MURSİ VE TÜRKİYE GERÇEĞİ!….
Eklenme: 6/19/2019 12:00:00 AM

Zincirin; altın olsa ne yazar.. O zincir var olduğu sürece.. Boynunda, tasma olarak kaldığı müddet!..

Sen.. Evet sen bir kölesin.. Ve tasmayı elinde; tutanın kölesisin!..

O ne derse, o.. Tut derse, tut.. Yat derse yat.. Otur derse otur!

Yani, göreceğin muamele kapı önündeki itten öte değilsin..

İşte bu hayat anlayışı..! Ya da dayatması! Veyahut, zorunluluk hasıl..

Vaki olan; sömürü düzenidir.. Ülkeler için de.. Milletler için de.. Bireyler için de

Vaziyet aynı istikamette ilerliyorsa akıbet değişmezdir!

Ki düzen de...

***

çünkü iraden yok.. çünkü aklın işlem görmüyor.. çünkü, özgür değilsin..

çünkü, hürriyetin yok.. çünkü, bağımlısın.. çünkü, kültürün, inancın, değerin sıfırdır..

çünkü, birileri senin nam-ı hesabına karar veriyor..

Ve sen; o kararın, uygulayıcı kuklasısın!

Asırlardır.. Yer küresi.. İnsanlık.. Devletler ve Milletler

Dil.. Din.. İnanç kültürü.. Renk.. Gözetilmeksizin; bir sömürü ve kölelik düzeni içerisinde!

Ne acı bir tablodur ki!

Uygulayıcılar, hep aynı kulvarda yol almaktadır..

Mağdur olan.. Zulme uğrayan.. Kölelik düzenine, mahkum bırakılan da, Ortadoğu halklarıdır

***

İşte Siyonizm.. İşte emperyalizm.. İşte, haçlı anlayışın hükümranlığı..

Ve tabi ki, Ortadoğudaki İslam ülkelerinin hal-i pür melali!

Her şey yıkıcı! Lakin, altın tasmalı liderler var.. Birer piyon; köle!

Sömürü düzeni.. Ve onun, tasmalı kuklaları

Ne halkları.. Ne milletleri.. Ne çoğunluğun iradesini; tanımazlar..

Demokrasi derler.. İnsan hakları derler.. Özgürlük derler.. Bağımsızlıktan dem vurup; yaldızlı cümleler kurarlar!..

Ama; fiiliyatta zerre-i miskal, tanımazlar..

***

Üstadın ifade ettiği gibi!.Ki 100 yıl önce kaleme almış..

Diyor ki..

Hıyanete hamiyet libası giydirilmiş.. Cihada bağy ismi takılmış

Esarete hürriyet nam-ı verilmiş Zulmün başına da adalet külahını, geçirmişler.. Makamlar da, becayiş mekanı olmuş..

Ne yazık ki, düzen aynı düzen!.

***

TASMALI ÜLKE LİDERLERİ

İşte, Mısır.. İşte, Irak.. İşte Suriye.. İşte Filistin.. İşte Lübnan.. İşte, Suudi Arabistan..

İşte Yemen.. Ve bugün İran.. Dün idi, belki yarın da Türkiye!

Hep aynı senaryo.. Ve hep aynı oyun.. Ne hazindir ki; hep aynı son olmuştur

çünkü; küfür birdir.. Etkenler farklı olsa da, hizmet ettiği fikriyat sömürüdür..

Bu sömürü de; hep halkların kanı dökülür Halklar çatışır.. Kardeş kardeşe kırdırılır..

Vuran da, Allahü Ekber diyendir Vurulan da, Allahü Ekber diyendir..

Acı ama hakikat odur ki vur diyen de, Allahü Ekber dediğini söyleyendir?..

Ama; akan kan, yere düşen cesetten nemalanan!

İşte o hep; Siyonizm ve emperyalizm olmuştur

***

Muhammed Mursi!.. Halkının seçtiği biriydi.. Milli iradenin temsil ettiği; yüzde 52 oy alandı..

Cumhurun başıydı.. Yani Cumhurbaşkanı seçildi Sömürü ve küfür dünyasına, karşı durdu.. İhvan dedi

Ancak, tasmalılar ve tasmayı tutan eller

Düzen yıkılamaz dedi.. Ve kanlı darbe planı yapıldı..

Mursi; devrildi.. 6 yıldır; zindanlarda!..

Ağzından çıkan tek savunma sözcüğü

Allah şahidimdir.

Görevim boyunca yolsuzluk ve suçlarla mücadeleden geri durmadım.

Doğrularım da oldu hatalarım da.

Ancak bana verdiğiniz emanete ihanet etmedim ve etmeyeceğim.

Yıllarımı onların suçlarıyla mücadele için harcadım, yaşadığım müddetçe de mücadeleme devam edeceğim.

Hakikati haykırdı

Yüzlerce kişi idam olmamasına rağmen idam edildi.. Ya sürgün edilenler..

Yurdunu bırakıp, terk-i diyar edinen.. İhvan-ı Müslim terörist diye, listeleyenler..

Ve nihayetinde, önceki gün Mursi yargılandığı mahkemede şehit oldu!

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. Muhakkak ki, bizler Allah içiniz. Ve muhakkak ki ona dönücüleriz.

***

Mısır.. ve Mursi şehadeti sonrası! Gidişat; neyi gösterir bilmem!..

Ama!.. Cihad yolunda, şehit olan Mursinin vefatı..

