SİZ HANGİ DİNE İNANIYORSUNUZ?..
Eklenme: 4/29/2020 12:00:00 AM

Ankara Barosu.. Siz, İzmir Barosu.. Evet, Diyarbakır barosunun siz yönetim kadrosu!.. Görünen o ki; İslam dinine inanmıyorsunuz, karşı kulvarda yürüyorsunuz?!

***

Yoksa! Siz, Allahın kelamını, ayetini kabul eder, onu ümmetine anlatan Din adamına da, itiraz etmezdiniz?.. Ve hayatınıza, Kuran-ı Kerimi adapte ederdiniz!..

***

Eşcinsellik gibi sapkınlığa göz yummaz, sapkınlığı toplumsal çöküşün en büyük etkeni, olduğuna iman getirip; ahlaki çürümüşlüğe, meyil verici zinaya, fuhuşa yasak bayrağı çekerdiniz!.

***

Hırsızlığı, uyuşturucuyu, faizi, rüşveti, yani İslamın haram kıldıklarına tavizsiz riayet gösterir, milletin iyiliği ve sağlığı, huzuru için helal olanlarında uygulanmasına, öncü olurdunuz?!

***

Hak, hukuk, adalet, eşitlik herkes için bir bütünlük olması gerektiği.. Allah huzurunda, herkes bir kuldur hükmüne, bağlı olur.. Zulme, cinayete, ölüme ve şiddete tavizsiz karşı dururdunuz!

***

İster bireyin, ister ailenin, ister cemaatin, ister milletin, ister ülkenin!.. Hiçbir şekilde, siyasal, ideolojik ve ırk beri yanda kapital güç noktasında, hiç kimse ötekinden üstün olmadığına, eşit olduğuna inanırdınız

***

Sizin yaşam çizginiz, özgürlüğünüz karşınızdakinin yaşam çizgisi ve özgürlük sınırıyla; sınırlı olduğuna iman ederdiniz! Ne atalarını, ne ecdadını, ne de tarihini küçümsemez, sahiplenirdiniz!..

***

Neyse!.. Sizde, bunların zerre-i miskal varlık ve etkilenme medeniyeti yok!.. Ne yaşıyorsunuz, ne de görünen o ki yaşanmasına rıza gösteriyorsunuz?.. Karşısınız!

***

Yani, İslama inanmıyor ve Müslüman olmanın kriterleri de taşımıyorsunuz?.. Yoksa, son Peygamber, İslamın ve Müslümanların rehberi Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammede (S.A.V) çağlar öncesinden gelen şahıs diye, söz etmezdiniz?!

***

Peki, siz hangi dine, inanca mensupsunuz, ya da inanıyorsunuz!.. Yoksa, üç semavi dine de, Allahın bir olduğu ifade ediliyor, ama siz inanmıyorsunuz.. Siz; ateistmisiniz? Sanmıyorum!

***

Ki, Yahudi de olsanız, Hristiyan da olsanız.. Ya da başka bir mezhebe de mensup olsanız.. Yani, hangi dine ve inanca, mezhebe inanıyorsanız inanın, hiçbiri sizin şuanki düşünce, fikir ve ortaya koyduğunuz tavra rıza göstermez!...

***

Ötesi; insanım diyen herkes.. Cibilliyetine bakılmaksızın.. Aha da sokakta sorun, soruşturun, konuşun Hepsinin tepkisi şu olur; yahu siz nasıl bir mahluksunuz?

***

Ha bu arada, şu mahlukluğunuz var ya, sadece size özgüdür. Öyle, Başkanı olduğunuz kurumun üyeleriyle aynı kulvarda değilsiniz.. Siz ve yönetimde yer alan küçük bir zümresiniz; bu gaflet ve delalet çukurunda olan!

***

Nitekim, Diyarbakırda 74 Avukat sizi reddediyoruz deyip, Biz Lut kavmini sahiplenmeyiz dedi.. Öyle inanıyorum ki, Türkiyedeki barolara kayıtlı on binlerce avukat; bizim inelerle işimiz olmaz diyor

***

BUNLAR SUç DEĞİL Mİ?..

Ey hukukçular..

Ey insan hakları savunucuları..

Ey siyasiler..

Ey Akademisyenler..

Ey kalem sallayanlar..

Zina

Fuhuş..

Livata...

Taciz..

Uyuşturucu..

Rüşvet..

Hırsızlık..

Yolsuzluk..

Usulsüzlük..

Terör..

Şiddet..

Cinayet

Tüm bunlara siz cevaz mı veriyorsunuz yani?..

Deyin bakalım..

Bunlar suç içeriyor mu, içermiyor mu?..

