KOCAKÖY'DE NELER OLUYOR?..
Eklenme: 7/27/2019 12:00:00 AM

İlçe küçük, ama garip işler fena dönüyor..

Organizeler..

Ki, Organize Şube ekipleri, vaziyete vakıf

Şikayet var...

Verilen ifadeler var..

İş yine; İlçe Milli Eğitimdeki ihaleler..

Yani akçeli iş takibi..

Rüşvet iddiası..

Tehdit iddiası.

Kayırma iddiası

Yani ne derseniz var, noktasında iddialar poliste var..

Eee boşuna demiyoruz..

Sağlıkta..

Eğitimde..

Diyarbakırda politize olmuşlukla; çiflik misali har-vurulup harman savruluyor..

Neyse!

Hadise polise intikal etmiş..

Tahkikat sürüyor..

İfadesi alınanlar var..

Bakalım; iş nasıl bir noktayla son bulacak!

Göreceğiz..

Kocaköydeki organizeli işler geçen yıllarda da vücut bulmuştu..

Özellikle; öğrenci taşıma ihalelerinde..

Boykotlar..

Engellemeler

Kavgalar.. Kavga, gürültü misali..

Peki sonuç; eski tas, eski hamam..!

çark bildik, gibi dönüyor..

***

KENT KERBELAYA DÖNDÜ!

Maalesef!

Sular kesik.. Kentin bir bölgesi; kerbelayı yaşıyor..

Bir bölgesi ise; oh ne alada!

Musluklar şırıl şırıl..

Bir bölge de var ki; çamur akıyor

Kirli..

Sanki lağım kanalı; musluklara bağlanmış gibi akıyor!!!

Kısa süre sonra salgın hastalıklar baş gösterirse şaşılmasın..

İş çok ciddi..

Ama ne var ki; kentin zevatı her mevzuda olduğu gibi; bu meselede de umursamaz.?!

***

Peki; nedendir bu hal-i perişanlık..

Ne yazık ki!

Garip bir durum var.. çifte bir muammalık.. çifte bir organizeli iş tutma hali var..

Muhatap iki kurum

DİSKİ ve DEDAŞ!..

Şöyle ki..

DİSKİ işi elektrik dalgalanmasına, atıyor

Yani enerji kesik..

Yani, yeterli oranda elektrik alamıyoruz..

Yani elektrik dalgalı geliyor..

Voltaj düşük...

Dicle Baraj Pompa İstasyonu.

Gözeli Su havzası..

İşte bu elektrik kesintileri nedeniyle; devre dışı kalıyor

Su pompaları çalışmıyor..

Şehre ve havzaya su taşıyamıyoruz

Onun için de; musluklar tıs diyor..

Sonuç itibariyle, fail DEDAŞ deniliyor..

***

Peki, DEDAŞ ne diyor..

Her zamanki tavırla..

Her zamanki keyfiyetle..

Her zamanki, pişkinlikle bi şey mi var, kafa kuma gömülü!

Ses yok..

Tavır; hayırdır, sular mı akmıyor? Akar akar Bekleyin!!!

Kesintiler mi?

Dalgalanma mı?

Ki ilgililer bunu diyor?

Ben de acaba diyorum

Borca dayalı, organizeli bir DEDAŞ abası olmasın mı?

Öyle ya; karşımızdaki DEDAŞ!

İlla ki para der..

Millet mi, ahali mi, koca bir kent kerbelaya döndü mü bakmaz..

çözüm!

DİSKİnin beyanına göre; belirsizlik

DEDAŞ deseniz!

Kafasını henüz kumdan çıkarmış değil

İyi de, kentin idarecileri, yetkili zevatı nerde?

Valilik..

Büyükşehir..

Siyasiler..

Vekiller..

Odalar yani iki kelam edebilecek; söz sahibi zat!

Sizden; ses çıkmıyor..

Yoksa!

Muslukları şırıl, şırıl akan semtlerin sakinleri olduğunuz için mi?

Vaziyetten be haberdarsınız..!

Ne diyelim!

Şehrin bahtsızlığı bu

Şehitlikten gelen telefondaki sesin, ettiği bedduayla virgülü atalım

çünkü, bu susuzluk çok sürecek gibi..

Ne diyor, şehitlikteki abla!

Allah topunuzu bildiği gibi yapsın!

***

E BE YUH YANİ!

Bu nasıl bir keyfiyet

Bu nasıl bir zafiyet..

Bu nasıl bir sorumsuzluk..

Bu nasıl bir iş bilmezlik..

Bu nasıl bir zihniyet..

Bu nasıl bir yöneticilik anlayışı..

Bu nasıl bir, sağlık kuruluşu..

Bu nasıl bir hastane!..

Yani; say da say bitmez bir enkaz şu Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma hastanesi!..

Dün yazmıştım..

Hastanedeki hijyenik vakıasının altındaki sırrı.

Dün, ajanslardan tahta kurusuyla alakalı bir haber düştü!..

Ki, önceden de yazılmıştı

Meğer ki, tahta kurusu vakıası 3üncü kezdir yaşanıyormuş hastanede!..

O haşereler; işgalden vazgeçmemiş..

Hastanenin; mücadelesi yetersiz kalmış..

Zaferi kazanan; tahtakuruları imiş!

Yani, hastane istila altında..

***

Malumunuz üzre..

İlk tahtakuruları, 2018in sonunda görüldü..

İki servis boşaltıldı..

Beş ay sonra yine; sahneye çıktılar..

Bu kez; Nöroloji servisinde

Şimdi de; Kardiyoloji ve Genel Cerrahi servisine tahtakuruları el koymuş?..

Burası, bizim işgalimiz altındadır diye..

Hastalar tahliye edildi..

Ki iki servis te kapatıldı.

***

Gariptir, tahtakurularının işgal ettiği servise yönetimin müdahalesi e be yuh yani dedirtiyor!..

Resimde görüldüğü gibi!

Kapı altına yatak, çarşaflar serilerek önlem alınmış..

Aman tahtakuruları dışarı çıkmasın!..

Öyle ya, bunlar insafsız başka yerleri de işgal edebilirler?

Yani; gülünür mü, ağlanır mı?

Ne denir, bilemiyorum!

Galiba iş; köküne kibrit çakmakla çözüm bulur..

Yoksa!..

Bu sağlıksızlık, kangrenleşen halden..

Polizite olmuşluktan..

çıkar ve menfaate dayalı; çarktan kurtulmak..

Hele ki, tahtakurusu işgallerinden kurtulmak mümkün gözükmüyor.

Yazık ya!