BÜROKRATLARIMIZ!!!…
Eklenme: 6/19/2020 12:00:00 AM

Fanatik bir okurum Kentin temel sorunlarına ilişkin kafa yoran biri Kendi beyanıyla hasso Diyarbakırlı kendisi!..

Her zamanki gibi; yüksek bir eforla, şehrin sorunlarına dair sorgulama yapıyor..

Eee, benim de kent milliyetçiliğimi bildiği için?.. Hassas yerimden yakalayarak, sıralamış kendince kafasından geçen sorgulama notlarını!..

***

İlk sorguladığı; Diyarbakırlı bürokratlarımız niye yok?..

Detaylandırıyor..

Biz mi, bürokrat yetiştiremiyoruz, yoksa bize kapılar mı aralanmıyor, onun için bürokratlarımız yok diyerek iğnesini gerilim üzerine enjekte ediyor..

Sonra da, Ankarada, Diyarbakırın dayıları yok mu? lafını ortaya atıyor?..

Kime dokunursa?

Ve kent adına, can alıcı soru.. Hali hazırda hangi kurumun tepe ismi Diyarbakırlı, debe kardeşim diyor?..

***

Sorular okkalı ama cevaplayabilecek makam, bizden ırak!..

Ancak bize düşen, kekenin yaptığı sorgulamaya aracı olma babında sesin duyulmasıdır İlgili ve yetkili zevata Diyarbakırın duy sesini diyebilme görevini yerine getirmektir!

Ne yazık ki, Diyarbakır her mevzuda olduğu gibi, bürokrat ve bürokratlarıyla temsiliyet noktasında da, bahtsız, talihsiz, kısmeti kapalı!.. Ki bu bahtsızlığı bugüne özgü değil, yıllardır..

Taşı gibi bahtı kara..

***

Zamanın birinde, bir bürokrat dost şöyle demişti?.. Kadim şehirden bürokrat çıkmıyor sorusundan daha çok, Diyarbakırlı olup bürokrat olmak ne de zor demişti? Bu soruya aslında yanıt aranması gerekir diye de, nokta koymuştu?.. Siyasi mi, politik mi, ideolojik mi?.. Her ne ise, hepsi o zor kelimesinin kulvarında, yer aldığını bilmeyenimiz yok!

***

Ki bir ikilemimiz de şu.. Var olan bürokratımızı nüfuz ve kişi, aile bağları ölçeğinde değerlendiriyoruz.. Haklı ya da haksız bir durum var tabi ki... Ki siyasi fikir de var bunda.. Ya da makam alan bürokratımız ne oldum delisiyle, halkına, şehrine droneli bakış, sergilemesinin de etkisi var?.. Yani, sahiplenme ve sahipsizlik açısından bir çok gerekçeler var, lakin kent milliyetçiliği adına, zerre-i miskal bir bütünlük yok..

***

Şehirdeki kurum idarecileri! Bilaistisna hepsi; ellerinden geleni yapıyorlar, makam, mevki, ehliyet ve liyakat ölçüleri kapasitesi, noktasında diyebiliriz!! Tabi bu bürokratların kaçta kaçı, asil ve vekaleten bu görevi yürütüyorlar, gibisinden bir soruya yanıt ne derseniz?.. Gelebilecek cevap; ekseriyetiyle vekaleten? Onlara bir diyeceğimiz yok Bizim tepkimiz ve serzenişimiz, bizden olsun ama çamurdan olsun gerçeğidir?..

***

Gerek merkezi idare.. Gerekse yerel idare.. Ve Gerekse de, Ankara!.. Bu üçgende, Diyarbakırlı bürokrat nüfusu görünen o ki, istenilen noktada değildir ki her dönem mevzu edilip, tartışılıyor?.. Ki Kekenin serzenişiyle, konuşuluyor, tartışılıyor olması da bundandır?.. Büyük bir zafiyet ve sahipsizlik!

***

Dile kolay, Diyarbakır her dönem bakan temsiliyetiyle, iktidarda kendinden söz etmiştir.. Ve her dönem, iktidara mensup, milletvekili vermiştir.. Hele ki, son dönemlerde yerel yönetimlere dair, kayyımlar ve onların mesai arkadaşlarımız diyerek, göreve getirdikleri bürokratlar, açısından! Diyeceğim şu; vekillerimiz kaç bürokratın Diyarbakıra atamasında söz sahibi olmuştur?..

***

Kurum isimlerini zikretmeyeceğim.. Aden, Zye diyorum.. Kim kimi, nereye bürokrat olarak getirmiştir, atamıştır?. İl Müdürü yapmıştır?.. Daire Başkanı yapmıştır?... Genel Müdür statüsü vermiştir?.. çıkan tablo maalesef, iç açıcı olmadığı gibi; e be yuh dedirtiyor.. Hep derim, Diyarbakırın dışardaki adı tarif edilmez bir büyüklüğe sahip.. Ama gel gör ki, kendi içinde, küçük olsun benim olsun politikasıyla, güdük kalmıştır..

