HIRSIZLAR CİRİT ATIYOR?…
Eklenme: 12/21/2020 12:00:00 AM

Son günlerde bu minvalde yoğun şikayetler alıyorum.. Ki, gazetelere yansıyan haberler de pür dikkat sorgulamıyor değil Özellikle, Diyarbakırın belli noktalarında, hırsızlar cirit atıyordan daha çok, kol gezip terör estirmeleri? söz konusu!..

***

Vatandaşın anlayamadığı ve sırlar içerisinde kalan; hırsızların gece ve gündüz demeden, işlerini icra etmeleri.. Ve bu icradan sonra, elini kolunu sallayıp sırra kadem basma hallerinin, hikmeti mucibe-si noktasında, arayışı var? Gören, bilen, yakalayan, sorgulayan yok mu diye de; çığlık atıyor!?..

***

Öyle ya; pandemi dönemindeyiz.. İnsanlar ekseriyetiyle sokaktan çekilmiş.. Sirkülasyon düşük.. Eee; kısıtlamalar da var? Sokağa çıkma yasakları da malum!.. Bir de Mahalle Bekçileri ihdas etmiştik galiba; sokaklar huzurlu olsun diye.. Devriye polis ekipleri.. Yani, sokaklar, mahalleler, ilçeler ve şehir bu ıssızlık içerisinde iken; en küçük bir hışırtı duyulacak bir atmosfer vaki iken! Nasıl oluyor da; bu densizler kol geziliyor?

***

İki hafta önce, burada kaleme almıştım!.. Merkez Yenişehir ilçesinin, Ofis ve İç Ofis denilen bölgenin; enva-i yasadışı yapıların, girişimlerin, organizasyonların yer ve mekan bulduğu köşe işgalciliğine kadar, yükseldiğine dikkat çekmiştim.. Kaçak bahis.. Uyuşturucu.. Fuhuş.. KDVsi de; hırsızlık, soygun, ve kapkaç olan bu bölgede; ahali huzur ve istikrar istiyor diye!

***

Özellikle aileler için buraların zifiri karanlık korku tüneli halini aldığını, geçmekten insanların imtina ettiğine, vurgu yaparak ilgili yetkilileri uyarmıştım Ve oradaki esnafın, semt sakinlerinin serzenişlerine köprü olma vazifesiyle, siz müdahale etmiyorsanız, esnaf bize müsaade edilsin biz iş başa düştü diyerek, müdahale edelim dediklerini iletmiştim!

***

Yazım sonrası, bu bölge ıslah noktasında bir kaç gün kontrol altında tutuldu.. Ama, görünen o ki, çark bildik yönde devam ediyor.. çünkü, bölgeden illallah dedirten, hırsız ve kapkaççılarla alakalı isyan edici tepki, öfke ve serzenişler alıyorum!.. Kimse yok mu, bizi bu huzursuzluktan kurtarıp, huzurlu kılacak diye yükselen sesler var?

***

çünkü, hırsızlar zemin kattaki evlerden tutun da, en üst katlara kadar tırmanıyorlar, ne varsa ne yoksa alıp götürüyorlar.. İşyerlerinin kepenklerini kırıyorlar.. Kasaptan et, bakkaldan sigara, cep telefonu satıcısından elektronik ne varsa alıp götürüyorlar ve bunları rahatlıkla da elden çıkarma adına satıyorlar.. Banka önünde nöbet tutup para çekenleri makasa getirip, soyanlar

***

Yolda yürürken, elindeki cep telefonu kapkaççı tarafından alıp, giden! Genç kızın yürürken, kolyesini boğazından alan.. Park halindeki arabadan bilye ile camı kırıp, değerli eşyaları çalan.. Dahası, stepneyi bile, omuzlayıp götürenler.. Ayakkabı dükkanını soyan..

***

Hele ki, kırsal mahallelerde hayvan hırsızlığı Ki son, dönemlerde, şehir merkezlerindeki hırsızlık vakalarına, beş çeker misali artış Kısacası; hırsızlık, kapkaç ve soygun hadiseleri, insanları canından bezdirmenin ötesinde, bir noktaya getirmiş ki; öfke şiddete meyil içeriyor

***

Bilemiyorum!.. Emniyetin kayıtlarına, şehir merkezinde günde ortalama kayıtlara geçen bu hadiselerin oranı kaç?.. Günde, 5-10 mu, yoksa gelen şikayetlerin ölçüsüyle 40-50 mi?.. Her ne ise!... Bir dostun ifadesiyle, hırsızlık vakalarına bakan birimlerin söylediği gibi hangisine yetişelim ki?..

