KÖTÜ KOKULAR GELİYOR?…
Eklenme: 7/26/2019 12:00:00 AM

Maalesef.. İş sağlık olunca.. İş, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi olunca..

Der demez!

Şahsi bazda; pis ve kötü kokular gelmez mi, derim!

Vaki değil..

Bu hastane olumlu, pozitif bir mevzu ile gündem olsun..

Başarılı bir ameliyat..

Başarılı bir akademik çalışma..

Başarılı bir, sağlık hizmeti verme gibi!..

Yok..

Varsa yoksa, olumsuzluklarla gündeme geliyor..

Usulsüzlükler..

Keyfiyet..

çarpık ve gayri kabul edilemez, bürokratik işlemlerin icra edilmesi!..

Ranttır..

çıkardır..

Menfaat teminine dair; akçeli işleri tertip etmek mi?!

***

İşte, son günlerdeki mevzuu!

Tarım İl Müdürlüğü Hastanenin yemekhanesini; denetlemişti?

Uyarı vermişti..

Bir dahaki seferde; buraya kapatırız diye de tutanak tutmuştu.

çünkü; hijyenik sıfır..

Sağlıksız bir ortam..

Kirli, mikrop üretici bir ortama sahip!

Peki; çözüm oldu mu?..

Ya da; ortamı dezenfekte edip, bakım, onarım!

Nerdeeee?

***

İşte bu hijyenik bataklığı fırsata çeviren bir rantçı bir akıl, aktif algı üretiyor!..

Ki, bir süredir yazılıp-çiziliyor..

Bir aydır hastanede; kırmızı et verilmiyor..

Yemekler etsiz pişiyor!

Ne temizlik, ne yemek, ne de bakım!

Bir çok ekonomik gerekçeler sunularak, mevzuu çözümsüz bırakılıyor?..

Uzun yıllardır; hastane kendi yemeğini kendisi yapıyor..

Aşçısı var..

Aşçıbaşıları var..

Malzemesini alıyor.. Yani ucuz bir maliyet.. Ki hizmet alımından çıkarılması da; dönemin yönetimi; maliyet yüksek gerekçesini sunmuştu..

Böylesi daha ucuz..

Peki ne yapılması gerekir

Yemek işini ihaleye çıkaralım..

Hizmet alımı yapalım..

Denilene göre; 100 milyon liranın üzerinde bir ihale

Rakam büyük..

Tezgahlanan oyun da; büyük!

Ki, ilk ihale iptal edildi.. Bakalım ikinci ihale; kimi adres gösterecek!

İş fena kokuyor.. Şimdilik bu kadar diyelim..

Burada, hastaneyi basan tahtakurularının işgali halen devam ediyor..

çünkü, dün yine gazete manşetlerindeydi..

Tahtakuruları, klinik kapattı diye?

Konuşuluyor, yazılıyor ama duyan yok...

Neyse, noktalı virgül koyalım!!..

***

DOĞRU DEĞİL?

Hiç ama hiç; doğru değil

Yerel medya diyeceksin..

Yerel çalıştaydan söz edeceksin..

Güvenlik..

Bürokrasi

Yani, yerel bir işleyişe yönelik fikir jimnastiğinde bulunacaksın!..

Bölge illerinden..

çevre ilçelerden

Bir çok yerel gazete temsilcilerini davet edeceksin..

Ama, o kentin, o şehrin, o ilin

Yerel medyasını..

Yerel gazetelerin temsilcilerini görmeyeceksin..!

Davet etmeyeceksin, iştiraklarına dair bir tavır ortaya koymayacaksın

çifte standart davranacaksın..

Bu kabul edilir değil..

Ki davet edilen biri olarak kabul edilmez görüp, katılmadım..

çünkü, ortaya çıkan tavrın tablosu, üzüntü verici..

Doğru değil

çalıştayın adına yerel değil de, ulusal denilseydi!..

Kimse de, biz de bu ne üvey evlat muamelesi demezdik

Kısacası; yakışmadı..

Umarım, İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu bu üzücü tavrı görür

Ve gereken; uyarıda bulunur..

Tekrarına da, izin vermez!

Telafisini de sağlar.

***

İMAMOĞLUNU SAVUNMAK BİZE DÜŞTÜ?

Derler ya Duy da inanma.. Galiba bizimkisi de öyle olacak!

Ekrem İmamoğlu

İzne çıkmış..

Şimdi Bodrumda eğlence modunda

çoluk, çocuk eş!

Vay sen misin; tatile çıkan

İstanbulun koca koca, sorunları var..

Mazbata deyip durdun..

İşimiz var dedin..

Şimdi; köprüyü geçene kadar fikriyatıyla, tatildesiniz!..

Yani önüne gelen, sallıyor..

Kıyamet kopmuş gibi..

Hele ki, bizim mahalle hurra koduyla, demediğini bırakmıyor!

Bakan mı?

Vekil mi?

Yazar-çizer ekibi mi?

Teşkilatlar mı?

Kimi derseniz; seçim yenilgisinin hışmıyla İmamoğluna verip veriştiriyor!

Peki bu tavır doğru mu!?..

Bence değil..

çünkü, karşımızda kocaman bir meclis var!

Parlamento

Dört bir tarafımız ateş çemberi..

İşte ABD..

İşte AB..

İşte, NATO..

İşte, Suriye, Doğu Akdeniz.. İçteki milli meseleler..

İş, aş..

Faiz

Toplumsal bir buhran hakim iken

Vekiller nerde?

Meclis nerde?

Üç ay tatil

1 Ekime kadar; kepenk kapalı..!

Şimdi, bu ülkeye ve bu millete bu reva görülüyor..

Kimseden çıt çıkmıyor..

Herkes bir oh keyfiyeti içerisinde...

Ama iki seçimle boğuşmuş birinin sekiz günlük tatiline; sen misin giden diyoruz!..

Baksanıza, Bayramı 9 günlük tatile çevirmek için; kim ne yapmıyor?!..

Diyorum ki; biraz el insaf

***

YOK YA!

Demedi demeyin.. Dedim bile.. CHPde Kemal devri kapanıyor..

Kaftancıoğlu devri geliyor..

Yakındır

Yani, Canan Kaftancıoğlu, CHPnin başına geliyor..

Kulisler öyle diyor..

Nedeni de; solu yekvücut bir çatı altında toplamak!..

HDP dahil

Eee; Kaftancıoğlunun ilk merdivenleri buradandı!

Peki yakışır mı?

Bence, cuk diye yakışır, bari kasetli başkan denilmez!

***

AHA DA, GÜNÜMÜZ!.

Ziya Paşa.. Yaşadığı zamana dair; ne demişti?

Hatırlarsak

Ne günlere kaldık ey gazi hünkr

Katır mühürdar oldu, eşek defterdar..

Peki, günümüz, dünümüzü aratıyor mu?..

Eee Onun da kararını artık siz verin

Kim niye ve neden kaçıyor?

Hayırlı cumalar...