DEMOKRATİK SİYASET!…
Eklenme: 3/20/2021 12:00:00 AM

Ne yazık ki, Türkiyenin siyasi tarihi noktasında, yaralı..

Bugün değil, yarım asırdan fazladır dönemsel olarak yaralara maruz kalmaktadır..

Ki bu kararlar, demokratik siyaset kadar, ülkenin ve milletin, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel yaşamına uzun daveti, tahribatlara yol açmaktadır

Ana temelinde de, hizipleşme ve ayrışma körüğü yaratmaktadır

İster Parti kapatma olsun..

İsterse fikrinden ve düşüncesinden dolayı, siyasi yasaklama olsun..

Ya da, mahpus olsun..

Bırakın bilfiil olarak, yerine gelsin, sözü dahi edilmesi Demokratik Siyaset açısından, üzüntü vericidir..

Ve kabul edilmezdir..

çok yönlü bir, keseri ayağa vurma mı, yoksa kurşunu ayağına sıkma mı dersiniz; kaybeden hep siz oluyorsunuz

***

Tabi, demokratik siyasetin ana ilkesi de, özgürlük, eşitlik, hürriyet serbestiyeti kadar sorumluluk vasfını da, olmazsa olmaz olarak görüyor..

Ki, bu sorumlulukta, teröre, şiddete, ırkçılığa, şovenist, yıkıcı anlayışa prim vermek yoktur..

Zerre-i miskal, kabulü de mümkün değildir

çünkü, demokratik siyasetin sorumluluğu böylesi yapılarla mücadeledir

Terör, şiddet, silah ve siyaset yan yana gelemeyeceği gibi, birlikte de yürüyemez!

Yani, ya demokratik siyaset..

Ya da, şiddet ve terör!

İkisi birlikte, aynı çatı altında ne mümkün?..

Bu Demokratik Siyaset sorumluluğu, salt Türkiye açısından bir ilke değildir..

Evrensel anlamda bir norm haline gelmiştir, Demokratik Siyasetin özünde; şiddet ve terör olmadığı, gerçeği

Bugün değil, ülkelerin ve devletlerin siyasi tarihinde vaki olmadığı gibi..

Batasuna kararı ya da Venedik kriterlerinde de yok!

***

Ne yazık ki, bugün HDPnin kapatılmasına yönelik açılan dava, bir kez daha demokratik siyaseti iki yönlü, sorumluluk noktasında, tartışılır hale getirdi

Şöyle ki, HDPnin bu minvaldeki verdiği sınav, doğrusu hiç de sorumluluk arz etmiyor

Partinin varlığından mı, ruhundan mı, yöneticilerin cesaret ve iradelerinin halis olmayışından mı, becerideki zafiyetler silsilesinden mi nedir, bilemiyorum bir türlü, Demokratik Siyasetin ruhunu, sergilemedi?

Her şeyden önce PKK..

Kimine göre terör örgütü, kimine göre Kürt Siyasal Hareketi..

Yani farklı bir düşünceyle bakabilir..

Ama gel gör ki, burada önem arz edici olan yaşadığın ülkenin, Hukuk ve Adalet mekanizması, yasaların, kanunların, anayasan buna nasıl baktığıdır!..

Yasalarına göre, PKK silahlı bir terör örgütü olarak görülüyorsa..

Ki, 40 yıla yakındır akan kanın, ölümlerin, katliamların, infazların, şehitlerin bilançosu orta yerde.!

***

Demek ki, demokratik siyaseti icra etmen ve bu ilkenin varlığıyla kendini idame edip, Siyasi Parti olma yoluna girmişsen!..

Pek tabi ki, ülkenin yasaları ve anayasasına göre, Kimlik kazanmışsan..

O zaman, sorumluluk ilkeleriyle hareket etmen gerekir..

Ne deniliyordu?..

HDP terörle arasına mesafe koymalıdır?..

Ama olmadı?..

Terörle arasına mesafe koymadı ya da koyamadı?

