ARKADAŞ NEYİN KAFASI?..
Eklenme: 12/17/2020 12:00:00 AM

Vallahi de neyin kafasında olunduğunu, anlamış değilim.. Ama o kafa hala ısrarlı.. Ve kesintisiz, söylenip duruyor ABD bizim müttefikimiz ABD bizim stratejik ortağımız.. ABD şu, bu deyip duruyor.. Ve bize atılan; her silleye de sorgusuz-sualsiz biat edici olun diye de öğüt veriliyor.. çünkü; Amerika bizim stratejik ortağımız!.. Hasım değil, hısım imiş..!

***

İyi de.. Bugün değil, 70 yıldır müttefikiz ve stratejik ortağız deyip, durmuyor muyuz? Peki, elde edilen nedir?.. Ya da, bu ilişkilerde başımız, kafamız nereye erdi?.. Bilakis, her başımızı kaldırdığımızda, sille yedik, atılan çelmelerle, sendelenip durduk Tarihin yapraklarını çevirdiğimizde, hasımlık mı çok, hısımlık mı?..

***

Sahi, 60 darbesini kim yaptı?.. Bir Başbakan iki bakanı idam sehpasına, götüren anlayışın stratejik beyin kadrosu, kimdi ve kimin nam-ı hesabına, biz buradayız denildi. 11 yıl sonra.. Yani; 1971 Muhtırasını kim kaleme alıp, sivil iradeye dikte etti Peki ya, 12 Eylül 80 darbesi!.. Bir sağdan, bir soldan; diyen zihniyetin okyanus ötesindeki, komuta merkezinde kim oturuyordu? Sokakları, kan gölüne çevirenler, sonrasında soluğu nerde alıyordu?..

***

Cezaevlerini işkence haneye çeviren anlayış kimin ürünüydü?.. Vur öldür, yak, yık politikası, kimin aklıydı?.. Ki, 28 Şubat süreci.. Onu doğuran etkenlerin; silahlı mekanizmaya dönüşmesi 2007deki e-muhtıra.. Gezi.. 17-25 Aralık.. Hendek-barikat.. Ve tabi ki, 15 Temmuzdaki karanlık gece.. Hepsinin; arkasındaki güç bizim yere-göğe sığdıramadığımız, müttefikimiz ve stratejik ortağımız, yatağında yılan besle misali; Amerika değil de kimdi?.. Gözünü kapat, dünyayı kendine karanlık kıl kafasıyla, baktıkça, sırttan vurulan hançer görülür mü hiç?..

***

Bilfiil iç karışıklığa dair, karanlık senaryoların akıl merkezi Pentagon değil mi?! İster Türkiyenin içinde olsun.. İsterseniz, Ortadoğuda cirit atan yasadışı oluşum ve örgütler olsun, ağababası kim?.. Silahı veren, vekalet savaşlarını komuta eden kim?.. Sadece perdenizi açıp baksanız; kim kimlerle kol kola geziyor görülmez mi? Kimlerin sığınma merkezi!? Yoksa, görmedik, duymadık, bilmiyor muyuz?.

***

Beri yanda!.. Yaptırımlar.. Ambargolar Hatırlarsak, bir Papazın bile hesabı sorulmadı mı?. Yani; müttefiklik ve strateji ortaklığı denilen ilişkiler kuzu postunu giymiş kurttan öte değil midir?

***

Sizce ABD.. Sizce AB.. Türkiyenin, büyümesini, gelişmesini, küresel bir güç statüsüne kavuşmasını ister mi?... Hele ki, Batıya dönük yüzünü, Doğuya ya da daha da uzak Doğuya çevirmesini, ister mi?.. İşbirliği, ticari faaliyet, en hassasiyetleri de Savunma alanında, kendisine has güce kavuşmasına rıza gösterir mi?.. İçine sindirir mi? Hep bana muhtaç kal demez mi?..

***

Yani, S-400leri Rusyadan almamız, Amerikanın bize dair aldığı 12 Maddelik yaptırım kararının gerekçesi olarak gösteriliyorsa da, nice bahaneleri yok mu?!.. Patriotlar.. Uçaklar.. Verilen ödenen paralara rağmen; satışı yapıldı mı? bize!.. Bu, S-400lerle değil de, Libya ile anlaşma, Suriyedeki varlığımız, Azerbaycanla olan tek millet iki devlet stratejisi de bahane edilmez miydi?.. Derenin yukarısındaki kurtun, derenin altındaki kuzuya suyu bulandırıyorsun bahanesi gibi?...

***

70 yıldır yılan misali her sıkıştığında bize diş batıran, zehir akıtan Amerikayı hala da anlamış değilsek! Ki hala, dost, müttefik, stratejik ortak diyerek; sırttan vurulan hançerleri görmezden gelip sorgulamaya dair yönelemiyorsak?.. Bu akıl; dönme dolaptan öte hal içermez mi?

