NEFRET SÖYLEMİ, İFADE ÖZGÜRLÜĞÜYMÜŞ?..
Eklenme: 10/27/2020 12:00:00 AM

Önce, haddini bildirmekten söz edelim!

Ne diyor büyüklerimiz!

Haddini bilmeyen hadsize haddi bildirilir diye!..

Öyle, şu hata, bu yanlış, şunu söyledi, bunu ifade etti değil; tepesine, tepesine vura vura haddi bildirilecek!

çünkü, pervasıza, hadsize, kibirli ve saldırgan, terbiye ve ahlak yoksunu, bencil ve kindar züppe karakterle konuşulmaz..

Ki, karşılıklı konuşmaya, da gidilmez!

***

Haddini bildirme noktasında, yapılması gereken şu!..

Hadi oradan, zibidi..

Kuduz köpek gibi, ağzından salya akıyor..

Zehirli bir mahluksun..

Kes sesini..

Konuşma..

Ağzını açarsan, tepene vururum..

Yeter artık, millet bıktı senin bu saçmalamalarını dinlemeye!..

İşte tam da böyle bir noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığı yapan Macrona haddini bildirdi

Ne diyor..

Siz faşistsiniz.. Siz Nazinin zincir halkalarındansınız...

***

Ve altı çizili bir diplomatik, noktaya dikkat çekti!..

O da uluslararası, ilişkiler, dengeler ve siyasi akımların olası gelişmesine, böylesi hadiselerin tartışma adabının, yeni zeminler ve kulvar açabilecek olmasına değindi!?.

Ne diyor Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batının İslam düşmanı siyasetçilerini diplomatik çizgide muhatap almak ve eylemlerini tartışmaya açmak; ciddi ve vahim sonuçlara neden olur?..

***

Doğru ve yerinde bir tespit..

Şöyle ki; Avrupada, milyonlarca Müslüman var..

Macron gibi, Hollandalı pislik gibi; İslam Düşmanlığını körükleme, çirkeflikleri oy avcılığına dayalıdır..

Özellikle, ifade özgürlüğü adı altında, geliştirilmek istenilen linç dalgasının şiddete evirilebileceğini, onlar görmek, ama bizim görmemiz lazım..

Hele ki, böylesi ortamları, yani puslu havayı seven radikal, taşeron örgütlerin kurtçuklarının iştahını, fena şekilde kabarttığını düşünürsek!

İşte Erdoğanın, Batı siyasetçilerinin küstahça operasyonlarının sadece iktidarlarını sürdürme adına, bunu yapmaktan çekinmeyeceklerini görüyor

***

Peygamber efendimizle ilgili karikatüre pervasızca ne diyorlar?. İfade özgürlüğüymüş!!..

Hadi oradan sizi ifritler..

Milyonlarca insanın ortak değerine, kutsalına, aidiyetine aşağılık bir şekilde saldırmayı, salya akıtmayı nefret söylemi değil de, özgür düşünce diye görüyorlar?..

Kendi kılıfları..

Siz, bırakın Peygamberleri

En sıradan bir Hristiyanın ya da Yahudinin..

İşte Papa denilen zatın, resmini, karikatürünü çizin, üzerine terörist diye damga vurup, afişleyin, kurum binalarına asın bakın ne yaparlar?!..

Sahi yapabilir misiniz?..

Belki inanç noktasında, o saygısızlık Müslümandan gelmez..

Ama, diğer kulvarda, denir ya sıkar!

***

Ne ifade özgürlüğü..

Ne özgür düşünce!..

Zerre-i miskal dikkate alınmadan; nefret söylemiyle, yaptırımlar serisi başlar bu batıl felsefeden!

Sorsanız..

Derler ki;

Bizde inanç özgürlüğü var..

Bizde din özgürlüğü var..

Bizde, ibadet özgürlüğü ve devlet teminatı var..

Somut noktasında var mı?..

Zerresi- yaşanılmıyor..

***

Özü itibariyle!.. Macronun da.. Hollanda Pisliğinin de..

Avrupanın tüm siyasi liderleri ve iktidar temsilcileri..

Ki, ABD dahil..

Hepsinin Türkiyeye dair topyekn hasım kesilmesindeki en büyük etken, Erdoğanın onların küresel faşizan ittifakının önünde, set olmasıdır..

Ortadoğuda geçilmez duvar görmeleridir..

çünkü, Türkiye ve Erdoğan, sadece kendi coğrafyası içerisinde, bir sembol, bir güç, bir ittifak, çatı merkezi olarak görmüyorlar

Biliyorlar ki!

Her nerede, Müslüman varsa, Türkiye oradadır!

Erdoğanın dediği gibi, Onlar Müslümanları sevmezler.. Onlar Türkleri sevmezler..

***

Peki ya içimizdeki, onların müritlerinin varlığı!..

Ne yazık ki; az değiller!

çağdaşlık, ilericilik, demokrasi, insan hakları, özgürlük, fikir serbestiyeti!..

Ve tabi seküler kültür.. Kendi dinine küfreden, kendi medeniyetine düşman kesilen, atasını, ecdadını, babasını, annesini inkar eden; bir neslin içimizde hızla gelişip-büyüdüğünü görünce..

Söylenecek söz kalıyor mu?

Laiklik, laiklik, laiklik demekten başka!!!..

Eee; nefret söylemi, ifade özgürlüğü oldu ya!?..

***

BOYKOT HER ALANDA OLSUN?..

Fransız mallarını boykot edelim deniliyor..

Edelim..

Ki, her ülkeyle olan polemiğimizde, tartışmamızda, kızdığımızda ilk hamle ve akla gelen bu..

O ülkenin, mallarını boykot edelim

Bence bu yavan ve yalnız hareket, hazin gibi!

