NE UĞURLU BİR YIL!…
Eklenme: 10/10/2020 12:00:00 AM

2020mi?.. Değil mi, yani?..

Pek değil gibi!..

Gözümüzü açabildik mi?..

Şu 9 aylık dönem içerisinde neler yaşadık?..

Alt alta koyalım mı?..

Uğurlu giller mi, uğursuz giller mi; kim?..

***

çığ yaşadık mı; yaşadık?..

Depremle sarsıldık mı, sarsıldık?

Sel vurdu mu, bir değil onlarca kez vurdu?

Yangın

Kasırga..

Fırtına..

Hepsi kesintisiz, vaki oldu?.. Ki hala, etkisini sürdürüyor..

Toz, duman, hortum!

Peki ya, ceviz büyüklüğündeki dolu, yağmadı mı!!..

Yağmur yağdı..

Ama kuraklık yaşıyoruz..

Ki barajlar dahi, kurur hale geldi?..

***

Salgın hastalık, kol geziyor..

Ki burnumuzu..

Yüzümüzü, açamaz olduk..

Kapı önüne çıkamıyoruz..

Eve kilitlendik..

Virüs..

Şimdi de, kızamık vakıaları, alabildiğine yükseldi!..

Maske..

Dezenfektan..

Sosyal mesafe odaklı; birbirimizden uzaklaşır hali..

Evde bile; tokalaşamıyoruz, öpüşemiyoruz?..

Yaşam yasakları!..

Ölümler..

Öldürmeler.

Terör..

Şiddet..

Yolsuzluk..

Usulsüzlük..

Hırsızlık..

Uyuşturucu..

Fuhuş..

Geçmişin mirası olarak; ha bire körüklüyoruz

Ve İstanbul Sözleşmesi..

Kadın cinayetleri..

Bölünmüş aileler..

Boşanmalar, çekirdek çıtlar misali, Adliyelerin mekanı

***

Dolar, Euro, yani döviz kuru vahşiçe, paramızı boğazlamış, boğuyor..

Gün rekorsuz geçmiyor..

Enflasyon

İşsizlik..

Yoksulluk, fakirlik ölçüsü alabildiğine artıyor..

Hayata nefes alınmıyor..

Evlerin..

Kiraların..

Araç fiyatlarının, katlamalı fahiş bir şekilde artışı!..

Dün, 50 bin lira iken, bugün 100 bin..

***

Ya Siyasi krizler!..

Yeni partilerin kurulmasıyla alakalı, polemikler!..

Sen görürsün hesabı

Mevcutlardaki iç karışıklık..

Sen ben kavgası..

Tabi, siyasi gözaltılar,

Dokunulmazlıkların kaldırılması..

Ceza..

Cezaevlerindeki yoğunluk!..

Kısmi aflar bile yetmiyor..

***

Velhasıl

Tüm bunlar, katlamalı yaşandı, yaşatıldı, yaşıyoruz!

Ki, nefes aldırmaz bir trende!

Bi yaşamadığımız..

Ya da başımıza gelmeyen; gökten taş yağması..

Gerçi, İstanbul ahalisinin üzerine ceviz büyüklüğünde dolu yağdı..

Ama taş; an meselesi!

Yani, ne uğurlu bir yılmış şu 2020?

***

NİYE SAHİL BÖLÜMÜ?..

Malumunuz üzre..

Hafta içerisinde, tarihi bir karar alındı

Kıbrısta 46 yıldır yasaklı bölge olarak ilan edilen Maraş bölgesi

İşte buranın, sahil bölümü halka açıldı

Ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu bir milat olarak, deklare etti?..

Peki..

Muhalefetin baş aktörü Kemal Bey ne diyor?..

İyi oldu..

Bravo

Bu bir milat, inşallah Maraşın tüm bölgesi halka açılır umut vermesi gerekir demiyor?.

Ne diyor peki?.

Öyle ya; illa ki bir kulp, olumsuzluk yakıştırmasında bulunacak ya..

Diyor ki..

Niye sahil bölümü?

Partiden yükselen bazı sesler de, başımıza çok iş açacaklar?..

Sanki, başımıza onlarca iş açmış değiller..

***

PARTİNİN ÜçTE BİRİ!?..

Denilene göre..

Ki verisi, ankete dayalı..

CHP kitlesinin üçte biri; partinin gidişatından memnun değil..

Nedeni de, Bay Kemalin at takımı ve çevresine çöreklenmiş adamlardan..

Tabi bir de; kadın isimlerden rahatsız ve memnun değil

Gerekçe; üretimsizlik.?!

***

İDAREYE HAZIR DEĞİLİZ!

Engin Ardıç kaleme alıp, yazmış..

Diyor ki, CHPli Canan Kaftancıoğlu demiş ki;

Biz erken seçim istemiyoruz, çünkü biz seçim gününe ve seçimden sonra Türkiyeyi idare etmeye tam olarak hazır değiliz?

Bu ifadeler doğru ise..

Söylenecek söz; vallahi mi?..

Neyse, Ardıç ta öyle demiş zaten vallahi mi?

***

VER GAZI VER GAZI!

Görünen o ki, Muharrem İnceye fena bir gaz veriliyor..

Bakar mısınız atılan sloganlara

İnce İnce sen çok büyüksün..

Haydi haydi, İnce..

Kur kur şu partiyi kur diye

Eee; yüzde 7 gibi bir oy potansiyeli şimdiden görünüyorsa!..

Düşün bir de parti kurulsa..

Kim tutar seni, olmaz mı?. Aynen de öyle..

Ha buarada, parti ismi aramasına gerek yok diyenler de var..

Ne diyorlar..

Başlatılan Memleket Hareketi? var..

Bu hareket; Parti ismiyle yer değiştirirse..

Alın size; parti ismi?..

Memleket Partisi

Sahi İnce daha neyi bekliyorsun?..

***

YAKILAN MUM

Hazreti Ömer (r.a.).

Halife.

Bir gece; makamında ashaptan biri ziyaretine gelir.

Selam verir.

Ama selamı alınmamıştır.

Oturur.

Hz. Ömer işiyle meşgul.

Sahabe bekler.

Hz. Ömer çalışır.

Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır.

İş biter.

Hz. Ömer mumu söndürür.

Bir başka mumu yakar.

O anda selamını alır.

Konuşmaya başlar.

Sahabe sorar:

- Ya Ömer, niçin hemen selamımı almadın ve niçin bir mumu söndürüp diğer mumu yaktın..

Ondan sonra benle konuşmaya başladın?

Hazreti Ömer (r.a.):

Evvelki mum devletin hazinesinden alınmıştı.

O yanarken özel işlerimle meşgul olsaydım Allah katında sorumlu olurdum.

Seninle devlet işi konuşmayacağımız için kendi cebimden almış olduğum mumu yaktım

Ondan sonra seninle meşgul olmaya başladım.

Sahabenin gözleri yaşarır

Ellerini kaldırarak şöyle dua eder:

Ya Rabbi! Hattab oğlu Ömeri bizim başımızdan eksik etme!

***

GÜNÜN SÖZÜ..

Kul hakkını yiyenin bahtı olmaz!