BU BİR SOYGUNDUR…
Eklenme: 7/8/2019 12:00:00 AM

Türk Hava yolları.. Anadolu Jet.. Pegasus..

Onur Air.. SunExpress..

Bilaistisna, Diyarbakır özeline dair uçuş yapan tüm şirketler

Ki, Güneydoğu illerinde de çile aynı.

Bugün değil, yıllar yılıdır aynı zihniyetin sömürüsü hakim!

Ki, hiç ama hiç, lafı evelemeye, gevelemeye de gerek yok..

Her şey bariz ortada..

Yani, açık ve nettir..

Şirketlerin satışa sunduğu uçak biletleri; bu bir soygundur gerçeğiyle satılıyor..

Fiyatlar, fahiş bir trende seyrediyor!

Öyle ki, günlük, saatlik, dakikalık..

Açık artırma misali..

Ki saniyelik bir fiyat uygulama sistemiyle; kim, kime nasıl kakalarsa...

***

Bu bir soygundur hakikatine dair; çok yazım oldu..

Ey hükümet..

Ey siyasiler..

Ey ilgili ve yetkili zevat

Odalar.. STKlar..
Sorumluluk sahibi, makam ve mevki işgalcileri!

Bu keyfiyet..

Bu duyarsızlık..

Bu işi kabullenme haliniz, neyin nesidir?

Diyarbakıra gelen için de, Diyarbakırdan giden için de; iş zulmün de ötesine geçti..

Tam bir insafsızlık var

Vatandaşı yolunacak kaz gibi görme hali var...

***

Dile kolay

Diyarbakırdan İstanbula bilet en düşük fiyat 300den başlıyor..

Tabi haftalar öncesi, bilet satın alınırsa..

Ama, gün, saatlik olunca fiyat 800 ila 900 lira arasında değişiyor..

Üç-dört misli fiyat..

Ankara ha keza.. İzmir ha keza

İstanbul-Paris uçuş bileti, 400 lira iken.. Bizdeki iç hat, bileti istismar edici, şekilde soygunla satılıyor

***

Bilet fiyatlarındaki bu bir soygundur gerçeğinin yanında..

Bir de; şirketler söz birliği yapmışçasına

Ki, hiçbir rekabet.. Hiçbir alternatif üretici, faaliyet içerisine girmeden..

Uçak kaliteleri.. Koltuk sayısı..

Ve uçak seferleri açısından sergiledikleri kısıtlamalar da ayrı bir garabet hali

Bir bardak suyun parası bile; mevcut fiyatın üç dört mislisi!

Halk deyimiyle; Hava yolları değil, soygun yolları..!

***

Hele ki, şu son haftalardaki hal-i durum! Vay anam vay!

Neymiş, pist bakıma alınmış..

Eee.. Uçak seferlerinde yüzde 20lik bir düşüşe gidilmiş

Belli saatlerde uçuş olmayacakmış..

Özellikle, İstanbul ve Ankara karşılıklı birer sefer, askıda

Uçaklar ise yolcu koltuk sayısı en düşüğü olanlar, sefere alındı..

Yani vur abalıya..

Ki fahiş bin liraya kadar çıkan bileti, bulmak da zor..

***

Diyarbakırın bir çok yolcusu Zorunlu istikamette; Batman, Mardin, Şanlıurfa ve Elazığa yöneliyor..

Ki, Gaziantepe uzanan bile var.. Tabi yer bulabilirse.. Uçak bileti ise; yine yolunacak kaz misali; bin lira civarında!...

Yani, acımasızlığın en dibi..

Yani, Sömürünün en dik alası

Akla ziyan olan; bunun bir kontrolü, denetimi, sorgulayıcı makamı, kurumunun olmayışı?..

Hele ki rekabet kurumu?.. Nerdeeeee?

***

Mevzu; hafta sonu Sözün manşet haberi idi

Kent turizmine, uçak darbesi..

İş adamlarının tepkisi vardı.. Hadiseyle alakalı, bir çok turizm işletmecisi..

Oteller.. Acentalar..

Ve gurme noktasında faaliyet gösteren turistik restoranların isyanı yüksek derecede!..

***

Diyorlar ki Terör minimize edildi.. Şiddet ortamı kalktı..

Artık, bölgede huzur var, istikrar var, gelişme var

Turist gelecek..

Bölgede sosyo-ekonomik anlamda; yeni ufuklar, yeni çığırlar açılacak umudu içindeydik

Ki bu yaz, Diyarbakır 3 milyon turisti hedefliyordu..

Kültürel turizm.. İnanç turizmi..

Doğa turizmi Ama ne yazık ki, uçak biletleri ve seferlerdeki kısıtlama bir darbe olarak indi..

***

Tur firmaları

Bilet fiyatları.. Uçaklardaki doluluk nedeniyle; rotaları Diyarbakırdan çektiler..

Daha ucuz.. Daha doluluğu düşük..

Bölgeleri, illeri tercih etmeye başladı Yani kendi başlarının çaresine, kazançlarına, getirisine bakıyorlar...

Ama Diyarbakır ahalisi diyor ki bu yıl, turizmde sinek avlayacağız


***

Netice itibariyle!

Açık ve alenice vatandaşımız kazıklanıyor?

