TEPKİ HALAY'A DEĞİL..
Eklenme: 10/22/2021 12:00:00 AM

Adam tutturmuş halaya çıktığım için, eleştiriliyorum deyip duruyor.. Ula Allahtan kork.. Tepki, eleştiri senin grant tuvaletle halaya çıkman değil; tepki halayın türküsüne, kültürüne, medeniyetine, anlayışına siyasal kimliğine karşı inkar ve asimilasyonu dayatan, vesayetçi faşizanlığınadır

***

Kürtleri yok sayan, Ahmet Kayaya Kürdüm, Kürtçe kaset yapacağım dediği için, vay şerefsiz manşetiyle, onu vatanından, milletinden ırak tutup, yüreğindeki hasretle idam sehpasına çekmenedir, tepki!

***

Hafıza Odasının iç dünyasında yaşanan dramları, acıları, insanlık dışı muameleleri, halayına magazinleştirenedir.. Hiç bir şey olmamış gibi; lahmacunun gramına, inceliğine, katkı malzemesine, olayları indirmenedir tepki!...

***

Parayı veren Ahmeti alır diyen zihniyetin, bugün bu lafları, bu infazları, bu faşizanca tutumları icra etmemiş gibi, Ahmet Kayanın ölümünde yaşadığı ve yaşatıldığı insanlık dışı muamelede paylarının olmamışçasına, arz-ı endam etmelerinedir tepki!

***

12 Eylülden be haberdar, 5 Nolu cezaevinde yaşananlardan zihni de, fikri de yaşamı da ırak olan, Kürtlerin varlığını dahi bilmeyen, dillendirmeyen, görmeyen, tabutların önünde gece kıyafetiyle magazin medyasına poz veren, mankenlerin podyum süvariliğinedir tepki!

***

Kürtlerin taleplerine karşı çıkan, çözüm sürecinde siyasal iktidarı yerden yere vurup vesayet üreterek, toprağa gömme gayreti içerisinde olanlar, Kandilden gelenlerin Haburda yargılanması, ifadelerinin alınmasına zehir akıtarak, hükümete demediğini bırakmayıp, suikastlarda bulunanların, hayrola dedirten beş benzemez ittifakınadır tepki!

***

Güneydoğunun, 40 yıldan buyana yaşadığı travmanın sadece bir tarafını yansıtan, diğer tarafı görmezden gelen sanatın da, tarafsızlığına, ilkesine çirkinlik katılmasına, PKKnın da mağdurlarının olduğunu gösteren bir hafızanın olmayışına, 17 bin faili meçhul cinayeti, asit kuyularını, JİTEMin de dahil, bir bütünlük hafızasının ortaya konulmamasınadır, tepki!

***

Geçmişle yüzleşme, geçmişle hesaplaşma fikrini, düşüncesini, siyasi ve sosyal dokusunu ortaya koyamayan anlayışın, yüzleşerek barışmadan kaçmasınadır, tepkinin ve eleştirinin dozajının bu kadar yüksek olması! İki kare resim, bir halay, iki manken, üç-dört rengarenk tabut, bir şeyler ifade etse de; 40 yıllık acı dolu dramın hafızasını silmez, sildiremez!

***

BİZİM AKILLILAR?..

Diyorlar ki, Erdoğanın Afrikada ne işi var Türkiye ikide bir Afrikaya neden gidiyor?.. Angola nere, Türkiye nere? Togoda ne var ki?.. Uçak dolusu insanların oraya gitmesine ne gerek var?.. Masraf çok Ekonomiye büyük zarar veriyor? Bu kadar fuzuli işlerle ülke ve devlet niye meşgul ediliyor?..

***

Kaç gündür bu tartışma, hakim bizim akıllıların cephesinde Eee, haksızlar mı?! Her bir uçağın kalkışı da, inişi de bini bir para.. Yeme, içme, yatma da var Ağırlama, karşılamada, seremoni, hediye, paket Hepsi; yüklü bir külfet, yüklü bir para gerekiyor Ülkenin bütçesine büyük yük!!

***

Peki, bizim akılların demek istediği nedir o zaman?.. Yani, ticaret yapılmasın.. İhracatta, ithalatta bulunulmasın.. Ne İHA ne SİHA satışları hiç ama hiç pazarlanıp, satılmasın.. Ülke ziyaretleri ticaret üzerine yapılmasın.. Sadece, yaz tatili mevsiminde, havailere gidilsin

***

Kısacası, tamamen, kapıları kapatalım, evlere kapanalım, yemeyelim, içmeyelim İyi hoş, güzel, akıllıca bir düşünce!. Acaba, siz de araba kullanmazsanız.. Binmeseniz.. Malum, benzin fiyatları uçtu.. Bir depo yüklü bir parayla doluyor.. Yakıt parası ödemezsiniz.. Evde oturun, dışarı çıkmayın Hatta, elektrikleri de söndürün, her ay zam var, fatura yüklü!.. Doğalgazı da kesin.. Musluklara da, tapa vurun

***

Ohhh ne güzel bir hayat! Düşünme modundan hiç ama hiç çıkmayalım!!.. Ferasetimizi de kullanarak gıda masraflarından bile tasarruf edip, evin içerisinde bile dolaşmayıp, düşünelim!! çünkü hal-i duruma harcayacak proteine de ihtiyacı kalmaz!.. Zaten beyne de ihtiyaç hasıl değil

***

Ne hallerdeyiz ya! Gülünür mü, ağlanır mı, yenilir mi, yutulur mu, sineye çekilir mi çekilmez mi? Garip düşünme kotası bu! Yazık ya bizim kıt akıllıların zihnini kilitleyen siyasi düşüncelerinin yıkıcılığı Haset, kin, nefret körüğüne kaptırmışlar kendilerini. Tabi onları anlıyoruz, anlamıyor değiliz! Onun için de siz düşünmeye devam edin diyoruz!?..

