister takmaz. O kız çocuğumuz üniversiteye gidiyor mu, okuyor mu, imkanını sağlıyor muyuz? Derdin o olmalı. çocuklarımız okumalı, bilimi öğrenmeli ve hayatı sorgulamalı.

***

Şaşırdınız değil mi?.. Doğrusu! CHPnin başörtüsüyle alakalı, kusur ve kabahatini bazı platformlarda, ortaya koyduğu tavırla, gösteriyordu.. Başörtü mesele değil diye.. Ama, açık ve net bir ifadeyle, başörtüsünde milleti karşımıza alıp, büyük kusur ve kabahatte bulunduk diye özeleştiri karakterini devreye sokmadı.. Konuşmadı.. Bu bir ilk olacak

***

Tabi ikmale gelen soru şu.. CHPde zihniyet mi değişiyor, yoksa Kemal bey mi? Galiba, iktidara gitmenin yolunu, CHP öğrenmeye başladı.. Postalla, dipçikle, illegal organizasyonlarla, iktidar olabilme dönemi bitti.. O koltuğa gidebilmenin yolu, milletin yüreğinde, ona eğilimde, onun gibi yaşamada, düşünmede, giyinmede ve konuşmasında Böylesi özeleştiriler, Demokrasiye güç verir..

***

REİS REFAH PARTİSİ DEYİNCE!

Sosyal medya! Karşı mahalle.. Sazan balığı misali.. Halk deyimiyle; mal bulmuş mağribi gibi! İki gündür; demediklerini bırakmadılar Vay ki vay!..

Olay ne?.. Reis, parti kurmaylarına hitaben Kızılcahamamda istişare kampında konuşurken, AK Parti diyeceğine; Refah Partiliyiz dedi ya!! Vay sen misin; diyen!

İyi de, Erdoğan Refah Partisine yabancı değil.. AK Partideki liderliğinden çok, siyasi ömrü bu partide geçti!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Değer taşıyan tek yaşam vardır, o da bedelini sizin ödediğinizdir