MAHALLEDEKİ PUŞTLAR..!
Eklenme: 6/23/2021 12:00:00 AM

Ne hazindir ki, siyasetin ruhunu gasp etmişler!..

Ama öyle böyle puştluk değil..

Enva-i iğrençlik karakterlerinin nüfuz kaydında mevcut!..

Son günlerde, bir hayli azgınlaşarak, hücuma geçmiş haldeler..

Aksiyonlu!

Hedefteki isim de, Oğuzhan Asiltürk..!

Milli Görüşün çekirdek kadrosundan biri..

Mevcut Saadet Partisinin de, kurucularından

Cumhurbaşkanı Erdoğanla son dönemlerdeki görüşmeleri..

Saadet Partisini Millet ittifakının arka bahçesinden kurtarıp, Cumhur İttifakına yönelmesi yönünde bir eğilim gösterdi ya!

***

Vay ki vay!

Bir anda, mahallenin puştları atağa geçip, mahallenin istenilmeyen adamı ilan ettiler..

Ama öyle böyle bir saldırı değil

Kin, nefret ve haset!

Diğer mahallenin puşt ve çakalları da omuz verince

Suyu daha bir bulandırma gayretleri, birleşince korkunç bir saldırı profili ortaya çıktı..

Pisliklerin, adiliklerin, çirkinliklerin, bini bir para misali

Bel altı, bel üstü ne varsa ne yoksa; boca ediyorlar

***

Akçeli, makçeli işlerin ötesine!..

Oğlu şu ihaleyi aldı..

Kendisi şu vaadi aldı..

Yalan, dolan, iftira..

Yedi sülalesine kadar inme gayretine girdiler

İşi öylesine çirkinleştirdiler ki, Ermeni asıllı birine kadar indirmeye kadar geldiler?..

Irkçı, şovenist, faşizan bir kültürün siyasette yarattığı çok çeşitli puştluğun heykelini diktiler yani!

Bakalım daha kimler, bu puştların hedefi olacak...

***

MAFYA TİYATROSU!

Ülke, millet, siyaset, yazar, çizer ne hallere geldik be!..

Mafya tiyatrosuna takılıp gidiyoruz..

Kim kimi neye dair deşifre ediyor; o bile muamma!..

Ama heyecan yüksek!?.

Her şey ucundan azıcık olunca!

İşte son vaka!

12 dakikalık ses kaydı mı, 9 dakikalık mı?.

Kim kaç dakika dinledi..

Üç mü, iki mi, 9 mu, 12 mi..?

Herkes; ucundan azıcık ama, montajlı!..

İddianın sahibi, suç örgütü lideri!..

Olayın başrol oyuncusu enva-i dolandırıcı!..

Figüranlar da, her türlü kumpası, hileyi mesleğin onuru sayan, güruh bir bozuntu kesim!

Ve hepsi de, ne hikmetse Habertürk mahallesinden!

Hazin olan şudur ki, günlerdir bu tiyatroyu izliyoruz!..

Ve kimse de; asıl hedefin kim ve kimler olduğuna odaklanmıyor

Rüşvet, haraç, avanta, çökme, yolsuzluk, hırsızlık gibi suçların faillerine inanır hale geldik?..

Tiyatronun yapmak istediği net!..

Her türlü suç niteliğindeki ilişkinin gırla girdiği bir siyaset ve hükümet, görüntüsü yaratmak istiyorlar..

İşte Ak Parti,

İşte İçişleri Bakanı

İşte Cumhurbaşkanı demeye getiriyorlar?..

En basit ifadeyle sormak gerekmez mi?..

Eğer ki, hükümet yolsuzlukla mücadele etmiyorsa?.

Rüşvete geçit veriyorsa..

O zaman, arabasında para dolu çantayı koyduğunu söyleyen mafya liderine, dolandırıcı iş adamına karşı niye mücadele etsin?.

Dahası kurulmuş düzeni sistemi niye bozup, ayarlarıyla oynasın ki!

Deniliyor ya, iş adamının malına çökme mi?

