ÖLÜMLER ÜZERİNDE YARIŞ?..
Eklenme: 4/10/2020 12:00:00 AM

Hiç bir acı, bir başka acıyla kıyaslanamaz!.. Ne Roboski, ne de Kulpta, önceki gün yaşanan can kayıpları!.. Ve ne de; başka vakıaların yürek yakan sonuçları.. Roboski de, Kulpun Güleçteki katliamı da.. İkisi de, vahşi ve insanlık dışı ikisinin de, yüreklere düşen kor ateşinin acısı aynı..

***

çünkü, kaybedilen ana-baba kuzuları var.. Evlat var, baba var, abi var, kardeş var, amca var! Ve geride kalan, yetim öksüz insanların, dul kadınların gözyaşları var.. Ağıt var.. Roboskideki ağıtta Kürtçe idi, Kulptaki ağıtta, Kürtçe idi! Dilde aynı..

***

Roboskideki vahşet ki ortaya çıktı devletin içerisinde nüfuz eden illegal oluşumların, ülkede yaratmak istediği kaosun, sivil yönetimin, alaşağı edilmesine dair, planın halkası olduğu.. Yani, devlet içerisinde çöreklenmişler Kulptaki katliamın faili ise; PKK terör örgütü.. Ki bugün; iki yapının üst aklı aynı.. İpler Emperyalin elinde..

***

Dedim ya; acılar, ölümler, canlar birbiriyle kıyaslanamaz, yarıştırılamaz da!.. Ama, birileri ısrarla, kötülükleri yarıştırıyor coğrafyamızda!.. İyilik yok, hep kötülük!.. Kötülük olunca da, hakikat, doğruluk, gerçekler görülmez gören kör göz sadece, zihnindeki ideolojiyle bakıp yorumlar kendince!!..

***

Yaşadığımız zaman dilimi.. Ve bizleri ev hapsine mahkum eden, Covid-19.. Salgın bir hastalık, öldürücü!.. Ne diyoruz, kurtuluş reçetesi olarak, temiz, pak, salih, birlik ve dirlik, dayanışma içerisinde olalım!! Yani; bir olalım, omuz omuza verelim ki üstesinden gelebilelim!

***

Ne hazindir ki, 40 yıl değil, 1.5 asırdır bölgemiz üzerinden, coğrafyamız üzerinden, insanlarımız üzerinden; bir olalım, kardeş olalım, bin yıllık geçmişimizi unutmayalım varlığını, ırkçılık üzerine, kavmiyetçilik üzerine tar-u mar etmek için, birileri ha bire ötekileştirme ateşini körüklemektedir..

***

Ve bu ötekileştirme ateşinin üzerindeki kazan da, ne acı vericidir ki, yine ülkemin, milletimin, bölgemin insanları sürekli kurban seçilerek, içine atılıp, birilerinin sofrasına gürme olarak, sunulmaktadır!.. Kimi elinde silah dağda, kimi de devletin içerisine çöreklenmiş emperyal yapının nam-ı hesabına faaliyet gösteren, çeteler!...

***

Peki, geldiğimiz aşama ise; akan kan, dökülen göz yaşı birilerine acı, birilerine de, siyasi ve kapital alanda rant olarak dönüyor Baba ocaklarına kor ateşi düştükçe; onlar daha bir palazlanıyorlar.. Kahredici olan da; tarafları ve yaşananları giderek, kanıksamamız oluşumuzdur!

***

Ne olayın failine, hakikatine odaklanıyoruz, ne de odaklanabiliyoruz?!!.. Ne de, insani, vicdani noktada bir sorgulamaya gidip; gerçeği görme gayreti içerisinde; bizi bizden yeter ettiğiniz deyip, karşı durmuyoruz, durmada imtina ediyoruz

***

Yani, herkes; kendi ideolojisi, siyasi fikri, kapital rantı, feodal üstünlüğüyle; akan kana, dökülen gözyaşına, geride kalana bakıp duruyor!.. Ha bir de, üst akıl oyuncağı gerçeğiyle, ipini tutana odaklı; pinokyo misali, hareket edenlerin işbirliği de ayrı bir körük!!

***

Aslında, her şey açık ve nettir!.. Sıkıntı, kötülüklerin yarıştırılmasında; üzerinde debelenip durulmasında.. Eğer ki, kötülükleri terk edip, iyiliklerin kulvarında bir yarış, sergilemiş olsaydık, hem hakikatlerimizin farkına varırdık, hem de acılarımızın son bulmasında, mesafe kat ederdik.. Yani; insani, vicdani ve merhametli olurduk..

