HDP KAPATILIR MI- KAPATILMAZ MI?…
Eklenme: 3/19/2021 12:00:00 AM

İki gündür kulis yoğunluğuyla bu soruya yanıt arıyorum?..

Daha önce de, irdelemiştim?..

Türkiyenin gelişim ve değişim evresine dair..

Gelinen çağ açısından ve geçmişte yaşananların verdiği sonuç tecrübesi noktasında, belli bir netice ortaya koymaktadır?..

O da şu, HDP hakkında açılan kapatma davası doğru mu?

Birinci soru bu?

Bir de, dava üzerinden, Türkiye yeni bir kısır döngünün içerisine mi sokulmak isteniliyor?

***

Öncelikle ifade edeyim!

çağ ve Türkiyenin demokrasisi açısından herhangi bir partinin..

Ki bunda HDP de dahil olmak üzere kapatılması taraftarı değilim..

Hele ki, ilk açılan davada kapatma kararı verilmesi bir çok yönde, tartışma götürür.!

HDPnin geldiği siyasi geleneğin geçmişinde Parti Kapatma bir nevi ağacın budanması gibidir?..

Mahkumiyet değil, kazanım olarak, kendini idame etmiştir..

Radikal ve ideolojik partiler açısından böylesi kararlar tarihin deşifresiyle hep doping olmuştur..

çünkü oluşan mağduriyet algısıyla insanımız meyil etmiştir..

***

Benim kanaatim!..

İlk mevzu edildiğinde de ifade etmiştim..

Bu ilk davadır ve çıkacak sonuç muhtemelendir ki, Hazineden alınan yardımın kesilmesine dair olacaktır?..

Nitekim, toplumun genel beyanı da bu yöndedir

Son dönemlerde yazılıp-çizilen, sosyal medyadaki tartışılan odak nokta da; parasal desteğin kesilmesine yönelik?..

Anayasanın 69. Maddesinde ifade edildiği gibi

Dava konusu fiillerin ağırlığına göre siyasi partinin devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına..?

***

Tabi bizimkisi bir öngörü!..

Lakin, davanın seyrine dair çok kararların çıkabilme, ihtimali yok değil?..

Var..

Şöyle ki, Danıştayın hazırladığı iddianame, Anayasa Mahkemesi tarafından, reddedilebilir?

İddianamedeki iddiaların yersiz ve yetersiz olduğu, beyanıyla davayı kökten reddeder

Ya da kapatabilir?..

Veya da, bizim ifade ettiğimiz gibi; hazineden yardımı kesme yönünde, hüküm verebilir?..

Davanın seyri uzayabilir de?..

Şıp diye, karar verilecek değil

Nitekim, Anayasa Mahkemesi Raportör atayıp, inceleyecek..

Dava açısından evet veya hayır diyebilmek için..

***

Hukukun icrası dört karar odaklı olması?..

Toplumun da, aynı siyasi söylem içerisinde, olduğunu ifade edebiliriz?..

Nitekim, kimi dava reddedilsin, kimi hazineden yardım kesilsin, kimi kısmi olsun, kimi siyasi yasaklar da getirilsin?

Kimi de, yetti deyip, HDP kapatılsın diyor?..

***

AK Parti iktidarı döneminde, HDPnin kapatılmasına dair dava ilk değil..

Malum, 14 yıl önce, 2007de AK Partiye de, kapatma davası açılmıştı..

Ki AK Parti iktidardaydı..

HDPnin geldiği siyasi geleneğin, 28 Şubat dönemindeki davalarını konuşmuyoruz?..

O dönem nasıl bir şirret olduğu, herkesin malumuydu?

Biz, AK Parti iktidarı dönemindeki, hadiseye bakalım..

Her ne kadar, 28 Şubatın ruhu o gün diri idiyse de

***

Peki, AK Partiye açılan davanın gerekçesi neydi?

HDPli yöneticiler gibi, PKK ile ilişkili olmaları..

Ya da, siyasi faaliyetlerini, örgütlerin fikirleri, ideolojileri, söylem ve eylemlerine odaklı değildi?..

