ORDA BİR DUR ARKADAŞ!…
Eklenme: 10/27/2021 12:00:00 AM

çuvaldızı kendimize batırıyoruz.. Şimdi de iğneyi biz batıralım.. Ama, dost meclisi noktasında.. Hayat Pahalılığı tartışılmaz bir gerçek.. Piyasalardaki fahiş fiyat fecaati, orta yerde cereyan ediyor.. Döviz kurundaki vahşilik o biçim!.. Sosyal ve siyasal yöndeki, vesayet üretici hal, tartışılmaz!.. İçten ve dıştan buhran üretici aksiyonel senaryoların sahnelenmesi; gözler önünde sinema filmi gibi izleniliyor Bir bütünlük içerisinde hepsi bilumum bir ruhla saldırı kodunda, vurdukça vuruyor!

***

Nedenler ve hedefler farklılık arz ediyorsa da, özü itibariyle mağdur hep halk olmuştur, olmaktadır! İşte, alev alev yanan mutfak!.. çarşı pazardaki pahalılık..! Bir kilo domatesin, bir kilo yağın, şeker ve unun fiyatının saat başı zam alıp, değişmesi!.. Gün geçmiyor ki, akaryakıta zam gelmesin.. Elektriğe, suya, doğalgaza, güne özgü fiyat bindirmesi, otomatiğe bağlanmış gidiyor!

***

Tablo, halk deyimiyle, ne elde, ne avuçta kalan bir şeyi bırakmadı!! Pandeminin varlığı da, hepsini alıp-götürdü.. Yastık altı da boşaldı.. Hanımların alyansı da, satıp yenildi? Şimdi, çıpıldak bir halde, iş, aş fakiri, yoksunu bir hale gelindi İster zengin, ister fakir, ister orta direk bugün, 7den 70e herkes günlük yaşamın hayat pahalılığından şikayet ediyor, veryansında bulunuyor!

***

Tencerenin, tavanın öfkesiyle tepkisini dile getirerek, bu böyle gitmez narasını herkes bilfiil atıyor Hal bu iken, her şey orta yerde cereyan ediyor iken bakıyoruz ki birileri arz-ı endam ederek orda bir dur arkadaş diyerek, frenleme yapıyor.. Nasıl bir akıl tutulması ise; frenlemeye dair ortaya konulan gerekçelerde şüyu vukuundan beter misali?

***

Adam diyor ki!.. Ne bağırıyorsunuz, ne çağırıyorsunuz, neden şikayet ediyorsunuz! Hepinizin evinde, beyaz eşya var, buzdolabı, televizyon var.. Her evin bahçesinde bir araba var.. Artık ikinci el araba bile siparişle alınıyor.. Araç yoğunluğuyla trafiğe çıkılmıyor Bir evde, bir değil, her insanda bir cep telefonu var artık.. Kiminde, iki üç tane var.. Hali vaktiniz yerinde; nankörlük etmeyin!.

***

Vay da vay!.. Milletin ekonomiksel hal-i durumunu, cep telefonuyla sorgulayıp, can yakan hayat pahalılığını hafife indirgemek de neyin nesi!!! Ne olmuş deyip, kenara itme anlayışına elbette ki vatandaş da orda bir dur arkadaş diyecektir!.. Cep telefonu dediğiniz, günümüzde yaşamın bir parçası! İşini de, aşını da, yaşamın diğer olup-bitenini buradan, organize ediyor vatandaş artık!.. Ki sizler de aynı işlemi yapmıyor musunuz!?

***

Pandemi döneminde, o telefondan ders- eğitimi verilmedi mi?.. EBAnın programları, oradan gençlere öğrenimi yapılmadı mı?.. Öğretmenler derslerini o akıllı telefonlarla vermedi mi?.. Bugün bile, Pandemi nedeniyle HES kodunu neyle sorguluyorsunuz, ya da soruyorsunuz! e-Devlet işleminizi de, neyle yapıyorsunuz! Sahi ya siz neyin kafasındasınız be arkadaş; orada bir durun ya, ne bu kendi iktidarınıza ha bire suikastlar tertiplemeniz!! Sizi gidi, içteki kurtlar?

***

Ev, araba dediniz de! Sizin kiralardan haberiniz var mı? İşte Diyarbakır En basit varoş semtte bile; kira artık 750 liradan başlıyor Bağların Bağcıları, Kayapınarın 75. Yol bölgesinde kiralar, 2 artı bir daire İki bin 500 liradan başlıyor artık! Evlerin satış fiyatı dün 500 bin lira idi, bugün 1 milyon 500 bin lira.. 2, 3, 5 milyona satılan daireler de ayrı!...

***

Araba fiyatları gemi azıya vurmuş misali.. Uçtu uçtu sizin gibi uçtu!.. İkinci elin siparişli hale dönüşmesi de, fiyatların katlamalı olmasındandır!! Ki artık, arabası olan trafiğe de çıkamıyor çünkü, benzinin litresi 10 lirayı geçti Bir yumurtaya yanaşabilen varsa gelsin Et mi, tavuğun kilosu bile, 25lerde Ne diyorduk orada bir dur arkadaş, senin ekmek fiyatından haberin var mı?..

