DAVUTOĞLU'NUN DİYARBAKIR GEZİSİ!...
Eklenme: 8/11/2020 12:00:00 AM

İki kelam edilirse!..

Davutoğlunun gelişi.. Karşılanışı.. Havaalanı.. Kongre merkezi.. Şehir turu..

Ve Esnaf ile STK temsilcileriyle yaptığı görüşme ve gerçekleştirdiği ziyaret

Organizasyon ve dizayn açısından, denir ya on numara resim ortaya çıkardı!!

Siyasilerin deyimiyle; tam bir gövde gösterisinde bulundu..

Kalabalıktı, coşku hakimdi!

***

Belli ki, Partinin üst yönetimi..

Kurucular..

İl Teşkilatı.. derslerini iyi çalışmış..

Eee, AK Partiden geldikleri için; tecrübe konuşur

Diyarbakırın önemine, özeline ve siyasi, politik, içteki ve dıştaki yansımaları bilen bir tecrübeyle; mesaj verilip, alındı Davutoğlu tarafından!..

Kürt vurgusu ağırlığıyla..

Ki Davutoğlunun, kongredeki konuşmasını da; bu yönde organize etmesi de planlıydı!!..

***

Lakin işin özüne gelince!

Kürtler üzerinde icra edilen politikaların başlangıcı hep böyle olmuştur..

Ama sonrası..

İşte bu sonrası; hiç de kabul edilir olmamıştır, Kürtler için..

Neyse; bu çıkış, ifadeler ne karşılık bulur onu zaman gösterecek

***

Ancak şunu ifade edebilirim

Anketlerde sürekli konuşulup tartışılan şu dip dalgalanma ve kararsız seçmen kesimi var ya!..

İşte ona dair karar verici noktaya taşınması, saf belirleme açısından Davutoğlunun kullandığı siyasi dil pozitif

Yani, işi biliyor gibi görünüyor..

Gelecek Partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı Kongresiyle yaptığı organizasyon, buna dair artı oluşturur gibi!?..

***

İYİ PARTİ YAKIN MARKAJDA!

Peş peşe gelen davetler var!..

Önce Bahçeli, Akşenere yuvaya dön daveti ve çağrısını yaptı..

Cuma günü de, Cumhurbaşkanı Erdoğandan, daha açık bir davet geldi

Safımıza gel..!

Namaz çıkışı gelen soruya, Erdoğan yanıtı bu minvaldeydi..

Davet yadırganacak bir davet değil..

Ki benim yadırgadığım bir davet değil, en makul seviyede davettir dedi Erdoğan!

***

Safımıza gel çağrısına da, şu gerekçeyi ekledi HDP ile, terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olduğunu düşündüğümüz İyi Partiye hiç uygun düşmeyebilir?

***

Erdoğanın çağrısı.. Verdiği beyanatta derinlemesine okunması gereken satır araları..

Ve bunların tümünün; açılımına bakıldığında, kafada deli sorular oluşmuyor değil..

Hatırlarsanız!..

Geçen hafta, Bahçeliden gelen daveti şöyle yorumlamıştım

Bu davet, sıradan bir MHPye katılma daveti değil, bu davet Cumhur ittifakına davettir?..

***

Ve bu davetin, MHPden ihraç edilen Samsun Milletvekili Erhan Ustanın kızının düğününde çekilen, görüntüyle eş günde gündem, olması tesadüf mü?..

Öyle ya!..

Masada Akşenerin dışında, AK Partiden ayrılıp parti kuran Davutoğlu var, Babacan var, dışardan Cumhur ittifakını destekleyen BBPli Destici var..

Bir de, Saadetten söz ediliyor

***

Ki, bu dört asın bulunduğu masa için; yeni ittifak oluşumu deniliyordu..

Lider Akşener

İşte bu tablo karşısında, Bahçeliden sonra, Erdoğandan gelen; safımıza gel çağrısı, derin bir strateji ihtiva etmektedir

Yerli ve milli tanımının İyi Partiye getirilmesi; çok anlamlı!..

Sonuca gelirsek!

Erdoğan da, Bahçeli de; şunu gördü!..

Olası üçüncü bir ittifak blokunda en çok yara alacak olan, Cumhur ittifakıdır?..

Yani, MHP ve AK Partidir..

Böylesi bir ittifakın yarasıyla; kazançlı çıkacak olan da, CHPnin başını çektiği, Millet ittifakı olur.

***

Cumhur ittifakının işte bu yarayı almaması için; Akşenerin öncülüğünde planlanan 3lü ittifakı doğmadan dağıtıp, kendine katmaktır Erdoğan-Bahçeli daveti!!!