***

SEMT POLİKLİNİĞİ AçILIYOR...

İl Valisi Hasan Basri Güzeloğlu açıkladı Güzeloğlu dün sabah makamından telefonla aradı.. Uzun bir görüşme yaptık, şehrin temel sorunlarını tabiri caizse; Adan Zye konuştuk.. İstişare, görüşmesi oldu

***

Ki, önümüzdeki günlerde, bu görüşmenin bazı başlıklarını sizlerle paylaşacağım.. Ama öncelikli olarak, dün kaleme almış olduğum, Bağların son bir aydır çektiği sağlık yönündeki çilenin artık son bulacağına ilişkin; müjdeli haber!

***

Malum, dünkü yazımda kaleme almıştım.. 400 bin nüfuslu, merkez Bağlar ilçesinin tek sağlık kuruluşu olan, Bağlar Semt Polikliniği, bir aydır hiçbir gerekçe ortaya konulmadan kepenkler indirilerek, hizmet askıya alınmış diye

***

Yoksul, fakir ve gelir düzeyinin en düşük olduğu, 250 bine yakın sosyal destek alan ilçe halkının, polikliniğin kapalı olması nedeniyle, büyük mağduriyetler yaşadığını ifade etmiştim..

Araştırma hastanelerinin, ilçeden uzaklığı, ulaşımdaki sıkıntı ve tabi ki, 182 nolu hattan muayene randevusu alabilme gibi durumun yarattığı çile.. Beri yandan da, pandemi korkusu!

***

İlçe halkı kadar, mahalle muhtarlarının da, serzenişiyle yetkili ve etkili zevatı göreve çağırıp, acilen soruna çözüm bulmalarını istemiştim.. İşte Vali Güzeloğlu da, tabiri caizse vakıaya el koydu.. Güzeloğlu, soruna çözüm getirdi..

***

Ve şöyle dedi; Hiç bir gerekçe sağlık hizmetinin aksamasına, neden olamaz?.. Ben halkımın, hele ki Bağlar halkının mağdur olmasını, çile çekmesini, istemem, taviz de vermem.. Vatandaşımı da, kilometrelerce de yürütmem.. Semt polikliniğimiz tam teşekküllü, eskisinden daha donanımlı şekilde, İl Sağlık Müdürüne emir verdim yarından(bugünden) itibaren hizmet vermeye başlanacak..

***

RAKAMLAR SEVİNDİRİYOR

Olmaz mı?. Ölü sayısı düşüyor.. Vakıa sayısı azalıyor.. İyileşenler artıyor.. Test oranı da, yüksek.. Yani gelişmeler; kovid-19la alakalı mücadele, ortaya konulan savaş; sevindiren sonuçlar veriyor

***

Der demez insan; bir hoş oluyor.. O paranoyak hal, yavaş yavaş erimeye başladı.. Ki el yıkama da, dezenfektan kullanımında, ha bire kolonya ele sürmekten, yani pimpiriklikten biraz öz güvene yöneldik..

***

Her ne kadar oh be deyip, rehavet gibi bir hal oluşsa da, tedbiri elden bırakmamak gerektiğini, kulağa küpe misali, tutmalıyız!.. Yaşlılara ve çocuklara, kısm-i bir sokak özgürlüğü gelecek diye bekleniyor.. Gelmeli Ama kurallı, sınırlı ve kontrollü!.. Saldım çayıra, Mevla-m kayıra değil..

***

ZİKRİ DE, FİKRİ DE?..

Ne demişler; fikri neyse, zikri de odur.. Zikri neyse, fikri de odur.. Şu; muhalefetin dili de, fikriyatı da aynen böyle!.. Değişmiyor.. Ah bir değişebilse

***

Mesela.. CHP Lideri Kılıçdaroğlu çıkıp dese ki! Yahu, mahalli seçimler öncesi, bağırdık, çağırdık, tepki koyduk, söylenip durduk şu Şehir hastaneleriyle alakalı.. Hatta, fiyasko, rant odaklı dedik!

***

Ne yazık ki biz bunu ön yargıyla deyip, durduk Ancak gördük ki, hiç de öyle değilmiş.. Şuan, kovid-19la mücadele, Sağlık Sistemini ayakta tutan, en büyük kurumlar oldu.. Yani boşuna; yapılmış değil..

***

Peki diyebiliyor mu; muhalefetin ana dili?.. Maalesef.. Onun içindir ki; Türkiyenin en büyük açmazı; muhalefetin doğru ve istikrarlı bir muhalefet ortaya koymayışıdır..

***

GÜNÜN SÖZÜ

Cehalet karanlık tünel gibidir; içine giren toslamaya müstahaktır