OH BE... MÜJDE GELDİ?..
Eklenme: 9/12/2020 12:00:00 AM

Evet, Karayolları 9. Bölge Müdürlüğü betonlaştırılamayacak?

Müdürlüğün hazırladığı, lojman, garaj, yeni hizmet binası gibi proje yeşile dokunamazsın, denilerek dur çekildi..

Bölge Müdürlüğü alanı artık bu bölgede hizmet vermeyecek..

Peki ne olacak?..

Bizim uzun süreden beri, gündeme getirdiğimiz; Yeşil alana dokunma.. Asırlık ağaçları katletme..

Orası, Diyarbakırın oksijen almada nefes borusu..

Yenişehir ve Sur buradan oksijenini alıyor?

Birileri birilerine rant temin etmek için; burada katliam yapmayın, şehri nefesiz bırakmayın, çığlığımız doğrultusunda; topyekn yeşil alan olarak kalınması kararı alındı!

***

Sümerpark..

Eski Diyarbakır stadyumu..

Ve Anıtpark..

Sıralı şekilde, Karayolları Bölge Müdürlüğüyle birleşerek, burası Millet Bahçesi koridoru olarak; yemyeşil bir oksijen membası haline getirilecek

Yani, Diyarbakır yeşil ve oksijen, temiz hava konusunda ihya edilecek

İşte bu müjdeyi, önceki gün Diyarbakıra gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu verdi..

Bakan Bu emrin, bu müjdenin, bu talimatın mimarı da, Cumhurbaşkanı Erdoğan dedi..

***

Bu karar ve müjde karşısında; iki duyguyu birden yaşıyorum

Hem sevinçliyim, hem de azıcık da olsa gururluyum!..

Sevincim, Diyarbakır kısmi de olsa beton yığınından kurtulmuş oldu.

Şehir, önemli bir yeşil alana, oksijene kavuşacak..

Gururum ise; bu mevzuyu sürekli gündemde tutup, kamuoyu baskısıyla; işi somuta getirebilmek adına uğraşım olması!!..

Eee, eski stadyumun yeriyle alakalı az dil dökmedik, ne olur burayı betonlaştırmayın diye!

Neyse, her şeyi kendimize mal etmeyelim..

Yemekte bizim de azıcık tuzumuz oldu..

Ama, Cumhurbaşkanı Erdoğana, Bakan Karaismailoğluna ve diğer ilgili ve yetkililere, özellikle de Diyarbakır kamuoyuna, hassasiyet ve duyarlılık noktasında şehrin yaşayan bir ferdi olarak da teşekkür ediyorum!

Hayırlı uğurlu olsun!..

Beklentim, tez elden işbaşı yapılmasıdır!

***

Peki bu yeşil kuşakta ne yapılacak?.

Kısa bir bilgi notu vereyim..

Ki detayı, bugünkü Söz Gazetesinin manşet haberinde var..

Bu alanda millet kıraathanesi, kitapçılar çarşısı, 386 araçlık otopark, 2 seyir balkonu, basketbol-voleybol sahaları, 900 metre uzunluğunda bisiklet ve koşu parkuru, geri dönüşüm parkı, sera, ahşap ve çim seyir basamakları, çok amaçlı etkinlik alanı, yansıtma oyun ve su bitkileri havuzu, kültür ve fizik alanı bulunacak

***

KİRLİ ZİHİNLERİN İŞLEYİŞİ!.

Bunlar, çok derin bir dünya anlayışına sahipler!!!..

Enva-i şeytanlık ve karakter sahibidirler

Öyle ki, senden görünür, ama en cani düşman onlar sana karşı kesilirler..

Tıpkı, cevizin içerisindeki kurt misali, çürütücüdürler!

Bakınız, kaç gündür konuşulan bir isim var..

Erol Mütercimler diye biri!.

Görünüşüne baktığınızda, kültürlü, medeni, terbiyeli, ahlaklı ve vicdani bir intiba oluşturuyor.

Okumuş, akademisyen!

Yani, kelli-felli bir kişi(!)

Ama, gözlüğünün arkasındaki gözlerinin içine baktığınızda

Zihninin derinliğine odaklandığınızda

Kan dolu göz damarcıkları, beyninde haset karşınıza çıkar

Yani, kan emici!

***

İşte bu adam, katıldığı bir televizyon programında özellikle İslami kesimi kast ederek, İmam Hatipliler üzerinden dehşetli bir genellemeyle kendi maskesini düşürdü..

Kendini deşifre etti..

İçindeki kirli zihniyeti, anlayışı, felsefeyi ve gerçek yüzünü orta yere serdi

Pespal bir yüz!

Denir ya, kep düştü, kel göründü misali!..

İğrenç bir tavırla, İmam Hatiplilere kin kustu..

