HDP'NİN YÜRÜYÜŞÜ?
Eklenme: 6/20/2020 12:00:00 AM

Yürüyüşün haklılığı, haksızlığı, gerekçesi noktasında, tartışmaya girmek istemiyorum!

Girmem de?

Ki kendilerince Hakkariden, Edirneden Ankaraya haklı bir yürüyüş yaptıklarını söylüyorlar

Zaten yürüyüşe kimsenin de pek itiraz ettiği de yok..

Olamaz da..

çünkü demokratik çerçevedeki her tepki, legal oluşumların hakkıdır? HDPde yasal bir parti olduğuna göre!

Her ne kadar; legal hali tartışılsa da!

***

Benim yürüyüşe dair bir hassasiyetin olması gerektiği noktasında, altı çizili bir tepki odaklı eleştirim var!

Kovid-19 Virüsünden dolayı; ortaya konulan hassasiyet içermeyen, tablonun ortaya çıkması!!

Onu da önceki gün Hakkariden gelen grubun, Diyarbakırda Parti il binası önündeki karşılama töreninde görünce; bu ne hal dedim

Kadın, çocuk, erkek, iç içe, burun buruna, nefes nefese ne sosyal mesafe, ne maske takma hali

Hiçbiri yok..

Alaka gösteren de yok, uyaran hiç yok!!..

***

Duruma kim, ne der bilmem?

Ama benim gördüğüm manzara, yürüyüşün karşılanma coşkusu, virüs salgını noktasında ağır bir bedelle geri dönecek ihtimalinin yüksek oluşudur?

Hal-i hazırda, ikinci dalgayı zaten yaşadığımızı söylüyoruz..

Vaka sayısı arttı, Pandemi hastaneleri doldu..

Ki Tabipler Odası ha bire uyarıyor Öyle görünüyor ki, HDP önündeki manzara üçüncü dalganın kıvılcımını yakacak

Onu, iki hafta sonra göreceğiz!!

***

Buradan ilgili ve yetkililere çağrım?

Bizi dinlerler mi, dinlemezler mi bilmem?

Her nasıl bir tavır içerisinde olurlarsa olsunlar

Gördüğümüzü ve oluşan kaygımızı iletelim..

Ki yürüyüşe başladıkları ilk gün şöyle demiştim..

İnşallah bu yürüyüş parti yönetimindeki kişilerle sınırlı kalır, seçmeni içine dhil eden ortama dönüşmez!

çünkü büyük kitleler virüse bayram keyfi yaşatır?..
İkazım bu minvaldeydi?

***

Neyse!

Parti yönetimi

Yol yürüdükleri güzergahlar, karşılama yapılan parti teşkilatı alanlarıyla alakalı; Pandemi kurallarına uyulmalı ve buna dair hassasiyet göstermeleridir?

***

ŞENTOP ADAYLIĞI KESİNLEŞTİ?

Meclis ve AK Parti kulislerinde son iki haftanın en yoğun konuşulan üç mevzusu vardı

Biri, Meclis Başkanlığı..

Diğeri Kabine değişikliği..

Üç, Büyük kongrede Parti yönetiminde kimler girecek?

***

Meclis Başkanın kim olacağı, dün itibariyle kesinlik kazandı?

Görünen o ki, Mustafa Şentop olacak

Yani bir yasama dönemi daha; Meclis Başkanlığı görevinde bulunacak

Her ne kadar, 30 Haziranda Ak Partide bir temayül yoklaması yapılacaksa da

***

Erdoğanın Bahçeliyle görüşmesi

Ki hemen akabinde, Şentopu kabul etmesi

Dün de bu minvalde yoğun bir trafiğin yaşanması

Şentopun Bahçeliye ziyareti..

Bostancının, bizim adayımız Şentop demesi?

Şentopun da bu açıklamaların akabinde kameraların karşısına geçip; evet demesi?

Hasılı kelam, Şentopun İstanbul seçimleri için görevi devraldığı Binali Yıldırımın dönebileceği yönündeki kulisler de böylece boşa çıktı..

***

çünkü adı hem Meclis Başkanlığında, hem de kabine değişikliğinde geçen Binali Yıldırım, Meclis Başkanlığı noktasında, kesin bir tavrını önceki gün beyan etmişti?.. Meclis Başkanlığına aday değilim

***

Bu da demektir ki! AK Parti ve MHPnin kulislerindeki üç mevzudan biri olan Meclis Başkanlığı artık, gündem dışı kaldı..

çünkü yeni yasama döneminin Meclis Başkanı Şentoptur artık!

***

Kalan iki gündem maddesi...

Biri, kabine değişikliğinde kim olacak, kim olmayacak?

İkincisi, büyük kongrede kim parti yönetimi kadrosuna girecek, ya da girmeyecek?..
Şimdi bu iki soruya yanıt aranıyor...

