POLİKLİNİK NEDEN KAPALI?
Eklenme: 4/28/2020 12:00:00 AM

İlgili ve yetkili zevata, mevzuya girmeden buradan duyurulur diye sesleniyorum!?

Sonradan, duymadım, bilmiyorum, görmedim, denilmesin!

Mesele ciddi ve önem arz edici, olduğu için, ivedilikle müdahale gerekli

***

Hadise şu; Bağlar Semt Polikliniği neden kapalı?

Ki bir aydan, beridir kepenkler indirilmiş, herhangi bir sağlık hizmeti verilmiyor, ne hekim var, ne sağlık personeli!

Tablo, resimde görüldüğü gibi

Hayırdır

***

Ki, Bağlar ilçesi nüfus bakımından, birçok ili geride bırakan bir nüfuz çoğunluğa sahip olduğunu bilmeyen yoktur!

400 bin nüfusu var!

Tunceli ve Şırnakın misli katı nüfusa sahip!

İlçeye sağlık hizmeti veren Devlet Hastanesine ait tek bir semt polikliniği..

***

İlçenin sosyal güvence ve ekonomik gelir seviyesindeki, durumu da ortadadır!

Denir ya, Hindistandaki Sağır Sultan dahi biliyor; Bağların hal-i durumunu!

Fakirlik, yoksulluk, işsizlik, diz boyu değil, gırtlakta! Evine bir kuru ekmek götürebilecek imknı olmayan aileler mevcut

***

Hele ki Surda yaşanan o tahribat sonrasındaki göç dalgasında, en büyük payı, Bağlar aldı..

Ki ilçede yaşayan 250 bine yakın kişiye Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmadan, şu veya bu şekilde yardım eli uzatılıyor

Kısacası, Bağlar her türlü şekliyle; mahrumiyetler yaşıyor..

***

İlçenin muhtarlarının ve bana, kepenk indirilmiş semt polikliniğin resmini çekip gönderen ilçe sakinlerinin, çığlığında ifade ettikleri gibi Bağların hali bu iken!

Semt Polikliniği neden kapalı?!

***

Muhtarların, semt sakinlerinin çığlığı şöyle Semt polikliniğimiz; bir aydır kapalı.? Ne hizmet var, ne doktor, ne de tahlil yapıla bilinecek, muayene oluna bilinecek bir yer var.. Ve ne de yakında bir başka, ulaşıla bilinecek bir sağlık kuruluşu var.

***

Hastası olan, illa ki Araştırma Hastanelerine gitmesi gerekiyor Araştırma hastaneleri de; onlarca kilometre uzaklıkta bulunuyor.. Gidiş-geliş, güç.. Ne paramız var, ne de gidebilecek gücümüz var.. Toplu taşıma araçlarıyla hastanelere gidebilmek için, aktarma gerekiyor. Virüs korkusu ve paniği de ayrı bir dert

***

Hastaneye gitsek de, bu kez randevu aldınız mı sorusuyla karşılaşıyoruz?.. Okuma, yazma, eğitim düzeyi, biliniyor.. İlçenin büyük kesimi, kırsaldan göç etmiş. Ayrıca, 182 nolu telefonu arayıp, randevu istemesi, derdini anlatabilmesi, zor!

O bilgiye de sahip değil..

***

Biz bir aydan beridir perişan haldeyiz. Mağduriyetlerimiz, anlatmakla tarif edilemez.. Gelip görsünler, ilgili ve yetkililer. Görsünler halimizi. Polikliniğimiz açılsın, 182den randevu alabilme bilmecesinden kurtulalım. Sıraya girmeye razıyız. Yeter ki, sorunumuza çözüm bulunsun Polikliniğimiz açılsın...

***

Evet, Bağlar ahalisinden yükselen çığlık bu!.. Ki yazımın girişiminde de ifade ettim; ilgili ve yetili zevatın acilen müdahale etmesi gerekir.? Bakalım; kim ne diyecek?. Tabi, sağlık zamana bırakılamaz, hele ki, böylesi Pandemi durumun olağanüstü şekilde, yaşandığı bir evrede!

***

NEREDEN NEREYE?

Yukarıda, Bağlar Semt Polikliniğinin neden kapalı olduğunu sorduk.. İlçe halkının, serzenişini dile getirdik.. Yetkilileri de, çözüm üretme çağrısında bulunduk..

Tabi, Sağlık Sistemimiz, Diyarbakır açısından her daim ne yazık ki; zafiyetler içerisinde olmuştur Ve ben de; her seferinde iş, ehliyetsizlerin eline teslim edilince, vaziyet bu olur demişimdir?

