ÖLÜMLERE BİLE İDEOLOJİK BAKIŞ!
Eklenme: 11/9/2019 12:00:00 AM

Bir değil, binlerce kez yazıklar olsun bize!.. Akla ziyan bir haleti ruhiyat içerisinde çukurlaştıkça çukurlaşıyoruz.?.. Anlamak zor.. Baksanıza, İstanbulda bir evde ölü bulunan, dört kardeşle ilgili yürütülen polemiklere! Acı hisseden yok varsa yoksa; siyasi bir kamplaşma!

***

Enva-i söylem ve iddia var. Ne garabet bir haldir ki, biri diğerinin tezini, iddiasını söylemini çürütme gayreti içerisinde. Yani Koyun ve Kasap meselesi gibi; bir cenderenin içerisinde, meselelerimizi tartışıyoruz...

***

Kimse; dört kardeşin hayat hikayesinin son noktasının öncesine bakmıyor.. Yoksulluğa, aşsızlığa, işsizliğe, çaresizliğe, sosyal depresyonuna!.. Kesilen elektriğe, biriken ev kirasına

***

Tüm bunların ötesinde; her birinin yaşının 40 ila 60a gelmesine rağmen; evlilik yapmama halleri.. Asosyallik yani.. Ve daha bir çok olumsuzluklar zincirine, prangalanmış hayat merdivenleri

***

Doğrusu!.. Ölümlerindeki temel nedeni tek bir faktöre bağlamak.. Ya da; yoksulluk deyip atmak, ya da psikolojik deyip, hükmü vermek; gerçekçi bir tespit olmadığı gibi, hakikatlere karşı da zihinleri ve gözleri kapatmış oluruz!

***

Ne var ki, sözde aklı selim olan, mürekkep yalamış, akademik unvan almış, aydını, yazarı çizeri, sosyoloğu, psikoloğu belli bir kamplaşma içerisinde; işi ideolojik ve siyasi merhaleye taşır hale gelindi..

***

Dahası!.. İş iktidar muhalefet çatışmasına döndü Neymiş dört kardeşin ölümünü psikolojik olarak, değerlendirirsen.. Yani, yoksulluğa, fakirliğe, elektrik ve kira ödeyemez şeklinde, yorumlamaz isen! Salt Psikolojik ve evlilik odaklı, görürsen...

***

Sen.. O zaman hükümet yanlısı oluyorsun.. Yani iktidarın adamısın!

***

Yok!.. Eğer ki, yoksulluğa, işsizliğin, açlığın çatısı altında bu dört kardeş siyanür içerek, toplu intihar etti dersen!.. İktidar sosyal devlet anlayışını yerine getirmedi, ölümler politikasından kaynaklı der isen.. Sen, o zaman da en baba muhalif oluyorsun.. Yani iktidar karşıtı mahalledensin..

***

Ama; kimse bunların kimsesi yok mu, yakını, akrabaları, birinci, ikinci, üçüncü derece aile fertlerinden biri var mı diye soruyor mu?.. Yok.. Baksanıza; dört kardeşin hala da cenazesini almaya gelen bir akraba yok Genç bir kadın ölen kızlardan birinin arkadaşım deyip, sahipleniyorKi, kimsesizler mezarlığına defnedilecekler..

***

Velhasıl!.. Şu mariz ruh halimize binlerce kez yazıklar olsun ki acımızı da, temel sorunlarımızı da; politik ve ideolojik kazanda, ha bire kaynatıyoruz Galiba; çıkmazımız da bu.. Ve yine galiba; dört kardeşin intiharındaki sır da bizim bu maraz çıkmazımızda saklı!..

***

Yazıya nokta koyacakken, bilgilendirdiler.. Dediler ki, Diyarbakırın Bağlar ilçesinde vahşet bir vakıa yaşanmış diye.. Haberi okudum.. 21 yaşındaki bir genç, 49 yaşındaki babasını uykuda iken, önce boğazını kesiyor.. Yetmiyor, 15 yerinden bıçaklıyor

***

Sonra!.. Babasının cesedinin başucunda, oturup sabahlıyor.. Polisi arıyor.. Ben babamı bıçakla keserek, öldürdüm. Gelin beni ve cesedi alın. Polis gelip gözaltına alıyor, ceset ise otopsiye gönderiliyor..

***

Peki cinnetin, şiddetin, vahşetin nedeni, ya da tetikleyen etkenler nedir?.. Doğrusu, bu minvalde henüz beyan edilmiş bir neden, ya da failin, babasını öldürmeye götüren unsurlar açısından, bir beyanı yok..

***

Merak ediyorum; maraz halimiz bu evlat vahşetine nasıl bakacak?. Uyuşturucu mu diyecek, yoksulluk mu, diyecek, eğitim ve öğretim mi diyecek? Ne diyecek. Ha bir de, iktidar muhalefet, siyaset ve ideolojik, fikriyatın hüküm hangi minvalde olacak?..

***

Diyeceğim şu; maraz ve mariz halimiz, bilinmez bir denklem gibi toplumu derinden derine bölüp parçalıyor? İşte ivedi bir şekilde, millet olarak bizim yıkıcı ve yok edici maraz halimize karşı rehabilite edilmemiz gerekir..

***

Yoksa, bu ruh haliyle biz ne bir arpa boyu kadar ilerleyebiliriz ne kendi benliğimize, ne de gerçeklerimize vakıf olabiliriz Aman ha, akla mukayyet olun; azıcık kalmış o da gitmesin!!!

***

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.