Bilakis, ateşe benzinle sürekli yaklaştı...

Gerekçeler farklı olsa da, gelinen aşama böyle olmamalıydı?..

***

Netice itibariyle; Kapatma Davası Anayasa Mahkemesinin önüne geldi..

Dün, raportör görevlendirildi..

Süreci yakından takip ediliyor

Kapatmanın yansıra, siyasi yasak, soruşturma ve davalıklar da, içeriyor hazırlanan iddianame..

609 sayfalık..

Davanın sonuçlanması zaman açısından, ne kadar sürer bilinmez..

Tarihteki kapatma davalarına bakıldığında, 8 ay da var, 1.5 yıl da var?..

Ki AK Partinin kapatılma davası, 4.5 ayda tamamlanmıştı..

Ancak, HDPnin dava dosyasının klasörleri hayli hacimli, 680e yakın siyasi yasak istenilen isim var..

Yani, zahmetli ve vaki alacak bir sürecin içerisindeyiz..

Ancak her şeye rağmen, yargı ne karar verir bilmem..

Lakin Demokratik Siyasetin sorumluluk ilkesinden, ne olur taviz verilmesin?

Ve bu ilkeler, kumpasvari siyasi oyunların arka bahçesinde, sırlar libasına mahkum da edilmesin!.

çünkü kaybeden, bu millet ve ülkedir!.

***

Bu arada, dün Diyarbakırda çok sayıda STKnin altına imza attığı ortak bir bildiri yayınlandı..

Muhtevası önemliydi

Ana tema; Parti Kapatma, çözüm değil??..

Dün de ifade etmiştim..

Ki yazımın bugünkü muhtevası da aynı çizgide

Demokratik siyasetin leke almaması ve daha bir güçlenmesi için!..

Siyasi partiler yasası başta olmak üzere

Tez elden; Sivil ve çağdaş bir Anayasaya yönelip, sonuç ortaya konulmalıdır

Yoksa, dün olduğu gibi bugün de eski tas eski hamam misali..

Birileri yasaları çiğnemeye devam edecek..

Birileri de yasaları keyfiyetine uygulayacak

***

BARİ BUNU YAPMAYIN!

Evet ya!

Neymiş, AK Partiye kapatma davası açılmadı mı?..

Refah Partisi

Fazilet Partisi

İşte bunların kapatılmasıyla, HDPnin kapatılma davası arasında hiçbir fark yokmuş söylemi..

Gerçekten, samimiyet ve hakikatten uzak!

Denir ya el insaf

***

28 Şubatın Post Modern Anlayışının ürettiği iddianamede..

Bir tek kelime..

Bir tek cümle..

Bir tek ifadeye rastlayabilir misiniz ki; terör, şiddet, silah, ölüm, cinayet, katliam benimsenildiğine dair..

Ya da, odak noktasıdır diye..

Ki, olmamasına rağmen; kapatıldı..

Siyasi yasaklar verildi

***

Bugünkü havariler..

O gün sus pustu?

Dedikleri, hukuktur, adalettir, yargıdır..

Ama bugün, içteki ve dıştakiler..

Aksi rotada, ahkam kesici?..

Tabi niyet, demokratik siyasete sahip çıkma?.

Ya da, demokratik bir haktır gerçeğiyle, değil

Buradan, nasıl bir siyasi kriz, gerilim ve kaos üretebiliriz hesabı var..

***

Riyakrlıkları dört bir taraflarından, akan bazı siyasiler var ki?..

Timsah gözyaşları döküyorlar..

HDPyi HDPden daha haşin bir şekilde savunuyorlar..

Ki, HDPliler de, celladına aşık misali, peşlerinde koşuyor

Bilmiyorlar ki; gayeleri yere düşünce, üzerlerine çullanarak ne koparabiliriz düşündüklerini?..

HDPnin oyları bize gelsin..

***

GÜNÜN SÖZÜ

İyiyi ara, doğruyu ara, güzeli ara fakat kusuru arama.