Kini İHLler olsa da, İHL mezunu Erdoğanadır asıl kini...

Kendi mahallesini şahlandırma adına, şöyle bir tanımlamada bulunuyor

Diyor ki; İmam hatip mezunları sapık, sahtekar, ahlaksız olarak karşımıza çıkıyor?..

***

İmam Hatip Mezunu değilim..

Ama binlerce mezun dostum, arkadaşım, tanıdığım var..

Ki her türlü yemine, iddiaya girerim ki, terbiye, ahlak, insani ve vicdani yönünde yetişen, kendini eğiten-öğreten diğer lise-kolej mezunlarından fersah fersah en sadık, dürüst insanlar diyebilirim!..

Kimse de gocunmasın!

Kolej mezunu Mütercimlerin alayına, edep ve haya dersi verirler

çünkü, İmam Hatip mezunu, helali ve haramı bildiği gibi, şeytani ve rahmani ayırımını da yapabilendir

Eline aldığı ilk kitap ta, İlahi kitap Kuran-ı Kerimdir..

Neyse!.. Mütercimler.. Ve Onun gibi kirli zihniyet sahipleri bugüne özgü değil; İslama ve İslam eğitimi almış, kişi ve kurumlara karşı, kindarlıkları, hasım oluşları?

Bunlar enva-i şeytanlığı ortaya koyup, seni senden ederler

***

İşte, Sakaryadaki sözde şeyh olarak, kendini gösteren sapık-şarlatan Nurullah isimli, şahısın arkasından çıkan; karanlık senaryo!!..

12 yaşındaki kız çocuğuna yönelik cinsel taciziyle yargıya intikal eden ve tutuklu bulunan sapık ruhlu bu şarlatan ortaya çıktı ki, sol, seküler, laik, Kemalist, sosyalist, İslam ve iktidar hasımı kesimiyle sıkı-fıkı biriymiş!

Nitekim, sapığın sapıklığının gündeme geldiği ilk günlerde, bu yapı topyekn yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden, İslami kesime ahlaksızca-pervasızca saldırıya geçtiler.. Akla-hayale gelmeyen, suçlamalarda bulundular..

***

İktidar yandaşı denildi..

Erdoğanın finanse ettiği kişi diye yazıldı..

Tarikatlara, şeyhlere, cemaatlere verip-veriştirilerek, kirli zihinlerini, zehirlerini, akıttıkça akıttılar..

Hem İslami kesimi hem de İslama karşı olan kesimi; provoke ederek, kaos çıkarmak istediler..

Tıpkı, 28 Şubat dönemindeki Müslüm Gündüz, Fadime Şahin ve Ali Kalkancı organizasyonlarının tertiplenmesi gibi..

Ama oyun kısa sürdü, gerçek gün yüzüne çıktı..

Görüldü ki, bunlar da İslama ve Müslümanlara karşı, Osmanlının son yıllarda şeriat istiyoruz diyerek, Selanikten yola çıkıp, İslamı lağv eden projenin sahibi ve akıl uygulayıcıları

***

Şimdi, hepsi sus pus kesilmiş vaziyette!..

Suçüstü oldular..

Ne var ki, hala da bu şarlatanlara, bu din düşmanlarına ve yine din bezirganlarına, istismarcılarına, kirli zihniyetin işlemci ve işleyicilerine kanan var..

Yalnız değilsiniz diyenler var

***

VAY KEFENSİZ KALASINIZ!

Malum, Laikçi(!) geçinen gazete manşet atmış..

Ama ne manşet..

Buram buram cehalet kokan bir manşet..

Eee; laiklikten dem vurmak da bu olsa gerek..

Diyor ki;

Lise 3. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında kefenden bahsediliyor..

Kabir deniliyor..

Tabut deniliyor..

Mezarlık deniliyor..

Cennet deniliyor

Cehennem deniliyor..

Ve buna dair 9 da resim yayınlıyor

Kitabın içeriğine bakınca..

Resimleri görünce..

Ürktük.. Korktuk..

Veliler de , işe şaşmış kalmış..!

***

Gel de, e be gafiller deme?.

Gel de, e be cahiller diye tepki verme?..

Gel de, e be be namazlar;

Kefenden,

Kabirden,

Tabuttan,

Cennet ve cehennemden ne anlarsınız ki?..

Siz..

Dinsizliğinizle, imansızlığınızla her şeyi aşmışsınız?..

***

İslam ülkesinde..

Müslüman bir toplumda..

Din ve Ahlak Bilgisi dersinde; kabirden, tabuttan, mezardan, kefenden, cennet ve cehennemden söz etmeyecekse!

Deyin;

Sizin seküler hayat, dinsiz yaşamınızdan mı bahsedecek?

Ee be kefensiz, tabutsuz, kabirsiz kalasınız!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Boşuna dememişler; gün ola, harman ola!