Altın tasmalı Sisinin cenazeye karşı tahammülsüzlüğü..

Mevcut hale dair; zulümkarlığı..

Er yada geç.. Üstadın ifadesiyle; zulüm ile abat olanın akıbeti berbat olur.? Ve bu son kaçınılmazdır diyorum

Aslında!.. 2013te Mısırda tasmalı Sisinin başa geldiği tarihte, bir başka senaryo işliyordu..

O da, Türkiyede.. Benzer bir girişim vardı..

Gezi olayları.. Yeşil alan diye başladı, sonra iktidarı devirmeye evirildi..

Yani oyun aynı.. Sokakları karıştır.. Halkı birbirine kırdır.. Şiddet.. Kan ve gözyaşı, terör.. Ve ekonomiksel girdap.. Sonra; ihtilal..

***

TAHRİR VE TAKSİM MEYDANI!

Tahrir meydanı.. Taksim meydanı.. Ki Arap baharı, yıkım baharına dönüştürüldü..

Mısır, 2.5 ayda, ABDnin desteğiyle alt edildi.. Ama, Türkiyede beceremediler..

çünkü, halk feraseti, izin vermedi 15 Temmuz ABDnin bizim çocukları sokağa çıktı..

Tankları, uçakları, helikopterleri ile saldırdılar..

Ancak, yine de başaramadılar Nitekim, hala benzer planlar kurgulanıyor.. İşte; ekonomik kriz!..

***

Bakınız!.. Şehit Mursinin vefatından sonraki dünya beyanı..

Tıpkı, darbede olduğu gibi.. Tıpkı, yargılandığı 6 yıllık evrede olduğu gibi..

Tıpkı, askeri cuntaların iş başına geldiği diğer ülkeler gibi! Kafalar kuma gömülmüş..

Üç maymun, misali altın tasmalı ülke liderleri, suspus!..

Ne diplomatik bir laf.. Ne de milletinden gelen bir tepkinin beyanı! Sahiplenen de yok!

Şuan bir tek Türkiye var.. İşte dün; yurdun dört bir yanında tepki ve öfke beyanı..

Cumhurbaşkanı Erdoğanın, Dünyaya haykıran sözleri! Kılınan gıyabi cenaze namazı!..

***

Netice itibariyle! Mümin Müminin kardeşidir. O da; mümin kaldığı sürece!..

Yoksa; tasmalı, kapı önündeki itten, öte olmaz..

Susmayacaksın.. Haykıracaksın.. Tasmalı olmayacaksın.. Özgür olacaksın..

Zihninde.. Fikrinde.. Ruhun da.. Bedenin de.. Yaşadığı coğrafyayla birlikte; şereflendireceksin hürriyetini!..

Onu satma! İşte onu satarsan; tasmalı olursun!

Hasılı kelam; Allah bizi tasmalı itlerin şerrinden korusun

***

TAKKE YAPMAK BU!..

İmamoğlu.. Hakikatten takkeci..!

Ki, partisinin mensuplarını bile şaşırttı..

Ne diyor Sosyal tesisleri açtık Ama hiçbirinde alkol yok..

Havuzları açtık.. Ama erkekli-kadınlı değil

Neyin takkesi!.. Elbette ki, muhafazakar kesimin, oyunu alabilmek!

***

KONUŞMASI GEREKENLER

Ne yazık ki, konuşmadılar

Trafikten mi? İçme suyundan mı? Yeşil alandan mı?.. Kentsel dönüşümden mi?

İmardan mı?.. Diken bina yapılarından mı? Ulaşımdan mı?

Finansmandan mı? Sosyal, kültürel faaliyetlerden mi? İstihdam yaratıcılıktan mı?

Şehrin gürültüsünden mi?

En önemlisi de; maneviyatı öne çıkaran bir fikriyatın tartışmasına hiç girilmedi?..

Yani; klasik halden öte verimsiz olundu..

Ne ikna edici.. Ne fikir değiştirici.. Ne de, küskünleri barıştırma.. Hiçbiri olmadı..

Tek güzel iş; adayların bir arada bulunması oldu..

Ötesi; yemedi?..

***

SÖZÜN ÖZÜ!

Her kim olursa olsun İster Binali Yıldırım.. İster Ekrem İmamoğlu

Ortak yayından çıkan, sözün özü şu

Seçmen Hatayı affedebilir.. Ki hatanın ölçüsüne göre tavır sergiler..

Amma velakin.. Yalanı.. Sahtekarlığı.. Hele ki, iki yüzlü riyakarlığı hiç ama hiç affetmez.. Ve de; unutmaz!

NE DEMİŞTİK?

Ekrem, İsmaille ön görüşme yapmış.. Sorulara vakıf.. çünkü, soru bitmeden, şak diye bilgi notlarını aktarıyor.. Yani, tarafgirlik var..

İşte, patlak verdi..

Meğer ki, İsmail Küçükkaya.. Üç gün önce; İmamoğlu ve adamlarıyla buluşmuş.. Basın danışmanıyla, görüşmüş

Ne diyor, rakip Binali Yıldırım..

Eşitsizlik vardır.. Gayrimeşruluk vardır..

Sizce, Ekrem gayrimeşru görüşmeye ne diyor..

Geldi, görüştük, ama soruları vermedi?

Yani, biz oradan geçiyorduk.. Ya da; asansörde otobüs bekliyorduk?

Yok daha neler?