Yani, kulis meşguliyeti yüksek

***

Lakin kesin olmamakla birlikte, Binali Yıldırım kabine değişikliğinin en favori ismi haline gelmiş oldu?

Eğer ki bir kabine değişikliği söz konusu olursa, kabinenin yeni üyelerinden ilk isim, Yıldırım olacaktır?

***

Bu arada yaşadığımız şu Pandemi evresinde kabine değişikliğinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, pek de düşünmediği ifade ediliyor. Ama parti kulislerinde yoğunluk yüksek.

***

BAY KEMALİN ACELİSİ VAR?

Galiba öyle!

Yoksa, Kurultay için bu kadar, ısrarcı ve aceleci bir tavır sergilemezdi..

Bir dizi formüller üretilerek, şöyle yapalım, böyle yapalım.. Seyircili mi, seyircisiz mi, salon mu, stadyum mu, olmadı Kızılay meydanı mı, Taksim de olabilir gibisinde, ucube ucube beyanatlar verilmezdi

***

Ötesi!

Pandemi gibi bir mücbir sebep var iken.. Sosyal mesafe, maske hesabı yapılırken.. Düğünler, taziyeler yasak diye, yapılmazken!.. Virüsle alakalı ikinci dalganın başladığı gibi, beyanatlar söz konusu iken! Yani bir dizi; aman ha aman kurultayı erteleyin, salgına neden olunması, diye eleştiriler varken

***

Dahası, iktidar partisi olan AK Parti bırakın büyük kongreyi yapma gibi bir tartışma içerisinde olmazken.. Daha bir çok, İl Teşkilatı kongresini yapmamışken.. MHP bile Pandemi dönemini göz önüne alarak, Büyük kongresini erteleme kararı alırken!

Yasal ve hukuken hiçbir zorunluluk dahi bulunmazken..

***

Bay Kemal ve Kurmaylarının bu aceleciliği nedendir?

Yoksa, ne sihirdir, ne keramettir marifet el çabukluğundan mı deyip, işi alelacele getirip, koltuğu sağlamlaştırmak mıdır? Bir dönem daha!?..

Öyle ya, Pandemi yasakları evresinde, rakipler pek kurultay için kulis trafiği içerisinde olamadı?

İşte, Muharrem İnce..

Sessiz sedasız..

Ortalıkta görünmüyor

***

ATMDEN PARA çEKEMEZ

Kemal Bey.. Grup toplantısında, iktidarı eleştiriyor.. Sözü, banka yönetim kurullarına getiriyor.. Ve diyor ki, ATMden para çekmesini bilmeyenler, Banka yönetimine getiriliyor...

***

Kimi kast ettiğini bilmiyorum!?.. Ama şöyle bir iddiaya girebilirim.. Eğer ki, Bay Kemal ahalinin huzurunda, ATMden para çekebilirse emekli maaşımı, ona hibe edeceğim.. Ancak çekemezse! Neyse maaşına ihtiyacımız yok?..

***

ÜLKENİN ASIL GÜNDEMİ?

Evet, ciddi ciddi mevzuları ve ülkenin en büyük sorunlarını konuştuğumuzu sanıyoruz!.. Değil çünkü, ülkenin temel ve ana sıcak gündemi, bunlar değil.. Hele ki, kovid-19 hiç değil.. Hak, hukuk, adalet eşitlik.. İşsizlik, yoksulluk, bölgeler arası ekonomik gelişmişlik kapitalizmi?.. Bunlar bizim magazinlerimiz...

***

Asıl meselelerimiz! Volkan Demirel kiminle hangi telefon görüşmesini yaptı! Ali Koç kiminle yemek yedi?.. Şeymanın bikini rengi nedir?.. Deniz Türüç neden oyundan alındı? Musleranın ayak ameliyatı estetik mi yoksa dikişli mi yapıldı? Fatih Terimin maskesinde niye bu figür var?

***

Prof. Şener Üşümezsoy!.. Malum ona da deprem baba diyor.. Kim nasıl diyorsa!.. Bingöl depreminin yaşandığı gece, ulusal bir kanala konuk oldu. Bilmem, o anı izlediniz mi? Ben izledim.. Hafızamda kalan onun sözleri değil; giyim kuşamı?

***

Afrika çöllerinde gezinen kaşifler gibi.. Sanırsınız ki, film çekiyor.. Kaşif kıyafeti var üzerinde.. Şort, kolsuz tişort, tepik keşşaf şapkası.. bir de boynundan öne asılmış çanta!.. Günlerdir, bu hali konuşuluyor Üşümezsoyun.. Galiba o da işin farkına vardı; ülkenin gündemi deprem değil, kılık-kıyafet? Eee, Nasrettin Hoca asırlar öncesi boşuna demedi; ye kürküm ye?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bir insanın yaşayıp yaşamadığını anlamak istiyorsan nabzına değil, onuruna bak, duruyorsa yaşıyordur