***

Ne diyelim; deve kuşunun olup-bitenden korktuğu zaman başını kuma gömer gövdeyi de, dışarda bırakma halini bu ülkeye yaşatıyorsunuz artık!! Onun için, orada bir dur arkadaşın durup, derinden derine düşünmesi gerekir; tencere ve tavanın ne kadar kızgın ve tehlikeli sonuca neden olabileceğini idrak etmeli!? İş güvenilmez noktasında bardağı taşırsa işte o zaman, iş işten geçmiş olur! Bizden dost acı söyler misali söylemek!...

***

İçİMİZDEKİ İRLANDALILAR!

Gel gelelim, içteki elin gavuruyla iş tutan irlandalılara.. Hükümetin içerisindeki ağacın kurtları kadar, bunlar da ülkenin içindeki kurtçuklar? Ne yazık ki, çoklar!.. Öyle ya, uzun bir süreydi, pusuya yatmışlardı.. Kurtla Kuzu hikayesine, odaklanılmıştı!.. Son hesapları, 10 Büyükelçi muhtıra çekecekti Başaktör ABD parmak gösterecekti Erdoğan da, ferasetsiz tavıra kapılıp, tepki verecekti!

***

İçteki vandallar da görev üstlenerek, tepkiye şiddeti ekleyip körükleyecekti!.. İşin içine bir de, siyasi suikast, cinayet gibi, derin gladyoyu da, katacaktılar Böylece vesayete, müdahaleye iştah açtırılacaktı?.. Ve hepsi, yedi düvel misali, tepemize, tepemize binip vuracaklardı?.. Linç operasyonuyla, hal-i perişanlığı ikmale getirip, Milli iradenin tasfiyesi böylece kendi iradelerinin hükmüyle sağlanmış olunacaktı!

***

Ama olmadı!.. Türkiye eski Türkiye, iktidar bildik sıvışan iktidar değil.. Diklenmeyerek dik durdu, diplomasiyi, uluslararası gücüyle, BM, NATO ve ABDye lobisiyle manevra yaptırdı. Erdoğan ferasetini kullandı.. Bir ülkenin iç işlerine, yargı bağımsızlığına bir başka ülkenin müdahale edemeyeceği, laf edemeyeceğini hatırlattı. Ki onlar da, Viyana Sözleşmesine atıfta bulunarak, halk deyimiyle tükürdüklerini yaladı!..

***

Peki içimizdeki irlandalılar bu u dönüşüne ne tepki verdiler?.. Eee, düne kadar yağlama, cilalama yaparak, Büyükelçiler birer kahraman, özgürlükçü diye, lanse edip, yazıp çizenler ne diyor şimdi?..

***

Ağızlarından dökülenler bir itirafname gibi! Büyükelçilere seslenerek;

Madem yaptığının arkasında durmayacaksın, cezaevindeki bir mağdur üzerinden ne diye diplomasi oyunu oynarsın? ABD ve AB ülkeleri Kavalayı malzeme edip, beceriksiz işlerle iktidarın sorumsuz politikalarına su taşıyorlar.. Bunu diyen kim; Şirin Payzın!..

***

Bakar mısınız, bu ülkenin sözde evlatlarına, yazar, çizer kadrosuna! Kendi ülkesine, diş bileyenlerin, geri adım atmasını bile içlerine sindiremeyerek, Neden geri adım attınız, neden ısrar etmiyorsunuz diyorlar Sahi ya, siz kimin çocukları, evlatları, hangi milletten ve ülkedensiniz ya!..

***

LOJİSTİK MERKEZİ!

Okur sorusuna yanıt minvalinde!.. Diyarbakırın Lojistik Merkezinin akıbeti soruluyor.. İhalesi yapıldı.. İki firma şartname aldı.. Ama bir tek firma katılıp, teklif sundu İşin yükü, parasal tutarı yüksek ve ağır.. Bitimi, hayata geçirilmesi Diyarbakırın sosyal ve ekonomik yönde, yaşamını büyük ölçüde değiştireceği gibi, Güneydoğu kadar Ortadoğunun temin merkezi, istasyonu olur?

***

Ama velakin, Lojistik merkezinin yapımı işinin rekabetsiz bir rotada, arazi karşılığı yap, sat, işlet modelini kapsadığı için; akıbeti açısından, güven tesis etmiyor.. Ki, hal-i hazırda yapılan kulisler de buna işaret ediyor.. Neyse mevzu hal-i hazırda hayli ter-u taze.. Yer teslimi, sözleşme imzalanması, ihalenin onayı sonrasında; gidişatın seyri bir fikir ortaya koyar? Şimdilik bu kadar diyelim!?..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Türkiyenin düşmanlarıyla, muhaliflerin sözleri, eylemleriyle aynı paydada buluşuyorsa, ülkemin hal-i durumuna çekilecek zılgıt, vay malamını olur?..