KUYUMCU DOSYASINA GİZLİLİK!…
Eklenme: 6/30/2020 12:00:00 AM

Zerya Kuyumculuk, kentin en sıcak gündem maddesi olmaya devam ediyor!..

Konuşulan, tartışılan, iddialar havada uçuşuyor...

200 milyonun sırrı açısından herkes bir şeyler söylüyor?!

Ki sosyal medyadaki konuşulan

Dün gün boyu, Kadim Şehirde Neler Oluyor başlık altındaki Kuyumcu ve kendini MİT, Polis ve Asker diyerek tanıtan iki yüzlüleri ele alan yazıma dair, yoğun telefon ve mesajlar aldım

Galiba neşter, doğru bir yerden vuruldu

çünkü, bize anlatılanların hepsi dudak uçuklatan cinsten

***

Ancak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma kapsamına dün itibariyle dosyayla ilgili gizlilik kararı aldı..

Artık, soruşturma gizlilik kapsamında yürütülecek!?

Yani pek bilgi dışarı sızmayacak..

Bu da demektir ki; bizim de mevzu üzerinde pek mülahazamız olmayacak?

Hadisenin yargı mecrası bekleyip görelim adalet nasıl tecelli edecek, sürecine girdi!?..

***

Tabi, işin kurumlar ölçeğinde yani bürokratlar açısından, idari yönde başlatılan soruşturma da genişlemeye başladı..

Gelen bilgilere göre, adı geçen üst düzey bürokratlarla ilgili kurumda, İçişleri Bakanlığı da müfettişler görevlendirdi..

Şu an, kente gelmeye başladılar.. Her kurumda bir karargah kurulmuş!..

Özellikle, nerden buldun diye sorgulaması yapılıyor..

Kısacası, Zerya kuyumculuğunun hamuru görünen o ki; su almaya devam edecek!..

***

Buarada, bu akşam Büyüktimurla Gündemde bu mevzuyu tartışacağız.. Konuklarım, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu, Kuyumcular ve Sarraflar Odası Başkanı Yunus Öner ve Hukukçu Aydın Altaç olacak.. Denir ya, Adan, Zye mevzuyu masaya yatırıp tartışacağız Bilginize..

***

DİCLE ÜNİVERSİTESİNDEKİ RÜZGÜR!

Diclenin diğer yakası.. Dicle Üniversitesi..

Yine hararetli!.. Ve yine; sıcak gündemleri bağrında, üretiyor

Hele ki, Temmuzda yapılacak olan; rektörlük seçimleri, atmosferi daha bir kulis yoğunluğuna ve gerilime sokmuş gibi

***

Nitekim, gerilimin sinyalini verdiren ilk istifa, ya da görevden alınma hafta sonu basına yansıdı

Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Ali Kemal Kadiroğlu

4 yıldır yürüttüğü Başhekimlik görevini artık, başka bir isim yürütecek..

O kişi de, Dekan Yardımcısı Mehmet Akdağ

***

Ancak Kadiroğlu görevi mi bıraktı, yoksa Rektör Talip Gül tarafından görevden mi alındı?

İşte bu iki nüans üzerine üniversite bir hayli konuşuyor

Özellikle, görevden alınmayı?

Bir iddia var ki, o da disiplinsizlikten görevden alındı gerekçesinin sunulması!

***

Disiplinsizlik içeriği nedir bilmiyorum.. 4 yıl içerisinde yaşanmadı da, bir hafta içerisinde mi yaşandı?..

Buna pek inanmıyorum..

Gül ile Kadiroğlunu çatıştırmak için mı, yoksa üniversitede grupların husumetini körüklemek için mi?..

Her ne ise; vaka genel itibariyle; kazanı taşırma gayretine odaklıdır

***

çünkü, Kadiroğlunun Rektör adayı olduğunu duyurduğu ve başvurusunu yaptığı bir evrede, Gül tarafından görevinden alındı şeklinde yansıtılması; hoş karşılanacak bir tavır, söylem ve karar olacağını sanmıyorum..

Eğer ki, Gül Rektörlüğe yeniden adaylık gibi bir niyeti hasılsa; etkinin tepkisi yüksek olur

***

Umarım, iki tarafta kılıçları bilemiş kişiler olarak, kendilerini adaylık arenasında, hırpalamazlar!..

Ve umarım, basına yansıyan şekli bir durum, söz konusu değil..

Ve umarım ki, Kadiroğlu rektörlük adayı nedeniyle Rektör Güle hocam görevde kalmam etik olmaz deyip, istifa etmiş bir tavır sergilemiştir..

***

Rektörlük adayı kulislerine dair; bilahare sohbetim olacak.. Zaten, yeni mevzuata göre seçim yok..

Öyle, akademisyenlerden oy isteme gibi, kapı kapı dolaşma dönemi, artık yok..

Cumhurbaşkanı Erdoğan adaylar içerisinden birini tercih edip atayacak..

Liyakat, ehliyet ve üniversiteden, yansıyacak analizler etkili olacak?..

Neyse, daha çok konuşacağız!...

***

Z KUŞAĞINA DAİR İKİ KELAM DA BİZDEN!

Edersem!.. Ki etmeliyim.. Zaten son günlerin önem arz edici, mevzusu.. Özellikle, pandemi dönemiyle, öne çıktı..

Konuşan, yazan çizen çok

Ama benim kelamım, Z kuşağının şahsı münhasırına yönelik değil..

12-15 yaş arasındaki; gençlere yönelik yaşam kültürleri, hayata bakışlarıyla alakalı kelamım şimdilik baki kalsın..