***

Ama.. İşte o amayı, demememiz gerekir.. çünkü; yapmıyoruz Bölgemizi, ülkemizi, milletimizi acılara boğan hadiseler karşısında, klişeleşmiş ifadelerimiz de her vakıa sonrası dile getiriyoruz Ancak sonra, unutuyoruz, taki bir vakıa oluşana kadar!!!.. Sonra aynı, trent!

***

Dün bu minvalde, Ahmet Hakanın bu bir beklenti sorusudur diyerek, ifade ettiği cümle!.. çözüme, kardeşliğe, samimiyete odaklı; sorunun yanıtı.. Ancak kim verir?

***

Helin Bölekin ölümüyle, Kulptaki 5 sivil vatandaşın katledilmesi vakıasına gösterilmesi gereken ortak tepkiyi acaba diyerek, sorgulamış! Aslında kıyaslanamaz, ancak niyetin halisliğini ortaya çıkarma açısından, hamle basamağı!...

***

Malum, Helin Bölek DHKP-C sempatizanı!.. Yani, kanun karşısında Terör Örgütü militanı.. Grup Yorumun elemanlarından.. Ölüm orucunda öldü.. Ki, ölüm orucu kişi acısından bir cinayettir, kabulü de mümkün değil..

***

çünkü, insan hayatına kasıt, ister kendi, ister başkası hiçbir gerekçeye rıza gösterilemez.. Göz yumulamaz!.. Hele ki, ölüm orucu teşvik edilemez, kahramanlık diye de, sunulamaz! Ama bizde, birisi kahramanlıktan dem vuruyor, diğeri ölsün diyor.. Kimse; yaşasın ya da neden bu böyle demiyor?..

***

Dönersek, Hakanın beklenti sorusuna!.. Şöyle diyor

***

Helin Bölek için.. Helinin katili devlettir.. Helini devlet öldürdü falan diye sosyal medyada mesaj üstüne mesaj sarkıtanlar

***

Utangaçça da olsa.. Beş köylünün katili PKKdır.. Katil PKK diye cümleyi kurabilecekler mi acaba?

***

Biliyorum!.. Bu beklenti sorusuna; birileri farklı soruları ikmale getirerek, sorgulayacaktır! Kendilerine pay çıkarmak adına, kendilerince haklılık oluşturan sonucu işletme adına efor sarf edecekler Olsun da

***

Azıcık.. Ama azıcık da olsa, utangaçlık da olsa.. Hayıflanma da olsa!.. Ülke ve millet gerçeğine; evet ya hakikaten öyleymiş denilebilse!.. İşte o zaman; kötülükler kötülüklerin yarışma, alanından çekilip, yok olurlar..

***

Yoksa!.. Kötülük, kötülükle yarıştırılmaya devam ederse; ülkemiz de, milletimiz de, devletimiz de, her daim acıların, gözyaşların, kaosların, cenderesinde bulunur ki!.. Felaketler de yakamızdan elini çekmez!

***

Bir sorum olacak..! 40 yıldır, şiddet, terör, ölüm, kan ve gözyaşıyla; yoğruluyoruz!. Öyle bir hale geldik ki, vicdanlar taşlaştı!.. Özümüze, benliğimize, kardeşliğimize, dirliğimize, birliğimize dönebilmemiz için, daha kaç insanın ölmesi, öldürülmesi, öldürmemiz gerekiyor!.. Ki taşlaşan vicdanımız, insani karakterine dönebilsin! İnsanlarımız ölmesin.. Terör denilen illetten kurtulabilinsin Cevap basit!.. İşte o basit cevap ne yazık ki; işimize gelmediği için, dolambaçlı yolu seçiyoruz..?..

***

Ne diyor, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.. Böleki öldürdüler, etrafında dans ettiler?..

***

HDPNİN MYKSI

Halkların Demokratik Partisinin Merkez Yürütme Kurulu, Güleç saldırısına dair mesaj yayınladı.. Mesajında başsağlığı dileyip, olayı kınadı.. Ve bir soru ikmale getirdi Olay bir an önce aydınlatılmalıdır? Bir kuşku mu var; failin örgüt olmadığına ilişkin? Bir emare mi var, yoksa kafa karışıklığı yaratmak mı?