***

Ama şunu da, unutmamamız gerekir!.. Ülke ve millet olarak, ortak bir milli ve yerli duruş sergilersek Ülkenin istiklali, istikrarı ve istikbali noktasında, güvenilmez müttefike, dostum olabilmen için, şeffaf ol dersek! Bu yaptırımlar bizi yıldırmaz, üstesinden geliriz, bu da geçer birlikteliğiyle dik durabilirsek!.. İşte o zaman, devi uyandırmış oluruz?..

***

Önceki gün, Meclisten çıkan ortak beyan istiklal noktasında iç siyasete sokulmadan, her daim ikmale gelirse!.. Ki, HDPnin siyasi iktidara dair kör hasımlığıyla imza imtinasında bulunmasına rağmen ortak tepki; bir bütünlüğü, birliği, dirliği pekiştiriciydi?.. Ders vericiydi..

***

Sonuç itibariyle! Terbiye edilenden, terbiye ediciliğe geçersek, ABD istemeye istemeye, güven sorgulamasına kendini alır Ki, Türkiye üzerindeki ABD varlığına ilişkin birçok alanda gözden geçirilecek onlarca karşı yaptırım hamlesi var Onların yaptırım hamlesine karşı, bizim cofrafik yapı üzerinde, kullanabilecek çok kozumuz var!..

***

İşte bu kozların kullanımına dair istikrar, Amerikanın müttefik ve stratejik ortaklığa verilen zararların şahmaranlığını düşünmeye başlar..

***

Tabi, ABD tez be tez; Türkiyeden vazgeçmez! Vazgeçtikleri her daim iktidar ve yönetimlerin ortaya koyduğu stratejileridir Nitekim, biz de, tüm ihanet ve hainliklere rağmen, Amerikadan vazgeçmeyiz!.. Geçmedik de!..

***

Diplomasi kapıları açık tutulduğu sürece, müzakereler, istişareler, görüşmeler ve uluslararası çıkarların kazı kazan stratejisiyle, sorunlar çözülür ilişkiler tazelenir?!

***

Onun için; müttefiktir, stratejik ortağımızdır diyerek, her şeyi sineye çeviren neyin kafasında olunma halini terk etmeliyiz?.. Gemiler yakılmaz, köprüler yıkılmaz, ama geçiş kontrolleri de elden bırakılmaz!.. O da; içteki milli birlik ve dirliktir!.. Körü koruna biat edicilik olmamalı..

***

AH HDP AH..

Bir kere olsa bile; şaşırt ya! Türkiyenin partisi olduğunu hatırla ya Bu ülkenin, bu toprağın, bu milletin partisi olduğunu idrak et ya Türkiyeleş ya Ne bu; Türkiye hasımlığı, hazımsızlığı!..

***

Milli bir meselede ortak paydada buluşmayacaksan İstiklal adına, imza atmayacaksan.. Milli iradeyi temsilen, Meclisteyim demeyeceksin?.. Sormak lazım; sen hangi merhaledesin!

***

Amerikanın yaptırımına!.. Türkiyenin istiklaline yönelik, kararlarına bile tavır koymuyorsun?.. Milli iradenin temsil ettiği Meclisteki partilerin tepkiyi ifade eden ortak bildirisine, imza atmada imtina ediyorsun?.. Sahi; neyin hikmetidir? bu tavrın!..

***

Ah HDP Ah Bir Türkiye partisi olsan Bir Milli olabilsen.. Bir temsilliyette istiklali savunabilsen Gör bak; ne tabular yıkılacak?.. Ama, Türkiyeye hasımlıktaki mahirliğin, Kürtler adına ülke ve millet adına ne hazin ki hep, yeni tabuların inşa edilmesine, vesilesin!

***

Yoksa, MHP Lideri Bahçeli senin üzerinden siyaset yapmazdı?.. çağdışı, ilkel bir ifadeyle; bu partiyi kapatın gibi, garabet söylemler ülkenin siyasi havasını bozmazdı?

***

ATAKLI YOLLU MU?..

Biliyorum!. İğrenç bir ifade oldu.. Ama ne diyeceksiniz; hak edene gerekliymiş!.. Önceki gün okurlar paylaştı CHPdeki tacizlerle alakalı; Tele-1 yorumcusu Can Ataklının, taciz ve tecavüze uğrayan, mağdur olan şikayetçi bayanlara; yollu ifadesini kullanmış.. Yani; bu kadınlar yolluymuş! Taciz ve tecavüz, yokmuş!

***

Denir ya!.. E be yuh yani.. Edep yahu.. Cinsel tacize, tecavüze, sapıklığa hayır diye nara atması gerekirken.. Hele ki, Atatürkün partisi diye övünen, caka satan, onun mirasıyla yüz yıldır hüküm sürdüren CHPlilere bu size yakışıyor mu demesi gerekirken.. Cinsel tacize ve tecavüze bel çıkıp, işi bunlar yollu diyerek, hakaret icra eden, zat-ı muhtereme! Okurun düştüğü notla; Ataklıda mı yollu?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Size güvenen insanları yarı yolda bırakmayın. Ahın bulamayacağı adres yoktur.