6-7 EKİM OPERASYONUNA DİYECEĞİM!…
Eklenme: 9/26/2020 12:00:00 AM

çok fazla söylenecek söz var.. Ama kısa ve özetle, şunu diyebilirim.. Hadise, 6-7 Ekim 2014te yaşandı.. Şehirleri, ilçeleri, yaşam alanlarını savaş alanına çeviren olayların cereyan ettiği o günler hiç bir şekilde unutulmaz ve unutulamaz da!.. çünkü, acılarla dolu.. Kaybedilen canların yüreklerde bıraktığı kor ateşi var..

***

O gün sokakta olan çok kişi?.. Ancak ne siyasi bir kabul, ne de farklı bir düşünce ve ideolojinin, yaşananları sineye çekmesi mümkün değil; yaşananları!.. Rıza da gösteremez, olabilir diye de düşünemez.. Lakin, 50nin üzerinde kaybedilen canlar bedenleri toprağa gömüldü!.. Yaralılar binlerce.. Maddi zayiat, milyarlarca lira!...

***

Elbette ki, bu suçun, suçluları ve her kim irtibatlı ise yakalanıp, adaletin önüne çıkarılması gerekli ve gereklidir! Eğer ki, sosyal bir hukuk devletinin mekanizmasına sahip isen! Kimsenin de, buna itirazı olmaz!.. Adaletin tecellisi için, faillerin yakalanıp derdest edilmesi şart...

***

Lakin, bu olayların ardından 6 yıl geçtikten sonra fail ve siyasi uzantı deyip bugün gözaltı ve yakalama kararı aldırmak yaşananlar karşısında, kamuoyunda okkalı bir günaydın sözünü ikmale getirdiğini öncelikle söylemek isterim Bu kadar mı sürer tahkikat ve soruşturmaların evresi!!?

***

Der demez insana şunu da söyletmiyor değil!!!.. Hatalı bir yazılım mı, takvimsel bir yanlışlık mı var? Ya da, kesinleşmiş bir hüküm mü oldu ki, toplu bir operasyon emri, bugün çıkarıldı? Savcılık gözaltı emrini verdi?.. Veyahut, yeni delillere mi ulaşıldı?.. Malumuz değil..

***

Cevap aranan bir soru da şu!.. 6-7 Ekim olaylarının merkezi, herkesin malumudur ki, Diyarbakırdı Buradan, bölgenin il ve ilçelerine yayıldı.. İnsanlarımız buralarda öldü, öldürüldü? Soruşturma ve gözaltılar, neden Diyarbakır merkezli değil de, Ankara merkezli gerçekleştiriliyor?!..

***

Velhasıl.. 6 yıl sonra böylesi bir operasyona şaka diyecek, gülünür halimiz yok! İlk etapta birileri için doğru bir gelişme olarak da, görülebilinir.. Birileri sevinebilir, birileri üzülebilir?.. Elbette ki, suç ve suçlu, ve mağdur noktasında hep böyle olmuştur..

***

Ama kim ne derse desin, zamanlama ve zaman süreci üzerindeki tartışmalar adına içeride ve dışarıda iktidarı çok yönlü bir şekilde, köşeye sıkıştırmak için argüman olarak kullanabilecekleri düşüncesi ve inancı içerisindeyim!? Ne oluyor diye?

***

Zihnimi kurcalayan bir nokta da, operasyon içerisinde, hükümete operasyon diye yarın karşımıza, bu gözaltı ve dosyalar çıkarsa ne olur?.. Sürpriz olur mu? Şahsen ben şaşırmam!..

***

Ancak, gözaltılara ilişkin gelen bilgilerin detaysız olması ve olayın tazeliği bakımından, gidişat neyi gösterir bir bakalım diyorum!?.. Durumun hikmeti o zaman daha bir net, anlaşılır?..

Onun için vaziyet bodoslama dalmayı değil, temkinli bir duruşu istiyor..

***

ATATÜRKE HASIM KESİLMEK?

Ne yazık ki, kurtçuk içerden!.. Öyle ya, yıllarca Atatürkçü, Kemalist geçinen kesim, CHPnin tepe yönetimi dahil.. Hep, dem vuruyorlardı.. Özellikle de, sağ iktidarlara, muhafazakar hükümetlere, kesimlere! Ki, AK Partiye bile daha bir kaç yıl öncesine kadar ne diyorlardı? Bunlar Atatürkü ve ismini tarihten ve zihinlerden silmek istiyorlar deyip duruluyordu.. Ve partilerinin tabanını da, bu minvalde histeriye bağlıyorlardı!

***

Garip olan da!.. Sağ ve Muhafazakar kesim, suspus kesilip, pek de ses çıkarmazdı.. çıkaranlar da, cılızdı.. Ama biliniyordu ki, Atatürkçü ve Kemalist diye sahada varlık gösterenlerin amacı, ilkeler değil, isim üzerinden rant devşirmek!.. Yoksa, 20 liralık bir kitap, 2 bin liraya satışa sunulup, Atatürk ismi üzerinden, villa, yalı sahibi olunur muydu?.. Ne mümkün?