***

BENDEKİ MERAK SORUSU..

Kulpun Güleç köyü.. Yani; 5 sivil vatandaşın terör saldırısı sonucu öldürüldükleri köy!.. Ki köylüler arasında Tanrıkulu soy isminde olanlar da var? Aldığım bilgilere göre Köy, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulunun köyü.. Ki, Tanrıkulu soyismini taşıyanlar, muhtemelen de yakınları.. Birinci, ikinci, üçüncü derece olmazsa da, köylüsü ve aynı soyismi taşıyor..

***

Sorum şu!.. Sezgin Tanrıkulu.. Ki yazıyı kaleme aldığım ana kadar; saldırı ve ölenlerle alakalı bir paylaşımı, söylemi, beyanı, açıklamasını görmedim, duymadım.. CHPli Tanrıkulu, Helin Bölek için, gösterdiği hassasiyeti, yaptığı paylaşımı Acaba kendi köylülerine de gösterecek mi, başsağlığı dileyecek mi, katil teröristler diyecek mi?

***

MORAL VEREN LAFLAR..

Diyorum ki bu lafları artık doktor reçetesindeki ilaçlar gibi; alalım.. Sabah, öğlen ve akşam!.. Günde; üç kez!

***

Zihnimizdeki tüm kötülükleri öncelikle boşaltalım.. Ve kendi kendimize müsterih ol ey fani Korkuya, paniğe, endişeye kapılmana gerek yok!.. Moralini üstün tut.. Gelin bir olalım, kaynaşalım, evde kalalım

***

Maske ve eldivenlerimizi kontrol edelim.. Rahat olalım.. Ben biliyorum ki, hiçbir virüs, hiç bir salgın, hiçbir şekilde Koronavirüs familyası; benden güçlü değil

***

çünkü ben; insanı yaşat ki, devlet yaşasın anlayışına sahip bir medeniyetin mirasçısıyım! Önceliğim can, sonra canan.. Hepimizin sağlığı, ülkemizin vatanımızın sağlıdır

***

İşte bu duygu ve düşünceyle; sabah, öğlen, akşam kendimizi motive edelim! Ha bu arada; mümkün olduğunca reçetenize ek olarak, sakın ola bunları yaparken, icra ederken televizyonun karşısına geçip Covid-19u konuşan, şunu ye, bunu yeme diyenlere odaklanmayın çünkü, yan etkisi var!

***

COVİD ŞARLATANLARI!..

Şu covid virüsü var ya; ne şarlatanlar üretti be kardeşim!.. Enva-isi var.. Halk deyimiyle; Seç beğen al, hepsi bir lira..

***

Öyle ya, siyasetçisi mi, hukukçusu mu, sivil örgütçüsü mü, akademisyeni mi, bilim adamı mı, ilim adamı mı?. Ha bir de, şu karı-koca mı, koca karı mı ne; bitkiciler de var?

***

Birer mucit kesilmişlerse de aslında şarlatanlar!.. Fetva ve reçete sunuyorlar.. Baksanıza adama; Fikret mi, Zikret mi, Tipit mi, Tilki mi her ne ise! Korona Muskası yazıp satıyor; hem de 200 liraya!

***

Gel de; söylenme.. Gel de buna inananlara laf etme! Allaha, Kurana, Peygambere inanmak varken.. Bilime güvenmek varken.. Böylesi; üçkağıtçı şarlatanlara güvenip; onun parayla sattığına inanmak, gaflet, delalet ve ihanetten öte bir şey değil, deyip nokta koyuyorum!

***

HAH ŞÖYLE; BABACAN!

Ali Babacan.. Bizi hayli merakta bırakmıştı; nerde bu adam diye de, buradan gaybını yapmıştık.. Neyse; dün baktım, muhaliflerin odak merkezi ekranında, konuşuyor.. Yine ekonomi.. Diyor ki, geliri olmayan 55 milyon vatandaş için acilen tedbir alınması gerekir.. Hah şöyle.. Repliğimiz bu; işte bize böyle gel Ali Babacan Ne o; sobe oyunu hali; cik deyip kayıplara karışman!..

***

***

GÜNÜN SÖZÜ

Bilginlerin aydınlatamadığı toplumları şarlatanlar aldatır...

***

Hayırlı Cumalar..