***

Bakınız, hafta içerisinde Güncel Gazetesi soyuldu.. Ki, Diyarbakır Sözün yayın hayatına Bismillah deyip başladığı, doğum yeri olan Rızvanağa sokak burası!.. İç Ofis denilen bölge Ki, hırsızların girdiği kat bile, benim yıllarca büro olarak kullandığım daire Gazetenin tüm, bilgisayarları alınmış! Peki fail, hala sır? Ve bu bölgenin ekseriyeti; güvenlik kameralarıyla donatılı... Beri yanda, MOBESE kameraları!.. Hani şehir gözetleniyordu?

***

Peki ya, Şehitlik semtindeki Aile Destek Merkezinin hırsızların hışmına uğramasına ne denilmeli?.. Bırakın elektronik cihazların çalınmasını, merkezin klimalarını bile söküp, hırsızlar götürebiliyorsa! Denir ya; pes vallahi?

***

Milletin canına, malına kastedenlere yeni yaptırımlar uygulanmak zorunda Hırsız ya da hırsızlar kim olursa olsun insanlığın yüz karası değil mi? Utanmadan, arlanmadan ve üstelik yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali- korkmadan evlere, işyerlerine girenler, insanların üzerine yürüyerek gasp edenlere kimse dur demeyecek mi?.. Sahi, millet derdini kime anlatacak?

***

Açıkçası, millet boşuna demiyor ki hırsızlar cirit atıyor be kardeşim..! Ne diyelim; ilgili ve yetkililer ne diyordur yaşanan huzuru, güveni, istikrarı, malı, mülkü tehlikeye sokan, riskler oluşturan hırsızların kol gezme haline! Namus meselesi deyip, şehri hırsızlardan arındıracaklar mııııııı?..

***

KARARSIZLAR İKTİDARA YÜRÜYOR?..

Ben demiyorum! Anketlerin ortaya koyduğu veriler bunu söyletiyor.. çünkü, ülkede büyük bir muhalefetsizlik var.. Büyük bir muhalefet boşluğu var İşte bu kısır ve verimsiz muhalefettin oluşturduğu boşlukta, kararsızlar çoğaldı..

***

İşte, anketlerin sonuçları!.. İktidar yüzde 40ların bandında seyrediyor.. Peki, iktidara alternatif anamuhalefet partisi.. Ki, iktidarın 18 yıllık hükümet olmadaki, yıpranmışlığına rağmen, iki katı gerisinde.. Yüzde 20 bandında yürüyor.. Peki, kararsızlar, yüzde 20lerin üzerinde

***

Hep ne ifade ediyoruz! Ah ki ah şu muhalafetsizlik.. çünkü bu kısırlık mevcut iktidarı keyfiyete sokuyor.. Dikkat edilirse, iktidara alternatif olabilme adına yola çıkan partiler yok!.. Yeni yeni oluşan partiler de, bu boşluktan nasıl nemalanabilirim, olası iktidar yolunda beni de trene alabilirler, hesabında!

***

Eğer ki, ana muhalefetten kopmalar oluyorsa.. Bağrından yeni partiler çıkıyorsa.. Dur denilecek hayırdır, sebebi mucibesi nedir bu ayrılığın; lider kaynaklı mı, iktidara karşı alternatif olabilmede üretimsizlik mi? İkisi de mevcut

***

Aslında kararsızların sonuçlandırdığı analiz şu!.. Evet, iktidar 18 yıllık uzun maratonda yorgun.. Dahası yoruldu Yenilik, değişim, taze kan, vücut dinçleşmesine ihtiyacı var Ama, iktidardan daha çok, muhalefetin bitkinleşen bir yorgunlukla, yatalak hale geldiğini, görmek lazım!.. Takat kalmadı?..

***

Nitekim, sahadaki aktifsizlikte bunun göstergesi.. Ne siyaset üretilebiliyor.. Ne de, vasıflı, ilkeli, bütünlük geliştiren bir ittifakın da ne çatısı, ne temeli, ne de inşaatını üstlenen, olamıyor.. çünkü, fikir de, politika da, halk deyimiyle milli ve yerli değil.. Olsa idiler; elin gavuruyla iş tutarlar mıydı?

***

ADAM OLMAYIZ!

Resimde görüldüğü gibi! Kapsamlı, yorum sizin.. Benden, iki kelimelik not.. Malumun ilamı mı, itirafın ilanı mı?

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanların gerçekten ne düşündüklerini öğrenmek için söylediklerinden çok yaptıklarına dikkat edin.