CİNNET GEÇİRİYORUZ..
Eklenme: 9/4/2019 12:00:00 AM

Ama; öyle, böyle değil cinnet hali

Toplumsal bir buhran var..

Toplumsal trajik vakıalar silsilesi kan kusuyor?

Cinayet.. Cinayetler.. Toplu infazlar..

Sokak ortasındaki dehşetler..

Yani; herkes burnundan soluyor..

Maneviyat yok.. Sinir uçları açık; dehşetli bir karakter insanlığı tar-ü mar ediyor...

***

Yoksa!.. Diyarbakırın göbeğinde.. İşadamı Mehmet Ali Sever

Otomobilini park ettiği için.. Sokakta.. Gün ortası; elinde bıçaklı iki kişi tarafından; öldürülür müydü?..

Hem de bir hiç uğruna.. Hem de yaşamında; karıncayı bile incitmeyen biri olarak!

Ne mümkün?

Vakıa; toplumsal ruh halimizin travmatik gerçeğini gözler önüne seriyor!

Hadise; Diyarbakır Sözün dünkü manşetiydi..

Park yeri dehşeti..

Düşünün!.. Traş olmak için; berbere gidiyorsunuz.. Berber cadde üstü..

Hemen önünde, otomobilinizi park ediyorsunuz.. Ki park yasağı da yok

***

Berber koltuğuna oturuyorsunuz.. Her zaman gittiğiniz yer..

Bir genç geliyor; arabanı kaldır diyor?

Gerekçesi; bitişik işyeri olan lokantanın önünü kapatıyorsun..?

Traş bitsin; hemen çıkacağım. Yok şimdi.. Sonra eli bıçaklı iki kişi; saldırıyor?..

Traş olduğun dükkanda; boğazın kesiliyor.. Vücudunun çeşitli yerlerinden, vuruluyorsun..

Ortalık kanrevan. Hastanede hayatını kaybediyorsun!

Akla-ziyan bir durum..

***

Doğrusu!..

Ne cezalarımız caydırıcı

Ne de, toplumsal manevi bir bütünlüğe yönelmemiz!

Zerre-i miskal, güçlü değil.

Ki, giderek de zayıflıyor.. çünkü; maneviyatı maddiyata yeğliyoruz!

Eğer ki..

İman, ahlak ve fazilet bir bütünlük içerisinde; toplumsal eğitime tabi olunsaydı

Böylesi bir buhran söz konusu olmazdı..

Ama değil..

***

çünkü, yaşananlar ağır vakıalar..

Can yakıyor..

Yürek dağlıyor..

Kutuplaştırıcı, hasım üretici.. Ama; ciddi ve tavır koyuculuk, yok!

Ders çıkarılmıyor..

Dinamik zihinler devreye sokulmuyor

Özetle; bencil ve ruhsuzlaşan bir toplum olduk!..

Eee; haliyle hal-i perişanlık böyle olur

***

BIKKINLIK VERDİNİZ!

Hem de nasıl! Artık mide bulandırıcı olundu..

Her milli bayram sonrası Her milli etkinlikler sonrası

İlla ki, cemşit pilavı gibi ısıtılıp, ısıtılarak servis ediliyor..

Klişeleşmiş, ifadeler.. Ve hep adres; Gazi Mustafa Kemal Atatürk!

***

İşte, 30 Ağustos.. Ve sonrası, koparılan fırtına!

Bir kesim; nara atıyor Elinde sopa misali; vur da vuruyor!

Ne diyorlar

Eeeyyy Diyanetçiler Eeyyy Diyanet İşleri Başkanlığı

30 Ağustos Hutbesinde Atatürkü neden anmadın?

***

Diyenlere bakıyorum!

Cumaya gidenler değil.. Hutbeyi dinleyenler değil..

Hutbenin içeriğine vakıf olanlar değil.. Be namazlar

Kulaktan duyma.. Kerameti kendinden menkul, zihinle ötüyorlar..

Gariptir!.. Karşı mahalledekiler de; nara atıyor!

İyi olmuş.. Niye Atatürkün adı hutbede geçsin ki..

Gibi; ifadelerle kendilerince keramet üretiyorlar..

***

Diyeceğim şu ki!

Vaziyet; bıkkınlık veriyor, yeter artık!

Diyanet asli misyon ve görevini ifade etmesi gerekir

Polemik üretici.. Siyasi.. İdeolojik..

Yani şuyuu vukuundan beter; mevzulardan uzak durmalıdır

Yoksa!..

Sürekli milli bayram ve etkinliklere dair hutbe iradında; sorgulamaya tabi olur..

***

BANKAMATİK VEKİL

Neyse!..

Bankamatik memur Bankamatik işçi.. Bankamatik, şef

Bankamatik, müdür Bankamatik daire başkanı

Bankamatik genel müdür..

Ve yeni bir; bankamatik meslek!...

Bankamatik Milletvekilliği

çalışmadan maaş alma, kotasına vekil de girdi?

Evde otur; maaşın ayağına gelsin

***

Sakın ha Kim demeyin?..

Solcular yakından bilir..

Ağabeyleri

Meşhur; Deniz Baykal..

Bir yıldır; ne meclise uğruyor, ne meclis çalışmalarına katılıyor..

Bir yemin etti; o kadar..

Ama o günden bugüne tıkır tıkır; bankamatikten çifte maaş alıyor..

Kimse soruyor mu; yok!

***

Ne bonkör bir ülkeyiz Ne demokrat geçineniz..

Ne feminist ve sosyalistleriz.. Ve ne de; hak, hukuk, adalet nizamından dem vuranlarız

Ne de, 2 bin 20 lira alan Asgari ücretliyi düşüneniz..

Maşallahımız var?... Helal mi? Sizce

***

EL İNSAF YA!

O külliye için neler konuşulmadı ki..

Saray mı? Kraliyet mi? Neler denilmedi ki?..

Ama Erdoğan ne dedi; burası halkın, milletin malı.. Benim değil..

Bakınız..

Adli yıl açılış töreni; külliyede yapıldı?

Millet adına..

Adalet adına..

Devlet-i aliyenin nizamı adına!..

Peki konuşulanlar nedir?

Vay sen misin; Adli Yıl açılışını orada yapan

Yargı Erdoğan himayeli oldu..

Yargı bağımsızlığı elden gitti..

***

Vay da vay

Milletin evinde, milleti temsil edemezsin!

Sormak lazım; Genelkurmayda yapılsaydı kim ne derdi?

Ya da, protesto eden olur muydu?

Ne mümkün?...

28 Şubat sürecinde gördük; kimlerin koşa koşa gittiğini?

Neyse!..

Bir hastalıktır gidiyor şu; ikircilik hali!

Bir kurtulabilsek..

Bir Erdoğan düşmanlığını üzerimizden atabilsek!..

Ama nerdeeee?

çünkü, dert o dert değil?