***

Yıllar yılıdır ifade ediyoruz, ismi üzerinden en çok sömürü yapılan, rant temin edilen, gerçek yüzlerine maske olarak kullanılan, ülkenin ve milletin değerlerinin başında, Atatürk gelmektedir.. Ve Atatürk ismiyle, Milletin ve Devletin bin yıllık tarihine, kültürüne, medeniyetine, inancına halel getirenler de yine bunlar Ve bu, çürümüşlükte, denir ya ağacın kurdu ağacın içerisinde olursa.. İşte bu noktada, iki yönüyle de CHP hayli mahir!.. Atatürkün partisi ama Atatürkü sömüren tek parti!..

***

Dedik ya, AK Parti, Atatürkü siliyor diyerek racon kesen, CHPlilerdeki Atatürk ve Mustafa Kemal tartışmasını göz ardı etmemek gerekir Bakar mısınız, nerden nereye gelindiğine!!.. Ne demişti CHPnin İstanbul İl Başkanı.. Ben Atatürk demem, ben Mustafa Kemal derim.. Sonra, bu çıkış, tartışma konusu oldu.. Ama CHP içerisinde.. Zaten, partinin ruhunda ve geninde var; muhalefetsizliğini içindeki muhalefetle, kamufle etmek!..

***

Kaftancıoğluna bir iki yükselen ses oldu!.. Kim oluyorsun diye.. Sonra, o sesler, ketumlaştı.. çünkü, Bay Kemal çıkıştı.. Kim ne derse desin, kim Atatürkü nasıl ifade ediyorsa etsin?.. Kendince mevzuya nokta koydu!.. Doğrusu, boş ve suni olan bu tartışma CHPnin gerçek yüzüyle bir kez daha buluşması oldu Bir dönüm noktası teşkil edebilir.. Yani, gelecek nesle Atatürk değil de, Z kuşağı denilebileceği konuşulursa! Sahi, Atatürk o zaman silinmiş olmaz mı?

***

Sonuç itibariyle bu mevzu kapanır diye bekleniliyordu!.. Ancak, yok!.. Atatürkçü ve Kemalist kesilen, Cumhuriyet Gazetesi!.. Ve kalemleri.. Mevzuyu, körüklüyorlar? İş, bir kelle alma noktasına doğru gidiyor.. Bakalım kimin kellesi gidecek?.. Atatürke Atatürk demeyen, Kaftancıoğluna yapılan gönderme ve takılan isimler yabana atılacak değil! Ne diyorlar; Ego şişkinleri.. Ayağı yere basmayanlar.. İkinci Cumhuriyetçiler.. Soldan dönenler.. Tanımlamalar uzayıp gidiyor!!. Görünen o ki, mevzu silgi mahiyetiyle uzayıp gidecek!..

***

TANRIKULU, DANIŞMAN OLDU!?..

Hemşerimiz, Sezgin Tanrıkulu.. Malum, CHPde tenzili rütbeye uğramıştı.. Genel Başkan Yardımcılığından oldu.. Sonra Parti yönetiminden oldu.. Neyse, Bay Kemal Gel Sezgin demiş.. Artık, danışmansın?. Ne diyelim, hayırlı uğurlu olsun demekten başka!!

***

SOSYOLOJİK VAKA!

Söz CHPli dostlardan açılmışken!.. Ne hazin ki, CHPli bazı dostlar tavır ve söylemleriyle, sosyolojik birer vaka olduklarını ifşa etmeye devam ediyorlar.. Denir ya; kendi kendilerini ele veriyorlar.. çünkü, yapılan, yapılacak, hizmetler, yatırımlar ve yarınlar açısından verilen müjdelere dahi, haset duygusuyla, yaklaşıyorlar!.. Der demez insan, iyiyi, güzeli, kazanımı alkışlamıyorsan bari, pişmiş aşa su katma? Başka aşlar isteyin!.. Ama nerdeeee; illa ki küçümsemek!?

***

İBRAHİM TORUYU KAYBETTİK!

O bir meslektaşımız.. Urfa TVnin Yönetim Kurulu Başkanı.. Aynı zamanda, Anadolu Yayıncılar Birliğinin de bir ferdiydi, İbrahim Toru.. Kovid-19a yenik düşenler, kervanına katıldı.. Dün, ebediyete uğurlandı.. Genç yaşta aramızdan ayrıldı.. Daha 44 yaşındaydı..

***

Dostluğun ifadesiyle.. Onu özleyeceğiz.. İnsanlığını, ülke ve millet sevgisini.. Vatan aşkını.. Ve pek tabi ki, esprilerini, güler yüzlülüğünü, hiç kuşkusuz ki, insani ve beşeri yardım, şiarlığını özleyeceğiz.. Garip, gürabının hızırı.. Mekanın cennet olsun, nur içerisinde yat güzel insan!..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Adaletin kestiği parmak acımaz, ama gecikince herkesi acıtır..