Şu çığlığı da, atmışımdır..

Türkiye, mevcut siyasal iktidar, sağlıkta bırakın devrim yapmayı, devrimlerin ötesinde devrimler yaptı...

***

2002leri, 2007leri, hatta 2010larla gelinen bugünkü seviye; kıyaslama yapıldığında, Türkiye Sağlık Sistemi noktasında, Dünyaya parmak ısırttığı bir ülke haline geldi..

Hele ki, şu Kovid-19la alakalı yürütülen savaşta, dünya gıpta ile bakıyor.. Gerek teknoloji, gerek altyapı, gerekse de, tıbbi donanım açısından!.. Kendine yetmenin ötesinde, Dünyaya yardım elini uzatan bir ülke

***

İşte, en bariz taze örnek! İngiltereye, Avrupaya, hatta ABDye, verilen destekler!

Ki destek verilen ülke sayısı 54..

***

Ki önceki gün, İsveçte yaşayan Türkiyeli Emrullah Gülüşkene, kızı Leylanın attığı twit çığlığı üzerine, uzatılan el!.. İsviçre, sözde dünyanın en zengin, gelişmiş ülkesi; ama sağlık hizmeti, mevta!

Virüse yakalanan ve evinde ölüme terk edilen Gülüşkene, Özel Ambulans Uçak gönderilerek, Türkiyeye getirilip, tedavi altına alındı..

***

Nitekim dünyanın birçok ülkesinde tahliye edilen insan sayımız, 60 binin üzerinde!

Ve bunlar, Türkiyeye getiriliyor, 14 gün karantinada tutuluyor; sonrasında evine gönderiliyor.. İşte tüm bunlar, Sosyal Devlet ilkesiyle, ücretsiz yapılıyor

***

Türkiye artık her refleksiyle, alkışlanan bir ülke!

Önceki gün, Selvinin yazısını okudum!

Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özalın, kalp krizi geçirirken, bir sedyenin olmayışı, karga tulumba araçtan bozma bir ambulans ki hiç bir tıbbi donanım olmayan araçla, hastaneye taşınması ve vefatı

Denir ya, 18 yılda, Türkiye nerden nereye geldi!

***

EDEPSİZLER!

İçim, içimi yiyor..

Öfkem sel gibi..

Ya rabbi sen sabır eyle..

Bakar mısınız şu edepsizlere?

Mübarek ramazan ayı içerisinde, İslam diyarında, Müslüman bir ülkede..

Ne idüğü belirsiz bir karakterle; İslama, İslam hakikatlerine, Dine ve Din adamlarına edepsiz, haysız ve şuursuz bir biçimde, aşağılık bir ruh karakteriyle salya akıtıyorlar

Dini aşağılamaya çalışıyorlar...

***

Dün de ifade ettim..

Bu salya akıtıcılar, ne garip ve garabet ki bir zümre olarak kendilerini İnsan hakları ve Hukuk savunucuları olarak lanse ediyorlar

Ki zerre-i miskal o kulvarda yürüdükleri yok; tüm fikriyatları ideolojik!

***

Haykırmamak elde değil; ebe gafiller diye!?

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaşın kendisine özgü fikrine, düşüncesine, hayat anlayışına yönelik; kininiz şahsi değil

Sizin kininiz, Kuran-ı Kerime, Ayetlere dinimize ve İslamiyetin hükümlerinedir

***

Şunu iyi bilin ki; bu yurtta, bu vatanda, bu millette, ezana susamışlık olduğu sürece, Kurana ve İslam hakikatlerine bağlılık devam ettikçe, Peygambere anam-babam sana kurban sevgisi dinmedikçe, sizin hükmünüz zerre-i miskal hkim olamayacak?

***

Dün yazıya nokta koyarken haber geldi!

Ankara Cumhuriyet başsavcılığı, Ankara Barosunun, aslında Baronun bütüne ve üyeleri değil, Baro başkanı burada muhatap, Erbaşla ilgili yaptığı açıklamadaki ifadelerden dolayı; dini değerleri aşağılama suçundan resen soruşturma açtı

Salt, Baroya değil, İzmir barosuna da Ankara İHDsine de

Neyse; yargı ne karar verir bilmem; ama halkın vicdanlarında, onlar Lt kavminden aşağı değiller..

***

GÜNÜN SÖZÜ.

Şu virüs var ya, benim ben diyen ne medeniyetlerin maskesini düşürdü?