Kendi çökmek isteyip de, başarmadığı iş adamı olmasın mı?..

Ki böyledir..

Habertürkün adres olması da!..

Kendi içindeki, hesaplaşmanın, aksiyonel yansıması, tiyatronun enstantanesi olmasın mı?..

Veysi Ateş!

Savunucusu değilim, ki olmam..

Halt etmişliği var..

Ama görünen o ki, Fatih Altay ve Sevilay Yılman..

İşin ana akımında, yönetim kadrosunu ele geçirmek

Ne hesaplar,

Ne şeytani planlar,

Ne kirli, iğrenç, batak bir ilişkiler ağı!

Malımıza çökülmek isteniyooorrr

Doyumsuz bir seyir..

Onun içindir ki, milyonlar izliyor..

Reyting rekorları kırılıyor

Bu arada uyarıyorum

Sakın ola; ülke suni gündemlerle meşgul ediliyor denilmesin!..

Diyen varsa; aynaya baksın?..

Öyle ya; onlar çalıyorlar, onlar oynuyorlar, onlar izliyorlar!!!

***

ERKEN SEçİM Mİ?..

Erken seçim, zaman kaybından ve bizlere umut bağlamış halkımızın teveccühüne saygısızlıktan başka bir işe yaramayacaktır..

Bu sözün sahibi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

Peki, erken seçimden söz eden kim?..

O da, Bay Kemal

Kim kime ne tezatlık satıyor..

Sanık sizin, hükmü siz verin!..

***

AH ŞU LİBAS VAR YA!

Sen nelere kadirsin be!..

Haksızlığa,

Hukuksuzluğa,

Vicdansızlığa,

Adaletsizliğe,

Irkçılığa,

Tekçi ve vesayetçi zalimliğe libas olmayı anlattık!..

Hepsine meşruiyet kazandırıyorsun

En kral, savunucu kesiliyorsun!

Barışı,

Kardeşliği,

Eşitliği benden başka savunan yok diye nara attırıyorsun!,

Vicdani ve izani olan bir karakterle arz-ı endam ettiriyorsun!

Yani o biçim; libassın..

Şimdi de;

Karpuz libasıyla huzurdasın!..

Kamufle ediyorsun; baz istasyonunu.

Bir de, sevecenlik katıyorsun..

Sen neymişsin be!?..

Aaha Diyarbakır karpuzu!..

Kuleli karpuzu da gördük ya!..

Daha ne istiyoruz...

Sahi kaç parasın!

Turkcell kime ne verdi ki; bu libas reva görüldü

Birde surdan kule dikildi..

Tepesine de karpuz konuldu!

Biraz rötuş var..

Renkte..

çizgilerde..

Ve de, büyüklük ölçüsünde..!

Kulede karpuz yetişiyor..

Ne yapsın; baz istasyonu çok büyükte ondan...

çocuk değil ya..

Tabi bir de, Diyarbakır Karpuzu olabilmesi için yerli üretim olması gerekmez miydi?..

Ne gezer...

O da, İthal...

Diyarbakırda üretilmemiş..

Yolları aşındırarak buralara kadar gelmiş?

Ne yani, kent idaresi yerli mi ki, yerli olsun yolları aşındırmasın!!..

Ona da libas giydirmediler mi?

Şu libas var ya!..

Tıpkı demokrasimiz gibi; her vücuda dikilebiliyor!?

Sahi ya, Havaalanı kavşağındaki karpuzlu çocuk?..

Ve baklavacı abi nerde?..

Aylar oldu..

İthal edildiğini biliyorum da, gümrüğe mi takıldı ne?.

Biri baksa iyi olur..

Yoksa koca, kavşak libasız kalacak..

Gelen-giden misafirler çıplak görmesin..

Bakarsın; kral çıplak diyen çıkar!..

O zaman gel de ayıkla pirincin taşlarını?..

GÜNÜN SÖZÜ

İncir ağacından oklava olmaz, mısır unundan baklava olmaz, söğüt dalından kaval olmaz, her ananın doğurduğundan adam olmaz.