Ne yazık ki!.. Yok daha nelerin ötesinde bir vakıa bu!.. Yine sağlık, yine sağlıksız hal!.. Ve yine; Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi!
Yolsuzluk..
Usulsüzlük..
Keyfiyet..
Sorumsuzluk..
Zafiyet..
Yani enva-i olumsuzluklara dair; mevzular yaşandı, yaşatıldı. Ki vücut bulan hadiselere karşı, yüzlerce yazım oldu.. Ve her seferinde; yeter be dedim!.. Biz bıktık, gına geldi, artık bir çekidüzen şart deyip durduk..
Biz yazmaktan..
Siz olumsuzlukları icra etmekten bıkmadınız mı diye de hep sorduk..
Ama maalesef
Kimi dersin misali!
***
İşte, son vakıa.. Ki ilk duyduğumda, söylenildiğinde inanmadım
Ne mümkün dedim..
Burası koca bir hastane
Sağlık merkezi..
İnsanlar şifa bulmak, tedavi olmak için geliyor
Tabi dedik, ama öyle değil!
Öyle ya, tahta kurusu varlığıyla bir dönem gündeme gelmişti..
Hatta servis bile kapatılmıştı..
Şimdi beterin beteri misali!
Hastane bir çok yönüyle hijyenik ve sağlıklı değilmiş..
***
Baksanıza Ki küpürde görüldüğü gibi!...
İl Tarım Müdürlüğü, hastanede denetim yapmış..
Servisleri
Klinikleri..
Ameliyathaneleri..
Yemekhaneleri..
Personellerin dinledikleri alanlar dahil
Sonuç
Hastane hijyen koşullarına uymadığı gerekçesiyle
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun 2. fıkrası uyarınca
Hastaneye 11 bin 368 Türk lirası para cezası kesildi.
***
Tabi bu para cezasının, bir hükmü var..
Tekrarı..
Uyarıya dair koşulların, ortadan kalkmaması halinde!
Para cezası yerine; kapatma verilecek
***
Düşünebiliyor musunuz!.. Hükümet sağlıkta çığır açtık, devrim yaptık.. Bizim en büyük başarı alanımız sağlıktaki, değişim ve dönüşümümüz, çağdaş ve modern bir sisteme kavuşmamız, diyor!..
Devasa binalar inşa ediyor
En yeni teknolojiyle donatıyor
Ama velakin, Diyarbakırda şehrin en büyük hastanesi!.. Ki sağlık üssü diye görülen bu kurum!!! Hijyenik koşullar oluşmadığı için, bir başka resmi kurumdan uyarı cezası alıyor.. Para cezasına hükmediliyor..
Tekrarında, kapatmayla yüz yüze bırakılıyor
Hadi bakalım, ne dersiniz! Vallahi ben yoruldum söylemekten..!
Siz deyin, ne diyecekseniz deyin!
***
CHPNİN RUHU BU?
Tartışmasız!.. Değişmez CHP, artı asker, eşittir darbe!..
60tan başlarsak, bugüne!
Fiili olmazsa da, zihni hep darbelerin, ruhunda olmuştur..
Neyse!
Önceki gün Mecliste özel oturum vardı..
15 Temmuza dair; konuşuluyor..
Öyle ya, CHP ne diyordu; o kanlı işgal girişimine..
Güdümlü..
Bu bir tiyatro..
Yani başarısızlıkla vücut bulan; işgale biçtiği kılıf..
***
Kürsüde, CHPli Engin Özkoç
Konuşuyor
Ama, zihnin ruhunu da, deşifre ediyor
Günün önemine..
Günün anlamına..
Günün değer ölçülerine karşı, bir tavırla
İhtilafları..
Tartışmaları..
çelişkileri..
Polemikleri..
Bir tarafa bırakıp, alçak saldırıya karşı; tavır takınması gerekirken!..
Yaptığı şey!
FETÖ üzerinden, Erdoğanı suçlayıp sorumlu göstermesi!..
Laf sokma
***
Yani..
Amasız..
Fakatsız..
Lakinsiz..
Hasılı kelam şusuz, busuz bir tavır içerisinde, işgal girişimine tavır koymayan bir CHP aklı!..
Ve o zihnin, savunucuları
Bir ikilem var
Tavan ve taban; hep zıt kutupta olmuştur..
Öyle inanıyorum ki..
Kılıçdaroğlunu dinleyen..
Özkoçun meclisteki halini görenler..
Hayıflanmışlar..
Yahu bunlar kim, biz kim diyerek; tepki koymuşlar!
Erdoğan hasımlığıyla, FETÖden medet umma!.
Ne yazık ki
***
TARİHTEKİ DARBELER.
Ülke ve millet olarak şerbetliyiz
Bir değil..