Silahlı bir güce biz sırtımızı dayadık deyip, devlete asilik yapmamıştı?..

Türkiyenin mevcut yasalarına aykırı, hukuku benimsememe gibi bir durumları da yoktu!

Öne sürdükleri tek bir şey vardı o da şu!..

Başörtü yasağını kaldırırsanız..

***

Dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkayanın kapatma davasına sunduğu gerekçeler de gazete kupürleri?..

Erdoğan ve Gülün eşlerinin başörtülü olması!

Hepsi bu!..

Ne gariptir ki, o gün AK Partinin kapatılması davasına sessiz kalanlar..

Demokrasiye suikast diyemezken

Salt çoğunlukla iktidara gelen ve milli iradenin temsiliyetini almış meşru bir Partinin kapatılması kabul edilemez, duruşu sergilemezken..

Bugün, HDPnin kapatılması davasını iktidara yükleyip, demokrasiye infaz yapılıyor deniliyor

***

Şunu diyenler de var

Ey AK Partililer sizin hakkınızda da kapatma davası açılmıştı..

HDPnin halinden en iyi siz anlarsınız..

Burda el insaf, demek lazım!?..

Açılan iki davanın özü bir midir?..

Biri insan hakları ihlali olan Başörtü yasağının kaldırılması?..

Ki bu yasak hiç bir yasa, hukuka ve kanuna dayanmazken.?

Sadece vesayetin topluma dayattığı ve işa ettiği bir tabunun yıkılmasıydı?..

Ama gel gör ki, HDPnin hal-i durumu böyle mi?..

Değil..

Kıyaslamak abesle iştigaldir, hiç de ahlaki değildir..

***

Ne diyorduk?..

HDPnin CHPnin dümeninde, yol alması..

Kandilin fikriyatıyla kendine libas giymesi..

Özellikle, 2018 itibariyle; celladına aşık olma hali, onu siyaseten kemirmektedir?..

çünkü, hal-i hazırdaki varlığı bir bütünlük noktasında, CHPnin tarihsel vesayetine hizmet ediyor..

Güneydoğu illerindeki belediyeleri kazanıp, ardından yanlışlar silsilesiyle kayyım atamalarına zemin oluşturulmadı mı?..

İstanbul, Ankara ve Antalya için seçime girmeyip CHPnin adayına bel çıkıp desteklemek

Tüm bunlar, aslında bile bile kendini kapatma değil midir?

***

çözüm süreci dahil, 7 Haziranın kıymetini bilmemek..

1 Kasımda, CHPnin dümenine takılmak

Türkiye Partisi olma noktasındaki çıkışı, halk nezdinde hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan marjinal Türk soluna boğdurmak

Kendi öz evladını kapının önüne koymak..

Parti liderine bile tepki koyan, eleştiri getiren Türkiyenin siyasi tarihinde Kürtlere yönelik infazlara imza atmış kişilerden medet ummak

Batının ve batılın devşirmelerine biad edici hale gelmek..

Bir bütünlük içerisinde bir kamikaze değil midir?

***

Hasılı kelam!..

Yazının başında ifade ettiğim gibi..

Bu dava bir ilk davadır..

Hukuktaki kaidesi de, işlenen suçun ilk ve ilk davası olması münasebetiyle; verilecek hukuki ceza, en alt sınıra kamildir..

O da bunca suça rağmen, Hazineden alınan yardımın kesilmesidir?

***

AKŞENER, CHPYİ ERİTİYOR?..

Bilmem, CHPliler farkında mı?..

Sanmıyorum..

Onlar, farklı işlerle, meşguller..

Ama, Meral Akşener fena bir siyasi senaryo, organize ediyor..

Söylem ve eylemleriyle, iktidardaki yapılardan daha çok, millet ittifakının tabanında geniş yankı buluyor..

CHPyi çekim alanı yapmış..

Buradan yüklenip, CHP tabanını etkileyip, kendine çekiyor..

GÜNÜN SÖZÜ

- Sus! Zira susmakta binlerce dil, binlerce beyan vardır.