***

Kentin, bölgenin siyasi ve sosyal havasını solumamış.. Örf, adet, gelenek, görenek ve kültürüyle yoğrulmamış Coğrafyanın dengelerine vakıf olmamış.. Kim kimdir, kim kiminledir, bilgisinden ırak Şehrin, temel ve hayati sorunları nelerdir, hangi sorun kiminle çözülebilineceği öngörüsüne sahip olmayanın verebileceği; hizmet söz onuşu olamaz.. Onun varlığı, etliye, sütlüye karışmamak olur?..

***

Hal böyle olunca da!.. Herkes gider aya biz kalırız yaya! Diyarbakırın da, sürekli gerileme evresinde bulunmasının da ana nedeni, kendi göbeğini kendisinin kesebilme, gücüne, kudretine ve misyonuna sahip olamamasıdırBunun da baş müsebbibi siyasilerdir, seçilmişlerdir, onların kendince nüfuz edici diye, özelleştirdikleridir..

***

Hasılı kelam!.. Benim hasso Diyarbakırlı fanatik okurumun, sorgulama yaptığı mevzuya, öne çıkarabileceklerim şunlar

***

BİR.. Siyasi, politik ve ideolojiden arınmış, bir kent milliyetçiliği duygusu, şehrin tüm katmanlarında yer alması gerekir Diyarbakır milliyetçiliği...

***

İKİSeçilmişi, atanmışı, sivili, resmisi, STKsı, kanaat önderi; şahsi menfaatperestlik illetinden, kendini arındırması gerekir.. Kent adına ortak akıl istişaresiyle, söz sahibi olmalı, bu minvalde adımlar atılmalı

***

Üç Ceket ilikleyen, efendimci, kapı kulu değil, liyakat, ehliyet ve tabi ki, dürüst haramı haram, helali helal bilen, hizmeti de halka hizmet hakka hizmettir şiarına sahip olan bürokratların tercih edilmesine özen gösterilmelidir

***

DÖRTVe en önemlisi de, güçlü bir lobi ağı geliştirilmeli!.. Siyasetçi siyasetin bürokratta bürokratlığını yapacak Kimse kimseye nüfuz edici olmayacak

***

VALİ HERKESE EŞİT OLMALI?..

Yerel gazetemiz manşet atmış.. Diyarbakıra yeni atanan Valisi Münir Karaloğlu için.. Demiş ki;

Herkese eşit olmalı?

***

Kentteki siyasi partilerin il başkanlarının görüşleri alınarak, beklentiler noktasındaki harmanlı bir haber manşete taşınmış Haber ve içeriği güzel.. Takdir edilir..

***

Ne denir; yeni bir sayfa açmak.. Ben de diyorum ki, yeni bir sayfayı, Diyarbakırın 7den 70ine hitap edici bir akıl konsorsiyumuyla açılmalı.. Ki bu sayfa, ter-u taze, akıl ve yönetim anlayışı, huzur ve istikrarla yarınlar adına; güven versin!

***

Yoksa, gelen gideni aratır bir hal-i durum vaki olursa!.. Kaybeden, şehir olduğu gibi gelen de olur?..

***

Evet, İl Valisi Karaloğlu bugün, Diyarbakıra geliyor..

Bismillah deyip, hem Valilik hem de Belediye Başkan vekillik görevine başlayacak..

***

Doğrusu, kendisini zor bir görev ve süreç bekliyor.. İki önemli makam var.. Biri yerel, diğeri de merkezi hükümet!.. Tabi avantajı da yüksek.. Özellikle hizmet noktasında, ivedi bir karar alıcı, imkan var

***

Neyse, daha çok hasb-i halimiz olacak.. Beklentiler yüksek.. Karaloğluna hoş geldiniz derken; Allah yar ve yardımcıları olsun

***

TAKDİRLE ANMAK!

Kim diyor?.. Demirel Vakıfı diyor?. Süleyman Demirelin ölümünün beşinci yıldönümünde..

Verilen tam sayfa ilan İlanda deniliyor ki

Sayın Cumhurbaşkanımızı rahmet, minnet, takdir ve özlemle anıyoruz?..

***

Denir ya ölünün arkasından konuşulmaz.. Ama velakin, Demirelin özellikle Cumhurbaşkanlığı dönemini takdirle ve özlemle anmak bölümüne katılmıyorum

***

Rahmet dilemeyi anlar, ama görev noktasında takdiri anlamak zor O Demirel değil miydi ki, köşkte iken vesayetçi bürokrasiyi Türkiyenin başına bela eden 28 Şubata çanak tutan

***

Demireli iki fasılda, görebilmemiz gerekir.. 80 öncesi Demirel.. 80 sonrası Demirel Ben, 80 öncesi Demireli takdirde bir yere koyabilirim, ama 80 sonrası kimse kusura bakmasın karne notu, çok zayıf!..

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Adamın varsa adam olmana gerek yok? (M.Ş)