KUYUMCU VAKASI!…
Eklenme: 6/26/2020 12:00:00 AM

Hadise taze!..

Ama görünen odur ki, mevzu derinlik ve gizemli ilişkiler ağına sahip!..

Yoksa, 200 milyon liralık bir vurgundan bahsedilir miydi?.

Kar payı faizciliğine, kentin ekabir takımında yer alan, bürokratı, iş adamı, esnafı, tüccarı, polisi, savcısının para kaptırdığı konuşulur muydu?..

Maalesef!..

***

Doğrusu, meselenin üzerinden; farklı noktalara odaklı çok konuşulup-tartışılıp eğilim gösterilmesi gerekir..

Tabi adli, idari ve kolluk kuvvetlerinin faslıyla da bu ayrıntılar irdelenip, sorgulanacaktır?..

***

Vakaya ilişkin, detaylı fikri beyanımı bilahare mevzu edeceğim

çünkü, bugün sözü bir okuruma bırakacağım..

Yaşananlarla alakalı gönderdiği kısa, öz bir mektup var..

Sorgulama yapıyor

Ki benim de üzerinde zihin eforu yapacağım bir çok noktayı, cevap istenen soruyu, kendisi dile getirmiş?..

İsmi bende saklı okur, belli ki, canı yanan, mağduriyet yaşayan biri

Şöyle sesleniyor

***

-Sayın Büyüktimur..

Gazetenizde; Zerya Kuyumculuktaki dolandırıcılığı ve buraya para aktaranlara dair, haberi okudum..

İrkildim..

Ve kendi kendimi sorguladım..

Yahu, benzer bur durumla ben karşılaştım.. Yaşadıklarım var

Bu hadisede, bir çok bürokratın adından söz ediliyor..

Memurlar var..

Polis var, savcı var, yani kimi derseniz var..

Soruşturma sürüyor

***

Merak ediyorum

Bu ekabir kesime bu paraların kaynağı sorulacak mı?

Kaynağı belirsiz paranın kuyumcu yoluyla aklandığına dair idari ve adli soruşturma yapılacak mı?..

çünkü ben kuyumcudan borç para aldığım için; bunların hepsi başıma geldi?..

Sormak istiyorum

Hukuk, adli işlemler sadece garibana mı işliyor?..

Ben kendi adıma söylüyorum, hakkımı helal etmiyorum?

***

Okurun seslenişi böyle!

200 milyon liralık denilen dolandırıcılığın seyri, nasıl bir yol olacak onu hep birlikte göreceğiz..

Ama, geçmişte benzer bir çok vakıa ile karşılaştık..

Ki, daha kısa süre önce hep kuyumcu-döviz bürosu, hem de emlaktaki saadet zinciri dolandırıcılığı

Ya Et Balık Kurumundaki; Canlıhayvan Bank vurgunu

Sonuç halk deyimiyle, haramdan gelen, harama gider? hesabı!!!

***

HELE Bİ FRENE BASIN

Muhalafetin zat-ı muhteremleri Bayanlar.. Beyler.. Hele bir sakin olun.. Frene basın? Ne bu şirretlik, şiddet, öfke..

***

Türkiye bir hukuk devleti mi, değil mi? Önce buna karar verin.. Ama iktidar üzerinden değil.. Yasalar, kanunlar ve mevcut müesses nizam!

***

Hukuk devleti.. Peki, hukuk devletinde suç işleyen için, hangi mekanizma işlem görür.. Elbette ki, Yasa ve Kanun suçuna göre, alacağı ceza!.. Suçluysa, suçlu, suçsuzsa suçsuz!

***

Şimdi kadının suç listesi uzun uzadıya, sayfalar dolusu Denir ya ne yok ki?.. Devleti aşağılamak mı, terör örgütü propogandası mı, hakaret mi, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek mi..? Var da var

***

Hukuk devleti dedik ya!.. Doğal olarak bu suçlara dair; yargılama yapıldı.. Ceza verildi.. Ki bu suçlara, hakim gül atacak bravo diyecek, değil.. FETÖ ya da Darbeler devrinde olsaydı, olabilirdi?.. Ama değil..

***

Şimdi, iktidar muhalifleri.. Bilaistisna hepsi.. Ağızbirliği içerisindeler.. Dikenlerin üzerinde oturmuş gibi; hoplayıp-zıplayıp bağırıyorlar; Canan Kaftancıoğluna bu ceza nasıl verilir diye?..

***

İyi de; Türkiye bir muz cumhuriyeti mi?Öyle olduğu içindir ki; cezaevlerinin kapılarını açalım deniliyor?.. Tüm suçluları salıverelim.. Katili, ırz düşmanı, teröristi, hırsızı, rüşvetçisi, serbest olsun.. Suçlu ve suçu kutsayıp, baştacı edelim!?

***

Nasıl?.. Biri hukuksuzluktan mı bahsetti?

***

AYNAYA BAK ÖZKAN AYNAYA!