Onlarla kelamım, onların yaşadığı kendi dünyaları diye ifade ettikleri sosyal medya arenasındaki dille, olacak

Şimdi ki, kelamım, onlara dair birilerinin ortaya koyduğu; özellikle kelli-felli siyasilerin, abilerin, analistlerin, bazı kalem çalanların, ucube analizleri ve dışlama siyaseti üzerine olacak?!!

***

Neymiş; apolitiklermiş..! İyi de, neye göre, hangi kritere göre ve kime göre; bu tünelde apolitik olarak takılıp, bulunuyorlar?!

Eyy siyasiler..

Bilesiniz ki, bu Z kuşağı diye, tanımladığınız kesim; 13 milyon civarında bir genci kapsamaktadır!.. Nüfusun, yüzde 12.5una tekabül ediyor..

Ve bunlar 2023ün de ekseriyetiyle genç seçmeni olarak karşınıza çıkacak; milli irade kimliğini alacak?

***

Sandığa giderler mi?.. Oy tercihi kimden yana olur?.. Ya da apolitik halleri, bir ideolojinin peşinde süreklenir mi?

Sosyal medyadaki bağımlılıkları, ne kadar etkili olur?..

Bir dizi fikri mülahaza söz konusu olabilir, ikmale getirilen sorulara ve yeni sorulara ilişkin..

Ki, sandık başına hepsi gitmez diye tez ortaya konulsa da; bu minvalde yanılgı çok büyük!..

***

çünkü, bu nesil.. Bu yarının seçmenleri.. Bu apolitik dediğiniz Z kuşağı!..

Bir fabrikasyon ürünü değiller..

Hepsi bireydirler? Önceki nesillere göre çok farklılar Bu doğru..

Kendilerinden bir önceki nesille kuşak farkı kadar; yaşam kültürü de değişken, uzak!!..

Hatta onların, anaları-babaları konumunda olanlar dahil; ayrışırlar hayata ve yaşama bakışları; eldeki tablet, cep telefonu ve soluklandığı sosyal medya atmosferi

***

Ama bu değildir ki; apolotik diye topyekün çuvala konulan, iş görmezler bir kuşaktır

Öyle, duyarsız, sorumsuz, gamsız, sorgusuz, sualsiz, vurdumduymaz diye, atıl değiller..

Onları farklı kılan aslında sosyal medyanın yarattığı politize olmuş, anlık halleridir

***

Ülkenin ve milletin, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel sürecini okuyamayan, layıkıyla anlamayan, pek sorumluluk göstermeyen, gençler olarak, kimse görmemeli..

Böylesi bir gafletin içerisinde de düşmemelidir

Hem kendisine, hem nesle ihanet eder...

***

çünkü, siyasi tercihleri farklı.. İyimser olan da var, kötümser takınan da..

Allaha inanan da var, inanmayan da var..

Konuşan var, konuşmayan var, gülen var, sürekli somurtan var?

Kısacası kimse tek makinadan çıkmış bir ürün değil..

Ama; bulundukları kulvar sosyal medya..

***

Özü itibariyle!.. Siyasiler.. Parti liderleri.. Z kuşağını, süreçlerine dahil etmek istiyorlarsa..

Onları yakalayıp birlikte yürümek gibi, politika ortaya koyacaksa; öncelikle onları yönlendirmeye değil, anlamaya, bilmeye, diyalog yollarını bulmaya çalışmalı

***

Tabi, siyasiler kadar da, eski kuşaklar da.. Abiler, ablalar ve ebeveynler için de tez böyledir..

Sağlıklı, gerçekçi, samimi ve dürüstçe yaklaşım göstererek, ilişki yollarını seçmeli!..

Bu gece-gündüz takılı kaldıkları; sosyal medya dünyasına kendilerinin de dahil olmasıyla mümkün olabilir?

***

Yeter ki; onların dünyasına girip, dahil olun..

Bir oyun, bir twit, bir resim, bir video paylaşım, bir espri, bir nükte söz!..

çok şey değil! çağın, teknolojinin ve imkanların ikmale getirdiği onların bizim dünyamız dedikleri sosyal medya dünyası gözardı edilmemeli..

***

SANCARIN çIKIŞI!

Mithat Sancar.. HDP Eş Genel Başkanı.. Geçen hafta katıldığı bir canlı yayın programında; şöyle bir laf etti PKK ile hiçbir ilişkimiz yok..

***

Bu çıkışı üzerinde niyet okuyucu çok oldu.. Kimi, alay ediyor dedi.. Kimi, huy çıkmaz diyor.. Kimi mağduriyetlere yatıyor diyor.. Kimi de, yeni bir sayfa?..

***

Öncelikle; ilişkimiz yok sözü!.. Ortada olan, tablo.. Özellikle, siyasilerin beyanatları.. Peş peşe gelişen gözaltı, soruşturmaların içeriği.. Doğrusu, beyanı atıl hale getiriyor..

***

Ama!.. Sancarın söylemi.. Buldanın ittifaklar açısındaki sözleri.. Hepsi, bir kefeye konulduğunda; HDP yeni bir sayfa açmak istiyor, analizi çıkar.. Ki, Demirtaşın da biz bizi çek etmeliyiz sözünü de, eklersek!

***

Bekleyip görelim; bir şeyler olacak mı?

Nitekim, hep söylenilmiyor muydu?.. HDP PKK ile ilişkisini kessin, arasına mesafe koysun.. Terör örgütüne müdahil olmasın Yani, Türkiye partisi olsun

***

O zaman denir ya, zararın neresinden dönülürse kardır?.. Yanlışın, durağını terk edip, doğru yola giriliyorsa.. Yapılması gereken; itip-kalkmak değil, sahiplenmek!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Virüse karşı tedbir var, ama dikkat yok!