Açık ve alenice vatandaşımız; sömürülüyor?

Açık ve alenice vatandaşımız; üvey evlat muamelesine tabi tutuluyor..

Açık ve alenice vatandaşımız çözümsüz sorun karşısında demoralize oluyor..

***

Fahiş bilet satışı..

Uçaklardaki sefer düşüklüğü..

Koltuk sayısı az olan uçakların seferde tutulması..

Ve tabi ki, en yaşlı, arızalı uçakların, bölge illerine reva görülmesi hali!..

Vahim bir çözümsüz sorun gibi kangrenleşti..

Ne hükümet kanadında..

Ne muhalefet kanadında..

Ne de, sivil bir kanattan gayretli, samimi, şeffaf bir çözüm üretme iradesi ortaya konulmuyor..

Diyeceksiniz ki!

Hükümet üyeleri. Yani bakanlar.. Hele ki bürokratlar..

Oda başkanları.. Onlar uçak biletlerini ceplerinden ödeyerek almıyorlar..

Devlet ödüyor..

Onun için; fiyatlar fahiş mi, fahişlik ötesi mi, önemli değil!..

Sorun, onları bağlamaz..

İş adamları.. Zenginler.. Ki siyasi vekiller dahil

Pek onları da etkilemez!.. Ama, ahaliyi etkiler..

***

Son olarak şunu ifade etmek istiyorum!

Bu minvalde kaçıncı yazım oldu ben bilmiyorum..

Ama çok oldu..

Bir kez daha dile getirirken..

Ne yazık ki, umutsuzum..

Hadisenin; çözüm bulmada birilerinin gayret gösterebileceğine

Yaldızlı, yıldızlı sözcükler var.. Ama somuta eren, bir sonuç alınmışlık yok..

Kısacası, toplumun feryadını duymazdan gelen; uçak şirketlerini kınarken..

İlgili ve yetkili zevatı da; protesto şart diyorum

Vakıa, her yönüyle acımasızlıktır

Ötesi bu bir soygundur..?

***

HÜKÜMET SİSTEMİ

Bilinmesi gereken şudur..

Parlamenter sistem gitti

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geldi..

Ki, gidişin de, gelişin de onayı milletten çıkmıştır..

Halkın tercihi..

24 Haziranda bu onay ahalinin ekseriyetinden alındı..

Sonuç itibariyle Milletin onay verdiği hükümet sisteminden asla geri dönüş yok..

Peki, vaki olan nedir?

Sisteme dair köklü değişikliklerde, geri kalınmışlıktır..

Ki, onun ağır faturasını da, mevcut iktidar 31 Mart ve 23 Haziranda ödedi!..

Şimdi; sisteme uyum sağlamaya yönelik bürokrasinin dizaynı gerekli!..

Hasılı kelam sistem tartışması yok..

Tartışılan, sistemin, yeterli performansa sahip mevzuatlarda direnmesidir!

Onun da artık, MRı çekilmeli..

Yani, kabine revizyonu..

Bakanlık değişikliği..

Yeni bakanlıklar..

Daire başkanlıkları..

Ofisler..

Kurullar gibi, etkenler üzerinden sistemi sorgulamak, yanlış!

Hele ki işi, siyasi kaygıya indirmek..

İktidar açısından..

Muhalefet yönünde..

Bir seçim argümanı olarak görülüp, politik mülahaza kısırlığına evirmek; vahim hatadır!

Nokta

Mesele; Ülkenin geleceğidir..

***

KHK MAĞDURİYETİNE VAKIFSAN?

Bülent Arınç abi! Maaşını bölecekmiş

Bir bölümünü, kendine

Kalan yarısını da; bağış yapacakmış..

Peki, bağış yapılacak olan, kurum ve kişiler kim?

İşte burada dur!

KHK mağdurlarına yapacakmış?

Gaye; maaş polemiğini, yumuşatma mı?..

Dostlar misali mi?..

Yoksa...

Bir itiraf mı?

Bir özeleştiri mi?

Bir yandaşlık mı?

Bir eski dostluk mu?..

Her ne ise..

Sormazlar mı?

Eeeyy Arınç abi

Sen hükümetin bir üyesisin..

Siyasi kulvardasın..

Konuşansın..

Söyleyensin..

Yazıp, çizip, hükümete yol gösterici bir kulvardasın..

Ki istişare heyetindesin..

Niye; KHK mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması..

Sona ermesi..

Ve yeni mağduriyetlerin oluşmaması için; çaba sarf etmiyorsun..

Hadi bakalım!

***

çORBAYA ZAM!.

Vay malamını Vay ki vay!..

Bilmem haberiniz oldu mu?

Bizim Meclis te zamlardan nasibini almış

Olacak şey mi?

Milletvekilleri..

Bakanlar..

Mecliste bulunanlar, per-ü perişan olmuşlar..

El insaf yahu..

Meclis lokantasında bir tas çorba, bir liradan iki liraya çıkarılmış?

Yani çorba iki lira

Yüzde yüz zam; olur mu?

Oldu mu şimdi?

Adamlar bir tas çorba içebiliyorlardı..

Şimdi, yemek öncesi neyle midelerini yumuşatacaklar?

Yazık ya yazık..