Racon kesici CHPli Tuncay Özkan!!!.. Malum, kerameti kendinden menkul biri.. Zat-ı muhterem yine harareti yüksek bir dozda; konuşuyor!!!

37 derece bir ateşle aynaya bakmadan makyajsız şekilde sokağa çıkmış!! Gören kaçıyor.. Ama o alelacele kameraların karşısına geçip racon kesiyor Ama öyle böyle değil!..

***

Önce, hükümete parmak sallıyor..

Belli ki şekeri de düşmüş..

Mevcut koşullarda, YKSnin yapılması, doğru değil diyor..

Ertelenmesi gerekir..

Salgın var..

Toplumun sağlığı önemli

Yani bir dizi, laf kalabalığı yaparak, hükümeti toplumun sağlığını hiçe saymakla suçluyor

***

Tüm bu laflardan sonra diyor ki; Toplum sağlığını değil, sadece kendini düşünen anlayışla Türkiye yol yürüyemez..!

***

İnsan bu lafa der demez; yok ya? diyor

Hele bi dur Özkan!..

Sen önce, bir aynaya bak.. Ortaya koyduğun anlayışa bak

Neyse Hakan, fena bir okkalı sille atmış kendine has bir şekilde Özkana..!

Atmaz mı, Özkan, CHPlileri programını boykot etmeye çağırmıştı..

***

Evet, Özkana toplum sağlığını, düşünüp düşünmeme noktasında, sormak gerekmez mi?..

Öyle ya, toplumun, sağlığını düşünüyorlar ya..

Sadece, kendini düşünen bir anlayışı gütmüyorlar ya?..

***

Bay Özkan!

Ak Parti dahil.. Ki MHP bile.. Diğer partiler de aynı; anlayışla kongrelerini, kurultaylarını pandemi nedeniyle erteledi..

Peki sizin partiniz, ne yaptı?!

Kurultayını alel acele Temmuzda yapma kararı aldı!

***

Siz!.. Ülkenin, her tarafından delegeleri yollara düşüreceksiniz!.. 81 il ve binlerce ilçeden, partiliyi Ankaraya taşıyacaksınız!..

Ulaşım ve dolaşım olacak..

Yakın markajda, kulisler yapılacak..

Başkan ve Parti Yönetimi açısından; oylar kullanılacak?..

***

Yani böylesi bir hal-i vaziyet, söz konusu olacak!..

Ki toplum sağlığı açısından böylesi toplantı ve etkinliklerin sakıncalı ve tehlikeli olduğunu, anlayışınıza yakın bilim adamları ifade ederken!

CHPnin kurultay aceleciliğine dair anlayışı nereye koyacaksınız?

***

BİR.. Sizin kurultay ısrarınız toplum sağlığını hiçe sayıp, düşünmemek değil mi?

***

İKİ.. Sizin kurultay ısrarınız kendinizi sadece düşündüğünüze dair anlayışı içermiyor mu?

***

Hadi bakalım gel de cevap var Sadece kendini düşünen, toplum sağlığını düşünmeyen bir CHP ortaya çıkmıyor mu?..

Kurultayını erteleme yerine, ısrarla yapmaya çalışan bir anlayışla mı ülke ve millet yürüyecek?..

***

BAROLAR!

Hukukta, usül ve esas diye iki kavram vardır?.. Ama bizim için, önem arz edici olan; esastır?.. Baro Başkanlıklarıyla alakalı mevzu da; esastan irdelenmeli?..

***

çok yazdık, tartıştık.? İki de görsel program yaptık.. Görünen o ki, daha da konuşacağız.. Ama bugün için; esastan iki noktaya dikkat diyerek, yana çekileceğim.. Gerisini, siz mülahaza edin!..

***

Barolar!.. Ne dün, ne de bugün asli görevlerine odaklı bir faaliyet içerisinde olmamışlardır.. Ne üyelerinin mesleki sorunlarına, ne gelişmesine, ne de güçlenmelerine, çaba sarf etmiş değiller Ki vaki de değil..

***

Hep; usule odaklı olmuşlar, esası ideolojik kulvarda icra etmişler

***

Şöyle ki.. 81 İlin Baro yönetimlerinde; esas kural ideolojidir?.. Ki bu ideoloji de, hep coğrafik olduğu gibi, bölgenin siyasi yaygınlığına odaklı arka bahçe kimliğiyle, var olmuşlardır?

***

Barolar.. Yönetimsel ve yasal mevzuata dair işleyişleri de; hep kağıt üzerinde olmuştur!.. Kendilerine üstünler üstünü vasfıyla; şirk koşulmasını, istemezler!..

İşte, Barolara dair icra edilecek bir değişim söz konusuysa, diyorum ki, usule odaklı değil; esasa odaklı bir; değişim ve dönüşüm olmalıdır.. Yoksa; bir arka bahçeden başka bir arka bahçeye geçişten öte bir durum olmaz.. Bugün iyi, yarın çok kötü, diye diz dövülür?..

GÜNÜN SÖZÜ

Asil varken, vekilin tahakkümü usule mi, esasa mı aykırı?