***

Peki, ya elin oğlunun gavurluğu neyin nesi?.. Bunlara verilecek cevap açık ve nettir Biz orada, sizin gibi yer altı ve yer üstü defineleri aramıyoruz.. Biz insanlığı aşılıyor ve götürüyoruz Aramızdaki fark bu!..

***

Sonuç biri soft düşüncenin oturma modundan kendini kurtaramıyor! Elin gavuru da, elindeki pazarları kaptırmanın kudurmasında çünkü; Türkiyenin hedefi küresel güç ve vizyon sahibi olmak?

***

20 yıl öncesi 3 milyar dolar olan, ticari hacim bugün 25 Milyar doların üzerinde. Endişeleri bizim insanlığımızla yıllardır var ettikleri pazarın ellerinden gidecek olmasıdır

***

Onun için, bizim daha çok uçak indirip, kaldırmamız gerekir Eğer ki, milletin, devletin ve iradenin bağımsızlığına karşı kör düşüncenin gayreti bu kadar hasımlıkla kendini deşifre ediyorsa demek ki doğru yoldayız..

***

BUNLAR NEYE TALİPLER

Vallahi anlamak zor!.. Oturdukları yerde kıskıvrak kendilerini bağlayan düşünmenin düşüncelerinden olsa gerek.. Yoksa, ahali farkına varırdı, bizim akıllıların neyi isteyip, ne istemediklerini?..

***

Ama yok!.., Ki onlar da neyi, nasıl istediklerini bilmiyorlar Baksanıza sabah, öğlen, akşam!.. Yani üç öğün etmediği laf, yapmadığı hakaretin kalmadığı, koltuğa ben talibim diyor Ki talipliğini de alenice yapmıyor.. İmalı, imalı takılıyor.. Kısacası ikilem içerisinde.. Ama gel gör ki, tek adamlıkta da üstüne yok!

***

Onun ikametgahındaki, efor böyle sarf edilirken, müttefiklerinden biri ise; olmayan duaya amin gayretkeşliği içerisinde bulunuyor.. Belki de, mütevazı davranıyor.. O da, muhtemelen uzun süreli oturmanın yarattığı krampı atlatma adına; ben bir sonraki koltuğa talibim diyerek; seyirci.... Ki onun da, halk deyimiyle, tahtı belli değil Meçhul..!

***

Bir de, sen de mi brutüsler var! Saklı düşünmenin modeliyle, çifte ringde faaliyet göstermenin, senaryosunu uyguluyorlar Ki en büyülüleri de, bu zat-ı muhterem!.. Hele ki, çok taraflı her gönülle sevdalı olan bir kesim var ki, kapı önündeki zavallılardan beter!

***

Düşünen adam kodundan çıkmadığı için, sağ yanağına kondurulan sahte balın, sol yanağına çalınan bir parmak küflenmiş reçelin tadını almanın uğraşı içerisinde, sağa-sola yalpalanıyor.. Ama bir türlü de, ulaşamıyor Zihni bir türlü, dün olduğu gibi bugün de, devşirmelerin kendilerini renkli mendil olarak kullanacağının idrakine varmıyor

***

TEŞEKKÜRLER

Dün, Dünya Gazeteciler Günüydü.. Ülkemiz ve dünyada gazetecilik mesleğinin icrasıyla alakalı, tablonun sağlıklı olduğunu, dün olduğu gibi bugün de söylemek mümkün değil.. Ki, hala fikirleriyle, düşünceleriyle, haber ve yorumlarıyla, bağımsız ve hür olmadıkları gibi, yüzlercesi mücadelesinden dolayı; cezaevinde özgür iradenin bedelini ödüyor..

***

Ki, her dönem aynı klişeleşmiş ifadelerle günümüzden söz ediyoruz.. Doğrusu, artık bir anlam da teşkil etmiyor.. çünkü, gazetecilik her yönüyle bağımsız ve hür olmadığı gibi, vahim bir bağımlılık ve hürriyetsizlikle, ya taraf olacak, ya da bertaraf olacak?

***

Ama her şeye rağmen, bir direnç, bir duruş var ki, bizleri seven dostlar hala var. Dün, güne özgü gerek lütfedip çiçek gönderen, gerek bizatihi gelip ziyaret eden, gerek telefon ve sosyal medyada, bizleri günümüzle ilgili kutlayıp, dostluk gösteren herkese teşekkür ediyorum.. İyi ki varsınız

***

GÜNÜN SÖZÜ

Vesayetçi, faşist düşüncelerin sahiplerinin çekeceği her fotoğraf; bir utanç abidesi olur!..