Edep, Haya ve iffet..
Eklenme: 10/26/2019 12:00:00 AM

İşte bu üç önem arz edici kavram; bir toplumun, bir milletin, bir devletin.. Ki bir bireyin dahi sağlıklı, huzurlu, zihinli olmasının kalbini teşkil ediyor.. Yani omurgası.. Yani; olmazsa olmazıdır.. Eğer ki, bu üç kavram da yok ise; çöküş, yıkım ve ölüm kaçınılmaz olduğu gibi!.. Huzurda, sağlıkta, zihinde, beşerin varlığı da söz konusu olamaz!

***

Ne yazık ki, yaşadığımız zaman dilimi içerisinde bu üç kavram yok denilecek, düzeyde!.. Ki çağın ferdi, zihin fukaralığıyla, demode yaklaşımıyla, hayatına dahil etmiyor.. Ne örfü, ne adeti, ne geleneği, ne ecdattan kalan kültürü ve ne de; aile kudsiyetini, bilmiyor.. Öğrenmiyor, öğretilmiyor ve yaşamıyor..

***

Hal bu iken, toplum olarak da, ahlaki yozlaşmanın en üst seviyesinde bulunuyoruz.. Yalan, hile, tecessüs, mahremiyet ihlali.. Ötesi, fitne, fesat, terör, şiddet, fuhuş, uyuşturucu.. Yani orman kanunları içeren bir hayat girdabı içerisinde, toplum vücudunu kemiren yok edici virüsün bağımlısı olmuş Artık sıradan görmektedir.. Vücudumun bir parçasıdır, olağandır diyor

***

Hak, hukuk, adalet, eşitlik hak getire.. Yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, suiistimal!.. Ehliyetsizlik, liyakatsizlik itibar gören, ehil ve liyakat sahibi de, hor görülen, menfaatperest bir yaşam kültürünün hegemonyası altında, derbeder olmuşuz.. Bektaşinin dediği gibi; Eline, diline, beline hakim ol.. Ama maalesef; zerresi yok..

***

Ki, Allahı tanımayan, peygamberini bilmeyen, Kuranına sırt dönen bir nesil yetişiyor Maneviyattan yoksun, maddiyata göz dikmiş, şuursuz bir akıl sahipliği içerisinde.Bencil, duygusuz, merhametsiz! Hayatı para-pul ve şöhret, eğlencede gören, sorumsuz bir nesil! Şehvani duyguların kölesi!...

***

Vaziyetin ikmaline; deriz ki eğitim ve öğretim..! Doğru Lakin eğitim ve öğretimimiz de, tuz kokar, noktasında, bir işlev görüyor.. Yani Eti bıraktık, tuz artık kokuyor.. çünkü, neslin ilk eğitimi olan anne kavramını, dehşetli bir şekilde, anlamsızlaştırarak; kadın dedik.. Olmadı, seküler hayatın cinsel objesi yaptı

***

Evliliği de, eşi de kapital anlaşmanın, matbuatın sınırına dahil ettik.. Beşiği sallayan el, dünyaya yön veren, tarihin akışını değiştiren eldir darb-ı meselini, düstur edinen anneyi, kaybettik Koruyucu, merhamet edici sıfatlarını, elinden alıp, şirretliğe teslim ettik.. Güzel ahlakı, kültürü, örf ve ananelerini, zehirleyip, benliğini tvlerin pembe dizilerin ahlak anlayışına, bıraktık

***

Evin reisi; olan baba!.. Onun elinden aldık, reisliği de, babalığı da, aile büyüklüğünü de, sevgiyi, saygıyı, merhamet ediciliği; yok ettik tüm duygularında.. O da; maneviyatın değil, tamamen maddiyatın, esiri haline getirdik.. İşte, aşta, çarşıda kapitali nasıl elde ederim, ormanına bırakılınca; onu da çürüyen neslin, çöplüğüne terk-i diyar ettik

***

Aile müessesini böylece yıktık Nesil için, eğitim ve öğretim derdine düştük.. Ama orayı da; bozduk ki her yönüyle.. İşte, ilim-irfan merkezleri; beton yapıdan öteye bir anlam teşkil etmiyor Öğretmen.. Öğrenci.. İdareci.. Ve devleti aliyenin tepesindeki zevat; çekirdekten gelişen yozlaşmayla, değer ölçülerini yitirmiş.. Tamamen maddiyatın eseri olmuş bir hal içerisinde, sözde eğitim görüyor, eğitim veriliyor, eğitim dizayn ediliyor? Ama yok.. çünkü, maneviyat yok Olmadığı için de; hal-i alem orta yerde..

***

Dile kolay, bir öğretmen öğrencisine gayri ahlaki yaklaşım gösteriyorsa.. Cinsel ilişki noktasına gelip, yaşıyorsa.. Zina yapıyorsa.. Taciz ediyorsa.. Hatta tecavüz etmeden bile imtina etmiyorsa Öğrenci de, aynı etkinin altında, öğretmenine karşılık veriyorsa Karşılıklı şiddetin en acımasız halini birbirlerine, reva görüp, gösterebiliyorsa; gel de eğitimin; ilim ve irfanından söz et!!!

***

İşte size iki örnek hadise.. Diyarbakırda hafta içerisinde yaşanan iki vakıa.. Edep, haya ve İffetin yoksunluğunu çığlık çığlığa bize söyletiyor.. Hem de dehşetli ve şiddetli bir şekilde Düşünün, bir öğretmen!.. O ki, bir nesli yetiştirendir diye bakıyoruzİşte o Öğretmen, davranışından rahatsız olduğu öğrenciyi, velisine şikayet ediyor..

***

Yani, edep diyor, haya diyor, iffet diyor.. Peki velinin verdiği cevap nedir?.. Şiddet.. Vay sen misin, bunu diyen, öğrenciyi şikayet eden deyip; iki oğluyla mafyavari okulu basıyor.. Okul bahçesinde onlarca, yüzlerce öğrencinin gözü önünde, öğretmene tabiri caizse meydan dayağı çekiyor

***

Bir tarafta nesli yetiştiren bir öğretmen, kan-revan içerisinde.. Bir tarafta, nesil dediğimiz, öğrenciler yaşanan şiddetin, izleyicileri.. Ruh hallerini, her şeyin kaba kuvvetle çözülebileceği, zihninin yerleşmesi.. Diğer yandan, eti senin, kemiği benim demesi gereken, ama demeyen veliler

***

Ve beride.. Liseli öğrenciler, ellerinde bıçaklar.. Grup halinde birbirlerini düelloya çağırmış. Kanlı bıçaklı; nesil! Vay; Sen nasıl laf atarsın raconuyla, birbirlerine girişiyorlar Kim kimi yakalarsa; misali ellerindeki bıçakları, birbirlerine batırıyorlar.. Bilanço yaralı sayısı bilinmiyor.. Ama biri ağır!

***

Velhasıl!Toplumun hayat damarı olan; edep, haya ve iffet kesilmiş durumdaHızla kan kaybı yaşıyor.. çünkü, insan ve insanlık denilen vücut, edepsizliğin, hayasızlığın ve iffetsizliğin virüsüyle mevta olur..

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanlığı çıplak olana hiçbir ahlak kuralını giydiremezsiniz...