KAMUDAKİ DEREBEYLİK!…
Eklenme: 4/15/2021 12:00:00 AM

Ne hazindir ki, kamuda işleyiş, ekseriyetiyle, Derebeylik eksenli işler hale geldi

Hele ki, Diyarbakırda bu dozaj daha bir yüksek şekilde kendisini idame ediyor!

Ve gariptir, işleyiş domino taşı misali tüm kurumlarda kendine yer buluyor..

Zafiyetlerin ekseninde bugün değil, yıllardır aynı, çark bildik şekilde, gelen gidene devir ederek döndürme garabeti de, ayrı bir sihir!

***

Siyasi ve Bürokratik oligarşi işbirliğiyle yürütülen bir düzen!

Makam ve yetki alan her kim ise, halk deyimiyle Ali kıran baş keser misali, Ortaçağ zihniyetiyle, hükümranlığını sürdürüyor

Kral bir derebeylik

Hükümranlık, öyle yasa ve mevzuat da dinlemiyor..

Bulunduğu koltuk, elde ettiği yetki ve makam yasal bir kimliği temsil ediyorsa da, kişi kendisine has, mevzuatlar oluşturduğu gibi; yorumlamaktadır

Vahim olan, bu oligarşinin içerisinde, bir de koruma ve kollama selhatı var ki, düzen yıkıcı!

***

Söz Gazetesinin dünkü manşet haberi, muhakkak ki, dikkatinizi çekmiştir..

İri puntolu bir haber..

Yol Kesmek, Muhtarın göreviymiş?

Haberin muhtevası geniş!..

Ama bir bütünlük içerisinde, Diyarbakırımızda, özelde Güneydoğu illerimizde, yıllar yılıdır Siyasi ve Bürokratik oligarşinin birbirini besleme noktasındaki, derebeyliğini bir kez daha, gözler önüne sermektedir

Denir ya, kimi kime şikayet edeceksin, kim kimi ısırır ki?

Ne yazık ki aynen öyle!

Vaka, tipik bir örnek teşkil etmektedir!!

Mevzuya vakıf olup, geçmişi bildiğim için, irdelemek istiyorum!!!..

Ki, olayın bir önceki haberine de, imza atan, Gazete biz olduğumuz için!

Derebeylik tanımını bundan dolayı uygun bularak başlığa taşıdım..

Yani mevzuya cuk diye oturuyor..

***

Hadiseyi bir bütünlük içerisinde anlatmak istiyorum!!

Şöyle ki..

Yatırımcı kuruluş İntim Madencilik..

Diyarbakırın Eğil ile Dicle İlçeleri arasındaki çavlı Köyü kırsalında, faaliyet yürütüyor

Elinde yasal belgeleri var..

Ruhsatı var..

İzinlerini almış

Üretime başlamış..

İstihdam yaratmış..

Onlarca kişi çalışıyor

Ve devletin yolunu geliş-gidişlerde kullanıyor...

Ki bu yol, herkese açık..

Ahalinin, umuma açık bir yolunu kullanıyor!..

Arazi, kimsenin özel tapulu arazisi değil..

Buraya kadar her şey normal, seyrediyor!!..

Ki bir süre, pürüz yok!

Ama sonra, normal gitmeyen işler kendini göstermeye başladı..

O da, bölgenin feodal yapısı, rant odaklı derebeylik ruhu!..

İşte burada devreye giriyor

Kurt kuzu hikayesi!

***

çavlı köyü ile sınırdaş olan Bahşiler Köyü Muhtarı Semih Memiş..

Ve Avenesi

Resmi kayıtlara geçtiği için aktarıyorum

İlk bahaneleri; siz bu yolu kullanamazsınız

Araçlarınız gelip-geçerken toz oluyor..

İyi de, köy kilometrelerce ötede..

Ne alaka..

Araç tozu, köye ulaşmıyor ki!..

Kaldı ki, yol kesişmesi, kilometrelerce ötede bulunuyor

Sizinkisi bahane!..

Bu cevaba eee ticaret yapıyorsunuz, para kazanıyorsunuz..

Yani, bize de pay yok mu? misali tavır..

Hadise, sürekli körükleniyor..

Ki, çavlı Köyü ile Bahşiler köyünde, Muhtar ve Avenesi, karşı karşıya gelecek noktaya geliyor?

Bir taraf istiyor..

Muhtar tarafı rant olmadan, olmaz diyor

***

Ve tarih, 8 Eylül 2020

Köy Muhtarı Memiş, yanında avenesi sahnede!..

Feodal baskısıyla!..

Önce yolu trafiğe kapatıyor..

Kaya parçalarıyla geçit vermiyor..

Gelen-gideni geri döndürüyor..

Firma Yetkilileri ve araç sürücüleri nerde devlet derken..

Kameralara yansıyan Muhtar Memişin o tehdit sözcükleri yansıyor

Gidin buradan, bir daha gelmeyin, gelirseniz savaşırız.?

Ölüm tehditleri havada uçuşuyor

Tüm bu yaşananlar o gün, Uzay Haber ve Söz Haberin kameralarına an be an yansıdı

Peki tüm bu gelişmelerden sonra ne oldu dersiniz!?..

