DEMOKRASİ'NİN ÇAPINI GÖSTEREYDİLER!!!…
Eklenme: 6/17/2021 12:00:00 AM

Sahi ya; Başkan Erdoğan, yurt dışı gezilerine muhalefet partilerin liderlerini neden dahil etmiyor!?..

Birlikten güç doğar ilkesiyle; iktidar ve muhalefetiyle milli duruş sergilenme, gayreti gösterilse fena mı olur?

Ki, eşlik etseler demokrasi adına özgürlükçü bir kazanım olmaz mı?..

Bence olur!

Mesela; şu NATO zirvesi..

Brüksel temaslarına, müdahil olabilirlerdi?..

Bay Kemal de, Bayan Meral de

Yanlarına, kimi dahil ederseniz o da sizin bileceğiniz bir iş!..

Bir taraftan Erdoğanın liderler zirvesi, diğer taraftan muhalefet parti liderlerinin, temasları?..

Mükemmel bir kadro oluşurdu..

Ve tabi ki, çoğulcu, özgürlükçü, paylaşımcı bir demokrasi kültürünü de geliştirirlerdi?

En önemlisi de, iç siyasetteki o itici, kaos üreten anlayış, dış ve içteki yıkıcı unsurların olası faaliyetlerine de; set olunurdu

Yani; milli ve yerli bir ruh gelişirdi?..

***

Biliyorum, diyorsunuz ki sizinkisi temenni olduğu gibi, havanda su dövmedir?..

çünkü, muhalefette özgürlükçü demokrasi yok...
Hele ki, milli ve yerli kültürünün zerre-i miskal, varlık göstermesi ise hiç yok!..

çoğulcu değil, tekçidir!

Diyorsunuz ki!..

Eğer ki, Erdoğan özellikle Kılıçdaroğlu ve Akşeneri yurtdışı gezisine dahil etmiş olsaydı; yıkıcı bir organizasyona imza atarlardı

Erdoğan, Liderlerle görüşürken, onlar Erdoğanı nasıl devirebiliriz, kimler bize katkı sunabilir, nasıl bir organizasyon geliştirebiliriz yönünde; lobi yaparlardı?

Özellikle, Erdoğanın birebir görüştüğü liderleri onlar yakın takibe alırlardı..

Bir taraftan Kılıçdaroğlu diğer taraftan Akşener..

Baş başa görüşmelerinde Erdoğanın, Türkiyedeki faaliyetleriyle, yatırımlarıyla, stratejileriyle alakalı; bilgilendirmede bulunarak, nasıl engellenebileceğine dair, rota belirlerlerdi?..

***

Stratejik önemi büyük olan, İstanbul Kanalıyla alakalı; Avrupalı liderlere istihbarat-i bilgiler verirlerdi..

Dış krediyi nasıl engelleyebiliriz noktasında, zihin eforunda bulunurlardı?..

İngilizlerle, Fransızlarla, Almanlarla döviz kuru üzerinden, operasyonel güç kaybını, yıkıma dönüştürebiliriz diye istişarede bulunabilirlerdi?

Erdoğanı alaşağı etmek adına umutlandıkları, medet umdukları Bidenle görüşürlerdi?..

Bizi ne zaman iktidara getiriyorsunuz diye sorarlardı..

Tabi ki, Erdoğanın anlattıklarını, söylediklerini, hediye etiği kitabı, mavi dosyaların muhtevasıyla alakalı; gizli istihbarı bilgilerin provokasyonuyla, anlamsızlaştırabilirlerdi?..

Bidena derlerdi ki..

Aman Şu Erdoğana dikkat et..

Kasımpaşalı sol kroşesi öldürücü

İdmanlarını kankası, Rus Lider Putinle yapıyor..

Aliyevle, ikiz kardeş..

Bakın ne diyorlar; iki devlet tek millet?

Şuşa imzası; toprak büyütmektir?..

Suriyede, Libyada, Afrikada askerlerimiz heba oluyor

***

Siz, Putini uyarın, Avrupalı dostlarınıza söyleyin!..

İrana göz kırpın?

Mısıra, komut verin..

Bağdat ve Şama, selam gönderin!..

Bizdeki, yeraltı, yer üstü yandaş ve Candaşlara da, lojistik destek verin!..

Artık; el birliğiyle Erdoğanı devirmenin zamanı gelmiştir derler!

Doğrusu; tüm bunları yaparlar..

Gariplik yok..

çünkü, siyasetteki faaliyet kulvarları, felsefeleri pervasız.

Nitekim, Türkiyenin coğrafyasında, alenice mahirliklerini bu minvalde sergiliyorlar..

