YAŞLA, KURU BİRLİKTE YAKILMASIN!
Eklenme: 4/22/2020 12:00:00 AM

Ne yazık ki, hukukumuz da vicdani karakterimiz de böylesi bir seyir içerisinde; yaşla kuruyu birlikte yakıyor Yargısız infaz misali

***

İşte, erken evlilik mağdurlarının yaşadığı travmatik hal! Kırsalın realitesidir bu! Ki, bölgemizin de bir gerçeğidir; erken yaşta evliliklerin varlığı, tartışılmazdır!

Bu konuda çok yazılarım oldu! Ve hep birilerinden de tepki gördüm.. Sen de; erken evliliği benimseyenlerden misin diye! Hayır değilim.. Olmam da mümkün değil Ama velakin orta yerde; bir realite ve gerçek vardır.. İnkr edilemez!

***

İşte bu inkar edilemez gerçek ne hazindir ki, don lastiğine dönen yasada cinsel istismar kabul görülerek, ceza veriliyor.. çiftler suçlu muamelesine tabi olunuyor

***

Yani severek, isteyerek, ailelerin de rızasıyla, kimi de aile rızası ve yaş sorunu gerekçe gösterilerek, yapılan itiraza karşı çıkıp kendi istekleriyle birbirlerini kaçırarak evlenmiş Bu evlilikten, çoluk çocuk sahibi olunmuş

***

Ki bunların ekseriyeti de; kızın hamile ve doğumuyla devlet-in haberdar olmasıyla; yasal mevzuat işlem görmüş.. Yargı karşına yıllar sonra çıkmışlardır.. Doğum olmamış olunsaydı, ne suç, ne suçlu, ne de ceza olmazdı, devlette haberdar olmazdı!

***

Önceki aylarda, Büyüktimurla Gündem programında mevzu etmiştik.. İnfaz yazasında, mutlaka yer almalı, mağduriyetler giderilmeli diye.. O günkü programa yüzlerce telefon geldi.. çiftlerin mesajları, eşlerin ve çocukların attığı çığlık!

***

çünkü baba cezaevinde! Anne, çocuklarıyla yalnız başında.. Hapishane kapısında; mekik dokuyor! Kadının beyanı esas, diyen bur mevzuat ne yazık ki, rızayla yapılan evliliklerde geçerli değil

***

Kadın çığlık çığlığa, bu benim kocam, eşim, ben rızamla, severek, isteyerek evlendim, annem de, babamda, onun annesi de, babası da köyümüz, mahallemiz şahit!..

***

Bir hataydı, bir bilgisizlikti, oldu!.. Ama bunun cezası; cinsel istismar değil.. Severek kurulan yuvaları dağıtmak, kocayı cezaevine, kadını da çocuklarıyla yalnız başına sokağa terk etmek değil.. Garabet bir durum!

***

Biliyorum yine laf edecek olanlar olacak.. Olsun.. Ama biliyorum ki; ailelere kulak verilirse, çiftlerin yaşadığı drama kendileri şahit olursa, kocanın demir parmaklıklar arkasında, eşi ve çocuğu karşısında gördüklerinde; bu nasıl bir vicdan diyerek, sorgulama yapacaklar!

***

Yani diyorum ki, yaşın yanında kuru artık yakılmasın! Ve bu mağduriyet giderilsin.. Sonrası için mi, evlilik müessesesi ile metres müessesi, sevgili, kaçamak kutuplarını derin bir şekilde; birbirinden ayırmak gerekir!

***

SAĞLIĞIN PSİKOLOJİSİ BOZUK!

İki gündür yazıyorum, Diyarbakırın İl Sağlık Müdürlüğü Dr. Cihan Tekin ve Pandemi Hastanelerindeki virüsle alakalı yürütülen mücadele, ekseninde oluşan handikaplara dair!

Dün İl Sağlık Müdürü Tekinden gelen bazı notları aktarmıştım; bir önceki yazıma dair!

***

Vay ki vay; gelen tepkiler..

Görünen o ki vaziyet; ciddi manada psikolojik bir dengesizliğin sahada işlem gördüğü

Neyse, işi ciddi bir takibat ve sorgulaması istiyor..

Biz de; irdeleme moduna girdik

Bakalım, psikolojik yöndeki dağınıklıkta zaman kimin müsebbip kılacak..

***

MECLİS 100 YAŞINDA!

Maşallah Bir asırlık ömür.. Neler sığdı, neler sığdırılamadı bu ömre! Peki; Meclis bu haliyle yaşlandı mı?.. Öyle ya; kurumsal ölçekte bakılırsa, uzun bir zaman dilimi.. Ki yaşayan varlık, yani insan olsaydı babında; yine kamil bir ömür!?

***

Hsılı, demokrasi, darbeler ve partiler, yönetimler, yönetim sisleri! Vaziyet, uzun bir hikye!

TBMMnin yeni yaşı; kutlu olsun!

***

İzlediniz mi bilmem.. Ben izledim; Milli Eğitim Bakanlığının yayınladığı; 23 Nisan 100. yıl Marşı klibini

Oldukça etkili.. Görsellik, ifadeler, fon müziği ve Haluk Bilginerin sesinden, şiirin inci tanesi gibi sözlerin dizilişi.. Denir ya; on numara beş yıldız!..

***

Klibi çok sevdim Bir daha izliyorum!

***

SİYAH MASKE, BEYAZ MASKE!

Hangisi; şık duruyor.. Vallahi ikisi de hiç güzel görünmüyor.. Siyah maske, korsanları, Beyaz maske ise karantinayı andırdığı için; ikisinden de tiksiniyorum artık!.. Bir kurtulabilsek..

***

İşte o an; çine de, Amerikaya da, bir gün süreyle beddua edeceğim.. Ve; sizin medeniyetinize ve yemek kültürünüze, vahşi ve hayvanca iştahlı yediklerine lanet olsun diyeceğim!

***

TROLLER KİMİN NAM-I HESABINDALAR!

Vallahi ne diyeyim! Şu troller dediklerimiz var ya! İster, hükümet yanlısı, ister iktidar yanlısı, ister muhalefet yanlısı, isterseniz de, bilmem ne yanlısı olursa olsun! Faaliyet ve zihin ölçeklerine yetişmek mümkün değil. Hele ki çözmek!

***

İşte, AK Parti trolleri! Bir süreydi; sessizlik moduna girmiş; virüsün yarattığı korku ve panik içerisinde; evde kal kuralına harfiyen uyan bir tavır içerisindeydiler..

***

Ama bugünlere bakıyorum; 65 yaş üzerindeki haşin yaşlılarımız ve 20 yaş altı kanı kaynayan ama şımarık gençlerimiz gibi; bilumum sokaktalar Fena bir manevra içerisindeler

***

Ağızlarındaki sakız; Ekrem İmamoğlu.. Ha bire çiğniyorlar.. Tabi bu çiğneme; ilginçtir yerme, tu kaka etme, şu veya bu deyip duruluyor ise de, sanki bana göre işin içerisinde hileli bir prim kazandırma, yeniden canlandırma hali var Hayırdır Alınmış bir sinyal mi var?.. Yoksa..!

***

GÜNÜN SÖZÜ

Sağlık, kişinin sağlıklı düşünmesiyle mümkündür?