Akşener ve masadaki diğerlerin; icabeti evet mi hayırlı olur, görünürde bir netlik yok

Ama ne demişler.. Siyasette 24 saat bile çok uzun bir zaman dilimidir

Peki, Safımıza gel ya da Yuvaya dön çağrısı, hayır veyahut evetle, karşılık bulursa ne olur?

Şu üç yol, ortaya çıkar

***

BİRİNCİ YOL İyi Parti pamuk ipliğine bağlı millet ittifakından kopup, masadaki dörtlüyle ittifak oluşturursa..

Cumhur ve Millet ittifakına rakip bir 3. ittifak bloğu olarak ortaya çıkar!

Tabi bu yolun farklı riskleri var..

Mesela bu yol, ittifaka dahil olanlar için, özellikle seçim barajı noktasındaki, sıkıntıları aşar..

Meclise girebilme adına; kazanım imkanı oluşur..

Yoksa bloktaki hiçbir parti, seçim barajı düşürülmemesi halinde; Meclise girebilme şansını elde edemez!..

Saf dışı kalır

Bu da, sandalye açısından, seçimde en fazla oy alan parti için; bulunmaz bir nimete dönüşür..

Yüzde 30-35lik oy, 400 sandalyeye tekabül eder!

Ancak, Cumhurbaşkanı sandığındaki sonuca ise, tersi bir yansımaya dönebilir..

Meclis kazanılır, hükümet kaybedilir?

Birinci yolun, handikabı böyle.. Ki daha sayabileceğimiz riskleri de, vardır..

O da, ikinci turdaki pazarlıkların güç dengesi olacak?..

Kim ne kadar fazla verirse; misali!..

Güneş motel hesapları

Millet ittifakı bu yolun, yüzdelik karda yüzde 60ını alır!?.

***

İKİNCİ YOL Akşener çağrılara pozitif yanıt vererek, Cumhur ittifakına varım derse!..

O zaman da; çok güçlü bir blok oluşur.. Cumhur ittifakı gücüne güç katar..

Millet ittifakı da, İyi Partisiz olabilecek blok için de; güç kaybına neden olur

Burada, 3 bloktakilere bir çağrı ortamı da oluşabilir..

Özellikle, AK Partiden gönül bağlarını koparıp ayrılan Davutoğlu ve Babacan için; siz de yuvaya dönün çağrısına zemin ve imkan, yüz sağlanmış olma ihtimali yükselir!

Nitekim önce Akşener davet eder, Bahçeli yerli ve milli güç birliğiyle, bir basamak yükselterek, eski dost, düşman olmaz, safımıza gelin der

Erdoğan da, gönüller bir olsun deyip; ilk durakta yolcular kalmasın mesajıyla, katılım çağrısını yapar..

Karşılık bulur mu bulmaz mı, bilmem, ama trene binmeyen, marjinalliğe, mahkum kalır

***

ÜçÜNCÜ YOL Akşener çağrıları geri çevirirse

Millet ittifakıyla devam derse..

Ki bu zayıf bir ihtimal..

O zaman da; yerli ve milli olma vasfına halel getiren bir düşünce ve siyasetin girdabına girer..

CHP ve HDPyle iş tuttu diye, kendi Milliyetçi tabanından, tepki alır!..

Yani riski çok!

Akşener kendi öncülüğündeki 3. ittifakı da; seçmen nezdinde denir ya; toplu intihara yol açar.

Kamikaze olur!

Böylesi bir tercih, yüksek derecede Cumhurun ve özellikle AK Partinin işine yarar..

Küskünlerin barışmasına, kararsızların da; karar verici konuma gelmelerini sağlar

***

Sonuç itibariyle!

Bahçeliyle başlayan Erdoğanla pik yapan İyi Partiye yönelik yakın markaj operasyonun özü itibariyle!

CHPyi, HDPye mahkum

Ya da, HDPyi CHPye Mahkum..

Ki, durum iki yönlü farklılık içermiyor..

Vaziyet Millet ittifakına; marjinal bir sol blok haline getirmektir

***

Hiç kuşkusuz ki, tüm bu aksiyonel durumun ikmale getirdiği bir soru daha var..

O da şu!.. Bir erken seçim mi var ki; ittifaklar bloğu ve katılım havasına dair rüzgarlar estiriliyor?..

Daha iki hafta öncesine kadar, seçimler zamanında, 2023te deniliyordu..

Yoksa, yaşananlar güven tazelemeyi zorunlu hale mi getirdi?..

Değilse; o zaman şimdiden işi garantiye almanın planı var?..

Neyse; görünenlerin, deşifresi böyle..

Siz ne dersiniz?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Fitnenin panzehiri, trolleri ve trollüğü ceza-i müeyyide kapsamına almak!