ALTILI'DA NELER DÖNÜYOR?!...
Eklenme: 4/16/2022 12:00:00 AM

Altılının işbirliğinde seyri alemlikler nasıl cereyan ediyor diyerek yola çıkalım!..

Malum, 600 günü geride bıraktılar..

Görünen o ki, daha çok günler de ekleyecekler, ürettikleri aksiyon faaliyetlerine!..

O günden bugüne, konuşulan tek mevzu şu!..

28 Şubat zirvesinde kimlik kazanan altılı partinin ittifak edeceği; Cumhurbaşkanı adayı kim olacak?

Bir dizi isim zikrediliyor..

Ki hala da, o isimler en çok telaffuz edilen isimler olarak, önde yürüyorlar..

Ki bizler de o isimlerin etrafında dönerek, bir şeyleri solumaya çalışıyoruz; ne yapacak ne olacak diye?!..

Ama gidişatları kısır döngü içeriyor..

çünkü mevcut partilerin genel başkanlarının bireysel yönde; umut vaat edeni olmadığı için sonuçsuz!..

***

Erdoğana karşı ciddi aday teşkil edememenin kararsızlığı hakim bulundukları masada!!

Tabi en büyük etken de, öne çıkan isimlerin, CHP sokağında olanlardan olunması..

Liderler vaziyetten rahatsız olmasalar da, tabanın etkisi, sonucu verimsiz, kısırlık kimliği nüfuz ettiriyor..

Ama hiçbiri de, toplumun beklentileri noktasında, umutları yeşertmiyor..

Aday isimlerin kendilerine özgü öz güvensizlikleri!..

Tabi ki seçmenin de, bu mu bizi yönetecek, bu mu Cumhurbaşkanı olacak ikileminden de, kurtulamıyor..

çünkü, öz güveni olmayana güvenmek, gaflet ve delaleti getirmez mi?!

Ancak vaziyet siyasetin maliyetsiz gündem olmaktan örnek teşkil eden gidişat içeriyor..

Sürekli değişkenlikler arz ettikleri için, vaziyet uzayıp gidiyor aday meçhuliyetine ilişkin..

Altılı mahallenin aktörleri durumdan rahatsız değiller..

Ki, öncü isimler de dönemsel olarak, dönüşümlü öne çıkıp kendilerini mevzubahis etmeleri de, bundan olsa gerek

***

Kılıçdaroğlu.. İmamoğlu ve Yavaş..

Bu eksende, dönüşümlü ya çevresel, ya da mahalleden veyahut ta kendilerinin aksiyonel faaliyetleriyle..

Tabi ki trollerin de katkısıyla dikkatleri üzerine, çekip varlıklarını adaylıkla alakalı tartışma üretici zaman tüneline sokuyorlar..

İşte son fraksiyon Mansur Yavaşın çıkışı oldu..

Ben işimi yaparım, siyasetle işim olmaz!..

Bu çıkış neyle yorumlanır demeyeceğim!?..

çünkü, her şey malumun ilanıdır!..

Bir umutsuzluk, bir özgüven bir kazanamama korku ve endişesi kadar, bulundukları koltukları da kaybetmenin de hesabı var..

Denir ya, pirince giderken, bulgurdan olma hali!..

Yoksa; öz güven ve kazanım umudu olmuş olsa idi, tavırlar böyle yan cebime koy misali olmazdı!?.

***

O kişi, her kim ise!

Lider vasfının en büyük güç kaynağı olan özgüvenle, sahaya çıkar narasını atardı!!

Ben adayım ve ben kazanacağım deyip, kimseyi dinlemeden söylenirdi..

Sandık günü geldiğinde de, raconu keserdi kendisine has kimliğiyle!..

Kazanmak ve kaybetme arasındaki ince çizgiyle kendine de değer ve kimlik kazandırırdı

Ama yok!..

Olmadığı için de; mahallenin haylaz çocukları misali, kendi kendileriyle, yandaş ve fondaş sermayeli kavga ediyorlar!..

