BİDEN'İN NE DEDİĞİ ÖNEMLİ Mİ?!..
Eklenme: 4/27/2022 12:00:00 AM

Joe Biden!.. Nam-ı diğer ABD başkanı.. Demiş ki; soykırım varmış.. Ve bunu, ikinci kezdir dillendirmiş miş!!!?.. Eee; ne var bunda İster bir değil, binlerce kez söylesin Ermenilere soykırım yapılmış diye!?. Hani, milli lügatimize mal olmuş bir deyim var.. Deriz ya; Bi laf edene bakarım adam mı diye, bir de lafa bakarım laf mı diye!

***

Bidenin Ermeni olaylarına ilişkin soykırım ifadesi de, aynen bu potada, okunmalı, tavrı da böyle vermeli!!.. Ama ne gariptir ki, her 24 Nisan gelince bir kaygı, endişe, korku, panikle kim ne der, telaşına girmiyoruz da değiliz!!.. Bu da, abdestinde sorunu mu var dedirtiyor.. Bu karakteristik yapı, meselenin gerçekçiliğiyle değil; aslında siyasi zafiyetten kaynaklı!..

***

Öyle ya, 1.5 asırdır hep bir pasif ve pısırık ülke yönetimi ve anlayışıyla; kim ne der? tünelinde tutulduk!.. Kendi milli ve yerli iradesiyle değil, dışa odaklı, batı endeksli bir iradenin peşinde, koşulup duruldu!.. Ve, yalan söyleyen tarihin vesayetine biat ettik! Gerçek tarihimizi, geçmişimizi, atalarımızı da, göz ardı ederek!..

***

Yoksa, soykırımdan söz edecek, yer küresindeki en son ülke, ABD nara atmazdı!.. çünkü, İslam ülkeleri ağırlıklı, soykırımın vahşi, icra edeni, dahası canisi ABDdir!.. Sokak ifadesiyle; soykırımın feriştahıdır, kralıdır, yaratıcısı, mucididir Ki, Fransa bile bu yolda ABDnin eline, su dökmez! İngilizlerin, pabucunu dama atar!?..

***

Özetle, bizdeki siyasiler!.. Kim ne der paranoyaklığından, kendilerini kurtarmaları gerekir!.. Diyecekleri, fikri beyanda bulunacakları, sözcük şu olmalı! Ey Biden.. Soykırım kelimesini, dünyada telaffuz edecek en son kişi sensin.. Tavır takınacak en son ülke de ABDdir!.. Önce bi aynaya bakın da; tarihinizdeki soykırımları görün!..

***

FRANSADAKİ SEçİM!..

Seçimler yapıldı.. Sonuçlar açıklandı.. Macron 2. kez seçildi.. Ama nasıl seçildi 1. Turda seçilemedi.. Aldığı oy oranı, yüzde 28.. Yani, şahsi gücü, siyasi temsiliyeti, halk nezdindeki güveni, bu kadar.. Yüzde 28..

***

Peki, ikinci kez seçilmesindeki oy oranının yüzdeliği kaç!.. Yüzde 59 Neden, iki katı bir artış!. Nedeni açık ve çok basit Macronun rakibi, yani sırf öbürü seçilmesin.. Bu seçimdeki kilit nokta; Macronu seçtiren kendi gücü değil, başkalarının oyunun gücüyle, Cumhurbaşkanı oldu!..

***

Diyeceksiniz ki!.. Bizim altılı partinin patırtısı da bu minvaldeki, umut ışığında!.. Her şey ikinci tura odaklı.. Yani, çatı adayla finişe gitmenin, gayreti!.. Sırf öbürü seçilmesin Peki, bunların Macron gibi; şansları var mı?. İyi de, hala çatı adayları ortada yok!

***

Hani bir söz var!.. Fol yok, yumurta yok.. Sizinkisi de, ne melem bir menemen hesabı!. Ya öbürü, ikinci tura kalmayıp, birinci turda işi bitirirse!.. Bunu bildikleri içindir ki; her buluşmada bir patırtı çıkarıyorlar Baksanıza, Uysal bile rocan kesiyor!

***

HER YER TAKSİM, HER YER DİRENİŞİN SONU!!

O gün de, bu sloganlar atılmıştı!.. Ağaç, yeşillik masumiyetiyle fitneye evirilen bir libasla isyan çığlıklarıyla, sokaklar, şehirler savaş alanına döndürüldü! Ölümler, yaralamalar, talan, birçatışma ve vesayete çağrı, provokasyonları tertiplendi

***

Günler, aylar sürdü!.. Dünya ve Türkiye halkı, Taksimdeki iki ağaç kesiminin, iktidarı alaşağı etme operasyonuna çevrilmesine tanıklık etti.. Demokrasiyi askıya almak adına.. Milli iradeyi, devre dışı bırakmak için.. Dış patentli, bir iç savaş yaratıcılığı benimsenildi Gezideki masum eyleme!!..