İki değil..
Nerdeyse bir elin parmaklarını, bulacak!!..
Peki, darbeler, işgaller, müdahalelerin ruhunda vaki olan ne?
Ya da, kimler iktidardı..
Ve kimler ne amaçla; postala odaklandı..
Takvim yapraklarını çevirelim
***
Tek parti, şeflik ve dipçik dönemini sayarsak..
Cumhuriyet ve sonrası..
Ta ki, 50lere kadar
CHP
Devleti de, milleti de.. Ülkenin yarınlarını da; dizayn eden!
Nüfus edici..
Kimlik devşiren, bir ruhu enjekte etti..
Ki o günden, düne kadar..
İktidar olmadı, ama hep zihni muktedir oldu
Neyse!..
İşgaller, darbeler ve müdahalelerin seyri, o dönemde iktidarlar olanlar!..
***
27 Mayıs! İktidarda, Adalet Partisi var.. Muhafazakar.. Başbakan Adnan Menderes!
O günün darbecileri ne diyordu?.. İstiklal Mahkemesi
Bizi buraya gönderen irade
Menderes ve iki bakanı idam edildi..
Sonrası; 10 senede bir tekerrür etti Direnç gösteren bir halk var mıydı?..
İşte o yoktu!
Eee, halkı ve iradeyi ardından koşturan lider yoktu!
***
12 Mart İktidarda, çoban sülo var.. Süleyman Demirel.. Muhafazakar görünümlü.. Ama mason!
Şapkasını alıp; o koltuktan kalktı.. Ne; konuştu, ne de karşı çıktı..
***
Sonra.. 12 Eylül.. çoban Sülo yine, Başbakan İktidar yine, sol değil, muhafazakar..
Bir sağdan, bir soldan.. İki muhafazakardan! Zindanlar, cezaevleri.. Sokaklar; infaz ve kan dolu!.. Ki bu darbe; Türkiyenin iliklerine kadar, öfkeyi, kini, garezi, sen-ben kavgasını, enjekte etti..
Ki her daim, kan damlasın..!
***
Ve akabinde; 28 Şubat!.. Ana tema; irtica Yani yine muhafazakar kesim hedefte..
Aktörler derin mahfeller
Bin yıl sürecek diyenler..
O dönemin bilançosu; tüm darbelerin yarattığı travmanın, kat be kat fazlası..
En acımasız katliamlar..
En acımasız faili meçhul cinayetler..
En acımasız, köy yakmalar..
Sürgünler..
Sakıncalı gösterilmeler..
Yerinden, yurdundan edilip, terk-i diyar edilen milyonlarca insan!
***
27 Nisan e-muhtıra.. İktidarda, AK Parti.. Başbakan Erdoğan.. e-muhtıra, darbe, işgal girişiminin ilk ayağı idi.. Ama; bir dik duruş bir karşı hamle gelişti
***
Sonrası! Geldik, 15 Temmuz 2016ya.. O kanlı, işgal girişimine.. Başbakan Binali Yıldırım.. Hükümet AK Parti.. Muhafazakar.. Asıl hedef; Erdoğan!..
İşte bu alçak girişimde, hesap edilmeyen bir nokta vardı!
Halk iradesi..
Ve o iradeyi peşinden sürükleyen liderin varlığı!.. Sonuç; işgal girişimine halk darbesi oldu!
Bedel ağır olsa da!
***
İktidarlar.. Ve darbe, işgal ve müdahaleler bakıldığında!..
Siyasal çizgiler..
Liderlerin vasıfları..
Olup bitene karşı sergilenen tavır!.. Dikkat edilirse; kulvar hep aynı!
Yani hedeftekilerin; fikirleri de, zikirleri de, siyasal kimlikleri de aynı!
Derseniz ki; karşı cephede..
Sol bir iktidar Sol bir yönetim..
Ki CHPnin ruhunun vaki olduğu bir siyasi çizgiye müdahale vaki değil
***
Diyeceksiniz ki!.. O işgalin, darbenin, müdahalenin, ihtilalin ruhu.. Kendi ruhuna, vücuduna, zihnine operasyon çeker mi?
Kendi veledini; hiç eder mi?.. Ne mümkün?..
Yoksa, CHP!.. Ki onun, altı oku.. Taban değil, üst tavanı.. Akıl sahipleri
Şöylesi bir kulvarda..
Şöylesi bir zihinde durum; bana dokunmayan darbeler, bin yıl yaşasın modunda olur muydu?
Maalesef
İşte, 15 Temmuz.. Ve işte; 3 yıldan bu yana CHPnin söyledikleri!
İşte CHPli Gençlik Kolları Başkanı Onur Eserin elinde iki kadehi, darbeye bel bağlayıp şerefe demezdi?