Bugün, İslama baş kaldıran sadece Fransa değil ki!..

Avrupanın tepe siyasilerinin hepsi, hasım!

Onun için, toplumlar nezdinde, iktidarları sorgulamak lazım

Yaratılmak istenilen İslam Düşmanlığını onlara geriletmek için..

Sorumluluk sahibi noktasında, daha radikal, keskin ve akılcıl sonuç üreten boykotlar geliştirmemiz lazım!

***

Mesela; yerli ve milli kendi ürünlerimize odaklanabiliriz!..

Yani, yabancı ve batı damgalı; teknoloji dışında, giyiminden, yiyeceğine, içeceğinden, ayakkabısına kadar ne varsa; almıyorum, satmıyorum deyip, kendi ürettiğine odaklanacaksın?.

Özellikle de; moda denilen o sömürü zafiyeti terk edeceksin..

Avrupayı gezme!

Ortadoğuyu gez..

Afrikayı gez

çık Kafkaslara..

çık, uzak Doğu ülkelerine..

Şart mı, tek dişi kalmış canavar Avrupanın batıl küfrünün batağına, takılıp kalmak?

Ne çağdaşlık var, ne medeniyet var..

Ne de insani değerler var.. Hep sömürü, hep kapital!.

Maneviyatı olmayan bir coğrafyanın, neyine hayranız anlayamadım gitti

Tuvaletlerinde bile; su musluğu yok!?..

Ki, hal-i hazırda kovid-19un üreme merkezine dönmüş.. Kapat kapıları; icra et yaptırımlarını! Gör bakalım; el mi yaman, bey mi yaman?..

Ama nerdeeee; Paris varken?...

***

ÖN SEçİMLE BELİRLENSE!..

Millet Bahçesi.. Pardon ya; Millet ittifakı diyecektim..

Nerden çıktı, şu millet bahçesi kelimesi..

Galiba, her şehirde, ilçede karşılaştığımızdan dolayı, der demez insan haşır-neşir olup durumun aşinası oluyor..

Ondandır; dedik!..

Neyse! Biz Millet ittifakına gelelim..

Ve tabi ki, bir türlü millet olabilme adına kelli-felli bir çatı adayı bulamama, kısırlığı!..

Diyorum ki, hazır bir çok isim zikrediliyor

Ki, sorsanız kimler yok ki diye cevap alırsınız!..

***

Mesela deniliyor ki..

Abdullah Gül..

Ali Babacan..

Muharrem İnce..

İlhan Kesici..

Ekrem İmamoğlu..

Mansur Yavaş..

Yılmaz Büyükerşen..

Ve son bir haftadır dillendirilen; Necdet Sezer!.

Daha bir çok isim var?..

Ki, Haşim Kılıçı dillendirenler bile başladı?

Kaftancıoğlunun ismini de zikredenler..

İlk Kadın Cumhurbaşkanı adayı olsa nasıl olur diye?.

***

Tablo; Sağcısı, Solcusu, Liberali, Faşisti, Radikali, Kemalisti, Laikçisi, Ülkücüsü, Milliyetçisi!..

Doğrusu; her eğilimin adamı mevcut, aday adayları kefesinde var..

Ama; bir kişi aday olacağına göre; diyorum ki bir ön seçim icadıyla, millet ittifakı kendine çatı adamı bulsa!..

Yani, bu isimlere kim ne kadar oy veriyor..

Sonra; en yüksek oyu alan; Erdoğana karşı aday gösterilir..

Son dakika finalisti, Meral Akşenerde çıka gelebilir

Bu yönde bir yarış maratonu, millet ittifakının sonuca ulaşmada, elzem ve kaçınılmaz diyorum!..

Ki, böylesi bir ön seçim aynı zamanda sahada olan, kaçak güreşen, kapalı kapılar ardında lobi yapan, kendini ağırdan satan, garantili işten başka risk almayanların da; bir ölçüde kaç kalibre oldukları da ortaya çıkmış olmaz mı!?..

Sizce

***

NASIL BECERDİLER?.

PTTnin 180inci yaş gününde..

Peş peşe 9 PTT aracı..

Görsel bir konvoy gayesiyle şov yapmak üzere yola çıkmışlar..

Ne yazık ki, dönüşleri telef misali

Diyarbakırın göbeğinde, hız limiti ve radarın kontrolündeki bölgede; sosyal mesafeye dikkat etmeden, temasta bulunmuşlar..

Yani, zincirleme temas ve yakınlaşma..

Sonuç, 9 araç hasarlı..

Neyse ki, sürücüler geçici süreliğine karantinada!

Evde yani..

Hastanede değil..

Sakın nasıl becerdiler gibisinden bir soru, aklınıza getirmeyin!..

Filyasyon ekipleri, takipte!

Ben kaçar...

***

HAYIRLI OLMUŞ BENCE?..

Malum, geçtiğimiz hafta İstanbulda Kovid-19 Zirvesi vardı..

Sağlık Bakanı Koca ve İlin diğer üst düzey sorumlu yetkilileri katılmıştı?.

İşte bu toplantıya, Ekrem İmamoğlu çağrıldı/çağrılmadı/katılmadı üç denklemli, bir tartışma, çıkmıştı!

İki mahalle de; karışmıştı!..

Şimdi, İmamoğlunun korona olduğu ortaya çıktı..

Peki şimdi, ne konuşuluyor!

Toplantıya çağrılmayışı, katılmayışı hayırlı olmuş?

Yoksa katılsaydı; herkes korona olacaktı..

Hatta, İmamoğluna kovid-19 suikastı diye, manşet bile atılırdı?..

***

GÜNÜN SÖZÜ.

Türkiyede doğup büyüyen, ama kendini Fransız sanan kaç kişimiz var?..