***

İşte tüm bunların yaşandığı Gezi olaylarıyla ilgili, failler, tertipleyenler, finansman sağlayanlar dair, nice davalar açıldı? Ve o davalardan birin de önceki gün yargı kararını verdi.. Ki bu davada yargılanan bir isim hep ön planda tutuldu.. Osman Kavala

***

ABD Avrupa.. Ve daha bir çok ülkenin; iyi çocuğu misali, ilgi gösterilen Kavalaya mahkeme hüküm verdi.. Müebbet ve diğerlerine ise çeşitli cezalar.. Yargının verdiği cezaları çok görenler var.. Tepkiyle; o bilinen slogan yine atılıyor her yer Taksim, her yer direniş!..

***

Cezanın oranı tartışılır.. Yargılama süreci de, uzun tutukluluk dönemi, iddianamenin hazırlanma aşamaları Ki mevzu artık politika, siyasetle entegre olmuş durumda?. Denir ya neresinden tutarsan, elde kalır Ama gerçek şudur ki, ortada bir suç var.. Ve o suç TCKda yeri var.. Ceza hükmü de belli..

***

Ki, işlenen her suç, hukuk sisteminde karşılık bulması gerekir.. Onun için tüm polemik üretici noktaları bir kenara bırakarak, sormak lazım gelmez mi? Duruşma esnasında, mahkemenin karar verdiği anda, hala bu slogan atılıyorsa; burada bir arıza-i durum var demektir!.. Yani, masumiyet aranamaz!..

***

çünkü bu isyana teşvikte ölümler, öldürmeler, yaralamalar, iç karışıklık, milyonlarca lira maddi hasarın oluşması söz konusu olmuştu o tarihte!!!.. Devlet idaresi ortadan kaldırılmaya çalışıldı!.. Seçilen hükümetiisyanla devirmek gibi bir düşünce ve eylem, masum görülebilir mi?.. Ya da cezasız

***

Yani, kanlı bir girişime sebebiyet verenler var!.. Halkı sokağa döktürenler, her yer direniş diyenler, masumiyet karinesi içerisinde mi, tutulmaları gerekir.. Yoksa, hukuk gereken cezayı vermesi mi gerekir!? Önce buna karar vermek gerekmez mi?!

***

Hasılı kelam; verilen ceza oranıyla ilgili tartışılabilir yönüne eyvallah, ama Savcı Selim Kirazın hesabı her kim sorumlu ise, sorulması gerektiğini de bilmek lazım!?.. O kan yerde mi kalsın yani!!!

***

OKUR SORUSU!

Okurum sormuş; elektrikteki perakende satışın özelleştirmesinde vatandaşa ne tür bir yararı, kazancı ve getirisi oldu diye sormuş!..

***

Yanıtım açık ve net!.. Hiç bir şekilde, zerre-i miskal vatandaşın lehine bir artısı olmadığı gibi; bilakis sömürüsü olmuştur..

***

Keyfiyete dayalı, ben bilmez merkez bilir dönemsel inzibat ruhuyla!.. Serbest piyasa ekonomisiyle, kalem kalem kazıklamalarla, soygunculuk var!!

***

Reklamın da, misafir ağırlamanın da, sayaç okumanın ticari taksi bedelini de, karına katlamalı kar marjinalini de, ekleyerek, söğüşleyen kurumsal bir kimliğe sahip; elektrik dağıtım şirketleri!..

***

Hayati öneme sahip.. Milli ve beka sorununa neden olabilecek; böylesi kurumların özelleştirilmesine, dün olduğu gibi bugün de ve yarın da; karşıyım, karşı olurum!.. çünkü; sektörel tekelleşmeye sebebiyet veriyor

***

Her şey kar, kazanç ve rant odaklı! Devletin elindeki imkanın, özel sektörün elinde tekelleşmesi her türlü vesayetin, hakimiyet kazanmasına vesile olur.. Ki hal-i alem orta yerde!

***

Nokta.. Bilmem okurum sorusuna yanıt almış oldu mu!? Her kurumun özelleştirme kapsamına alınmaması gerektiği gerçeğine de; hükümetler ve siyasiler, elektrikteki zafiyetle vakıf olmuşlardır?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Düşmanlık ile tarafsızlık dışında üçüncü bir yol var. O da fikri sorumluluktur. Bu, muhtaç olduğumuz bir şeydir.

Failed to load the video