Önce, Eğil İlçe Jandarmaya..

Sonra, Eğil Cumhuriyet Başsavcılığına..

Ardından, Eğil İlçe Kaymakamlığına..

Son olarak da, Diyarbakır İl Valiliğine şikayetler yapıldı?..

İş hürriyetini..

çalışma hürriyetini..

Ulaşım hürriyetini

Her şeyi askıya alan; feodaliteye, derebeyliğe yasadışı, suç işlemeye dur denilmesi istenildi

Adli ve idari işlemlerin Hukukun üstünlüğü ve Adaletin tecellisi noktasında; yürütülmesi istenildi!..

**

Sonra mı...

Günler, haftalar, aylar geçti!

Hak ve hukuk tecelli edecek derken, sükutu hayalle uğranıldı?..

çünkü, Eğil İlçe Kaymakamı İdris Arslandan şikayetlere gelen resmi yanıt, ne memleket dedirtti?..

Denir ya; şuyuu vukuundan beter!..

Aynen de böyle bir yanıt..

Diyor ki

-Şikayet konusu olayın 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna göre Ön İnceleme yaptırılmaması gerektiği

**

-Bahşiler Mahalle Muhtarı Semih Memiş kanun ve mevzuatın kendisine verdiği yetkiler çerçevesinde hareket etmiştir..

***

Ve ekleme yapılmış.. Her hangi bir belge, kanıt ve bilgi bulunmamış!

***

Denir ya; vay da vay!

Muhtemelen görüntüleri izlememiştir..

Eğer ki izlemişse!..

Demek ki, eşkıya misali yol kesmek, barikatlar kurmak, ölümle tehdit etmek, çalışma hürriyetini kısmak, Arslana göre mubahtır!..

Ve tüm bunlar, kameraların karşısında, jandarmanın döküm ve kayıt çözümlerinde vaki olsa; ne olmuş ki tescilini almıştır..

Ve her karesi suç teşkil eden olayı muhtarın göreviymiş gibi yansıtmak, bariz bir şekilde kayırmaktır, koruma ve kollamaktır...

Dahası, makam ve mevkii feodaliteye peşkeş etmektir dersek yerinde olmaz mı?

***

Peygamberler Diyarı Eğile Kaymakam olarak görevlendirilen bir zat-ı muhteremin, makamsal derebeyliğe imza atması anlamına gelen bu tavır, neyle izah edilir?.. Görünen o ki, keyfe mayeşa bir hal-i durum söz konusu..

Yoksa, Kaymakam Arslanın altına imza attığı resmi belgede tarihlere dair çelişkiler içeren kayıtsızlık, vurduymazlık ve alaya alınacak bir durum ikmale gelir miydi?..

Ne mümkün?..

Bakar mısınız şikayetçinin şikayet dilekçesinin tarihin belirtilmesine!

Ne yazılıyor; 15. 12. 2021 tarihinde verilen şikayet dilekçesi?..=

Yok daha neler?

Yahu, 15. 12. 2021 tarihine tamı tamına, daha 8 ay var ya!?.

***

Netice itibariyle, feodalite ve derebeyliğin bir kez daha, kamudaki diktatör ya ruhuna şahit olurken, Muhtarların görev alanlarına yol kesmek, ölümle tehdit etmek gibi, bir yetkinin de, dahil olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz, bu sayede!

Ne memleket ama!

***

Bakalım, İl Valisi Münir Karaloğlu bu konuda nasıl bir tutum içerisinde olacak?.

Malum, kendilerine de intikal eden, şikayet var?.

Tabi, Eğil İlçe Cumhuriyet Başsavcılığı da!

Umarım, Feodaliteye, derebeyliğe imza veren Eğil Kaymakamı Arslanın bürokratik oligarşiyle olan sahiplenme, domino etkisi bir hal-i vaziyeti ikmale getirmez..

Yani, hak, hukuk, adalet ve hürriyet, hele ki çalışma hürriyeti, askıya alınmaz!

***

DEDAŞ AZICIK VİCDANLI OL!

Doğrusu, DEDAŞ denilen kuruma ne söylerseniz söyleyin mubahtır!!..

çünkü, her türlü muameleyi hak ediyor, lakin O abonelerine ve ahaliye her türlü muameleyi reva geriyor

Kısacası; o yine de bildiğini okuyor..

Yani, ben bilmez merkez bilir mantığıyla işliyor!!

Keyfiyet hasıl!

Onun için çok laf söylemeye de gerek yok!..

Okuyucum Hacı İzzetin ifadesiyle..

DEDAŞa seslenerek; El insaf ya

Bari Ramazanda, ikide bir kesinti yapmayın!..

Bizleri karanlıkta bırakmayın..

Azıcık vicdanlı olun ya, azıcık!..

***

GÜNÜN YORUMU

En büyük zulüm, hakkı, hukuk, adaleti ve devlet nizamını elinde tutup, ben sağlıyorum diyenin, aklına zerre-i miskal temsiliyet ve sorumluluğunun gelmemesidir!?..