Bir önceki yazımda da aktarmıştım, CHPnin kendi mahallesi kadar, diğer beşlinin de kulisleri; Kemalci, Ekremci, Mansurcu noktasında fena halde kutuplaşarak, durumu körüklüyorlar..

***

Önümüzdeki günler; Yavaş-İmamoğlu ikilisi arasında yaşanacak gerilimli çekişmeye de şimdiden de hazır olalım derim!!

Özellikle, kamuoyu yoklamalarında Yavaşın sıkça öne çıkarılması yönünde sonuçların servis edilmesi..

Ki 6lı masa, o masanın destekçisi HDP ve küresel güç merkezlerini de dikkate alırsak

Ekrem mi Mansuru yer, Yavaş mı, İmamoğluna boyun eğer!.

Kavga büyük!..

Bu kutuplaşma, çekişme yarışı neye evrilir bilmem!..

Ama, görünen o ki özgüven altılıda da, bir kopuşa, ayrılışa, fikir ayrışımına neden olacak gibi!..

Nitekim Temel Karamollaoğlu sinyali çaktı

Ki Seçim kanunu gerekçe gösterip meramını açıkladı..

Dedi ki; Üçüncü ittifak, yeni seçim kanunundan dolayı olabilir?..

Demek ki, altılının akıbeti pamuk ipliğine bağlı!..

***

Üçüncü blok aslında bir süredir konuşuluyor..

Özellikle, muhafazakar partili tabanın, direnci ve CHP ile olan bağlara tepki gösterilmesi nedeniyle..

Yani, SP, DEVA ve Gelecek..

İyi Parti kulvar değiştirir mi, bilinmez ama o da, Ekremle netleşir?..

Eğer ki, aday gösterilmesi noktasında karar kılınırsa!?.

Demirtaş da övdüğüne göre..

HDP Kılıçdaroğluna arıza-i bakış attığını da düşünürsek, düğüm Ekremde kilitleniyor.

***

Malum Akşener artık güvence ve de garanti istiyor, Başbakan olmak için

Şayet, bu güç kendisine evrilirse, hay hay der..

Yok değilse; Temelin çaktığı sinyalin açılımında, masanın patronu olma adına, hamle de geliştirebilir?..

Bu kulvara geçiş yapmak adına..

Ancak, Temelin üç partiye odaklı beyanı, azıcık bir dur çektirmiyor değil yani!

Dediği şu Temel tek tek de girilirse, 3 partinin aldıkları oyu birlikte oldukları takdirde üst üste koysanız daha büyük çoğunluk elde edersiniz. Milletvekili çıkarma ihtimali artar. Veya böyle bir ortam oluştuğu takdirde bu bir yeni katılıma vesile olabilir

Tabi üçlüde, Gelecek kesin var..

Ama 3üncü parti İyi Parti mi, DEVAmı olacak, o meçhul!

Bu sorunun yanıtı yine Ekremle kimlik kazanıyor..

***

İktidar karşıtı mahallede neler oluyor, ya da neler döndürülüyor gerçeği; kimlik kazandığı 28 Şubat zirvesiyle, hep meçhuliyet içerisinde!..

Ne bağlar, ne komutlar, ne tür ilişkiler ağı oluştuğu içte ve dışarıda sorgulanıyor; bir türlü uyuşmuyorlar diye!..

AB ve ABDnin eksenindeki sirkülasyonlarda tipik bir Wikileaks benzeri, belgelerin deşifresiyle netleşir neler oluyor sorusuna yanıt açısından!..!

Muhalif cephesinin siyasetindeki bir demet kulvarında ortaya çıkan çerçevenin, beyanı şu!..

Siyaset ve siyasetçiler ürettikleri politikalar korku, endişe ve ürkütücü atmosferde gerilim rüzgrı estiriyor..

Ama, şahsiyetler noktasında bu kadar mı; mandacı olunur be kardeşim, dedirtmiyor da değil!..

Aslında özlerine, öz güvenlerine meyil verirlerse daha bir kazançlı olurlar..

O da karışan çarşının sulha kavuşmasıyla mümkün!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Toplum, adalet esasına dayanmıyorsa, hasta, sapmış ve geçici bir toplumdur. Yok olmaya mahkmdur.