Netice itibariyle, yine de Erdoğanın mevcut muhalefetteki zat-ı muhteremleri yanlarına alıp, yurtdışına götürmeleri gerekirdi?

Hatta, mızıkçılıklarla partilerinden ayrılıp, kurdukları particiklerin başındakileri de, dahil ederek!..

Velhasıl, onları tüm dünyaya tanıtacağı gibi, Türkiyenin yüzyıllık demokrasisinin ulaştığı çapı, görmelerini sağlardı?

Muhalefetin; çoğulcu, özgürlükçü, katılımcı, milli ve yerli demokrasi(!!!) yedi düvele anlatma fırsatı, olurdu

Ama kaçtı; o fırsat

Neyse, bir dahaki sefere Başkan Erdoğan, öneriyi aksiyona dönüştürebilir düşüncesiyle, not düşelim

***

BATININ KARİYERİ!

Ah şu batılı dostların(!) utanmazlığı ah!..

Bir değil, bin kere değil; milyonlarca kere, aynı utanmazlık!..

Pervasızca, sergiliyorlar ..

çünkü, ar yok..

Tabi, o utanmazlıklarına liderleri, siyasileri, kadar medyası da, dahil!..

Ancak hazin olan şudur ki, içimizde onlarla iş tutan ve onların utanmazlıklarını kendilerine şeref ad eden zavallıların var olması!

Bakar mısınız, bir saniyelik tek karelik pozisyon üzerinde; kendilerince icra ettikleri algı operasyonu?

Neymiş, Erdoğan, ABD Başkanı Bidenin elini öpmek üzere hamlede bulunmuş?..

Tam da öpmek üzereyken bu kare çekilmiş?..

Üç gündür, yabancı medya kadar, bizdeki zavallıların sosyal medyalarının da gündeminde, elden ele ortalık malı misali, zevk salyaları akıtılıyor

***

Dedik ya; utanmazlık, arsızlık ve pervasızlık!..

Bunların alayının ruhuna işlemiş..

Hedef, Türkiye ise daha bir azgın, daha bir şuursuzluk var..

Bizdekiler de, Erdoğan gitsin, Erdoğan itibar kaybetsin; koy ülke ve millet yangın yerine dönsün diyorlar..!!

Görüntüler, baştan sona kamuoyuna yansıdı!..

Erdoğan bir dünya liderinin ötesindeki, duruşu takdire şayan!

Oturmuş, liderlerle görüşüyor..

O esnada, Bidenin kendisine taraf geldiğini görüyor..

Pandemi selamlaşması dediğimiz, dirsek dirseğe tokalaşmayı yapmak üzere Erdoğan nezaket kuralları içerisinde ayağa kalkarken, Biden yanına yaklaşıyor..

Hepsi bu!

İşte, batının utanmaz siyasileri, batının utanmaz büyük(!) gazeteleri ve bizdeki batıla biad edici kefereler, bula bula bu ana dair dondurulmuş, tek kareyi bularak, bunun üzerinden kendilerine has kariyer icra ediyorlar!

Rezilceeeee!

***

OKUR MERAKI!..

Soruyorlar..

Sağlıktaki hal-i durum nedir?..

Gazi Yaşargil deki Başhekimin alınmasının sırrı çözüldü mü?

Hastaneyi ablukaya alan; müfettişlerin incelemeleri ne aşamada?

Ve yerel medyanın bir kesiminde, ağızbirliği edilerek; geçmişe dair iddialara odaklı, haberlerin yer alması!..

Yazılarda, hedefin İl Sağlık Müdürü seçilmesi!..

Karşılıklı operasyonel intikam!

Bana ha, al sana misali!..

Kısacası, sağlık kulvarında tarafların birbirlerine yönelik giriştikleri algı operasyonunun seyrinin son aşaması; mide bulandırıcı?

Ne demiştim; karamanın koyunu sonra çıkar oyunu?..

Evet, sorular ve merak edilenler çok!

Benden beklenen yanıta gelince..

Son yazımda, mevzuya virgül koyuyorum demiştim..

Şimdilik mevzuu teferruatlı yakın takipte, diyerek bekleyelim diye!!

çünkü

Bir taraftan savcılık..

Bir taraftan kolluk kuvvetleri..

Bir taraftan idari tahkikat..

Üçlü mekanizmanın soruşturmaları devam ediyor..

Ki, müfettişler hala Diyarbakırda bulunuyorlar

Onun için, sonuçları beklemekte fayda var..

Ama, gidişat neyi ikmale getirir derseniz?..

Söyleyecek sözüm şu olur?..

Politize olmuş bir kurumdan sağlıklı şifa beklemek abesle iştigaldir!

Gerisini, siz söyleyin!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Güzeli güzel yapan edeptir, edep ise güzeli sevmeye sebeptir.